12 Eylül darbesine katılan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer´e ait olduğu iddia edilen şok bir ses kaydı yayınlandı. 2011 yılında hayatını kaybeden Tümer, ses kaydında eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt´a kızgın olduğunu, silahlı kuvvetlerin bu kadar pasif olduğu hiçbir dönem yaşamadığını söylüyor. Tümer, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´e de ´işin içine bilmem ne yaptı´ diyerek tepki gösteriyor. Tümer ses kaydında, Cumhurbaşkanına, hükümete ve onu seçen halka da ağır hakaretler ediyor.´
11.04.2012 13:5212 Eylül Darbesi´ni gerçekleştiren Milli Güvenlik Konseyi´nin hayatta kalan üyeleri Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya´nın yargılandığı şu günlerde internette, geçtiğimiz yıl vefat eden 12 Eylül´ün Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Milli Güvenlik Konseyi üyesi Ora. Nejat Tümer´e ait olduğu iddia edilen şok bir ses kaydı yayınlandı.Sözkonusu ses kaydında Ora. Nejat Tümer olduğu iddia edilen kişi, Eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt´a kızgın olduğunu, silahlı kuvvetlerin bu kadar pasif olduğu hiçbir dönem yaşamadığını söylüyor.
Ses kaydından çarpıcı bölümler şöyle:* Silahlı Kuvvetlerin bu kadar pasif olduğu bir dönem hiç yaşamadık.* Yaşar Paşa´ya kızgınım. Başbakan´la konuştu, tısı mısı kesildi. Üst katımda oturuyor. Ziyaretine bile gitmedim...* Bizim millet çok cahil ve beyinsiz. Araplara yardım ediyor. Araplardan 10 bin adam ölsün bana ne?* Valla bu şartlarda endişe gittikçe artacak. Sonra işte bunlarla beraber başaşağı beraber düşecekler. İşte gidişat o! Bu memleket iflas edecek...* Orduevlerinde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları için ayrılmış beş oda boş boş bekliyor. Bir adam 20 orduevi varsa ancak birine gider...
İŞTE SES KAYDININ DÖKÜMÜ:
-Silahlı kuvvetlerin bu kadar pasif olduğu bir dönem hiç yaşamadık-
Bu milletin aklı başına gelecek. Dünyada böyle şey yoktur yaa. Dünyada yoktur yani. Tarih kitapları da yazar bunların dönemini ilerde. Silahlı kuvvetlerin de malesef bu kadar pasif durduğu bir dönem de hiç yaşamadık. Bu Hilmi Özkök´ten başladı. Hilmi Özkök bu işin içine bilmem ne yaptı. Ondan sonra da bu hala o şeyden gidiyorlar. Aldıkları hızla devam ediyorlar.
-Yaşar paşa´ya kızgınım. Başbakanla konuştu tısı mısı kesildi. Üst katımda oturuyor. Ziyaretine bile gitmedim-
Valla Yaşar paşa bizim eve taşındı üst katımda oturuyor. Yani aynı evde oturuyoruz. Daha gitmedim ziyaretine. Kızgınım yani. Güya bütün arkadaşlar gitmişler ben gitmedim. Bu kadar es es gel son iki ay üç ay içerisine girdiğin anda adam seninle bir saat iki saat konuştu. Senden evvel senin yerine gelecek olan arkadaşınla konuştu ki o da büyük bir olay. Yani ben genelkurmay başkanı olarak otururken benden habersiz yahut haber vererek kara kuvvetleri komutanıyla özel bir başbakan konuşamaz ki. Onun direk amiri değil bir şeyi değil. Ne konuştu ne etti iki saat. Arkasından da kendisiyle konuştu. İkisinin de tısı mısı kesildi hiçbirşey yapmadılar. Adamlar da istediği gibi at oynattı yani. Bir şeyi yok yani. Hiçbir reaksiyon yok. Reaksiyon yalnız kendi aralarında. Yani daha demokrasi varmış gibi, dünyadaki diğer devletlere uyuyor havasındalar. Belki gizli gizli konuşuyor açıklamıyor ama bilmiyorum ne olacak.
-Bizim millet çok cahil ve beyinsiz. Araplara yardım ediyor. Araplardan 10 bin adam ölsün bana ne?-
Cahil millet. Adam koyun sürüsü gibi. Ne takip ediyor. Ne siyaset biliyor. Hiçbirşey bilmiyor. Çok dertliyiz hepimiz. Çok herkes dertli. Ama dertli olmak öyle oturmakla olmaz. Sorumlular sorumluluklarını bilecekler. Sonra şimdi bizde millet seferber oldu yardım ediyorlar. Araplara yardım. Kim araplara yardım. Böyle saçma şey olur mu yaa. Bana ne yaa. Bin tane adam değil 10 bin tane adam gitsin. Araplardan gidiyor bana ne yani. Ama yok işte bunlarda kafa yok beyin yok. Ne kadar cahil insan varsa onlarla birlikte olmaya kalkıyorlar.
-Valla bu şartlarda bu endişe gittikçe artacak sonra işte bunlarla beraber başaşağı beraber düşecekler. İşte gidişat o! Bu memleket iflas edecek-
Şimdi gittiği zaman Abdullah Gül´e öbürkü de oraya gittikleri zaman oraya karılarını götürüyorlar yanlarında biliyorsun. Neden? Çünkü oradakiler kim bilir ne hediyeler veriyor? Bütün dert bu. Bulgaristan´a giderken götürmüyor. Çünkü bulgarlar hiçbir şey vermezler. Valla bu şartlarda bu endişe gittikçe artarak böyle ibre yukarı doğru çıkacak. Sonra işte bunlarla beraber başaşağı beraber düşecekler. İşte gidişat o. Yani bu memleket iflas edecek. Valla çok üzüntülüyüz. Karışmayın diyorsunuz şimdi mesela şu genelkurmay başkanlığı devletin ana devletin uygulamasını gerekli ana siyasetini destekleyecek askeri planlar hazırlar. TSK´nın ihtiyacı olan malzemelerin lojistik planlamasını yapar. Planını yapar. Milli Savunma Bakanlığına gönderir. Milli Savunma Bakanlığı tedarikle meşguldür. Şeydir. Sorumludur. Tedarik eder. Kuvvetler kendisine verilen hedefe göreve gitmek için ihtiyacını iki türlü hallederler. Bir harekat bakımından planlar hazırlarlar. Kendilerine verilen görevi başarmak için. Ben deniz kuvvetlerini nasıl kullanmalıyım? Bunu hazırlar. Bu planı genelkurmay´a gönderir. Genelkurmay diğer kuvvetlerden alır. İnceler, koordineli bir harekat planı hazırlar. Ama hep plan hazırlar. Hiçbir zaman icrai emir vermez.
-Orduevlerinde genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları için ayrılmış beş oda boş boş bekliyor. Bir adam 20 orduevi varsa ancak birine gider-
Şimdi nerdeyse orduevlerinin içerisinde, her orduevinde gidin, büyük orduevlerinden bahsediyorum. Şehirlerdeki. Hepsinin en aşağı beş odası daima kapalıdır. İşte genelkurmay başkanı dört kuvvet kumandanı, artı jandarma diyelim. Efendim onlara tahsisli oda. Özel yapılmış gibi. Neden? Sittin sene boş kalır onlar. Bir adam bir anda 20 tane orduevi varsa ancak birine gider. 19´u boştur. Dedik ki ya böyle saçma şey olmaz. Ben kuvvet kumandanı olarak gelmek istediğim zaman haber veririm en aşağı benim programım böyle yarın ne yapacağını bilmeyen bir insan değilim ki. En aşağı 15 günlük planım vardır benim önümde. 15 gün sonra eğer ben Mersin´e gideceksem, Mersin´de orduevinde kalacaksam oraya haber veririm. 15 gün sonra ben şu tarihte şu saatte geleceğim. Bana bir yer hazırlayın. Benim odam hazır olur bekler. Ama onun dışında kuvvet kumandanları için 5 tane oda hazırlamışsa bunlar verilmez demek değil ki. Mesela eski kuvvet kumandanları, eski genelkurmay başkanları var. Bunlar gittikleri zaman o odaları çok rahat vermeleri lazım. Gidin orduevlerine bu beş oda daima tatil köylerinde bile böyle. Şimdi Bodrum´a gidin Bodrum da aynı kuvvet kumandanları öyle şeyler için durur ayrı. Antalya´ya gidin durur. Bilmem ne genelkurmay başkanının dairesidir. Verilmez derler. Ulan yazın oraya taa Erzurum´dan kalkıp gelen var. Ta Trakya´dan kalkıp oraya giden var.
NEJAT TÜMER KİMDİR
1924 yılında İstanbul´da doğan Nejat Tümer, 1944´te Deniz Harp Okulu´nu bitirdi. 1955´de Harp Akademisi´ni bitirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri´nde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 1967-1970 yılları arasında tuğamiral, 1970-1974 yılları arasında Tümamiral, 1974-1978 yılları arasında Koramiral, 1978-1983 yılları arasında oramiral rütbesiyle hizmet gördü. 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren beş kişilik askeri konseyde yer aldı. 12 Eylül Darbesi´nden sonra, aynı zamanda Milli Güvenlik Konseyi üyeliği görevini de yürüttü. 6 Aralık 1983 tarihinde kendi isteği ile emekli oldu. 1983-1989 arasında Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeliği yaptı. Evli ve 2 çocuk babasıdır. Böbrek kanseri tedavisi gördüğü Haydarpaşa GATA´da 29 Mayıs 2011 tarihinde hayatını kaybetti. Naaşı Selimiye Camii´nden kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı´na defnedildi.
(11 Nisan 2012, 13:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ses kaydını dinlemek için tıklayın
12 EYLÜL SORUŞTURMASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Flaş!!! 12 Eylül iddianamesine kabul
12 Eylül davası 4 Nisan´da başlıyor
12 EYLÜL İDDİANAMESİNİ OKUMAK/İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
Flaş!!! 12 Eylül´e soruşturma açıldı.. Dosya no: 2010/605