Eski PKK´lı Selim Çürükkaya, teröristbaşı Öcalan ile Ergenekon sanığı İP lideri Doğu Perinçek arasındaki ilk bağlantıyı açıkladı. Öğrencilik yıllarından tanışan bu ikiliden Perinçek bildiri yazarken Öcalan o bildiriyi dağıtırken yakalanmış. Kürtler arasında Öcalan´ın tanınması da Perinçek´in yaptığı haberlerle olmuş. İlişkiler tam bir derin devlet operasyonunu andırıyor.
03.03.2012 12:29 Eski PKK´lı Selim Çürükkaya, teröristbaşı Öcalan ile Ergenekon sanığı İP lideri Doğu Perinçek arasındaki ilk bağlantıyı açıkladı. Öcalan Tapu Kadastro´da önce Diyarbakır´da, sonra İstanbul´da memur olarak çalışmış.Daha sonra İstanbul´da hukuk fakültesini kazanmış, ardından nasıl olduğu muamma bir yatay geçişle Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi´ne gitmiş. Kendisi, Devletle ilişkisi olanlar yatay geçiş yapabilir derdi.Siyasal Bilgiler Fakültesi´nde, Kızıldere olayını, Mahir Çayan´ın ölümünü protesto etmek amacıyla Şafak bildirisi dağıtılır. Bildiriyi yazan Doğu Perinçek Şafak Grubu´nun lideri. Öcalan da bu bildiriyi dağıttığı için yakalanmış, 6 ay sonra serbest bırakılmış. Bildiriyi yazan Perinçek orada asistan, bildiriyi dağıtan Öcalan orada öğrenci. Aralarındaki ilişki o zamandan araştırılmalı.Abdullah Öcalan, zaten önce Doğu Perinçek´in Apocu çeteler manşetleri ile başını çektiği basın operasyonuyla Kürtler´e tanıtıldı. Hareket Apo´ya mal edildi, ama bize Apocu diyenleri biz dövüyorduk. ( Bugün)
Derin ve karanlık ilişkiler
İkilinin ilişkileri tam bir derin devlet operasyonunu andırıyor. Dış güçlerin Türkiye´yi kontrol altında tutmak için Kürt sorununu kaşıdıkları, devlet içindeki adamlarını da kullanarak bu ikiliyi sahneye sürdüğü ve PKK´yı ortaya çıkardığı ileri sürülüyordu. Çürükkaya´nın anlattıkları bu iddiayı güçlendiriyor. Uğur Mumcu da bu karanlık ilişkileri belgelemeye çalışırken hayatını kaybetmişti. MİT tarafından Suriye´de bulunan Öcalan´a düzenlenen suikast girişimi yine MİT içindeki derin bağlantılar sayesinde başarısızlığa uğratılmıştı. Kenya´da ABD tarafından yakalanarak Türkiye´ye idam edilmemesi şartıyla teslim edilen Öcalan uçakta getirilirken kendisine biçilen yeni role hazır olduğunun farkında olarak ´hizmete hazırım´ demişti. Derin güçlerin ya da daha somut ifadeyle Ergenekon ve Kontrgerillanın PKK ile bağlantıları ´Düşürün şu heronları çok PKK´lı vuruluyor´ ses kaydıyla çarpıcı şekilde ortaya çıkmıştı aslında. Buna benzer bir çok örnek sayılabilir ihaneti belgeleyen. PKK´nın gücüyle değil ihanet ve derin destekle bugüne kadar ayakta kalabildiği söylenebilir.
PKK eski yöneticisi: Öcalan da Ergenekon üyesi
Ergenekon´u ilk telaffuz eden isimlerden biri olarak Selim Çürükkaya, 2009 yılında da ilginç açıklamalar yapmıştı. Öcalan´ın Ergenekon´un üyesi olduğunu öne süren Çürükkaya, Öcalan´ın görevinin İmralı´da da sürdüğünü savunuyordu. Çürükkaya´ya göre Öcalan, askerlerin kontrolündeki İmralı´dan Adalet Bakanlığı´nın denetiminde olan bir hapishaneye alınmalı. Bu sağlandığı zaman çatışmalar kesinlikle durur. Çünkü o zaman, Ergenekon içindeki irtibatları kesilir ve oradaki görevi sona ermiş olur. Çürükkaya, örgüt ve Ergenekon arasındaki ilişkinin, üçüncü iddianamede yer alan Öcalan, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek´e ait diyaloglarla gün yüzüne çıktığını düşünüyor. Öcalan´ı Kenya´dan getiren ekipte yer alan Hasan Atilla Uğur´un da Ergenekon sanıklarından biri olduğunu hatırlatan Çürükkaya, 2004´ten bugüne kadar PKK´ya çatışma emrinin İmralı´dan çıktığını herkes biliyor. Hükümet Ergenekon´un üzerine gitmeye başlayınca çatışmaların kesilmesi de bu birlikteliğe işarettir. diyordu.
Tutuklu olmayan Ergenekon sanıklarının her hafta Öcalan´la avukatları vasıtasıyla irtibat kurduğunu öne sürerken, Öcalan´ın hükümetin kontrolü altına alınması gerektiğinin altını çizen Çürükkaya, bunu Kürt sorununun çözümü için ilk şart olarak görüyordu: Öcalan, çatışmayı isteyen güçlerin ve hükümet dışı güçlerin kontrolünde olduğu müddetçe eğer onlar çatışma istiyorlarsa çatışma durdurulamaz. Öcalan, Adalet Bakanlığı´nın denetiminde olan bir hapishaneye alınmalı. Bu sağlandığı zaman çatışmalar kesinlikle durur. Çünkü o zaman, Ergenekon içindeki irtibatları kesilir ve oradaki görevi sona ermiş olur.
Çürükkaya, örgüt ve Ergenekon arasındaki ilişkinin, üçüncü iddianamede yer alan Öcalan, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek´e ait diyaloglarla gün yüzüne çıktığını düşünüyor. Öcalan´ı Kenya´dan getiren ekipte yer alan Hasan Atilla Uğur´un da Ergenekon sanıklarından biri olduğunu hatırlatan Çürükkaya, 2004´ten bugüne kadar PKK´ya çatışma emrinin İmralı´dan çıktığını herkes biliyor. Hükümet Ergenekon´un üzerine gitmeye başlayınca çatışmaların kesilmesi de bu birlikteliğe işarettir. diyor.
Çürükkaya, Öcalan´ın Ergenekon´la bağlantısının İmralı´da da sürdüğünü, tutuksuz sanıklarla avukatları vasıtasıyla temas kurduğunu öne sürüyor. Çürükkaya, bu yüzden bölücübaşını eleştiren kesimlerin ´Ergenekoncudur´ yaftasıyla karalanmaya çalışıldığını iddia ediyor: Bunlar bir Ergenekon korosu gibi çalışıyorlar ve Öcalan´ın gerçek yüzünün ortaya çıkmasını istemiyorlar. Çünkü, içerideki görevi devam ediyor.
PKK kurucusundan Öcalan ve Ergenekon İtirafları
Selim Çürükkaya gibi eski bir PKK´lı olan, üstelik PKK´nın kurulmasında da önemli rol oynayan Şükrü Gülmüş, Öcalan hakkında şok açıklamalar yapmıştı. Öcalan´ın Hitler´den farksız olduğunu vurgulayan Gülmüş, ?Bugün sözde örgüt içerisinde Karayılan sivrilmiştir. Ama asla ve asla Öcalan´sız iş yapamaz. Öcalan´ı bu kadar güçlendiren ve başa bela eden, derin devlettir. Ergenekon´un taşeronu Öcalan´dır. Örneğin bir Hikmet Fidan gerçeği var. Diyarbakır´ın Bağlar ilçesinde 6 Temmuz 2005 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Kendisi HADEP´in Genel Başkan Yardımcısı´ydı. Olayın çok üstüne gidilmedi. Yine PKK´dan ayrılan Suriye´deki Rekeftin Hareketi´ni yöneten ve daha çok kültürel anlamda Kürt kimliğini savunan Kemal Şahin´in ortadan kaldırılması var. Silahsız hareket isteyen kim varsa öldürüldü. İçeride olanlar PKK, dışarıda olanlar ise Ergenekon aracılığıyla temizlendi. Öcalan´a rağmen iş yapan kim varsa, potansiyel tehlike olarak görüldü? diyordu.
Örgütün üst kademesinde Ergenekoncular var
Ergenekon ile PKK ilişkisini kabul etmeyenlerin akıl tutulması yaşadığını vurgulayan Gülmüş, ?Yalçın Küçük gerçeği var. Üstünü kimse kapatamaz. Bizzat Ergenekon adına örgütte görevlendirildi. PKK´nın içine girdiğinde kısa sürede Öcalan´ın danışmanlığına getirildi. Sadece Yalçın Küçük de değil. Derin devlete hizmet eden birçok taşeron da örgütte aktif görev aldı. Bunlardan biri de Doğu Perinçek´tir. Biz bunları o günden deşifre ettik. Deşifrelerimizde ne kadar haklı olduğumuz bugün ortaya çıkmıştır. Ergenekon ile PKK´nın bağlantısı yok demek, akıl tutulmasıdır. İsimleri çoğaltmak mümkün... Cenk Duatepe ve Ağrılı Pilot Necati Kaya da bu süreçte derin görevler üstlenmiştir. Şu anda da aynı görevleri üstlenen karanlık isimler var. Bu isimler, örgüte yol haritası belirliyor. Yeni isimleri de yakın zamanda açıklayacağım. Örneğin bir avukatlar örgütü var. Çoğu Öcalan´ın avukatlığını yapıyor. Ama çift taraflı çalışıyorlar. Talimatları iletmekle kalmıyorlar, derin ilişkileri sürdürüyorlar. Basın ve BDP içinde de çift yönlü çalışanlar var. Hatta örgütün bugün üst kademesinde Ergenekoncular var? şeklinde konuşmuştu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(03 Mart 2012, 12:29)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Perinçek´in çağrısı şok etti
PKK: Öcalan da Ergenekon üyesi
PKK kurucusu Gümüş´den Öcalan ve Ergenekon İtirafları
Fırat: PKK, Kürtler dinsiz olsun diye çıktı
Şaka gibi: ´Perinçek Öcalan´ın kadim dostu´ ifadesine dava
Ergenekon´a vur ses PKK´dan gelsin
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap