Birinci Ergenekon davasına 205. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, Danıştay saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan´a saldırıda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen sanıklardan Kenan Özay´ın savunması alındı. Özay, inkar ettiği telefon görüşmeleri ile ilgili TİB kayıtlarına cevap veremedi. Duruşmada ayrıca, Avukat Vural Ergül, Ergenekon örgütünün tepe yöneticisi konumumda bulunan ´1 numara´ya ilişkin yapılmış tüm işlemleri içeren dosyanın mahkemeye gönderilmesini talep etti.
Ergenekon davasında şok: 4 tutuklama
Birinci Ergenekon davasına 205. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, Danıştay saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan´a saldırıda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen sanıkların sorgusu yapıldı. Duruşmada ayrıca, Avukat Vural Ergül, Ergenekon örgütünün tepe yöneticisi konumumda bulunan ´1 numara´ya ilişkin yapılmış tüm işlemleri içeren dosyanın mahkemeye gönderilmesini talep etti. Duruşma sonunda şok bir gelişme yaşandı. Danıştay faili tutuklu sanık Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısı sırasında kullandığı Glock marka silahı temin etmekle suçlanan 4 tutuksuz sanığın çelişkili ifadeleri nedeniyle tutuklanmasına karar verildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 25´i tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası´nın 205. duruşmasının görülmesine devam ediliyor. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan duruşma salonunda yapılan duruşmaya, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı.
KENAN ÖZAY´IN SAVUNMASI
Duruşma, Danıştay saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan´a saldırıda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen sanıklardan Kenan Özay´ın savunması alınıyor. Tutuksuz sanık Kenan Özay, Danıştay saldırısından iki gün önce Eminönü Mercan Yokuşu´nda glock marka iki tabancayı, adını hatırlamadığı bir kişiden aldığını söyledi. Özay, bu silahların daha sonra sanıklardan Aykut Mete Şükre tarafından Alparslan Arslan´a ulaştırıldığını belirtti.
DANIŞTAY SALDIRISINDAN 2-3 GÜN ÖNCE SİLAHLARI VERDİM
Sanık Özay savunmasında, Aykut Metin Şükre (Aynı dava sanığı), Selçuk Özkan´a (Aynı dava sanığı), bir avukat arkadaşına silah lazım olduğunu söylemiş. Aykut da bana söyledi. Ben de avukatsa neden yasal yollardan almadığını söyledim. O da Sedat Şahin´in bir avukatının öldürüldüğünü, bu avukatın da onun yerine işe başladığını ve kendisini koruyan korumaları için ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ben de telefonumda ´Dayı´ diye kayıtlı olan bir kişi ile bağlantı kurarak Selçuk´un söylediği gibi iki Glock marka silah temin ettim. Tanesi 2 bin 700 liradan iki Glock silah için 5 bin 400 lira istedi. Selçuk parayı bana verdi. Silahı getirecek olan kişiye telefon ettim ve randevulaştık. Beyazıt´ta bir çay ocağında buluştuk. Gitti ve 15-20 dakika sonra silahları alıp getirdi. Ben de Selimiye Çiçekci semtinde Aykut Metin Şükre´nin evine giderek silahları Selçuk´a teslim ettim. Bu olay Danıştay saldırısının gerçekleştiği 16 Mayıs 2006 tarihinden 2-3 gün önce oldu diye konuştu.
SANIK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Özay´ın savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in daha önce verdiği ifadelerdeki çelişkilerin hatırlatılması üzerine, Emniyette alınan ifademde bana silahı kimden aldığımı yönünde bir isim vermem konusunda baskı yapıldı. Ben de Erkan Ayyıldız´ın adını verdim. Erkan silah tamircisiydi. Aramızda borç alacak yüzünden bir kırgınlık vardı. O sıralarda ortalarda olmadığı için onun adını verdim. Ancak o ifademi kabul etmiyorum. Şu an verdiğim ifade doğrudur diye konuştu.
TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ AÇIKLAYAMADI
Sanıklardan Alparslan Arslan ile aynı mahallede oturduklarını daha sonradan öğrendiğini belirten Özay, Ancak ben kendisini kesinlikle tanımam. Araştırabilirsiniz. dedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Ankara´da emniyet müdürlüğünde gözaltında bulunduğu sırada, silahları Erkan Ayyıldız´dan aldığı, mahkemede ise külliyen silah alım işini kabul etmediği şeklinde ifade verdiğini belirterek, Burada ise bambaşka ifade veriyorsunuz. Böyle çelişkili ifade vermenizin nedeni nedir? diye sordu. Sanık Özay ise poliste baskı gördüğünü belirterek, İlla da bir isim vermem isteniyordu. Ben de muhitten önceleri silah tamir işi yaptığını bildiğim Erkan Ayyıldız´ın adını verdim. Halbuki onunla bir alakası yoktu. Bir süredir silah işi yaptığından da haberim yoktu. dedi. Savcı Pekgüzel´in, Kenan Ayyıldız ile aranızda husumet mi vardı? sorusuna ise Özay, Evet. Bir ara ben ona borç para vermiştim. O da zamanında getirmediği gibi ortadan kayboldu. Ben de bu yüzden onun ismini verdim. diye konuştu.
Savcı Pekgüzel, sanıklardan Aykut Metin Şükre ile telefon görüşmesi olup olmadığını sordu. Bunun üzerine sanık Özay, silahları teslim etmek için Selçuk Özkan´ın evine gittiği sırada Aykut Metin Şükre´nin, kendisine ait telefonu arayarak Özkan´ı istediğini söyledi. Savcı Pekgüzel, Neden Selçuk Özkan´ı aramak yerine sizi arayıp da onu istiyor? şeklindeki sorusunu ise Özay, Özkan o sıralarda cep telefonu kullanmıyordu. Evinde de telefonu yoktu. İsterseniz sorabilirsiniz. Benimle birlikte takıldığı irtibatını sağlamak amacıyla benim telefonumu vermiş olabilir. Oysa benim, Aykut Metin Şükre ile hiçbir telefon görüşmem olmamıştır. Bir kez telefon görüşmesini yaptılar ve ben oradan ayrıldım. diye cevapladı.
Bunun üzerine savcı Pekgüzel, silahları temin ettiği gün saat 13.00 - 14.00 ve 15.00 civarlarında 4 kez görüşme kaydının bulunduğunu söyleyerek aradaki çelişkiyi gidermesini söyledi. Sanık Özay ise bu durumu anlayamadığını ve hatırlamadığını söyledi. Aykut Metin Şükre ile hiç görüşmelerinin olmadığını söyleyen sanık Kenan Özay´a savcı Pekgüzel, Sizin TİB kayıtlarınızı yani sizin kullandığınız telefon numarası ile bugüne kadar yaptığınız telefon görüşme kayıtlarını çıkarttık. 2003-2004 ve 2005 yıllarında Aykut Metin Şükre ile 2003 yılı Ekim ve Kasım aylarında, 2004 yılı Şubat ayında ve 2005 yılı Ocak ayında çok sayıda görüşme yaptığınız görülüyor. Bu durumu açıklar mısınız? Oysa görüşmeniz olmadığını söylediniz. şeklinde soru yöneltti. Sanık Aykut Metin Şükre ile uzun yıllardır tanıştığını ancak görüşmelerinin olmadığını savunan sanık Kenan Özay, bu görüşmeleri konusunda ise herhangi bir açıklama yapamadı. Sanık Kenan Özay, Olabilir. Üzerinden çok zaman geçtiği için hatırlayamıyorum. cevabı verdi. ( Cihan, DHA)
ÇAPRAZ SORGUDA İLGİNÇ DİYALOG
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in Silah bulmanızdan dolayı sizin bir menfaatiniz oldu mu? Bir avukata silah niye lazım demediniz mi? sorusunu Özay Avukata iyilik yaparsak, bir davamız olduğunda avukat da bize yardımcı olur diye düşündüm dedi. Kenan Özay, 14 Mayıs 2006 günü Fenerbahçe-Denizlispor maçı için Denizli´de olduğunu, 15 Mayıs 2006´da Selçuk Özkan ile sabah 10.30´da buluştuklarını ve hemen gidip silahları alıp, Özkan´a verdiğini anlattı. Savcı Pekgüzel Bu kadar kolay mı? Sabah Selçuk sizi arıyor, siz hemen gidip 2 glock buluyorsunuz. ´Dayı´ dediğiniz şahsı nereden tanıyorsunuz? Deposu mu var hemen çıkarıp 2 glock getiriyor. Glock özellikli bir silah, Kamuoyunda Xray´de ötmeyen silah olarak biliniyor. Fiyatını nereden biliyordunuz, para size hemen hazırlandı? diye sordu.
Özay 5-6 ay önce aynı kişiden kendime glock almıştım. Oradan biliyorum diye konuştu. Pekgüzel Aykut Metin Şükre ile 2003 yılından beri görüşmeleriniz var. Baz istasyonu kayıtlarına göre 15 Mayıs günü 13.02, 13.05, 15.32 ve 16.27´de onar saniyelik görüşmeleriniz var diyerek açıklamasını istedi. Özay Selçuk´un telefonu yoktu, Selçuk benim telefonumdan Aykut ile görüştü diye yanıt verdi.
ALPARSLAN ARSLAN: KİMSEDEN SİLAH ALMADIM
Alparslan Aslan, Kenan Özay´ın sorgusu sırasında söz alarak Yok böyle bir şey. Ben kimseden silah almadım. Önce verdiğim iddiaları reddediyorum. Aykut Metin Şükre´den silah almadım. Benim bu olaylarla ilgim yok. İsmail Sağır´ı, Erhan Timuroğlu´nu, Salih Kurter´i, tanımıyorum diye konuştu. Arslan´ın Ben Aykut Metin Şükre´ye soru sormak istiyorum. Kendisi bana silah verdi mi sorusu üzerine Şükre, Verdim. Allah şahit ben gerçeği söylüyorum diye konuştu. Sanıklar Aykut Metin Şükre ve Erkan Ayyıldız da, kürsüde ifade veren Kenan Özay´ın yanına getirilerek verdiği yanıtlar teyit edilmeye çalışıldı.
´SİZİN DE YARDIMCI OLMANIZ LAZIM´
Sedat Sami Haşıloğlu ise, sanık Kenan Özay´a iftira atma, suç uydurmanın TCK´ye göre suç olduğunu ve cezası olduğunu anımsatarak İfadeler arasında çelişkiler yumağı oldu. Bu çelişkileri gidermeniz lazım diye konuştu. Başkan Özese, Arslan´a glock marka silah temin edilmesi dosyası sanıklarını sık sık Burada gerçeği bulmaya çalışıyoruz. Sizin cevap vermeme hakkınız var, ama sizin de yardımcı olmanız lazım diye uyardı.
SELÇUK ÖZKAN´IN SAVUNMASI
Kenan Özay´ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından tutuksuz sanık Selçuk Özkan´ın savunmasının alınmasına geçildi. Aykut Mete Şükre´den aldığı parayı, iki glock silahı aldığı Kenan Özay´a verdiğini kabul eden Özkan, Alparslan Arslan´ı tanımadığını ifade etti. Danıştay saldırısını gerçekleştiren kişinin Alparslan Arslan olduğunu, Aykut Mete Şükre´den öğrendiğini belirten Özkan, ?Bunu duyduğum da tansiyonum çıktı diye konuştu. Bu arada Aykut Mete Şükre de Alparslan Arslan´a silah bulma konusunda neden aracı olduğu konusuyla ilgili olarak da, ?Belinde ruhsatlı silahını gördüm. Ben o ara kiralık araba işi yapıyordum. Kiralık araba da arıyordu. ´Bana silah bulabilir misin?´ dedi ben de arkadaşlarıma sormam lazım dedim. Neden lazım diye sormadım ifadesini kullandı.
ARSLAN İLE ŞÜKRE ARASINDA TARTIŞMA
Ardından Alparslan Arslan, söz alarak kimseden silah almadığını yineledi ve kendisine silah bulma konusunda aracılık yapan arkadaşı Aykut Mete Şükre ile aralarında ilginç bir diyalog yaşandı. Arslan, Şükre´ye, ?Aykut Mete Şükre´ye soruyorum, Yüzüme bakarak söylesin, bana silah verdi mi? diye sordu. Şükre ise ?Evet sana silah verdim. Keşke vermeseydim de senin yüzünden bu hallere düşmeseydik yanıtını verdi. Bunun üzerine Alparslan Ben kimseden silah almadım dedi. Mahkeme Başkanı Özesen´in Danıştay saldırısında kullanılan silahı sorması üzerine Arslan Benim Danıştay saldırısıyla bir alakam yok dedi. ( DHA)
SANIK BEDİRHAN ŞİNAL´DENREDDİ HAKİM TALEBİ
Bu arada davanın Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof atılması olayına ilişkin tutuklu sanıklarından Bedirhan Şinal, söz alarak reddi hakim talebinde bulunmak istediğini belirterek hazırladığı dilekçeyi Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese´ye sundu. Şinal, talebinin gerekçesini sözlü olarak beyan edeceğini söyledi. Başkan Özese, talebinin gerekçesini de yazılı olarak vermesi gerektiği belirtti. Şinal, duruşma devam ederken talebinin gerekçelerini de yazarak mahkemeye sundu.
AVUKAT VURAL ERGÜL´DEN ´BİR NUMARA KİM´ TALEBİ
Öte yandan davanın tutuklu sanığı Sevgi Erenerol´ün avukatı Vural Ergül, mahkemeye sunduğu dilekçede, Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılıktan iddia edilen örgütün tepe yöneticisi konumumda bulunan 1 numaraya ilişkin yapılmış tüm işlemleri içeren dosyanın mahkemeye gönderilmesini talep etti. Avukat Ergül´ün dilekçesinde, Savcılık tarafından hazırlanan güya Ergenekon şemasında örgütün tepe yöneticisinin 1 numara olduğu belirlenmiş ancak bugüne kadar kamuoyunda ki tartışmalarda çok farklı isimler telaffuz edilmiş ise de 1 numara ile ilgili somut hiçbir gelişme ilerleme dosya içeriğinde ortaya konulamamıştır denildi. Dilekçeye şöyle devam edildi:
Savcılık tarafından hazırlanan güya Ergenekon şemasında doğrudan 1 numaraya bağlı örgüt üyelerinin dahi varlığı tespit edilmiş ancak hala kendisine ulaşılamadığı gibi kim olduğu dahi tespit edilememiştir. Güya Ergenekon örgütü tepe yöneticisi 1 numara ile ilgili olarak uzunca süredir sessiz kalan ve hiçbir çalışma gerçekleştirmeyen İstanbul Özel Yetkili Savcılığa müzekkere yazılarak, güya Ergenekon örgütünün 1 numarasının kim olduğunu tespit çalışmalarından vazgeçilip geçilmediğini, vazgeçilmedi ise en son yapılan işlem ile birlikte 1 numaraya dair yapılmış tüm işlemleri de gösterir mevcut dosya içeriğinin mahkemenize gönderilmesine karar verilmesini talep ederim. ( DHA)
AVUKAT VURAL ERGÜL´DEN4300 KLASÖR ŞİKAYETİ
Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Sevgi Erenerol´un avukatı Vural Ergül tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan çalışmaya göre, 25´i tutuklu 108 sanığın yargılandığı davada 4 bin 300´ü aşkın klasör yer alıyor. Avukat Ergül, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne verdiği dilekçede kendi yaptığı çalışmanın sonuçlarına yer verirken, fiili olarak yargılama yapılamaz bir hale gelen dosya içeriğiyle ne sanık vekili olarak müdafilik görevini yerine getirebilmesine imkan bırakıldığını, ne de müvekkilinin kendisini savunabilme imkanı olduğunu öne sürdü. Ergül, bu nedenle heyete karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle tazminat davası açacağını kaydetti.
FLAŞ!!! TUTUKSUZ YARGILANAN 4 SANIĞA TUTUKLAMA KARARI
Ergenekon ana davasında, Danıştay faili tutuklu sanık Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısı sırasında kullandığı Glock marka silahı temin etmekle suçlanan 4 tutuksuz sanık hakkında, çelişkili ifadeleri nedeniyle tutuklama kararı verildi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasında verilen 10 dakikalık aranın ardından mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, verilen kararı okudu. Başkan Özese, Danıştay faili Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısı sırasında kullandığı silah da dahil 2 adet Glock marka silah temin etmekle suçlanan sanıklar Aykut Metin Şükre, Kenan Özay, Selçuk Özken ve Erkan Ayyıldız´ın 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununun 12´nci maddesine muhalefet etmek suçundan tutuklanmasına karar verdiklerini açıkladı.
205. DURUŞMA SONA ERDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki salonda görülen davanın 205. duruşması sona erdi. Duruşmada daha önce Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkemesi´nde görülen ve Ergenekonla birleştirilen Arslan´na silah satılması dosyasının tutuksuz sanıklarından Kenan Özay savunmasını yapması için kürsüye alındı. Diğer sanıklar da kürsüye alınarak sık sık sorular yöneltildi. Duruşmada Kenan Özay ve Selçuk Özkan´a çok sayıda soru yöneltildi
Duruşmaya kısa bir süre ara verildikten sonra Başkan Hasan Hüseyin Özese, Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısı öncesinde glock marka silah temin edilmesi dosyası sanıkların Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan, Kenan Özay, Erkan Ayyıldız´a, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´nun 12. maddesi, TCK 315. maddesinin örgüte silahlı sağlamak ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu´nu uygulanma ihtimali bulunduğunu belirterek ek savunma süresi isteyip istemediklerini sordu. Şükre, Özkan ve Özay ek süre talep ederken Erkan Akyıldız Süre istemiyorum, mahkemenin adaletine güveniyorum dedi.
SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel ise, Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan, Kenan Özay ve Erkan Ayyıldız´ın ifadelerindeki çelişkileri, ifadelerini değiştirerek delilleri karartma ya da yok etme şüphesi oluşturdukları gerekçesiyle tutuklanması yönünde görüş bildirdi. Mahkeme 4 sanığın tutuklanmasına karar verdi.
ÇELİŞKİLİ İFADELER
Daha önce Selçuk Özkan, Aykut Metin Şükre´nin bir avukat arkadaşına silah gerektiğin söylemesi üzerine Mercan´da Diyarbakırlı Erkan olarak tanınan Erkan Ayyıldız´dan 2 glock tabanca alıp Selçuk Özkan´a verdim. Selçuk´da Aykut Metin Şükre´ye vermiş şeklinde ifadeleri olan Kenan Özay, duruşmada Silahları Erkan Ayyıldız´dan almadım. Polis isim vermem için baskı yapınca, benden borç para alıp daha sonra kayıplara karıştığı için Erkan Ayyıldız´ın adını verdim diye konuştu. Erkan Ayyıldız´ı, Üsküdar´da mahalleden yıllardır tanıdığını söyleyen Kenan Özay Silahları kimden aldınız sorusu üzerine Silahları, Beyazıt´ta bir çay ocağında buluştuğum ´dayı´ denilen bir şahıstan aldım. 50 yaşlarında, uzun boylu, bıyıklı, esmer, bozuk şivesi olmayan biriydi diye konuştu. Mahkeme ayrıca gizli tanıklar 17 ve 6´nın yarınki duruşmada hazır edilmesine karar vererek duruşmayı yarın saat 09.00´a erteledi. ( Cihan, DHA)
İŞTE TUTUKLAMAYA GÖTÜREN ÇELİŞKİLER
13 Aralık 2011 - Birinci Ergenekon davasının dünkü duruşmasında tutuksuz sanıklar dinlendi. Emniyetteki ifadesinde, Danıştay saldırısında kullanılan silahları Erkan Ayyıldız´dan aldığını söyleyen sanık, duruşmada kendisini yalanladı. Silahları ´dayı´ olarak bildiği birinden aldığını savundu. Çelişkili ifadeler ve TİB kayıtlarının sanığı yalanlaması üzerine 4 sanık hakkında tutuklama kararı verildi.Birinci Ergenekon davasının 205. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri´de görüldü. Tetikçi Alparslan Arslan´a, Danıştay saldırısında kullanılan Glock marka silahın satılması olayına ilişkin tutuksuz yargılanan sanıklardan Erkan Ayyıldız, Aykut Metin Şükre, Kenan Özay ve Selçuk Özkan duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, savunmasını kısa yapan Kenan Özay´a, olayı ayrıntılı şekilde ifade etmesini söyledi. Bunun üzerine Özay, şunları söyledi: Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan´a silah lazım olduğunu söylemiş. Özkan da beni aradı. Tanıdığım olduğunu biliyordu. Beyazıt´ta ´dayı´ olarak bildiğim 50 yaşlarında bir kişi vardı. Telefonla aradım. Beyazıt´ta buluştuk. Silahları tanesi 2 bin 700 liradan ´dayı´dan aldım. Erkan Ayyıldız´ı Üsküdar´da mahalleden tanıyorum. Silah tamirciliği yaptığını bildiğim için poliste onun adını verdim. ´Dayı´nın silahları nereden aldığını bilmiyorum. Aynı gün Selçuk Özkan ile Üsküdar Çiçekçi´de buluştuk. Silahları Özkan´a verdim. Özkan´ın da silahları Aykut Metin Şükre´ye verdiğini biliyorum. Aykut´un avukat arkadaşına lazımmış.´
Kenan Özay, silah alma olayının Danıştay saldırısından 2-3 gün önce olduğunu anlattı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, çapraz sorguda, Emniyetteki ifadenizde silahları Erkan Ayyıldız´dan aldığınızı beyan ederek, ayrıntılı bir şekilde anlatıyorsunuz. Talimatla alınan Ankara´daki mahkeme ifadenizde ise kesinlikle hiçbir şeyi kabul etmiyorsunuz. Şimdiki ifadeniz de farklı. Çelişkili ifade vermenizin nedeni nedir?´ diye sordu. Özay da, emniyette baskı altında olduğu için akıbetinin ne olacağını bilemediğini, bu nedenle ifadelerinde çelişkiler olduğunu belirtti. Alparslan Arslan, silahları saldırıdan 1 ay önce el bombalarıyla birlikte aldığını söylemişti.
TİB´İN TELEFON KAYITLARI, SANIĞI YALANLADI
Kenan Özay, inkâr ettiği telefon görüşmeleri ile ilgili TİB kayıtlarına ise cevap veremedi. Savcı, sanıklardan Aykut Metin Şükre ile telefon görüşmesi olup olmadığını sordu. Sanık, Benim, Aykut Metin Şükre ile hiçbir telefon görüşmem olmamıştır. diye cevapladı. Bunun üzerine savcı, Sizin TİB kayıtlarınızı, yani sizin kullandığınız telefon numarası ile bugüne kadar yaptığınız telefon görüşme kayıtlarını çıkarttık. Aykut Metin Şükre ile 2003 yılı Ekim ve Kasım aylarında, 2004 yılı Şubat ayında ve 2005 yılı Ocak ayında çok sayıda görüşme yaptığınız görülüyor. Bu durumu açıklar mısınız? Oysa görüşmeniz olmadığını söylediniz. şeklinde soru yöneltti. Sanık, Hatırlayamıyorum. demekle yetindi.
Duruşmada görüşünü açıklayan savcı Mehmet Ali Pekgüzel, kolluk aşama tutanağı, bilirkişi raporları, çelişkili ifadeler, ifadelerini değiştirerek delil karartma ya da yok etme çabası içerisinde oldukları gerekçesiyle Şükre, Özay, Özkan ve Ayyıldız´ın tutuklanmasını istedi. Ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, atılı suçların vasıf ve mahiyeti, aleyhlerine değişme ihtimali, delilleri karartma şüphesi, isnat edilen suçların tutuklanmayı gerektiren maddelerden olması gibi nedenlerle sanıkların 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´nun 12. maddesi uyarınca tutuklanmasına karar verdi. ( Zaman)
(12 Aralık 2011), son güncel.: (13 Aralık 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay saldırısı ve Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap