Temizöz davasında tutuklu sanık Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak mahkeme başkanına, ´Ben aşiret sahibi biriyim. Allah´tan başka kimseden korkmuyorum. Ben ne senin cezaevinden, ne de senin zulmünden korkmuyorum. Burada yatmaya razıyım. Kırılırım ama asla eğilmem´ dedi. İstihbaratın kendi aleyhine konuştuğunu söyleyen Atak, ´Ama benim de bildiklerim var eğer ben de konuşursam yer yerinden oynar. Ben bugüne kadar devlet aleyhinde tek bir kelime söylemedim´ dedi. Kamil Atak geçen duruşmada işlemekle suçlandığı cinayetlerden birini kabul etmiş, Beşir Bayar´ı öldürdüğünü itiraf etmişti.
03.02.2012 17:44 Şırnak´ta 1993-95 yılları arasında işlenen 20 kadar cinayetten sorumlu tutulan ve aralarında Kayseri İl Jandarma eski Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların da bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına 33. duruşma ile devam edildi. Diyarbakır 6´ıncı Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan emekli Albay Cemal Temizöz, rapor alarak katılmadı. Duruşmada tutuklu sanıklar Kamil Atak, Temer Atak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ ve Adem Yakin hazır bulundu. Sağlık sorunları nedeniyle ara kararla tahliye edilen Kukel Atak ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada tanık olmadığı için dosyaya eklenen evrakları okuyan Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanık Cemal Temizöz´ün 1994 yılında 1-14 Şubat tarihleri arasında yurtdışına çıkıp çıkmadığının Türk Hava Yollarına sorulduğu ve gelen cevapta, Kayıtların 10 yıl tutulduğundan, söz konusu kişi ile ilgili 1994 yılında ilgili kayıt bulunmamaktır denildiğini söyledi.
Talimatla Cizre Asliye Ceza Mahkemesi´ne ifade veren Rezzan Avşar, babasının 1994 yılında evden, tutuklu sanık Temizöz tarafından alındığını, taksiyle Silopi´ye götüreceği 3 müşterisiyle birlikte bir daha geri dönmediğini bu nedenle sanık hakkında şikayetçi olduğunu söyledi. Aynı mahkemeden yine talimatla ifadesi alınan Kamuran Candoruk ile Reşit Gasyak da Temizöz´den şikayetçi olduklarını dile getirdi.
Cizre´de 1994 yılında yanında yüklü miktarda dolar bulunduran tüccar Abdülhamit Düdük´ün öldürülmesi olayı ile ilgili Halit Acar ve İsa Ergin´in tanık olarak dinlenmesi talebi mahkeme heyetine sunuldu. Daha sonra sanıkların savunmasına geçildi.
ATAK: SENİN CEZAEVİNDEN KORKMAM
Tutuklu sanık Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak, istihbarat birimlerinin kendisi aleyhinde sürekli ifade verdiğini belirterek, Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Abdullah Öcalan bizim aşirete adam gönderdi. Dediler ki, ´aşiretin en seçkin kızlarını seçin bize verin´ Ben de Kürt´üm. Ama Öcalan ile benim savaşım vardır. Namus davam vardır. Ben kimseyi öldürmedim. Buradaki tüm mağdur yakınlarından sorun benden şikayetçi biri varsa ben cezama razıyım. Ben aşiret sahibi biriyim. Allah´tan başka kimseden korkmuyorum. Ben ne senin cezaevinden, ne de senin zulmünden korkmuyorum. Burada yatmaya razıyım. Kırılırım ama asla eğilmem. İstihbarat birimleri benim aleyhimde sürekli konuşuyor. Diyorlar ki ´1995 yılında niye Kuzey Irak´a gittin Mesut Barzani ile niye görüştün?´ Eski Türkiye´nin yetkilileri biliyor benim neden gittiğimi. Ben gizli gitmedim ki. Yeni Türkiye´nin istihbaratı benim aleyhimde konuşuyor, ama benim de bildiklerim var. Eğer ben de konuşursam yer yerinden oynar. Ben bugüne kadar devlet aleyhinde tek bir kelime söylemedim. Ben kendim için değil ama oğlumun tahliyesini istiyorum. Ailemiz perişan olmuş. Onun suçu yok, benim de yok dedi.
İddia makamı da tanıkların dinlenmesi için Cizre Asliye Mahkemesi´ne müzakere yazılması ve sanıkların delilleri karartabileceği ihtimali gözönünde bulundurarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talebinde bulundu.
BAŞSAVCILIK, ÖNCE SANIK SONRA TANIK DEDİ
Mahkeme heyeti bir önceki duruşmada, davanın tanığı ve Kamil Atak´ın kardeşi olan Mehmet Nuri Binzet için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´na yazdığı yazının cevabını okudu. Ancak yazıda, ´sanık´ olarak belirtilen Binzet için Başsavcılık tarafından ikinci bir yazı gönderildi. Bu yazıda Binzet´in ´sanık´ değil ´tanık olduğu belirtildi. Böylece karışıklık da düzeltilmiş oldu. Duruşmaya öğle arası verildi. ( DHA)
TAHLİYE KARARI ÇIKMADI
Cumhuriyet Savcısı Levent Kaya, delil dosyasında yer alan ve şu ana kadar bulunamayan video kaseti ile ilgili aramanın durdurulmasını, maktul Ramazan Elçi´nin mezarının gerekli araştırmaların yapılması amacıyla 2 Mart 2012 tarihinde açılmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, dosyada eksik olan mağdurlara ait ifadeleri okuduktan sonra sanıklara savunma için söz verdi.
Sanık Tamer Atak, kendi evinde yapılan aramalarda el konulan kasetleri geri istediğini belirterek, ´Benden 10 kaset aldınız, 9 kaset teslim edildi. Kasetlerden biri yok, o kaseti mi istiyorum. Biz 3 yıldır burada yargılanıyoruz. Savunmamızı yaparken artık tekrarları tekrar ediyoruz´ dedi.
Sanık Adem Yakin de daha önce örgüt üyesi olduğunu ve birçok infaza şahitlik ettiğini ifade etti.
Sanık Kamil Atak ise dosyada somut delil olmamasına rağmen tutuklu yargılandıklarını ileri sürdü.
Sanık avukatları, ´KCK Davası´nda 5 sanığın tahliye edilmesine atıfta bulunarak, müvekkillerinin de tahliyelerini istedi. Mahkeme Başkanı Yılmaz, avukatlara, KCK ile bu davanın karşılaştırılmasının doğru olmadığını söyledi.
Sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından, söz konusu kayıp video kasetinin aranmasının durdurulmasına, tanıklar İsa Ergin ve Halit Acar´ın mahkemede beyanlarının alınması için zorla getirilmelerine karar verdi.
Tutuklu 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
-CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu-
Bu arada davayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Diyarbakır adliyesinde bekleyen çok sayıda faili meçhul dosyanın bulunduğunu ifade etti. Tanrıkulu, ´Birçok delil olmasına rağmen hala açılabilmiş davalar yok. Eğer bugün bu dava açılabilmişse Diyarbakır´daki ve bölgedeki avukatların, insan hakları savunucuların ve baroların başarısı sonucudur. Bu dava, devam eden faili meçhul dosyalar bakımından önemli bir dosyadır´ dedi. Diyarbakır´ın tarihi İçkale bölgesinde sürdürülen kazılara da değinen Tanrıkulu, ´Sonuçlarının ne olacağını henüz bilemiyoruz. Gizli olarak yürütülen bir soruşturma. Biran evvel, kayıp yakınlarının beklentisinin sona ermesi bakımından adli tıp incelemesinin sonuçlanması lazım´ diye konuştu. ( Cihan)
İDDİANAMEDEN
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK´nın ´Adam öldürmek´, ´Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak´ ve ´Adam öldürmeye azmettirmek´ suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz´ün dokuz, Kamil Atağ´ın yedi, Tamer Atağ´ın iki, Adem Yakin´in yedi, Hıdır Altuğ´un üç, Fırat Altın´ın altı, Kukel Atağ´ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. Sanık Temizöz´ün 1993´te Cizre´de ´Terörle mücadele ediliyor´ görüntüsü altında ´Korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK´ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı´ ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir kısmını öldürdüğü iddia ediliyor.
(03 Şubat 2012, 17:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Temizöz´ün yalanı çıktı: Cizre´deymiş
Temizöz´le ilgili tüm manşetlerimiz
Temizöz iddianamesinde arama yap