Balyoz davasına 70. duruşma ile devam ediliyor. 365 sanıktan 230´unun katıldığı duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
02.02.2012 12:00 2003 yılında Birinci Ordu Komutanlığı´nda ´Balyoz´ kod adıyla darbe planlandığı iddiasına ilişkin, Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da aralarında bulunduğu 249´u tutuklu 365 sanıklı davanın 70 duruşması görülüyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Bilgin Balanlı, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Çetin Doğan ve MHP´den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 168 sanık katıldı. Tutuklu 81 sanık ile hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun´un katılmadığı duruşmada, 52 tutuksuz sanık hazır bulundu. İkinci ´Ergenekon´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 63 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi.
DURSUN ÇİÇEK´İN HASTA ANNESİNİ ZİYARET TALEBİNE RET
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, tutuklu sanıklardan emekli Albay Dursun Çiçek´in 31 Ocak´ta mahkemeye dilekçe sunduğunu, hasta olan annesini ziyaret etmek için gerekli iznin verilmesini istediğini hatırlattı. Başkan Diken, bu talebi değerlendirdiklerini ifade ederek, yasaya göre tutukluların ailesi ve birinci dereceden yakınlarının ölümü halinde izin verildiğini söyledi. Yasaya göre, rahatsızlık durumunda bir izin verilmediğini dile getiren Diken, bu gerekçeyle Çiçek´in talebinin reddedildiğini açıkladı.
Diken, bunun üzerine söz almak isteyen Çiçek´e ´Biz yasaları aşamayız. Cezaevinden çıkarmak bizim takdirimizde değil. TBMM´de bu yönde bir çalışma olduğunu basından duyduk. Böyle bir yasa çıkarsa, hastanın rahatsızlığına ilişkin verilen rapor üzerine de mahkeme talebi değerlendirir´ dedi. Başkan Diken, yakınlarını kaybeden sanıkların cenazelerine katılabilmeleri için heyet olarak hafta sonu bile toplanıp izin verdiklerini belirterek, ´Sizin acınızı anlıyoruz. Anne çok değerli bir varlık. Yerine hiç bir şey koyamazsınız. Umarım kaybetmezsiniz. Şifa bulur. Acınızı, endişenizi anlıyoruz. Duyarsız olduğumuzu düşünmeyin ama bizim böyle bir yetkimiz yok´ diye konuştu. Çiçek´in ´Sorun tutuklulukta´ sözleri üzerine Diken, ´O konuya girmiyoruz. Siz konuyu farklı yöne çekiyorsunuz. Yasalara göre hareket ediyoruz´ dedi. Çiçek de ´O zaman vicdani sorumluluk size ait´ diye konuştu.
ŞAFAK YÜREKLİ´NİN SAVUNMASI
Balyoz Davası´nda savunma yapan tutuklu sanık Tuğamiral Şafak Yürekli, ´Suga Harekat Planı´ kapsamında 3 Ocak 2003 tarihinde Marmaris Aksaz´da yapıldığı iddia edilen toplantıya katılmadığını belirtti. Sanık Yürekli, iddia edilen tarihte TCG Giresun Fırkateyni´nin Gemi Komutanı olarak İsrail-Türkiye ve ABD´nin 30 Aralık 2002 - 3 Ocak 2003 tarihleri arasında ortaklaşa icra ettiği Relaint Mermaid-V tatbikatı (Güvenilir Denizkızı) kapsamında ev sahibi ülke olan İsrail´de olduğunu söyledi. Sanık Yürekli, kaptanı olduğu geminin İsrail Hayfa Limanı´ndaki fotoğraflarını ve dönemin İsrail Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu´yla çekildiği fotoğrafı mahkemeye delil olarak sundu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz Davası´nda savunma yapan Tuğamiral Şafak Yürekli, hakkındaki iddiaları reddetti. 166 gündür dava kapsamında tutuklu bulunduğunu belirten sanık Yürekli, 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı´nda düzenlenen seminere katılmadığını söyledi. ´Balyoz´ ve ´Suga´ gibi planların isimlerini ilk kez medyadan duyduğunu anlatan sanık Yürekli, Bu sözde planlara yönelik hiç kimseden emir veya görev almadım. Kimseye de emir vermedim dedi. Dijital komploya maruz kaldıklarını söyleyen sanık Yürekli, İddianamede Müzahir Personel Listeleri´nin hiçbirisinde, davada bulunan hiçbir dijital verinin imza blogunda, yazan veya son kaydeden olarak üst verilerinde kullanıcı dosya yollarında ismimin bulunmadığı konusunda özellikle dikkatiniz çekmek istiyorum. Buna rağmen ortaya konan gerçek dışı ve temelsiz iddialar almış olduğum terbiye, şanlı Türk sancağı üzerine ettiğim askerlik yemini, demokratik hayat görüşüm, ilkelerim ve meslek ahlakımla hiç bağdaşmadığından polis tutanakları ve çelişkilerle dolu iddianamede üzerime atılı tüm suçlamaları şiddetle reddediyorum dedi. 1. Balyoz Dava dosyası içinde yer alan ´Amiral Listesi´ ve ´Öncelikli ve Özellikli Görevlendirme Listesi´nde isminin geçmesine rağmen o dönem soruşturmaya çağrılmadığına dikkat çeken sanık Yürekli, Şimdi ne değişti ya da aleyhime hangi hukuki delil bulundu da ben suçlandım? Donanma Komutanlığı´nda çıktığı belirtilen dijital verilere ilişkin yeni iddiaların iftira olduğunu yani suçsuzluğumu daha soruşturma aşamasında hukuki belge ve onu destekleyen fotoğraflarla ispat etmeme rağmen tutuklandım ifadelerini kullandı.
ÖZDEN ÖRNEK TARAFINDAN DONANMA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEME´SİNE VERİLDİM
Tutuklanmam sizce adil midir? diye soran sanık Yürekli, Yarbay rütbesindeyken dönemin Donanma Komutanı olan tutuklu sanık emekli Oramiral Özden Örnek tarafından 2002 yılında idari bir faaliyet nedeniyle Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi´ne verildim. Yargılandım ve 2005 yılında da beraat ettim. 2002 yılı Mart ayında beni mahkemeye veren Özden Örnek´in kendi hazırladığı iddia edilen ´Amiral Listesine´ aynı yılın ekim ayında, Askeri Mahkeme´de yargılama sürecim devam ederken, başarılı personel nitelendirmesi ile sözde ödül kapsamında dahil etmesi çok ciddi bir tezat değil midir? dedi.
250 PERSONEL ŞAHİTTİR
Suga Planı çerçevesinde EGAYDAAK Çalışma Grubuna dahil olduğu ve bu çerçevede 3 Ocak 2003 tarihinde Marmaris Aksaz´da bir toplantı yapıldığının iddia edildiğini anlatan sanık Yürekli, bu toplantıya katılmadığını ifade etti. Sanık Yürekli, Marmaris Aksaz´da toplantının yapıldığı iddia edilen 3 Ocak 2003´de, TCG Giresun Fırkateyni´nin Gemi Komutanı olarak İsrail-Türkiye ve ABD´nin 30 Aralık 2002- 3 Ocak 2003 tarihleri arasında ortaklaşa icra ettiği Relaint Mermaid-V tatbikatı (Güvenilir Denizkızı) kapsamında ev sahibi ülke olan İsrail´in Hayfa Limanı´ndaydım, yani yurtdışında bulunmaktaydım. Aynı gün öğleden sonra da Hayfa´dan Türkiye´ye geri dönerek gemimle Doğu Akdeniz´de seyir halindeydim. Buna o tarihte komutanı olduğum fırkateynin 250 personelim de şahittir dedi. Sanık Yürekli, O tatbikatta İsrail´de bulunan gemimde verilmiş olan resepsiyonda dönemin İsrail büyükelçisi Sayın Feridun Sinirlioğlu ile birlikte çektirdiğimiz fotoğrafı ve tatbikat süresinde Hayfa-İsrail´de çekilmiş diğer fotoğrafları mahkemeye sunuyorum dedi. Sanık Yürekli, kaptanı olduğu geminin İsrail Hayfa Limanındaki fotoğrafını ve resepsiyonda dönemin İsrail Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu ile çekildiği fotoğrafı mahkemeye sundu.
MASUMİYETİMİ HAYKIRIYORUM
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nın yetişmiş insan gücü yok edilmeye çalışmaktadır diyen sanık Yürekli, Bu kapsamda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´na yapılan bu komplonun Cumhuriyet tarihimizin en büyük tasfiye hareketi olduğu, bu ülkede yaşayan herkes tarafından rahatlıkla görülebilmektedir. Bunları gördükçe bir denizci olarak ekmeğini yiyerek büyüdüğüm ve çocuklarıma da onun ekmeğini götürdüğüm kurumum Deniz Kuvvetlerinin adına içim sızlıyor ve kahroluyorum. Gönülden inanıyorum ki TSK´yı itibarsızlaştırmak isteyen bu alçak komplo çetesi ve onun her seviyesindeki işbirlikçileri gelecekte bir gün mutlaka Türk Adaletinin mahkeme salonlarında sanık olarak yargılanacaklardır dedi. Tüm hayatını şerefi için yaşamış bir subay olarak masumiyetimi haykırıyorum diyen sanık Yürekli, Aziz vatanıma ve TSK´ya gönülden bağımla, demokrasi anlayışımla bağdaşmayan iftiradan öteye gidemeyen bu iddiaların tamamını reddediyorum şeklinde konuştu. Sanık Yürekli tahliyesini ve beraatini isteyerek sözlerini tamamladı.
ZİYA GÜLER DE SAVUNMA YAPTI
Tutuklu sanık Korgeneral Ziya Güler ise kendisinin hazırlamadığı sahte dijital verilerden dolayı yaklaşık 6 aydır tutuklu yargılandığını belirtti. Yargılamaya konu olan dijital belgelerin kimin, ne zaman ve hangi bilgisayarlarda oluşturduğuna dair bir bilginin bulunmadığını aktaran sanık Güler, Benim kullandığım bilgisayarlarda bu planlar oluşturulmamış. İradem dışı hazırlanan metinlerde benim ismim bulunuyor ve ben bu sebeple yargılanıyorum dedi. İddianamede kendisine isnat edilen İstihbarat Başkanlığı Faaliyetlerini yeniden düzenlemesi için dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına´dan emir aldığı iddialarını kabul etmeyen Güler, Fırtına Hava Kuvvetleri Komutanı olduğunda ben İstihbarat Başkanlığı görevine getirileli henüz 6 ay olmuştu. Fırtına, benim görev yerimi değiştirdi. Ankara dışına tayin oldum. Madem bana bu kadar önemli bir görev verecekti niçin göreve gelmesinin hemen ardından benim tayinimi çıkardı şeklinde konuştu. Duruşma sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. ( DHA)
(02 Şubat 2012, 12:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ PLANI VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap