Birinci Ergenekon davasına 203. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz´ü ´Ergenekon´ soruşturmasını yürüttüğü sırada tehdit ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Özkan Kurt savunma yapıyor. Kurt, tehdit mektubunu ilginç şekilde savundu: ´Bu mektup yüzünden karşınızda olduğum için utanıyorum. Ancak doğruları söylediğim için de gurur duyuyorum. Ben kronik rahatsızlığı olan biriyim. Hayatta kalabilmek için günde 22 ilaç yutuyorum ve sürekli tedavi görüyorum. Birşeylere sesimizi yükselmemizin karşılığı bu olmamalıydı. Herkes herşeyi söyleyebilirse demokrasiden bahsedilebilir. Demokrasi herşeyi konuşabilmektir.´
Ergenekon davasında 203. duruşma
Birinci Ergenekon davasına 203. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz´ü ´Ergenekon´ soruşturmasını yürüttüğü sırada tehdit ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Özkan Kurt savunma yapıyor. Kurt, tehdit mektubunu ilginç şekilde savundu: ´Bu mektup yüzünden karşınızda olduğum için utanıyorum. Ancak doğruları söylediğim için de gurur duyuyorum. Ben kronik rahatsızlığı olan biriyim. Hayatta kalabilmek için günde 22 ilaç yutuyorum ve sürekli tedavi görüyorum. Birşeylere sesimizi yükselmemizin karşılığı bu olmamalıydı. Herkes herşeyi söyleyebilirse demokrasiden bahsedilebilir. Demokrasi herşeyi konuşabilmektir.´
Birinci Ergenekon davasının 203. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık ile başka suçtan tutuklu yargılanan Semih Tufan Gülaltay katıldı.Duruşmada, davayla birleşen dosyalardan Fener Rum Patriği Bartholomeos´a yönelik suikasta hazırlandığı öne sürülen tutuksuz sanık İsmet Reçber ile Alparslan Arslan´a, Danıştay saldırısında kullanılan glock marka silahın satılması olayına ilişkin tutuksuz yargılanan Erkan Ayyıldız, Aykut Metin Şükre, Kenan Özay ve Selçuk Özkan da hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Mehmet Fikri Karadağ ve Ergün Poyraz ile başka suçtan hükümlü olan Sedat Peker duruşmaya katılmadı.
ÖZKAN KURT´UN SAVUNMASI
Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese tutuklu sanık Özkan Kurt´un savunmasının alınacağını belirterek kürsüye çağırdı.
Protesto etmek ve dikkat çekmek amacıyla yaptım
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Savcı Zekeriya Öz´ü, Ergenekon soruşturmalarını yürüttüğü sırada tehdit içerikli mektubu faksladığı iddia edilen ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yargılanırken dava dosyası birinci Ergenekon Davası´yla birleştirilen sanık Özkan Kurt ilk kez savunma yaptı. 24 yaşında ve ortaokul mezunu olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Kurt, hakkında tehdit suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını söyledi. Sanık Kurt, Amacım Zekeriya Öz´ü tehdit etmek değildi. Ben bu eylemi Ergenekon adı altında yürütülen operasyonların haksız olduğunu düşündüğüm için protesto etmek ve dikkat çekmek amacıyla yaptım. Başka amacım yoktu. Zekeriya Öz´ü korkuttuysam kendisinden özür dilerim dedi.
Sanıkları tanısam bunu söyleyecek olgunluktayım
Hayatı boyunca yasadışı hiçbir örgüte üye olmadığının altını çizen Sanık Kurt, Hiçbir örgütün de sempatizanı değilim ifadelerini kullandı. Var olduğu bile kanıtlanamamış Ergenekon terör örgütü adına suç işlediğim iddia ediliyor. Bu suçlamayı reddediyorum. Hakkımdaki iddiaya ilişkin tek bir delil yoktur.Benim burada sanık olarak yargılanan müstesna insanlarla aramda fiili ya da herhangi bir şekilde irtibatım söz konusu değildir. Ben size şahsıma ait 12 tane telefon numarası verdim. Bakın araştırın istedim. Benim buradaki insanlarla bağlantım yok. Doğru bir tanedir. Başka doğru yok. Buradaki sanıkları tanısam bunu da söyleyecek olgunlukta olduğumu düşünüyorum dedi.
Amaç Ergenekon örgütünün eylemi denilebilecek bir suçun dosyaya dahil edilmesi
24 yaşında örgüte üye olmam ya da örgüt adına suç işlemem mümkün değildir diyen sanık Kurt, Türk Ceza Kanunu´nda ´tehdit´ suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadardır. Yargılama yeri ise Asliye Ceza Mahkemesi´dir. Benim buraya getirilmemdeki amaç Ergenekon örgütünün eylemi denilebilecek bir suçunda dava dosyaya dahil edilmesi ve benim daha fazla ceza almamın istenmesidir. Zekeriya Öz´e mektup yolladığım için hakkımda 10,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmam talep edildi. Artık bunun takdirini size bırakıyorum diye konuştu.
Sanıkları basından tanırım
Organizatör olduğunu ve kendi ayakları üstünde durabilen bir insan olduğunu belirten sanık Kurt, hiçkimse ile arasında menfaat ve çıkar ilişkisi bulunmadığını savundu. Ergenekon Davası kapsamında yargılanan sanıkları görsel ve yazılı basından tanıdığını söyleyen sanık Kurt, Yargılanan sanıkların bu memleket için yaptıkları hizmetleri duyduğunda, kendilerine yönelik haksızlık yapıldığı düşüncesi ile soruşturmayı protesto etmek için mektup yollamayı düşündüm dedi.
Bir mektup Zekeriya Öz´ü bu kadar mı korkutmuştur?
Kurt, Bir anlık kızgınlıkla bu eylemi yaptım. Ancak bu mektubun karşılığı 22,5 yıl olmamalıdır. Bu hukuksuzluktur. Bir mektup yüzünden mahkeme açılmasının da uygun olmadığını düşünüyorum. Bir mektup Zekeriya Öz´ü bu kadar mı korkutmuştur. Konuştuğumuz için yargılanıyorsak, konuşmamak en iyisi. Ben de herkes gibi sussaydım adamlığımı ve insanlığımı kaybedecektim ifadelerini kullandı.
Birşeylere sesimizin yükselmemizin karşılığı bu olmamalıydı
Ufak ve gülünç bir dava nedeniyle karşınızda olduğum için üzgünüm diyen sanık Kurt savunmasını şöyle sürdürdü: Bu mektup yüzünden karşınızda olduğum için utanıyorum. Ancak doğruları söylediğim için de gurur duyuyorum. Ben kronik rahatsızlığı olan biriyim. Hayatta kalabilmek için günde 22 ilaç yutuyorum ve sürekli tedavi görüyorum. Birşeylere sesimizi yükselmemizin karşılığı bu olmamalıydı. Herkes herşeyi söyleyebilirse demokrasiden bahsedilebilir. Demokrasi herşeyi konuşabilmektir dedi.
Yaptığımın doğru olduğunu düşündüğüm için mektup yazdım
Bir mektup yüzünden 19 aydır tutuklu olduğunu söyleyen sanık Kurt, Dört duvar arasında neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünüyorum. Haddimi aşmış olabilirim. Ancak yerimin burası olduğunu düşünmüyorum. 2 yıldır ailemi demir parmaklıklar ardından görmemi gerektirecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Yaptığım doğru olduğunu düşündüğüm için mektup yazdım diye konuştu. Sanık Kurt dava dosyasının Asliye Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesini ve tahliyesine karar verilmesini istedi. Duruşma sanık Kurt´un savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerin okunmasıyla devam ediyor. ( DHA)
ERGENEKON BAĞLANTILI İBRAHİM ÇİFTÇİ CİNAYETİNDEN DE SORGULANMIŞ
Özkan Kurt hakkında da emniyete gönderilmiş farklı bir ihbar mektubu olduğunu belirterek bu mektubu okuyan Savcı Pekgüzel, Kurt´un 2006 yılında öldürülen ve Ergenekon´la bağlantılı olduğu iddia edilen İbrahim Çiftçi ile 2008´de Nişantaşı´nda evine girerken öldürülen bar işletmecisi Engin Temel cinayetinden de sorumlu tutulduğunu söyledi. Pekgüzel, ?Bu mektupta Veli Küçük adına infaz timleri kurduğunuz iddia ediliyor.? diyerek Kurt´tan bu iddialara cevap vermesini istedi. Daha öncede Engin Temel cinayetine ilişkin Şişli Cumhuriyet Savcılığı´nda ifadesinin alındığını belirten Kurt ise ?Kendisini tanımıyorum. Cinayeti televizyonlardan duydum. Yanlış hatırlamıyorsam ben cinayetin olduğu tarihte İstanbul´da da değildim. Benim birebir Engin Temel ile irtibatım yok. şeklinde cevap verdi.
Ergenekon sanığına Engin Temel sorusu
Birinci Ergenekon Davası´nda savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sanık Özkan Kurt´a Nişantaşı´nda evine girerken 2008´de öldürülen bar işletmecisi Engin Temel cinayetine ilişkin sorular yöneltti. Birinci Ergenekon Davası´nın 203. duruşmasında savcı Zekeriya Öz´ü tehdit ettiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Özkan Kurt´un çapraz sorgusu yapıldı. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, sanık Kurt´a Sanıklar hakkında saygın kişiler diyorsunuz. Sanıklar hakkında ne biliyorsunuz? Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Veli Küçük´ün ne ile suçlandığını biliyor musunuz? diye sordu.
Sanık Kurt ise sanıkları basından takip ettiğini söyledi. Savcının bu sorusuna itiraz eden tutuklu sanık emekli astsubay Oktay Yıldırım Savcı kanaat soruyor. Savcı, sanık Özkan Kurt´un ´müstesna insanlar´ demesinden işkillenip soru soruyor. 5 yıldır örgüt bulunamadığından çıkmaz sokağa girildi diye tepki gösterdi.
Savcı Pekgüzel, sanık Kurt´a, tehdit mektubundaki Sizi de bir gün sanık sandalyesine oturturlar. Adil Serdar Saçan gibi ifadesini anımsatarak, Adil Serdar Saçan´ın kim olduğunu bilip bilmediğini sordu. Sanık Kurt Emniyet mensubu olduğunu biliyorum. Tuncay Güney ile görüşme yaptığını biliyorum diye yanıt verdi.
Sonun Mumcu ve İpekçi gibi olur, parçalarını bulamazlar
Ergenekon soruşturmasını başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz´e tehdit mektubu gönderen Özkan Kurt´un sorgusu sürüyor. Kurt´un gönderdiği tehdit mektubundaki, ?Sonun Mumcu ve İpekçi gibi olur, parçalarını bulamazlar.? şeklindeki ifade dikkat çekti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon ana davasında Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sorgusu süren sanık Özkan Kurt´a Zekeriya Öz´e gönderdiği tehdit mektubuna ilişkin sorular yönetti. Pekgüzel, mektuptan şu bölümü okudu:
Size naçizane tavsiyem; bu davadan el çekmeniz doğrultusundadır. Sizi seven bir aileniz, arkadaşlarınız ve dostlarınız var. Onlara, sizi kaybetmenin acısını tattırmayın. Ailenizi ve sevenlerinizi üzmemenizi tavsiye ederim. Yoksa sonunuz Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Savcı Öz (öldürülen Savcı Doğan Öz) ve buna benzer bir çoğu gibi bitecek. Umuyorum ki tavsiyemi göz ardı ederek sağlığınızı ve yaşamınızı tehlikeye atmaz, beni sizi öldürmek için teşvik etmezsiniz. Bu ülkenin, bir savcının daha suikaste kurban gitmesini kaldıramayacağı kanaatindeyim. İnanmanı ve beni ciddiye almanı tavsiye ederim. Yoksa yanında gezdirdiğin o koruma ve altındaki o zırhlı Mercedes dahi senin hayatını kurtarmaya yetmeyecek. Sana ömründe görmediğin kadar acı çektirerek gömmek beni de üzer. Ama inanın parçalarını bulamazlar. Bu davadan çekilmemen halinde senin her bir parçanı bir çukura gömerim.
Sayın Zekeriya Öz diye başlayıp, En derin saygılarımla diye bitiren ve öldürerek parçalarına ayırmakla tehdit eden Kurt´un, Savcı Öz´ü tehdit etmek gibi bir kastı olmadığını, hatta Bir mektup, Zekeriya Öz´ü bu kadar mı korkutmuştur? demesi dikkat çekti.
Savcı Pekgüzel, tehdit mektubundaki Beni, sizi öldürmeye teşvik etme. Senin de sonun Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Savcı Öz gibi olacak. Davadan el çekmemen halinde senin her bir parçanı başka yere gömerim. Yakınlarına bu acıyı tattırırım şeklindeki ifadeleri okuduktan sonra sanık Kurt´a şunları söyledi:
Savcı Öz´ün kim olduğunu, neden öldürüldüğünü biliyor musun? Herhalde Doğan Öz´den söz ediyorsun. Doğan Öz, kontrgerilla konusunda ilk araştırmayı yapan savcıdır.
Sanık Özkan Kurt ise Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Doğan Öz´ün hangi güdülerle, hangi amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Ben Ergenekon operasyonlarının haksız olduğunu düşündüğüm için yolladım. Ben bu davaya ´dava´ bile demekten hicap duyuyorum. Bir kızgınlık anında yaptım mektubu yolladım diye konuştu.
Öz´ü bulunduğu makam nedeniyle tehdit etmem mümkün değildir
Savcı Pekgüzel, Sanık Kurt´un savcı Zekeriya Öz´e gönderdiği mektubu okudu. Bunun üzerine Sanık Kurt, Ben Savcı Zekeriya Öz´e gönderdiğim mektup ile Öz´ü korkutmuş olabilirim. Ben devletine ve milletine saygı duyan biriyim. Bulunduğu makam nedeniyle Öz´ü tehdit etmem mümkün değildir dedi.
Benim cepte taşınan bıçağım bile yok
Savcı Pekgüzel tehdit mektubunda geçen, Beni sizi öldürmek için teşvik etmezsiniz. Bu ülke bir savcının daha suikaste kurban gitmesini kaldıramayacağı kanaatindeyim. Sana ömründe görmediğin kadar acı çektirerek gömmek beni de üzer ama inan parçalarını bulamazlar. Bu davadan çekilmemen halinde senin her parçanı bir çukura gömerim ifadeleri okuyarak böyle bir şey yapmak için silahın ya da patlayıcıların var mı? diye sordu.
Sanık Kurt, bir anlık kızgınlıkla ve tansiyonu yükseldiği için o mektubu yazdığını yineleyerek, Benim cepte taşınan bıçağım bile yok. O anki psikolojiyle yazdım ifadelerini kullandı.
Savcı Pekgüzel´in soruları üzerine sanık Kurt, Nüfusta 1989 doğumlu gözükmekteyim. Ancak ben 1987 doğumluyum. Nüfusa geç kaydedildim dedi.
Bu davanın sanıklarından hiçkimseyi telefonuma kaydetmedim
Savcı Pekgüzel, sanık Kurt´a ait olan sim kartında Sedat Peker ismiyle kaydedilen 3 numara olduğunu belirterek, Sedat Peker ismiyle kaydedilen kişi davanın sanığı olan Sedat Peker midir? diye sordu. Sanık Kurt ise Ben 11 tane hat kullandım ama Sedat Peker diye kimseyi kaydetmedim. Bu davanın sanıklarından hiçkimseyi telefonuma kaydetmedim. Tanımadığım insanları telefonuma kaydetmem mümkün değil şeklinde cevap verdi.
Sanığa, Engin Temel cinayeti soruldu
Savcı Pekgüzel Nişantaşı´nda evine girerken 2008´de öldürülen bar işletmecisi Engin Temel cinayetine ilişkin de sorular sordu. Savcı Pekgüzel, Kurt´un savcı Öz´e tehdit mektubunu göndermeden önce İstanbul Emniyetine gönderilen bir ihbar mektubunda Nişantaşı´nda evine girerken 2008´de öldürülen bar işletmecisi Engin Temel cinayetine ilişkin bilgilerin yer aldığını belirterek, ihbarda Temel´i Oflu enişte lakaplı Özkan Kurt´un öldürttüğünün yazıldığını söyledi. Kurt´a ait dijital belgelerinin incelenmesinde de Temel´in oturduğu binanın adresinin yer aldığını ifade eden savcı Pekgüzel, Engin Temel´i tanıyor musun?´ diye sordu.
Daha öncede Engin Temel cinayetine ilişkin Şişli Cumhuriyet Savcılığı´na ifade verdiğini söyleyen Sanık Kurt, Ben kendisini tanımıyorum. Ben cinayeti televizyonlardan duydum. Yanlış hatırlamıyorsam ben cinayetin olduğu tarihte İstanbul´da da değildim. Benim birebir Engin Temel ile irtibatım yok. Benim hakkımda savcılığınıza asılsız ihbar mektupları gönderilmiş. Benim sevenim olduğu kadar sevmeyenim de vardır. Bu tarz şeylere benim gücüm yetmez. Bunlar maksatlı olarak yapılmış şeyler ifadelerini kullandı.
Pekgüzel, kendisine sanığa ait bir flash bellekte, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasetçi ve bürokratlarla ilgili kişisel bilgilerin yer aldığını belirterek açıklama istedi. Flash belleğinin içinde sadece savcı Öz´e yazdığı tehdit mektubunun olduğunu belirten Kurt, Gayrettepe´deki emniyete girdiğimde flash belleğin içinde birşey yoktu. TEM Şube´ye gidince birçok dosyaya rastlandı. Format atılan bilgisayarda dosyaların çıktığı iddia ediliyor dedi. Savcı Pekgüzel, ´Emniyet ifadende bunlar internetten topladığım bilgiler demişsin´ diye sorması üzerine Sanık Kurt da Hayır efendim. Ben yargılama dosyamı gördükten sonra hepsine itirazda bulundum. Savcılık ve nöbetçi mahkemede ´Bana ifadelerini kabul ediyor musun?´ diye soruldu, ben de ´Kabul ediyorum´ dedim. Bana ´Flash belleğinde şu çıktı ne diyeceksin´ diye sorulmadı. ifadelerini kullandı.
Ergenekon bağlantılı İbrahim Çiftçi cinayetine karıştığına dair ihbar mektubu
Savcı Pekgüzel, yine gönderilen bir ihbar mailinde, Kurt, Veli Küçük adına infaz timi kurarak cinayetler işlemiştir. İzmir´deki İbrahim Çiftçi cinayeti bunlardan birisidir. Şişli´de bar olayıyla ilgili Engin Temel´in öldürülmesi ve 600 bin dolardan söz ediliyor diye sordu. Sanık Kurt ise, hayatında hiç 600 bin dolarının olmadığını söyleyerek, İhbar mektubunda hiç telefon kullanmadığım söyleniyor. Ama üzerime kayıtlı 11 hattım var. İsteyen her şekilde bana ulaşabilir. İhbar yanlıştır. Cinayete azmettirmekten söz ediliyor. Ben tavuk bile kesemem. İbrahim Çiftçi´nin adını bu davada duydum dedi.
Davayı buraya bağlamak için kurgulanmış
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Özkan Kurt henüz tehdit mektubunu göndermeden İstanbul Emniyeti ve Sultanahmet´teki savcılığa gelen ihbar içerikli 23 Şubat 2010 tarihli bir e-postada Oflu enişte lakaplı Özkan Kurt 26 Şubat 2010 tarihinde cuma namazından çıkışında Başbakan´a suikast düşünüyor ifadelerinin yer aldığına dikkat çekti. İhbarda Deniz Baykal, Bülent Arınç, Ali Babacan gibi siyasetçilerin adının bulunduğunu ifade eden Pekgüzel, Özkan Kurt´tan açıklama istedi. Özkan Kurt Dava buraya bağlamak için kurgulanmış diye yanıt verdi.
Savcı Pekgüzel, Kurt´un evinde yapılan aramada Engin Temel´le ilgili bilgilerin de yer aldığı flash belleğin bulunduğunu hatırlatarak, ?Evinizde yapılan aramada da Engin Temel´in ev adresi bulunmuş. Buna ne diyeceksiniz.? diye sordu. Kurt, Ben de böyle bir bilgi olduğunu hatırlamıyorum.? diyerek hakkındaki ihbar mektubunun asılsız olduğunu öne sürdü.
Duruşma Özkan Kurt´un sorgusuyla devam ediyor. ( Cihan, DHA)
SAVCI ZEKERİYA ÖZ´E TEHDİT MEKTUBU
Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, 31 Mart 2010 tarihinde gelen bir faksta ölümle tehdit edildi. Bu olayın ardından harekete geçen emniyet, faksın çekildiği telefon numarasının bir kırtasiyeye ait olduğunu belirledi. Soruşturma kapsamında kırtasiye çevresinde bulunan MOBESE kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda şüpheli Özkan Kurt gözaltına alındı ve tutuklandı. Kurt ifadesinde, Bayrampaşa MHP İlçe Başkanlığı üyesi olduğunu ve müzik organizasyonları işiyle uğraştığını söyledi. Yaklaşık 9 aydır asker kaçağı olduğunu belirten Kurt´un, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e faks çekerek ölümle tehdit etme emrini ise ismini açıkladığı bir astsubaydan aldığını söylediği belirtildi. Kurt, ifadesinde faksın içeriğini kendisinin yazmadığını ve zorla çektiğini savundu. Zekeriya Öz´ü tehdit ettiğini kabul eden Özkan Kurt, Bu ülkeye hizmet vermiş insanlara ağır suçlamalar yöneltilmesi karşısında kendi tepkimi ortaya koymak adına böyle bir eylem gerçekleştirdim. demişti. Bayrampaşa´daki evinde bulunan bilgisayardan tehdit mektubu yazdığını ifade eden Kurt, 31 Mart 2010´da mektubu faksladığını anlatmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın olayla ilgili iddianame hazırladı. Dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde açıldı ve Ergenekon davasıyla birleştirilmesine karar verildi. 2 sayfalık iddianamede, şüpheli Özkan Kurt´un 31 Mart 2010 saat 14.20´de Zekeriya Öz´ün dikkatine konulu Oflu enişte rumuzuyla faks yolladığı kaydediliyor. Mektupta Ergenekon terör örgütü davasında tutuklamak cüretinde bulunduğunuz saygın insanlar denilerek yapılan tutuklamaların eleştirildiği belirtilerek Öz´e Sonunuz Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gibi bitecek şeklinde tehdit edildiği ifade ediliyor. İddianamede, Özkan Kurt için Terör örgütüne üye olmamakla birlikte açık kimlik ve adresi tespit edilemeyen bir terör örgüt mensubunun yönlendirmesi ile terör örgütü adına Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´ü imzasız faks yazısı ile ölümle tehdit ettiği anlaşılmaktadır. deniliyor. İddianamede Kurt´un silahlı terör örgütüne üye olmak ve kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle imzasız mektupla veya özel işaretlerle ve var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçlarından 10,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
(08 Aralık 2011, 11:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Savcı Öz´ü tehdit davası Ergenekon ile birleşti
Savcı Zekeriya Öz´e suikast emri astsubaydan
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara