İkinci Ergenekon davasına 162. duruşma ile devam ediliyor. Duruşma, tutuksuz sanık emekli Orgeneral Kemal Yavuz´un savunmasıyla sürüyor.
28.02.2012 11:08 İkinci ´Ergenekon´ davasına 162. duruşma ile devam ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili ve gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Durmuş Ali Özoğlu ve Mustafa Dönmez ise duruşmaya gelmedi. Duruşmaya, ´Odatv davası´ kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Kemal Yavuz da katıldı.
KEMAL YAVUZ´UN SAVUNMASI
Duruşmada savunması alınan emekli Orgeneral Kemal Yavuz, kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, hayatının hiçbir döneminde silahlı örgüt üyesi olmadığını ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmediğini öne sürdü. Hakkındaki suçlamalara ilişkin maddi delillerin ortaya konulamadığını savunan Yavuz, ´Bütün iddialar polisiye yorumdur. Maalesef savcılık makamı da söz konusu iddialara iddianamede yer vermiştir´ dedi. Yavuz, evinde yapılan aramalarda ele geçirilen belge ve dokümanların kendi mesleği ile ilgili olduğunu belirterek, ´Ayrıca kariyerimle ilgili bazı yazılar da var. Mesela Kıbrıs´taki ´Annan Planı´na ilişkin bir yazımda, devletin güvenliğine ilişkin gizli belge olarak gösterilip suçlanmışım. Bu suçlamaların hepsi yorumdur. Bu yazım gizli bir belge olmadığı gibi içinde bir suç unsuru da yoktur´ diye konuştu.Duruşmaya, Yavuz´un savunmasıyla devam ediliyor. (AA)
Yavuz, evindeki aramada ele geçirilen ´psikolojik savaş´ konulu dokümanlara ilişkin açıklamalarda bulundu. 2008 yılı Ocak ayında dönemin 2. Genelkurmay Başkanı Ergin Saygun´un kendisini arayarak terörle mücadele konulu bir konferansta konuşma yapmasını istediğini anlattı. Yavuz, Ben de bu konuda doküman rica ettim. Bana Genelkurmay Başkanlığı tarafından bir kutu içinde doküman ve kitap gönderildi. Daha sonra Genelkurmay Başkanı´nı arayıp bunları iade edip etmeyeceğimi sordum, istemediler. O belgeler bu bağlamda benim evimde kaldı. Gizli dokümanlar da değildi. dedi.
18´i tutuklu 118 sanıklı İkinci Ergenekon Davası´nın 162. duruşması tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Kemal Yavuz´un savunması tamamlandı. Savunmasında sık sık iddianameyi eleştiren Yavuz, Benim bu davayla alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum demiyorum çünkü iddianamede beni suçlu gösterecek herhangi bir kanıt veya delil yoktur. Bu iddianamede hukuki değildir. Acaba bu iddianamenin görevi ve amacı sırf bir insanı karalamak mıdır? diye soruyorum dedi. Savcılığın sanal iddiaları gerçek gibi kabul ederek suç üretmekte olduğunu iddia eden Yavuz, İddianameye göre, davanın sanıklarıyla örgütsel bağlantılı olduğum gösterilmiş ancak bu iddiayı kanıtlayabilecek en ufacık bir kanıt veya delil yoktur İddianamenin, hukuki ve alt yapısının olmadığını savunan Yavuz, duruşmalardan vareste tutulmasını ve beraatini talep etti.
-Mahkeme, Kemal Yavuz´a ´derin devlet´i sordu-
Savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanık Kemal Yavuz´a, Sizde bulunan bir notta ´Derin devlet, özel harp´ yazıyor, Türkiye´de derin devlet var mıdır? sorusunu yöneltti. Derin devletin, devletin kendisi olduğunu anlatan Yavuz, Derin devlet, devlete sahip çıkan askerî ve sivil bürokrasidir. Türkiye Cumhuriyeti´ni korumak isteyen bürokratlardan ibarettir. Bunun dışında bir şey değildir. şeklinde konuştu. Savcı Pekgüzel, Yavuz´a Tuncay Özkan´la yaptığı bir televizyon programında yaptığı, Derin devlet vardır, anayasaya aykırı değildir, bazı gömülü mühimmat depoları vardır? şeklindeki yorumu ile neyi kastettiğini sordu. Derin devletin olduğunu dile getiren Yavuz, Suriye ve İran derin devletinin Türkiye´de cinayet işlediğinden sonradan da olsa haberdar olduk. Türk sivil askerî bürokrasisinin bunları engellemesi ya da en azından faillerini bulması lazımdı. Gömülen mühimmatlar da böyle durumlarda özel harp dairesi tarafından kullanılır. dedi.
-Yalçın Küçük: Paşa Hazretleri, Kemal Yavuz: Estağfirullah-
Odatv davası kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de söz alarak Kemal Yavuz´a sorularını yöneltti. Paşa hazretleri diyerek sözlerine başlayan Küçük´e Yavuz estağfirullah diye yanıt verdi. Küçük, Yavuz´a kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Yavuz ise Küçük´ü televizyondan tanıdığını hiçbir yerde rastlaşmadıklarını söyledi. Küçük, Yavuz´a Harp Akademileri´nde görevliyken kendisinin kitaplarının kullanıldığını yada kütüphanede bulunup bulunmadığını sordu. Yavuz ise kitaplarının kullanılmadığını ancak kütüphanede bulunup bulunmadığı konusunu bilmediğini ve Yalçın Küçük´ü Harp Akademileri´nde de hiç görmediğini belirtti. Bunun üzerine Küçük, Beni sadece hapishanelerde görürsünüz dedi.
-Savcıdan Danıştay saldırısı sorusu-
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in Danıştay saldırısının arkasında basit bir çete olduğunu, başörtüsüne karşı yapılanlara bir tepki olduğunu söylemişsiniz açıklar mısın? diye sordu. Yavuz bu soruya, Basında duyduğum kadarıyla bir grup insanın fevri hareketi olduğunu mütaala etmişim. Basit bir olay olduğunu ve arkasında herhangi birşey olmadığını söylemiştim. O zaman ki değerlendirmem o yöndeydi cevabını verdi.
Mustaf Balbay ise söz alarak, Kemal Yavuz´a kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Yavuz Sizinle hiç karşılaşmadım. Cumhuriyet gazetesi´nin Ankara Temsilciliği´nin yerini bile bilmem O şansa sahip olmadım yanıtını verdi. Balbay, Cumhuriyet gazetesi´nin Ankara Temsilciliği´nin santral telefonunun kendisine aitmiş gibi gösterildiğini ve orayı arayanların kendisiyle ilintili olduğunun iddia edildiğini belirterek, Kemal Yavuz santralı aramış dahi olsa benimle bağlantılı gösterilecekti dedi. İddianamede Tuncay Özkan ile bu durum nedeniyle irtibatlı gösterildiğini ifade eden Balbay, Tuncay Özkan ile 1993 yılına kadar Cumhuriyet Gazetesi´nde beraber çalıştık o tarihten sonra 1999 yılında Ahmet Taner Kışlalı için gazetenin Ankara temsilciğine taziye ziyaretinde bulundu. Bugün bizim tecritimizin birinci yıldönümü. Son bir yıldır da Tuncay Özkan ile sadece bu salonda görüşüyorum dedi.
Söz alan İnönü Üniversitesi Fatih Hilmioğlu´da dünkü duruşmada Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi´ne gittiği için bulunamadığını belirterek, Dün birlikte 8 yıl rektörlük yaptığım arkadaşlarım Ferit Bernay ve Mustafa Yurtkuran savunma yaptı. Onlara sormak istediğim çok soru vardı. Sorularımı sorabilseydim, Jandarma Genel Komutanlığı´ndaki yemeğin örgüt faaliyeti olmadığı daha iyi ortaya çıkardı. Örgüt faaliyeti olsaydı, yemeğe katılan 10 generalden sadece 1´i, 6 rektörden ise 3´ü sanık olmazdı diye konuştu. Kemal Yavuz´un savunmasının tamamlanmasının ardından avukatı savunma yaptı. Duruşma 1 Mart Perşembe gününe ertelendi. ( DHA, Zaman)
(28 Şubat 2012), son güncel.: (29 Şubat 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: