Tunceli´de 1994 yılında intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında ifadesi alınan gizli tanık, kendisinin de bulunduğu bir ortamda, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın ölümünden kısa bir süre önce tartıştığı Albay Çillioğlu´na ´Senin defterini dürdüm´ dediğini öne sürdü.
30.08.2012 15:33 Tunceli´de 1994 yılında intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında yeni bilgilere ulaşıldı. Soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Kanunu´nun (TMK) 10. Maddesi ile görevli Malatya Başsavcıvekilliği, Kazım Çillioğlu´nun ailesinden intihar ettiği iddia edilen mermiden daha büyük bir mermi parası alındığını tespit etti. Savcılık, ilgili kurumlardan istediği belgeleri soruşturma dosyasına koydu. Savcılık, ´intiharda kullanıldığı´ iddia edilen tabancadaki mermilerin 9,19 olduğunu, buna karşın aileden belge karşılığında 9,22´lik mermi parası alındığını belirledi.
´Senin Defterini Dürdüm´
Öte yandan, Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nde gizli tanık sıfatıyla ifade veren ve emekli bir asker olduğu belirtilen kişinin ifadeleri de soruşturma dosyasındaki yerini aldı. Gizli tanığın ifadesinde, Merhum Çillioğlu ile odasında oturduklarını, odaya gelen ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın kısa bir tartışmanın ardından ´Çillioğlu, senin defterini dürdüm´ diyerek ayrıldığını anlattı. Gizli tanık, bu olayın merhumun ölümünden kısa süre önce yaşandığını belirtti. Bu arada MİT, Malatya Başsavcıvekilliği´ne gönderdiği yazıda, Yeşil´in olay tarihinde Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı´na bağlı çalıştığını yazmıştı.
Bilirkişi, ´İntihar Değil, Cinayet´ Demişti
Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nce uzun süredir titizlikle yürütülen soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişi heyeti, tüm dosya ve deliller üzerinde yaptığı incelemenin ardında hazırladığı 62 sayfalık raporda olayın cinayet olduğunu bildirmiş, raporda, ´Dosyadaki deliler göz önüne alındığında olayın intihar değil, cinayet olduğu anlaşılmaktadır´ denilmişti.
OLAY NEYDİ?
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken 1994 yılında lojmanında ölü bulunan, dış otopsisi yapılarak ´intihar ettiği´ sonucuna varılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu´nun müracaatı üzerine 2010 yılında yeniden açılmıştı. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli Valisi olan Atıl Üzülgen ile dönemin Cumhuriyet Savcısı, Kurmay Başkanı, Jandarma Bölük Komutanı, Çillioğlu´nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı birçok kişinin ifadelerine başvurulmuştu.
Savcılık ayrıca, Çillioğlu´nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için Düzce´de bulunan mezarının açılmasına karar vermişti. Çillioğlu´nun mezarından alınan örnekler üzerinde Adli Tıp Kurumu´nda yapılan incelemede, saç köklerinde arseniğe rastlanan Çillioğlu´nun, kürek kemiğinde kurşun yarası olduğu öngörülen delik ile kaburgalarında kırık olduğu tespit edilmişti. Dosyaya giren en önemli cinayet delili ise bu şok tespit oldu.
Savcılığın talebi üzerine Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile ´Bozo´ kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama kararı çıkarmış, iki ismin kırmızı bültenle aranması için başvuruda bulunmuştu. Soruşturma çerçevesinde savcılığın gönderdiği yazıya cevap veren MİT, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´dan 1974 ile 1989 tarihleri arasında ve 1994 yılı Haziran ayından 1996 yılı Eylül ayına kadarki süreçte istifade edildiğini, Çillioğlu´nun öldüğü 1994 yılı Şubat ayında ise kurumla bir bağı olmadığını bildirmişti.
Soruşturmada ayrıca, Albay Kazım Çillioğlu´na ait silahların ölümünden 3 yıl sonra ailesinden teslim alınmasına ilişkin Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı adına düzenlenen belgenin sahte olduğu da belirlenmişti. Yine, Çillioğlu´nun intihar notu olduğu iddia edilen kağıttaki imzanın da sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Soruşturmada en önemli gelişme olarak, Albay´ın oğlu Gökhan Çillioğlu´nun telefonlarının yasa dışı dinlenmesi iddiasına ilişkin aralarında Düzce İl Jandarma Komutanı Albay Turhan Yazıcı´nın da bulunduğu 1´i emekli, 7´si muvazzaf asker 8 kişi tutuklanmıştı. Bu tutuklulardan birinin Erzincan bölgesindeki Ergenekon yapılanmasıyla bağlantılı olduğu da ileri sürülmüştü. Yine bu jandarma görevlilerinin Jandarma içinde gizli bir yapılanma olduğunu gösterecek şekilde Düzce bölgesinde sivil vatandaşları fişlemeye devam ettiği de ortaya çıkmıştı. Soruşturmada yaşanan son gelişme ise, hazırlanan bilirkişi raporuna göre, cesedin yanında bulunan silahın Albay´ın intiharında kullanılmadığı, yani birileri tarafından oraya bırakıldığı sonucuna varılması oldu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(30 Ağustos 2012, 15:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Albay Kazım Çillioğlu´nun şüpheli ölümüyle ilgili manşetlerimiz
Çillioğlu´da Yeşil izi
Savcı, Yeşil´in yaşadığını belirledi
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili manşetlerimiz
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap