Ergenekon davasına 231. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, tutuklu sanıklardan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim´in talebi üzerine çağrılan emekli Albay Salih Taşdelen tanık olarak dinleniliyor.
17.09.2012 13:42 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 231´inci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 38 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanığın gelmediği duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Mahir Akkar katıldı.
TANIK SALİH TAŞDELEN´İN İFADESİ
Duruşmada, tutuklu sanıklardan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim´in talebi üzerine çağrılan emekli Albay Salih Taşdelen tanık olarak dinlenildi. Taşdelen, Alaettin Sevim´in 2007-2009 yılları arasında Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaparken kendisinin de Sevim´in emrinde 2. Şube Müdürü olarak çalıştığını söyledi. Kasım ayında Amerika ile yapılan anlaşma gereği istihbarat paylaşımıyla ilgili birimde (Amerikan Savunma İşbirliği Ofisi) görevlendirildiğini ifade eden Taşdelen, gerçek zamanlı istihbarat paylaşımıyla ilgili görev yaptığı bu birimde de Sevim ile birlikte çalıştıklarını belirtti. Taşdelen, Sevim´in zamanının büyük bir bölümünü burada geçirdiğini kaydetti.Taşdelen, Sevim´in hazırladığı iddia edilen ´Kitleşim, Proje´ isimli belgeleri hiç duymadığını anlatarak, ´Biz istihbarat işlerinin yürütülmesini yapıyorduk. Yoğun çalışıyorduk. Bu tür şeylere zaman ayıracak vakti yoktu´ dedi.
Taşdelen´e sorular yönelten Alaettin Sevim de görevi süresince en fazla zaman geçirdiği şube müdürü olduğu için Taşdelen´i tanık olarak çağırdığını ifade ederek, Taşdelen´in istihbarat konusunda Avrasya bölgesinden sorumlu olduğunu kaydetti.Sevim, Ekim 2007´deki Dağlıca baskınından sonra, Kasım ayında Başbakan ve beraberindeki heyetin ABD ile görüşmeler yaptığını, politikalar belirlendiğini, istihbarat paylaşımının yapıldığını, kendilerinin protokollere hiç katılmadıklarını, ancak yabancı istihbarat konusu olduğu için görevlendirildiklerini anlattı. Taşdelen´e, görüntülü istihbarat konusunda elindeki en iyi eleman olduğu için görev verdiğini belirten Sevim, görev yaptıkları yerin yabancı karargah içinde olduğunu söyledi.
Duruşmada dava sanıklarının fotoğrafları gösterilen Taşdelen, gerçek zamanlı istihbaratla ilgili ABD ile paylaşım yaparken, yurt dışına ait istihbarat konusundaki görüntülerin dışarıya sızdığını, bu konuda dava sanıklarından olan dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu´ya bir rapor sunduğunu anlattı.Dava sanıklarından emekli Albay Dursun Çiçek ile bir diyaloğu olmadığını ifade eden Taşdelen, ´İrtica İle Mücadele Eylem Planı´ isimli belgeyi de ilk kez basında okuduğunu dile getirdi.Karargahta bu ve buna benzer çalışmalara tanık olmadığını belirten Taşdelen, Sevim ile odalarının karşılıklı olduğunu, ancak Çiçek´i Sevim´in odasına girip çıkarken görmediğini kaydetti. ( AA)
Amerikan Savunma İşbirliği Ofisi´ndeki görevine ilişkin açıklamalar yapan Alaettin Sevim, Taşdelen´e Kasım ayının ortalarından itibaren yabancı bir ülkenin (ODC) karargahında görev yapmaya başladık. Bilgisayarlarımıza kesintisiz olarak Kuzey Irak´tan görüntü geliyordu, 18 saat görüntü akıyordu. Ama benim 24 saate uzatılması için ısrar ettiğimi biliyor musunuz? diye sordu. Taşdelen ise Evet, görüntü aktarımının uzatılmasını talep ettiniz. dedi. Alaeddin Sevim, Kuzey Irak´an görüntü aktarılan bilgisayarda bir belge yazılması durumunda akış kesilmez miydi? sorusu üzerin Tanık Salih Taşdelen Görüntü kesilirdi. Ayrıca ODC´deki bilgisayarlar ile Genelkurmay Karargahı arasında bağlantı yoktu. diye cevap verdi.
Başkan Hasan Hüseyin Özese´nin Tanığa doğrudan suçlandığınız konularla ilgili soru yöneltin. uyarısı üzerine Alaettin Sevim Benim hazırladığım iddia edilen belgeyi hazırlayabilecek çalışma koşulumun olmadığını ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Sızmaların önüne geçmek için ODC´deki bilgisayarlara Office, word gibi programlar yüklenmemişti. ifadesini kullandı.
Tanık Taşdelen´in ifadesinin tamamlanması üzerine duruşmaya saat 11.45´te ara verildi.
TANIK EMRAH ÖZDEMİR RAHATSIZLANDI
Tanık Taşdelen´in ifadesine başvurulduğu sırada sanık Muzaffer Tekin´in talebi üzerine çağrılan ve tanık odasında bekleyen Emrah Özdemir, rahatsızlandı. Göğüs ağrısı şikayeti bulunan tanık, daha önceden iki kez kalp krizi geçirmiş olması da dikkate alınarak yeni bir kalp krizi geçiriyor olma ihtimali ile Silivri Devlet Hastanesi´ne kaldırıldı.
Emrah Özdemir, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen JİTEM davasında tanık olarak dinlenmişti. Özdemir´in aleyhine ifade verdiği Muzaffer Tekin, Getirin gözümün içine baka baka bu yalanları söylesin. şeklinde beyanda bulunmuştu. Mahkeme, Tekin´in bu sözlerini dikkate alarak Emrah Özdemir´i savunma tanığı olarak duruşmaya çağırdı. Emrah Özdemir´in, 1996 yılında öldürülen ´Kumarhaneler Kralı´ olarak tanınan Ömer Lütfi Topal´ın şoförünün oğlu olduğu öğrenildi.
Öğleden sonra saat 13.00´te başlaması beklenen duruşma, tanık Özdemir´in sağlık kontrollerinin uzaması nedeniyle 14.45´te başladı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık Özdemir´in, kendi talebi doğrultusunda duruşma salonu yerine gizli tanık odasına alınarak sesi ya da görüntüsü bozulmadan ifade vereceğini söyledi.
Özdemir´in gizli tanık odasında ifade vermesine itiraz eden Veli Küçük ayağa kalkarak, Gizli tanığın burada ifade vermesi lazım. dedi. Mahkeme Başkanı Özese de Yazılı dilekçe verin buyrun oturun yerinize. diye konuştu. Gizli tanık odasından orijinal sesi ve görüntüsü salona yansıtılan tanık Emrah Özdemir´in kimlik tespiti yapıldı. Tanık Özdemir, kimlik tespiti sırasında Açık adresimi söylemek istemiyorum dedi. Bunun üzerine Veli Küçük yine oturduğu yerden ayağa kalkarak, Yeter Allah aşkına yeter diyerek duruşma salonundan ayrıldı. Mahkeme Başkanı Özese de jandarmalara Veli Küçük´ü içeri almayın, dışarıda beklesin şeklinde talimat verdi.
Özdemir, tanık odasında dün gece rahatsızlığı nedeniyle saat 03.30´a kadar hastanede kaldığını, bugün de rahatsızlığının tekrarladığını söyledi. Özdemir´in. kendisini iyi hissetmediğini ve yarın ifade vermek istediğini söylemesi üzerine duruşma yarına ertelendi. ( Cihan)
(17 Eylül 2012, 13:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: