Ülkücü Hareket Davası´nda yargılanan Selahattin Şenliler: ´İçimizde kontrgerillanın, istihbaratın, hatta yabancı istihbaratların bile adamları vardı.´ Bu kişilerin tutuklu gibi hapishaneye geldiğini anlatan Şenliler: ´Hiç unutmam, Hasan Batur adıyla biri geldi. Sürekli doğu kökenli arkadaşlarla irtibat kurmaya çalışırdı. ´Ben şunu öldürdüm, bunu öldürdüm´ der, afiş yapıştırmanın değil, adam öldürmenin Ülkücü´ye yakışır bir şey olduğunu söylerdi. Her hafta bir bahaneyle dışarı çıkardı. Sonradan öğrendik ki bu kişi Kadir Kısırık adında bir askeri istihbaratçıymış.´
09.02.2012 10:31 BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, Türkiye´nin bir darbeden diğerine nasıl adım adım götürüldüğünü hapishanede çok iyi gördüğünü söyledi. İçimizde kontrgerillanın, istihbaratın, hatta yabancı istihbaratların bile adamları vardı. diyen Şenliler, bu kişilerin tutuklu gibi hapishaneye geldiklerini dile getirdi. Ülkücü camianın önemli isimlerinden Selahattin Şenliler, cezaevinde tuttuğu günlükleri yayınlamaya hazırlanıyor. Aynı zamanda Büyük Birlik Partisi (BBP) genel başkan yardımcısı olan Şenliler, kitabında ülkenin belli eller tarafından darbeye nasıl sürüklendiğini ve cezaevindeki işkenceleri kayda geçirecek. Günlüklerini Zaman´a anlatan Şenliler, darbe sürecini içeriden çok net gördüklerini ifade ediyor. İçimizde kontrgerillanın, istihbaratın, hatta yabancı istihbaratların bile adamları vardı. diyen Şenliler, bu kişilerin tutuklu gibi hapishaneye geldiğini anlatıyor: Hiç unutmam, Hasan Batur adıyla biri geldi. Sürekli doğu kökenli arkadaşlarla irtibat kurmaya çalışırdı. ´Ben şunu öldürdüm, bunu öldürdüm´ der, afiş yapıştırmanın değil, adam öldürmenin Ülkücü´ye yakışır bir şey olduğunu söylerdi. Her hafta bir bahaneyle dışarı çıkardı. Sonradan öğrendik ki bu kişi Kadir Kısırık adında bir askeri istihbaratçıymış. Bunların hepsini kitapta ayrıntılı yazacağım.
Ankara Abidinpaşa´da otobüs taranması, Bedrettin Cömert ve kontrgerillayı araştıran Savcı Doğan Öz´ün öldürülmesi, Piyangotepe olayı gibi birçok ölümlü vakanın Ülkücüler tarafından yapılmamasına rağmen kendilerine mal edildiğini ve Ülkücü Hareket Davası´nda bu tür olaylardan yargılandıklarını belirtiyor. O dönemde hapse düşen her Ülkücü ve solcu gibi özellikle askeri personel tarafından türlü işkencelerden geçtiğini anlatıyor.
Şenliler, günlüklerinde, Savcı Doğan Öz´ün öldürülmesiyle ilgili davanın tanığının, Öz´ü öldüren 1.60 boylarındaydı demesine rağmen, 1.95´lik İbrahim Çiftçi´nin işkence altında bu cinayeti kabul etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Şenliler, Çiftçi, işkence altında; Doğan Öz´ü de, Kennedy´yi de ben öldürdüm. deyince, bilgisiz er bu sözü olduğu gibi zapta geçirmiş. Erin üstleri bu ifadeyi yırtıp, içinde Kennedy sözcüğü geçmeden yeniden yazdırmış. İşkence edildikten sonra külçe gibi koğuşa bırakılan Çiftçi´nin ölmemesi için, 20 gün boyunca ağzına kaşıkla su ve süt koymuşlar.
Tehditler sonucu birçok arkadaşımız, işlemediği suçları üstlendi
Şenliler, cezaevinde Bu listeden bir olay seç, yoksa buradan sağ çıkamazsın. şeklinde tehdit edildiklerini de ifade ediyor. Bu tehditler ve akıl almaz işkenceler yüzünden çok sayıda arkadaşının işlemedikleri suçları üstlenmek zorunda kaldıklarını söylüyor: Mehmet Ali Aksümer ve Durmuş Ali adlarında iki arkadaşımız, tahliyeleri geliyor, çıkar çıkmaz hapishane kapısında askerler tarafından tekrar alınıyorlar ve iyi bir işkenceden sonra önlerine liste konuluyor. Mehmet Ali´ye, ´Bu listeden bir olay seç, yoksa buradan sağ çıkamazsın´ diyorlar. O da listeden rastgele bir maddeyi işaretliyor. İşaretlediği madde, Bedrettin Cömert´in öldürülmesi olayı. Olayı nasıl yaptığını, buna söyleyip yazdırıyorlar. Hiç yapmadığı olaylardan yargılanıp idam veya ağır hapis alanlar çok var bunun gibi. ( Zaman)
(09 Şubat 2012, 10:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: