Gülay Göktürk: Ergenekoncu arkada?lar muhtemelen ?u anda hep birlikte cezaevi ko?u?unda Nazym´yn ?iirini okuyorlar: Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a... Türkiye´yi ilelebet karanlykta tutmaya çaly?anlaryn diline ne de yaky?yyor ama... ?u günlük tutma, belge byrakma i?i suçlularyn psikolojik bir ihtiyacy galiba. Egolary güvenlik endi?elerinin önüne geçiyor ve mutlaka yaptyklarynyn izlerini bir yerlerde byrakyyorlar. Mustafa Balbay da bu günlükleri, hayal etti?i darbe gerçekle?irse kendi katkylaryny belgelemek için tuttu herhalde. Günlüklerde dikkatimi çeken bir nokta darbecilerin umutsuzlu?u ve hüznüydü. En kararly göründükleri anlarda bile aslynda imkansyzy istediklerinin farkyndalar. Bütün konu?malar dönüp dola?yp medyanyn kontrol altyna alynmasy ve tek merkezden yönetilmesi konusuna geliyor. Bu i? asyl medyayla olacak. Bazan ben medyayy da anlayamyyorum... Neler oluyor? diyor içlerinden biri. Köprünün altyndan çok sular akty?yny, eski darbe dönemlerinin tek merkezden yönetilen basynyn geride kaldy?yny, artyk Türkiye´nin de çok sesli, çok parçaly bir basyna sahip oldu?unu kabul edemiyorlar bir türlü. Kar?ylaryndaki çok seslilik kar?ysynda nasyl da acz içinde kalyyorlar. Bir de tabii, gaflet içindeki halk var... Eskisi gibi kolay dolduru?a gelmeyen, provokasyonlary ?yp diye anlayan ve her seçimde a?yr bir ?amar atan halk... Artyk hiçbir ?eyin eskisi gibi olmady?ynyn, kendi zamanlarynyn geçti?inin, tecrit edilmi? bir azynlyk olarak kaldyklarynyn, zamanyn sürekli aleyhlerine i?ledi?inin farkyndalar; biraz da kumar oynar gibi, umutsuzca da olsa ?anslaryny son bir kez denemek istiyorlar. Bu umutsuzluk, bu hüzün, 2002 seçimi ertesinde ?öyle yansymy? Balbay´yn notlaryna: Biz artyk yaraly bir ku?uz. Bir ?ey denedik, olmady. Belki hayal gördük. Toplum bizim dü?ündü?ümüz noktada de?il. Yine de yapylabilir, ona bakmak gerekir. Ynsan çok üzülüyor, bunca çaba harcadyk bir ?ey yapamadyk. Evet, hiçbir ?ey yapamadylar. Bundan sonra da yapamayacaklar. Muhtemelen ?u anda hep birlikte cezaevi ko?u?unda Nazym´yn ?iirini okuyorlar: Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a... Türkiye´yi ilelebet karanlykta tutmaya çaly?anlaryn diline ne de yaky?yyor ama...
![]() ![]() ![]() |
Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a...
Ergenekoncu arkada?lar muhtemelen ?u anda hep birlikte cezaevi ko?u?unda Nazym´yn ?iirini okuyorlar: Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a... Türkiye´yi ilelebet karanlykta tutmaya çaly?anlaryn diline ne de yaky?yyor ama...
?u günlük tutma, belge byrakma i?i suçlularyn psikolojik bir ihtiyacy galiba. Egolary güvenlik endi?elerinin önüne geçiyor ve mutlaka yaptyklarynyn izlerini bir yerlerde byrakyyorlar. Mustafa Balbay da bu günlükleri, hayal etti?i darbe gerçekle?irse kendi katkylaryny belgelemek için tuttu herhalde. Günlüklerde dikkatimi çeken bir nokta darbecilerin umutsuzlu?u ve hüznüydü. En kararly göründükleri anlarda bile aslynda imkansyzy istediklerinin farkyndalar. Bütün konu?malar dönüp dola?yp medyanyn kontrol altyna alynmasy ve tek merkezden yönetilmesi konusuna geliyor. Bu i? asyl medyayla olacak. Bazan ben medyayy da anlayamyyorum... Neler oluyor? diyor içlerinden biri. Köprünün altyndan çok sular akty?yny, eski darbe dönemlerinin tek merkezden yönetilen basynyn geride kaldy?yny, artyk Türkiye´nin de çok sesli, çok parçaly bir basyna sahip oldu?unu kabul edemiyorlar bir türlü. Kar?ylaryndaki çok seslilik kar?ysynda nasyl da acz içinde kalyyorlar. Bir de tabii, gaflet içindeki halk var... Eskisi gibi kolay dolduru?a gelmeyen, provokasyonlary ?yp diye anlayan ve her seçimde a?yr bir ?amar atan halk... Artyk hiçbir ?eyin eskisi gibi olmady?ynyn, kendi zamanlarynyn geçti?inin, tecrit edilmi? bir azynlyk olarak kaldyklarynyn, zamanyn sürekli aleyhlerine i?ledi?inin farkyndalar; biraz da kumar oynar gibi, umutsuzca da olsa ?anslaryny son bir kez denemek istiyorlar. Bu umutsuzluk, bu hüzün, 2002 seçimi ertesinde ?öyle yansymy? Balbay´yn notlaryna: Biz artyk yaraly bir ku?uz. Bir ?ey denedik, olmady. Belki hayal gördük. Toplum bizim dü?ündü?ümüz noktada de?il. Yine de yapylabilir, ona bakmak gerekir. Ynsan çok üzülüyor, bunca çaba harcadyk bir ?ey yapamadyk. Evet, hiçbir ?ey yapamadylar. Bundan sonra da yapamayacaklar. Muhtemelen ?u anda hep birlikte cezaevi ko?u?unda Nazym´yn ?iirini okuyorlar: Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a... Türkiye´yi ilelebet karanlykta tutmaya çaly?anlaryn diline ne de yaky?yyor ama...
Dü?ünsenize, bir darbenin ertesinde, Darbenin karargahyndaydym ba?lykly bir kitap ne güzel giderdi... Her neyse, benim Balbay´yn günlüklerini okurken dikkatimi çeken birkaç ?ey oldu.Birincisi, Mustafa Balbay´y hafife almy?ym do?rusu.Onun, tipik bir karargah gazetecisi oldu?unu, darbeci pa?alaryn dizi dibinden ayrylmady?yny, onlaryn a?zynyn içine bakty?yny, onlar leb demeden leblebiyi anlayyp istek ve ihtiyaçlary do?rultusunda haber yapmayy misyon edindi?ini herkes gibi ben de biliyordum elbette.Ama misyonu bundan ibaret de?ilmi?.Günlüklerini okuyunca gördüm ki Balbay´y basit bir kalem eri sanmak hataymy?!Evet, haber üretme babynda bir dediklerini iki etmemi? ama syk syk bunun ötesine geçmi?. Darbeci generallere akyllar vermi?, yeri gelmi? ele?tirmi?, yeri gelmi? te?vik etmi?, hatta ky?kyrtmy?...?enuygur ve ekibini Hilmi Özkök´e kar?y ky?kyrtmak ba? görevlerinden biri olmu? mesela... Her fyrsatta, sizin bir numara ile sizin kafanyzdakileri yapmak çok zor Siz tamam, bütün kuvvet komutanlary tamam, bloksunuz, ama üstünüz olmayynca olmuyor, önce orada bir ?ey yapmak lazym deyip durmu?.Hatta bir keresinde, Hilmi Özkök´ü ekarte etmek için kafasynda ?ekillendirdi?i plany da sunmu?: Olur, olmaz ayry konu, ?öyle bir senaryo dü?ünüyorum... ?imdi siz de söylediniz kuvvet komutanlary blok, 4 ki?i... Altynda ordu komutanlary, orgeneraller, korgeneraller blok, onun altynda tümler, tu?lar blok, hepsi bir araya gelse ve dese ki; sizinle olmuyor...Sonra da bir güzel görev da?ytymy yapmy?: Kara Kuvvetleri Komutany Genelkurmay Ba?kany olacakmy?. ?enuygur Kara Kuvvetleri Komutanly?yna, Yzmir´deki Jandarma Komutanly?y´na geçecekmi?. Ystanbul´dakini de artyk ne yaparlarsa...Neyse ki plan ?enuygur´un kafasyna pek yatmamy?.
Günlüklerde dikkatimi çeken ikinci nokta darbecilerin umutsuzlu?u ve hüznüydü. En kararly göründükleri anlarda bile aslynda imkansyzy istediklerinin farkyndalar. Bütün konu?malar dönüp dola?yp medyanyn kontrol altyna alynmasy ve tek merkezden yönetilmesi konusuna geliyor. Bu i? asyl medyayla olacak. Bazan ben medyayy da anlayamyyorum... Neler oluyor? diyor içlerinden biri. Köprünün altyndan çok sular akty?yny, eski darbe dönemlerinin tek merkezden yönetilen basynyn geride kaldy?yny, artyk Türkiye´nin de çok sesli, çok parçaly bir basyna sahip oldu?unu kabul edemiyorlar bir türlü. Kar?ylaryndaki çok seslilik kar?ysynda nasyl da acz içinde kalyyorlar.Bir de tabii, gaflet içindeki halk var... Eskisi gibi kolay dolduru?a gelmeyen, provokasyonlary ?yp diye anlayan ve her seçimde a?yr bir ?amar atan halk... Artyk hiçbir ?eyin eskisi gibi olmady?ynyn, kendi zamanlarynyn geçti?inin, tecrit edilmi? bir azynlyk olarak kaldyklarynyn, zamanyn sürekli aleyhlerine i?ledi?inin farkyndalar; biraz da kumar oynar gibi, umutsuzca da olsa ?anslaryny son bir kez denemek istiyorlar. Bu umutsuzluk, bu hüzün, 2002 seçimi ertesinde ?öyle yansymy? Balbay´yn notlaryna:Biz artyk yaraly bir ku?uz. Bir ?ey denedik, olmady. Belki hayal gördük. Toplum bizim dü?ündü?ümüz noktada de?il. Yine de yapylabilir, ona bakmak gerekir. Ynsan çok üzülüyor, bunca çaba harcadyk bir ?ey yapamadyk.
Evet, hiçbir ?ey yapamadylar. Bundan sonra da yapamayacaklar.Muhtemelen ?u anda hep birlikte cezaevi ko?u?unda Nazym´yn ?iirini okuyorlar: Sen yanmasan, ben yanmasam, nasyl çykar karanlyklar aydynly?a...Türkiye´yi ilelebet karanlykta tutmaya çaly?anlaryn diline ne de yaky?yyor ama...
(18 Mart 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: