Balyoz davasına 59. duruşma ile devam ediliyor. 365 sanıktan 232´sinin katıldığı duruşma, tutuklu sanık Albay Aydın Sezenoğlu´nun savunması ile devam ediyor. Duruşma başlarken söz alan tutuklu sanık albay Ali Türkşen dün görülen duruşmadan mahkeme başkanı tarafından çıkarıldığını hatırlatarak, ´Bana teröristmişim gibi bağırmanız zoruma gitti. Söyleseydiniz ben kendim de çıkardım. Beni görevini yapan jandarma ile karşı karşıya getirmeyin´ dedi.
06.01.2012 14:24 Balyoz Planı iddialarına 249´u tutuklu 365 sanıklı davanın 59. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmaya, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP İstanbul milletvekili Emekli Korgeneral Engin Alan, emekli albay Dursun Çiçek´in, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da aralarında bulunduğu 178 tutuklu sanık duruşmaya katıldı. Bilgin Balanlı´nın da da aralarında bulunduğu 71 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada ayrıca 54 tutuksuz sanık da hazır bulunurken, hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar Ergin Saygun ve İkinci ´Ergenekon´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 62 tutuksuz sanık da duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, sanıkların isimlerini tek tek okuyarak yoklama yapmayacağını, cezaevinden gelen yazıya itibar edeceklerini belirtti. Başkan Diken daha sonra cezaevinden gelen yazıda belirtilen duruşmaya katılmayan tutuklu sanıkların isimlerini okudu. Ayrıca müdahil avukatlarının bulunduğu bölümde oturan tutuksuz sanıklar da isimlerini tek tek söyledi.
ALİ TÜRKŞEN: BANA TERÖRİSTMİŞİM GİBİ BAĞIRMANIZ ZORUMA GİTTİ
Dün görülen duruşmada, tutuklu sanıklardan Ali Türkşen, sanık yoklamasının yapılmasına ilişkin söz almak istemiş bu talebi reddedilmişti. Bu gün tekrar söz alan sanık Türkşen, Benim dün dediğim bu gün yapıldı. Ben de duruşmaya katılan sanıkların isimlerinin tek tek okunmamasını söyleyecektim. Ancak bana söz vermediniz. Bana teröristmişim gibi bağırmanız zoruma gitti Söyleseydiniz ben kendim de çıkardım. Beni görevini jandarma ile karşı karşıya getirmeyin dedi.
Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken duruşmanın disiplinin bozduğu için Sanık Türkşen´in dışarı çıkarıldığını belirterek, Söz verilmeden konuştunuz. Duruşmayı yöneten mahkeme başkanı söz vermeden konuşulmaz ifadelerini kullandı.
Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan´ın Balyoz Davası ile ilgili 2 kitap çıkardığını hatırlatan tutuklu sanık Türkşen, O kitaplar okunarak herkes dosyadaki belge ve dijitallerin sahte olduğunu öğrenebilir. Bir senedir hapisteyim. Neden hapiste olduğumu hala anlamış değilim bana yarın öbür gün geçmişte kaybettiğim bir dakikanın hesabını kim verecek. Bizler suçsuz olduğumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz. Yeter artık. İşlemediğim bir suç için tutuklandım. Suçsuz olduğum halde neden buradayım. Sizden cevap bekliyorum. Bu cevabı alana kadar sesim daha çok çıkacak diye konuştu.
ALPAY ÇAKARCAN: DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI´NDAKİ KARİYERİM SONA ERDİRİLDİ
Tutuklu sanık Albay Alpay Çakarcan hakkındaki suçlamaları reddederek, Kim tarafından yazıldığı belli olmayan, altında ıslak imzamın da bulunmadığı dijital belgeler nedeniyle tutuklandım. Ben ve ailem mağdur edildik dedi . Dosyada bulunan dijital belgelerin sahte olduğuna dikkat çeken sanık Çakarcan, Dijital belgelerin tamamının sahte olduğunun Askeri Bilirkişi raporunda da açıkça belli olduğunu söyledi. Sanık Çakarcan, İsmim söz konusu sahte dijital verilerde bilgim ve isteğim dışında geçmiştir. Aleyhimde hiçbir somut delil olmadığı halde 7 aydır tutukluyum. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´ndaki kariyerim sona erdirildi. Kişisel hürriyetimden yoksun bırakıldım. Özellikle ailem mağdur edildi diye konuştu. Savcılık makamının önüne bazı belgeler konulduğunu belirten Çakarcan, Benim kuru temizleme fişim dahi gelse onu da iddianameye ekleyecekler diyerek savunmasını tamamladı.
Duruşma tutuklu sanık Albay Aydın Sezenoğlu´nun savunması ile devam ediyor. ( DHA)
BAHADIR MUSTAFA KAYALI´NIN SAVUNMASI
06.01.2012 18:42 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Albay Bahadır Mustafa Kayalı, suçlamaları reddetti. Kayalı, asılsız sanal iddialarla karşı karşıya olduğunu savunarak, dosyadaki dijital verilerin sahte olduğunu öne sürdü. Kayalı, ´Kimin tarafından hazırlandığı belli olmayan dijital verilerde adım geçtiği için suçlanmaktayım. Hazırlanan listelerde bilgim ve iradem dışında ismim yer almaktadır. Umarım anlattıklarım gerçeği arayan mahkeme tarafından dikkate alınacaktır. Bunların delil olarak kabul edilmemesi gerekir. Neden tutukluyum anlamadım. Tahliyemi talep ederim´ dedi.
BERKER EMRE TOK´UN SAVUNMASI
Tutuklu sanık Albay Berker Emre Tok da hiçbir belge hazırlamadığını belirterek, dijital verilerde rütbesinin ve nerede görev yaptığının yanlış yazıldığını söyledi. ´Kuyumcu bir gram altını yanlış tartsa siz kabul eder misiniz?´ diyen Tok, ´3 aydır tutukluyum. Neden buradayım anlamış değilim. Suç delillerimin yeniden değerlendirilmesini ve mağduriyetimin sona erdirilmesine karar verilmesini istiyorum´ diye konuştu.
BÜLENT OLCAY´IN SAVUNMASI
Tutuklu sanık Kurmay Albay Bülent Olcay da dijital verilerde isminin kendi isteği dışında yer aldığını öne sürdü. Suçlamaların belge üzerinden değil, dijital veriler üzerinden yapıldığını belirten Olcay, ´Bunlar belge değil, dijital şeylerdir. Başka bir davadaki ihbar mektubunda da adım geçiyor. Ben müşteki olacağıma sanık konumuna düşüyorum´ dedi.
GÜNİZE DİZDAR´IN SAVUNMASI
Olcay´ın savunmasının ardından avukatı Günize Dizdar da savunma hakkı istedi. Birçok davada çok sayıda darbe teşebbüsünden bahsedildiğini hatırlatan Dizdar, ´Madem bu kadar plan var, bu kadar insan darbe yapmak istiyor, olmaz mıydı, yapamazlar mıydı? Yok öyle bir plan, yok öyle bir teşebbüs. Bu yargılamalar ileride ağır hesaplaşmalara neden olacak. Türk yargısı tarihiyle yüzleşecek´ ifadelerini kullandı.
BÜLENT AKALIN´IN SAVUNMASI
Davanın tek tutuklu astsubayı olduğunu ifade eden Astsubay Bülent Akalın ise hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini belirterek, ´Tek bir maddi delil yoktur´ dedi. Akalın, savunmasını şöyle sürdürdü: ´İddianamede sadece bir belgede ismim geçiyor. Bu belgede, Ekim 2002´de şahsım ve dört arkadaşla birlikte bağlı bulunduğumuz bölgedeki askeri personelin Atatürk İlke ve İnkılapları´na bağlılıklarını kontrol ettiğimiz yer alıyor. Bu sahte belgeyi hazırlayan ve kabul edenlere sormak istiyorum; Ben savaş gemisinin motor teknisyeni bir astsubayım, bu işi yapabileceğime kim inanır. Ayrıca eğer böyle bir çalışma yaptıysam teknik, fiziki bir çalışma var mı veya hakkımda bir şikayet var mı? O da yok. Ayrıca, suç tarihi Ekim 2002 olarak gözüküyor. Hakkımdaki suç da ´cebren hükümetin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs´ olarak iddianamede geçiyor. Peki bu tarihte şu anki hükümet var mı? Hayır yok. İşte belgenin düzmece olduğu buradan bellidir. Hiç kimseden böyle bir talimat almadım, böyle bir eylem gerçekleştirmedim.´
Allah´tan başka hiç kimseden merhamet beklemediğini ifade eden Akalın, şöyle devam etti: ´Özel hayatım ne mahkemenizi ne de başkalarını ilgilendirir. Ancak göreve başladığım 90´lı yıllarda gemici olduğumdan ailem için döviz kredisiyle bir ev aldım. 1994´te yaşanan ekonomik kriz nedeniyle iflas ettim ve herkese borçlandım. Bu krediyle aldığım ev 17 Ağustos 1999´da yaşanan depremde yıkıldı ve eşim enkaz altında kaldı. Görevim nedeniyle 2 gün sonra enkaza ulaşabildim. Bir gün sonra da eşimi çok şükür enkazdan yaralı olarak çıkardık. 2001´de doğan çocuğumuzun otistik olduğunu öğrendik. Bu dava kapsamında tutuklanana kadar çocuğumun hastalığıyla uğraşmaktaydım. Bu hukuksuzluk tutuklamalara üzülmüyorum. Çocuğuma daha fazla yardımcı olamadığım için üzülüyorum. Bu noktadan sonra bu iddiaların doğru olup olmadığını sizin vicdanınıza bırakıyorum.´
DAVUT İSMET ÇINKI´NIN SAVUNMASI
Tutuklu sanık Kurmay Albay Davut İsmet Çınkı da meslek hayatı boyunca kimseden yasa dışı emir almadığını belirtti. Çınkı, kendisine oyun oynandığını öne sürerek, ´Söz konusu dijital belgelerde imzam ´i.cıngı´ olarak gözüküyor. Ancak benim soyadım Çınkı´dır. Bu oyunu kuranları lanetliyorum. Beni mağdur eden bu insanlardan şikayetçiyim´ diye konuştu.
Bunun üzerine mahkeme heyeti üyesi hakim Ali Efendi Peksak, Çınkı´ya, ´Soyadınızı imzalarınızda Çıngı diye kullanıyorsunuz, dijital verilerde olduğu gibi. Bunun sebebi nedir?´ sorusunu yöneltti. Yozgatlı olduğunu söyleyen Çınkı da ´Yozgat´ta Çıngı diye bilinir. Ailem ve arkadaşlarım Çıngı olarak bilir´ dedi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken de Çınkı´ya, darbe planlarının bulunduğu dijital verilerde İMKB´yi yönetecek subay olarak adının geçtiğini hatırlatarak, ´Niye İMKB? Ekonomi eğitiminiz ya da ilginiz var mı?´ sorusunu yöneltti.
Harp okulu mezunu olduğunu kaydeden Çınkı, ´Nasıl İMKB´ye uygun gördüler bilmiyorum. Eksiklik olunca oraya beni yazdılar herhalde´ ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarına ara vererek, duruşmayı 9 Ocak Pazartesi gününe erteledi. ( AA)
(06 Ocak 2012, 14:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ PLANI VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap