Ergenekon davasına 237. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, sanıklardan Adil Serdar Saçan´ın talebi üzerine çağrılan İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, geçen duruşmada başladığı tanık olarak ifade verme işlemine devam ediyor.
01.10.2012 13:34 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 237´nci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Sedat Peker ile 16 celse men edilen gazeteci Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu 32 tutuklu sanık gelmedi. Duruşmada tutuksuz sanık eski polis müdürü Adil Serdar Saçan da hazır bulundu.
TANIK AHMET İHTİYAROĞLU´NUN İFADESİ
Mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk, sanıklardan Adil Serdar Saçan´ın talebi üzerine çağrılan İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu´nun dinlenilmesine devam edileceğini belirtti. Tuncay Güney´in 2001 Mart ayında yapılan mülakatına ilişkin video görüntülerinin izletildiği duruşmada, Güney´in Susurluk kazasına ilişkin anlatımları üzerinde duruldu.
Güney´in, ´Susurluk kazasının ardından Abdullah Çatlı´ya ait olduğu iddia edilen çantayı ´Drej Ali´ lakaplı Ali Yasak´ın alarak Veli Küçük´e verdiği´ yönündeki beyanları üzerine açıklama yapan İhtiyaroğlu, 1999 yılında Haluk Kırcı´yı emniyet olarak kendilerinin gözaltına aldığını belirtti. İhtiyaroğlu, ´Kırcı, Susurluk kazasında kaybolan çantayı kendisinin aldığını söyledi. Hatırladığım kadarıyla çantayı hastaneden almış. Güney ise farklı söylüyor. Ben de bu yüzden mülakatı sırasında Tuncay Güney´e çanta ile alakalı sık sık soru sordum´ dedi.
Güney´in, Çatlı´nın kazanın ardından öldürüldüğüne ilişkin ifadeleri üzerine İhtiyaroğlu, ´Bu anlatımları otopsi raporları ve önceki beyanlarla çelişiyor. Soruya soruyla cevap veriyor, konuyu değiştiriyor. Biz, Susurluk kazasıyla ilgili bilinenleri ortaya çıkardık´ dedi.
İhtiyaroğlu, Güney´in anlattığı birçok konuya ilişkin yapılan soruşturmalarda bizzat kendisinin yer aldığını ifade ederek, Güney´in beyanlarının çeliştiğini kaydetti.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de Güney´in ´Bugün daha rahat söylüyorum. Daha rahat aklıma geliyor. Gözüm kapalı bir yerde konuşsaydık yine aklıma gelmeyecekti´ sözleri üzerine, ´Buna göre Güney´in daha önceden gözü kapalı bir yerde konuştuğu anlaşılıyor´ dedi.
İhtiyaroğlu da video kaydı yapmadan bir gece önce Güney ile mülakat yaptıklarını, notlar alındığını ifade ederek, Güney´in gözünün kapatılmadığını söyledi.
Hakim Hüsnü Çalmuk´un, ´Gözü kapalı ifade alınmıyor mu. Gözü kapatmadaki amaç nedir. Terör şubesi için böyle bir iddia var´ sözlerinin ardından İhtiyaroğlu, ´Hayır efendim. Böyle bir şey yok. Nezaret psikolojisinde insanlar genelde az anlatır. Güney, Asayiş Şube´de kalırken belki tedirgin olmuştur. İstihbarat şubenin elemanlarıyla beraber kalmışlar. Organizede bizimkiler deşifre olmamak için bazen kar maskesi takar. Ama bizde şüphelinin gözünü kapama yoktur´ diye konuştu.
Güney´in organize şubedeki mülakatının görüntüye alınmasının sonradan kararlaştırıldığını dile getiren İhtiyaroğlu, ´Görüntü almayacaktık. Normal ifadeye geçecektik. Görüntü alın denildiği için kayıt yapıldı´ dedi.
Kim tarafından görüntü alınmasının istendiği sorusu üzerine de İhtiyaroğlu, ´Adil bey (Adil Serdar Saçan) başsavcı Cengiz beyle (Aykut Cengiz Engin) görüşmüş´ diye konuştu.
Tanık İhtiyaroğlu, ´Ergenekon´ soruşturması kapsamında kendisi hakkında inceleme başlatıldığını belirterek, hakkında verilen takipsizlik kararının bir örneğini de mahkemeye sundu.
Duruşma, İhtiyaroğlu´nun dinlenilmesiyle devam ediyor. (AA)
Tanık İhtiyaroğlu´na, Tuncay Güney´in 2001 yılına ait mülakatına ilişkin video kayıtları izletilerek sorular soruldu. İhtiyaroğlu, Tuncay Güney´e, mülakata başlamadan önce Seni kim gönderdi diye sorduğunu belirterek, Güney, CIA´ya çalıştığını, Amerika´nın komünizmle mücadele için NATO tarafından kurulan örgütü tasfiye etmeye çalıştığını, kendisinin görevlendirildiğini anlattı dedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in, CIA ajanı... Casusluk suç. Bunu bildirdiniz mi? sorusu üzerine İhtiyaroğlu, Ben soruşturmaya isteyerek katılmadım. Bir şey yapmadım. Güney, benim suçlum değildi. Keşke söyleseydim. İnsanın basireti bağlanıyor diye konuştu.
Güney ile yapılan mülakat arasında o dönem İstanbul Organize Suçlar Şubesi müdürü olan Adil Serdar Saçan ile tartıştığını ifade eden İhtiyaroğlu, Adil beyle tartıştık. ´Bunu teröre gönder´ dedim. O proje izni almaya karar verdi dedi.
İhtiyaroğlu, Güney´in birileri tarafından doldurulduğunu öne sürerek, İstihbarat Şube tarafından Güney´in telefonları dinlenmiş. Görüntülerini kasete çekmişler. Bu konu, İstihbarat Şube´ye nasıl geldi, karar nasıl alınarak dinleme yapılmış, neye göre karar alınmış bilmiyorum. İşin garibi, aynı dönemde (Sedat) Peker konusunda biz de çalışıyorduk diye konuştu.
Güney´in mülakatına ilişkin video kayıtlarının izletilmesine ara veren mahkeme heyeti bazı ara kararlar aldı. Mahkeme, duruşma araları sırasında sanıkların salondan çıkarılmasını kararlaştırdı. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutuksuz sanık ve avukatlarla yüksek sesle konuştuklarını, izin verilmemesine rağmen fiziki temasta bulunduklarını ve uyarılara rağmen madde alışverişi yapıldığını gerekçe göstererek, duruşma aralarında sanıkların salondan çıkarılmasına hükmetti.
-Güney ve Oğuztan videolarının çözümü yeniden yapılacak-
Mahkeme ayrıca, Tuncay Güney ile tutuksuz sanık Ümit Oğuztan´ın 2001′deki mülakatına ilişkin video kayıtlarının, eksiklikler ve bazı kelime hatalarının giderilmesi amacıyla yeniden çözümlerinin yapılmasına karar verdi. Güney ve Oğuztan´ın mülakatına ilişkin kayıtların çözümlerinde, bazı sözlerin eksik yazıldığı ifade edilmişti.
Duruşma yarına ertelendi.
TUNCAY GÜNEY KİMDİR?
Tuncay Güney, Ergenekon´un en kritik isimlerinden biridir. Başbakan Ecevit´in 3´lü koalisyon hükümeti döneminde 2001 yılında bir oto dolandırıcılığı suçlamasıyla gözaltına alınıp polisçe sorgulandı. Güney, o sorguda inanılmaz bilgiler verdi. Ağır işkencelere maruz kaldı. Ergenekon örgütünün ilk kez deşifre olmasına neden oldu. Ancak iddialara göre kendisini o dönem sorgulayan polis müdürü Adil Serdar Saçan, onu serbest bıraktı. Havaalanında pasaport ve bileti ve az miktar para vererek yurtdışına kaçmasını sağladı. Güney, gittiği Kanada´da o ülkenin vatandaşlığına geçti. Güney´den elde edilen çuvallarca belge de Saçan tarafından polis müdürlüğünden çıkarılarak özel bir yerde gizlendi, soruşturma örtbas edildi. 6 yıl sonra 2007 yılında başlatılan Ergenekon soruşturmasında bu olay ortaya çıkınca, Serdar Saçan soruşturma belgelerini kaçırma ve soruşturmayı örtbas suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. İkinci Ergenekon davasının sanıklarından birisi oldu. İkinci Ergenekon iddianamesine ?hakkında işlem sürdürülen şüpheli? olarak giren Tuncay Güney ise, ´örgütle bağını tamamen kopardığı´ gerekçesiyle ´tanık´ yapıldı. Savcılar, cevaplaması talebiyle Güney´e çok sayıda soru gönderdi.
(01 Ekim 2012, 13:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tuncay Güney´in 2001´de poliste verdiği ve Ergenekon örgütünü ifşa eden ifadesinin dökümü
Tuncay Güney´in 2001´de poliste verdiği ve Ergenekon örgütünü ifşa eden ifadesinin video kaydı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap