TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu üyesi Fethullah Erbaş, soruşturmanın nasıl örtbas edildiğini anlattı. ´Komisyon çalışmamızda baktık ki bu adamların yakalanması Mumcu´nun ölümünden önce, ´İçerdeyken nasıl bombayı patlattılar?´ diye sorduk´ diyen Erbaş, ´Özal ve Çillioğlu davalarında olduğu gibi Mumcu dosyası da tekrar açılmalı´ dedi.
29.11.2012 09:55 CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu´nun, eşi Uğur Mumcu´nun ölümüyle ilgili yazdığı ´İçimden Geçen Zaman´ adlı kitap, 20 yıl önceki suikastı yeniden gündeme getirdi. TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu üyesi Fethullah Erbaş, cinayette delillerin toplanması ve soruşturma aşamasında ´kasıt´ derecesinde özensiz davranıldığını söyledi. Bu sebeple eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu dosyalarında olduğu gibi Mumcu suikastına ilişkin soruşturma dosyasının da yeniden açılmasını istedi.
-´Bir gün önce yakalanan kişiler bombayı nasıl patlatır?´-
Cinayetin alelacele başka kişilerin üzerine yıkılmaya çalışıldığını dile getiren Erbaş, ?Olayın olduğu ilk gün tutuklanan 3-5 kişi vardı. Biz emniyettekilerin üzerine gidince itiraf ettiler. Bu kişiler araba çalmışlar İstanbul´dan. Ankara´ya geldiklerinde olay gününden bir gün önce yakalanmışlar. Devlet büyükleri birdenbire failler hemen bulunacak deyince, o araba çalanları Uğur Mumcu´nun katilleri ilan ettiler.? dedi. Polisin, bu araba hırsızlarına ´İslami Hareket Ordusu´ adını verdiğini dile getiren Fethullah Erbaş, ?Sonra polis, Bursa´da birahane yakan bazı adamları da bu örgütün üyesi yapmış. Komisyon çalışmamızda baktık ki bu adamların yakalanması Mumcu´nun ölümünden önce, ´İçerdeyken nasıl bombayı patlattılar?´ diye sorduk.? diye konuştu.
-´Özal ve Çillioğlu gibi Mumcu dosyası da açılsın´-
Turgut Özal ve Albay Kazım Çillioğlu davalarının yeniden incelenerek çarpıcı sonuçlara ulaşıldığını hatırlatan Erbaş, Uğur Mumcu dosyasının da yeniden açılması gerektiğini aktardı. Erbaş, ?Uğur Mumcu´nun evi ve bombanın patlatıldığı ev adeta yol geçen hanıydı. Kimin ne yaptığı belli değildi. Delil karartıldı mı, değiştirildi mi bilinemedi.? değerlendirmesini yaptı.
-İnönü ve Demirel´e göre cinayeti çözmek devletin namusu-
Mumcu´nun kim tarafından öldürüldüğü hakkında hiçbir şey ortaya çıkmadığını hatırlatan Erbaş, ?Erdal İnönü ve Süleyman Demirel ´Bunu çözmek Türkiye Cumhuriyeti´nin namusudur´ diye bağırdılar. Meclis´te komisyona Teoman Koman gelip ifade vermedi. Veli Küçük´ü çağırdık, gelmedi.? şeklinde konuştu.
-Mumcu´nun öldürülmeden önce araştırdığı konular-
Meclis Araştırma Komisyonu soruşturmaları sırasında enteresan şeylere rastladıklarını anlatan Erbaş, şu açıklamaları yaptı: ?Baki Tuğ, cinayetten önce bazı belgeleri Mumcu´ya verecekti. Bu belgelerden birinin de Abdullah Öcalan´la ilgili olduğunu söylemiş. Belgeyi bulup getirinceye kadar Mumcu suikasta kurban gitmiş. Mumcu, bazı şeylere ulaşmak istiyordu. Ulaştığı şeylerden biri de ordunun yüklü miktarda silah sevkiyatı yaptığıyla alakalı.? (Serkan Sağlam / Zaman)
-´Mumcu cinayeti soruşturmasını Nusret Demiral engelledi´-
Güldal Mumcu´nun kitabında yer verdiği, ´Devlet cinayetin gizli kalmasını istedi´ iddiasına, dönemin TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı Avundukluoğlu´ndan destek geldi. Devlet içinden büyük engellemelerle karşılaştıklarını söyleyen eski vekil, DGM Başsavcısı Nusret Demiral´ın emniyet birimlerine ´komisyona bilgi, belge vermeyin´ diye yazı yazdığını belirtti.
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu´nun, eşi gazeteci-yazar Uğur Mumcu´nun öldürülmesiyle ilgili yazdığı ´İçimden Geçen Zaman´ adlı kitap, 19 yıl önce Türkiye´yi sarsan suikastı yeniden gündeme getirdi. Kitapta, suikastın devlet tarafından işlendiği açıkça ifade edilirken, dönemin TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanı Sadık Avundukluoğlu da Meclis olarak Mumcu cinayetine yönelik araştırmada büyük engellemelerle karşılaştıklarını söyledi ve bu engellemelerin devlet içinden olduğunu vurguladı.
Dönemin Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral´ın Mumcu ile ilgili emniyet birimlerine yazılar yazdığını ifade eden Avundukluoğlu, şunları söyledi: ?Demiral, cinayeti biz araştırmaya başladıktan sonra bütün emniyet birimlerine yazı yazarak, ´Faili meçhul cinayetlerle ilgili komisyona bilgi, belge vermeyin´ dedi. İşte size engelleme. Belgesi de var.?
Zaman´a konuşan TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanı Sadık Avundukluoğlu, Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatılmasıyla ilgili engellemelerin devlet içinden olduğuna dikkat çekti. Eski Kırıkkale milletvekilli Avundukluoğlu, ?O dönemde bunları çok söyledik ve her şeyi anlattık. Tabii ki engellendik. Bu, devletin dışından değildi. Bizzat devletin içindendi.? diyor. Dosyanın faili meçhul olarak kalacağını anlatan Avundukluoğlu, araştırmaları sırasında gördükleri engellemelerden dolayı, kendisinin o dönemde de dosyanın açığa kavuşturulmayacağını belirttiğini kaydediyor. Avundukluoğlu, ?Herkes kendine göre bir şeyler söylüyor şimdi. Hangi iktidar gelirse gelsin kalır bu iş.? açıklamasını yapıyor.
-Mumcu cinayetini soruşturan savcı evinde ölü bulundu-
Özellikle Mumcu ailesi, dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demiral´a ciddi eleştiri getirmişti. Güldal Mumcu, kitabında, cinayeti soruşturan Savcı Kemal Ayhan´ın evinde ölü bulunmasından sonra naaşının otopsi bile yapılmadan alelacele defnedildiğini yazmıştı. Avundukluoğlu da bu yöndeki iddialara katılıyor.
-DGM Başsavcısı Demiral´ın komisyonu engelleme çabası-
Nusret Demiral´ın Mumcu ile ilgili Emniyet birimlerine yazdığı yazılara dikkat çeken Avundukluoğlu, ?Demiral, Uğur Mumcu cinayetini biz araştırmaya başladıktan sonra bütün Emniyet´e yazı yazarak, ´faili meçhul cinayetlerle ilgili komisyona bilgi, belge vermeyin´ dedi. Üstelik bunu Türkiye çapında bütün ilgili birimlere gönderdi. Yani eğer engellemeyse işte engelleme size. ´Bilgi, belge vermeyin´ diyen bir DGM savcısı var.? ifadelerini kullandı.
Uğur Mumcu´nun öldürülmesiyle ilgili TBMM´de kurulan Araştırma Komisyonu´nun başkanı Ersönmez Yarbay da, Zaman´a verdiği beyanda, hazırladıkları rapordaki taleplerin hiçbirinin yerine getirilmediğini söylemiş, o dönem komisyona davet ettikleri yargıç ve askerlerin ´devlet sırrı´ diyerek ifade vermeye gelmediğini anlatmıştı. (Hüseyin Keleş / Zaman)
MUMCU CİNAYETİNDE 2 SKANDAL DAHA
02.12.2012 13:19 Eski TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu üyesi Fethullah Erbaş´dan, Mumcu cinayetiyle ilgili çarpıcı açıklamalar...
Eski TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu üyesi Fethullah Erbaş, ?Mumcu cinayetinin ardından, zaten 3 gündür nezarette tutulan otomobil hırsızlarını suikastın faili gibi gösterdiler. Belge üzerinde oynama yaparak, 21 Ocak´ta yakalanan hırsızları 24 Ocak´ta gözaltına alınmış gibi gösterdiler. ?İslâmi Hareket Örgütü? diye de bir isim uydurdular? dedi.
Meclis´te bulunduğu süre zarfında eşi Uğur Mumcu´nun katillerinin ortaya çıkarılabilmesi için en ufak bir çaba dahi göstermeyen CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu´nun, yeni kaleme aldığı kitapta suikastın adresi olarak derin devleti ima etmesi, 24 Ocak 1993´deki olayı yeniden gündeme getirdi. O günlerde ?Türkiye laiktir, laik kalacak? sloganları eşliğinde, cinayetten dindar kesimin nasıl sorumlu tutulmak istendiği yavaş yavaş deşifre oluyor.
ÖRGÜT İSMİNİ KENDİLERİ KOYMUŞLAR
Eski TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu üyesi Refah Partili Fethullah Erbaş, derin mihrakların Mumcu suikastını mütedeyyin insanlara yıkmak için uydurma delil ürettiğini tespit ettiklerini söyledi. Bilgisine başvurdukları dönemin emniyet görevlisine Mumcu´nun arabasına bomba koyduğu öne sürülen İslami Hareket örgütü isminin nereden geldiğini sorduklarını anlatan Erbaş, görevlinin bu örgüt ismini kendilerinin uydurduğunu itiraf ettiğini belirterek, ?Bu şahıs komisyonda bize İslami Hareket örgütü isminin bir yerden gelmediğini, kendilerinin koyduğunu söyledi? dedi.
GÖZALTI TARİHİYLE OYNAMIŞLAR
İslami Hareket örgütü üyesi denilen şüphelilerin, Mumcu cinayetinden önce araba çalmaktan gözaltına alınan kişiler olduğunu kaydeden Erbaş, bu zanlıların Mumcu´nun öldüğü gün yakalanmış gibi gösterilip, belgelerin tahrif edildiğini ifade ederek, ?İstanbul´da araba çalan hırsızlar, Ankara´da yakalanıyor. Bomba patladıktan sonra dediler ki; Mumcu´yu bunlar öldürdü, onları hemen yakaladık. Nezarete konulan bu kişilerin İslami Hareket örgütü üyesi olduğunu söylediler. Sonra anladık ki araba hırsızlarının içeriye alınma tarihlerini değiştirmişler. Ocak´ın 21-22´sinde yakaladıkları hırsızları, 24´ünde gözaltına alınmış gibi göstermişler. Zaten Mumcu´ya suikast yapıldığında bunlar nezaretteydi. Ancak belge üzerinde oynanarak suikasttan sonra yakalanmış gibi gösterilmişler. Bunları yeni yakaladık izlenimi vermişler. Ellerinde hazır bunlar vardı. Yakaladık ettik dediler. Adına bir de İslami Hareket örgütü koydular oldu bitti!? bilgisini verdi.
ZORLUK ÇIKARDILAR
Yine Ramazan´da birahane kundaklamaktan tutuklanan zanlıların da aynı şekilde İslami Hareket örgütü mensubu ve Mumcu cinayetinin faili olarak kamuoyuna sunulduğunu anlatan Erbaş, şöyle devam etti: ?Bu kişilerin bilgisine başvuralım dedik. İlk önce bu talebimize karşı çıktılar. İzin vermediler. Ben devreye girince Fethullah Bey gelsin, ifade veririz dediler. Bunun üzerine Mudanya´ya gittim. Oraya gidip soruşturduğumda bu şahısların olayla bir ilgisinin olmadığını öğrendim. Sonrasında İran´dan geldiler dediler. Cinayeti bilinçli olarak dindarların üzerine yıkmaya çalıştılar. Komisyon olarak İslami kimliğiyle bilinenlerin cinayeti işlediğine dair bir delil bulamadık.? (Erol Metin/ Yeni Akit)
(29 Kasım 2012), son güncel.: (02 Aralık 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili manşetlerimiz
Uğur Mumcu ile ilgili tüm manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap