MİT Kanunu´nun Resmi Gazete´de yayınlanmasının ardından KCK kapsamında MİT Müsteşarı Fidan ve 4 MİT görevlisiyle ilgili soruşturma durduruldu. Savcıların, MİT´çilerin ifadesini alma konusunda ısrarlı oldukları ve MİT mensuplarının ifadesini almak için Başbakanlık´tan izin istemeye hazırlandıkları öğrenildi. Öte yandan CHP yasayı Anayasa Mahkemesi´ne götürmeye hazırlanıyor.
19.02.2012 12:29MİT Kanunu´nda yapılan değişikliğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanması ve ardından da Resmi Gazete´de yayınlamasıyla birlikte talimatla ifadesi alınmak istenen MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve haklarında tutuklanma kararı çıkarılan 4 MİT yöneticisine yönelik yakalama kararı kaldırıldı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle Erzincan Ergenekon davası sanığı 3 MİT görevlisi ile, Suriyeli muhalif Albay´ı Esad yönetimine teslim etmekle suçlanan MİT´çilerin dosyası da izin için Başbakanlık´a gönderilecek.
Artık her suçlamada izin şart
MİT mensupları veya Başbakan tarafından kamu görevlileri arasından özel bir görevle görevlendirilen kişilerin özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlarda bile soruşturulması için Başbakan izni şartı getiren MİT Yasası 26. Madde değişikliği Resmi Gazete´de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle devam eden soruşturma ve kovuşturmalarda da Başbakan´ın iznine bağlı olma hükmü uygulanacak.MİT yasasının yürürlüğe girmesinin ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, MİT görevlileri Y.Y. ile H.K. hakkında başlatılan soruşturma durduruldu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan´ın ifadesinin alınması için Ankara Başsavcılığı´na yazılan talimat yazısı ile Özel Yetkili Savcılık tarafından eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, MİT Müsteşar Yardımcıları Yaşar Yıldırım ile Hüseyin Kuzuoğlu hakkında çıkarılan yakalama kararları da kaldırıldı
İzin istenecek diğer soruşturmalar
KCK kapsamında ifadeye çağrılan 5 MİT yöneticisinin yanında Erzincan Ergenekon davası kapsamında CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner´le birlikte yargılanan 3 MİT´çiyle ilgili yargılama da izin için Başbakan´a gönderilecek. Geçtiğimiz günlerde Hatay´daki mülteci kampında yaşayan Özgür Suriye Ordusu´nun kurucularından Albay Hüseyin Harmuş´u Esad yönetimine teslim ettiği iddiasıyla tutuklanan MİT´çi Ö.S. ile olaydan haberdar olduğu iddia edilen 2 MİT yöneticisinin dosyasının da izin için Başbakan´a gönderilmesi bekleniyor.
Savcılar izin, CHP AYM hazırlığında
KCK soruşturması kapsamında Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisini ifadeye çağıran İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları´nın MİT kanunundaki değişikliğin ardından harekete geçtikleri öğrenildi. Savcıların, MİT´çilerin ifadesini alma konusunda ısrarlı oldukları ve MİT mensuplarının ifadesini almak için Başbakanlık´tan izin istemeye hazırlandıkları öğrenildi. Öte yandan CHP yasayı Anayasa Mahkemesi´ne götürmeye hazırlanıyor. CHP´nin daha önce kişiye özel düzenleme diyerek Anayasa Mahkemesi´ne götürdüğü TİB´le ilgili düzenleme iptal edilmişti. ( Star)
´HÜKÜMET ERGENEKON VE KCK´YI KURTARMAYA ÇALIŞIYOR´ DİYEN TARAF YAZARI EMRE USLU´YA FEHMİ KORU´DAN AĞIR ELEŞTİRİ
19.02.2012 12:58 Fehmi Koru (Star): Operasyon mu hangi operasyon? Son zamanların önemli tespitlerinden birini dün Taraf gazetesinde okudum. Emniyet kökenli bir akademisyen-yazar (y.n: muhtemelen Emre Uslu), yaşadığımız süreci, ´kusursuz operasyon´ olarak tanımlamış. Çıkardığı özet de buna tanıklık ediyor zaten... Birlikte okuyalım: ?Medya kampanyasıyla olay önce Cemaat´in sonra da İstanbul´daki KCK operasyonlarını yapan polisin ve savcının üstüne yıkıldı. KCK operasyonunu yapan polisler tasfiye edildi. TCK 250, 251 değiştirilecek; AKP tabanı da itiraz etmiyor artık buna. 28 Aralık´ta duyurulan ancak tepkiler nedeniyle geri çekilen 2. Açılım Paketi diye sunulan Ergenekon ve KCK´yı kurtarma paketi tıkır tıkır işliyor. Tereyağından kıl çeker gibi bir operasyon.?
Operasyonel gözle kaleme alınmış, eksiği olsa da fazlası yok bir değerlendirme bu. Gerçekten de on gün içinde pek çok denge bozuldu ve yerlerini yenilerine terk etti; burada durulursa ne âlâ, ancak arkası geleceğe benziyor... Yukarıdaki değerlendirmede ciddi bir sorun var: ´Operasyon´ teşhisi konulan sürecin başlangıç noktası... Özetlenen olumsuz gelişmeleri sağlayan ´operasyon´, sonrasında yaşanan süreçten zararla çıkan polis ve savcılar tarafından başlatıldı. Savcı, özel yetkisine güvenerek MİT müsteşarını telefonla ve ´şüpheli´ sıfatıyla ifade vermeye çağırmasaydı, yaşananların hiçbiri yaşanmayacaktı.
Gerçek bu olduğuna göre, ´operasyon´ denilen acaba kimin operasyonu? Tespitte ´kaybeden´ taraflar arasında sayılan bir kesime yakın ağızlar, herhalde bu gerçekten hareketle, suçluyu ´dışarıda´ aramamızı salık veriyorlar; ?Savcının önüne belgeyi -ne bilelim- belki de Mossad koydu? denmesinin sebebi bu olmalı. Ancak bu tespitin de bir sorunu var: Savcıyı davete teşvik eden belge dosyasını ana tespitte yine ´kaybedenler´ arasında sayılan ´Emniyet yetkilileri´ hazırlayıp koymadı mı? Belgeleri polise Mossad veya başka bir dış istihbarat birimi mi temin etti yoksa? Sanmıyorum.
Önemli bulduğum ´operasyon´ tespitinin böyle açmazları var. Girişimin baştan sona bir ´operasyon´ olduğu belli de, gazetede yer alan tespit ?Operasyon kimin operasyonu?? sorusuna dört başı mamur bir cevap veremiyor. Düşününce aklıma, yalnızca, en başta hazırlanan planın sürecin bir noktasında bozulması ve beklenenden farklı sonuçlar verecek bir ´operasyona´ dönüşmesi ihtimali geliyor. En başta amaçlanan ne idiyse o sonuç alınamamış, onun yerine süreci başlatan(lar)ın aklından geçmeyenler gerçekleşmiş olabilir. ´Tereyağından kıl çeker gibi´ gelişmesi beklenirken ´zor´ ile karşılaşınca farklı bir yöne ve sonuca yol alınması pekâlâ mümkün.
-Tedbirlerin devamı gelecektir, 27 Nisan´da gelmişti çünkü-
´Zor´ neydi acaba? Süreci başlatanların hesaba katmadıkları ne oldu? Başbakan Tayyip Erdoğan´ın ve köşeye sıkışması beklenen diğerlerinin sergilediği serinkanlılık? Konuya ´savaş´ mantığıyla yaklaşılması beklenirken ´kriz´ mantığının hâkim olması ve bunun da hesapları bozması ihtimaline ne dersiniz? Başbakan Erdoğan ve Ak Parti kurmayları 27 Nisan (2007) ´e-muhtırası´ oldu-bittisini işlevsiz bırakan taktikleri burada da adım adım izleyerek siyaseten üste çıkmayı başarmış olmasınlar? Herhalde tedbirlerin arkası gelecektir; 27 Nisan sürecinde gelmişti çünkü. ( Star)
(19 Şubat 2012, 12:29)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
MİT BAŞKAN VE GÖREVLİLERİNİN İFADEYE ÇAĞRILMASI KRİZİYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
MİT darbesi kovuşturulur mu?
Osman Can: Soruşturma hukuksuz, MİT yasası görmezden gelindi
Başsavcılık: İstihbaratçılar suç işledi
Cemaat-MİT çatışması mı yaşanıyor?
Hükümet sivil darbeyi engelledi
KCK savcısı görevden alındı
MİT kanunu Perşembe çıkıyor
MİT´çilere yakalama kararı
MİT müsteşarı Fidan hedefte
Odatv-Aydınlık-İsrail´in hedefi: Fidan
´Mesaja mesaj´ ses kaydı