Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ile Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Hasan Kundakçı´nın ifadesini alacak.
Doğan Güreş 18 yıl sonra ifade verecek
Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ile Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Hasan Kundakçı´nın ifadesini alacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´teki ölümüyle ilgili dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ile Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı´yı ifadeye çağırdı. Savcı Mehmet Özgür, Bitlis´in ?suikast? iddiaları da ortaya atılan şüpheli ölümüyle ilgili bir yıldır soruşturma sürdürüyor. Vatan´ın haberine göre, tebligat yapılan iki isimden Güreş´in ifadesi rahatsızlığı nedeniyle haftaya evinde alınacak. Kundakçı´nın ise ?Bu konuda bilgim yok? dediği öğrenildi. Savcının, Bitlis´in ekibinde yer alan ve Bitlis´in ölümünün ardından peş peşe ölen subaylar Bahtiyar Aydın, Rıdvan Özden, Temel Cingöz, Hulusi Sayın ve Kazım Çillioğlu´nu da soracağı öğrenildi.
GÜREŞ ´BUZLANMA´ DEDİ
Bitlis´i Diyarbakır´a götürmek üzere 17 Şubat 1993´te 12.30´da Güvercinlik Askeri Havaalanı´ndan kalkan uçak, kısa bir süre sonra düştü. Bitlis ile pilotlar Binbaşı Yaşar Erian ve Yüzbaşı Tuğrul Sezginler şehit oldu. Doğan Güreş, uçağın motorundaki buzlanma nedeniyle düştüğünü söyledi. Ancak İTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, uçağın ´buzlanma´dan düşmüş olamayacağı vurgulandı. ( Vatan)
BUZLANMA DEĞİL SABOTAJ
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis´i Diyarbakır´a götürmek üzere 17 Şubat 1993´te saat 12.30´da Güvercinlik Askeri Havaalanı´ndan kalkan uçak, kısa bir süre sonra düşmüş, Eşref Paşa´nın yanı sıra pilotlar Binbaşı Yaşar Erian ve Yüzbaşı Tuğrul Sezginler de şehit olmuştu. Olayın Uğur Mumcu suikastından yaklaşık 1 ay sonra meydana gelmesi şüphe uyandırırken, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, olayın uçak motorundaki buzlanmadan dolayı meydana geldiğini söyledi.Ancak daha sonra İTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, uçağın ´buzlanma´ sonucu düşmüş olamayacağı vurgulandı. İTÜ raporu ´sabotaj´ ihtimaline dikkat çekiyordu. Ayrıca dönemin Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Önerci, kazadan 2,5 saat önce ´037´ numaralı gizli hava raporunu Genelkurmay´a ulaştırdıklarını bildirmişti. Ömerci, dönemin Genelkurmay Başkanı Güreş´in ´Uçak buzlanmadan düştü´ sözlerine karşılık, Eğer öyleyse paşayı bile bile ölüme götürmüşlerdir. Çünkü biz raporumuzu sunmuştuk. demişti.
Bilirkişinin şüpheleri diğer şüpheleri doğruluyor
Eşref Bitlis´in uçak kazasındaki şüpheleri arttıran başka olaylar da yaşandı. Bitlis´le birlikte uçağa binmesi planlanan ancak mazereti nedeniyle bundan vazgeçen Kazım Çillioğlu 1 yıl sonra kuşkulu şekilde hayatını kaybetti. Eşref Bitlis´in ekibi olduğu söylenen ve Kürt sorununun çözümünün demokratik yollardan olmasını savunan Turgut Özal´a destek veren bir grup askerden çoğu şüpheli şekilde hayatlarını kaybetti.
ECEL Mİ ERGENEKON MU? 10 SUBAYDAN 7´Sİ ÖLDÜ
Eşref Bitlis´in şüpheli kazada hayatını kaybetmesi gibi Bitlis´in ekibinde yer aldığı söylenen ve 1993´te intihar ettiği söylenen Tunceli Jandarma Komutanı Albay Çillioğlu´nun ölümü de bugünlerde tekrar araştırılıyor. İlk sonuçlar şok ediciydi. Mezarı 17 yıl sonra tekrar açılan Albay Çilllioğlu´nun kaburga kemiklerinde bir kırık ile kürek kemiğinde bir delik bulundu. Bu da şüpheleri doğruluyordu. Buna göre Albay intihar etmemiş, önce dövülmüş ardından ense ve sırtına birer kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Albay´ın oğlu Tayfun Çillioğlu çok ilginç bir ayrıntıyı da gündeme getirdi: ?Babamın ajandasında Eşref Paşa ve bazı generallerin birlikte yer aldığı fotoğraf bulduk. O fotoğraftaki 10 kişiden 7´si bugün hayatta yok. Babam Org. Bitlis´e çok yakındı. İntihar ettiğini söylediler. Ben hiç inanmadım. Bazı şeyler sonuçlanınca babamın günlüklerini ilgili yerlere vereceğim.?
FOTOĞRAFTAKİ İSİMLER BUNLAR MI?
Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis
Diyarbakır Bölge K. Tuğg. Bahtiyar Aydın
Adana Bölge Komutanı Tuğg. Temel Cingöz
Mardin Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden
Tunceli Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu
Emekli Korgeneral Hulusi Sayın
Binbaşı Cem Ersever (JİTEM Kurucusu)
EŞREF PAŞA´NIN SIRRINI BİLEN ÖLDÜ
1991-1994 arası Jandarma Genel Komutanlığı açısından karanlık yıllar olarak tarihe geçti. Bu dönemde özellikle yolu Diyarbakır´dan geçen subaylar ya suikast sonucu ya da şaibeli kazalar nedeniyle öldü. Dönemin Jandarma Genel komutanı Eşref Bitlis ve ekibinden birçok isim şüpheli şekilde öldü ya da öldürüldü.
HULUSİ SAYIN: Devletin Kürt politikasını eleştiren Jandarma Korgeneral Hulusi Sayın 30.01.1991´de taranarak şehit edildi. Cinayeti Dev-Sol üstlense de suikasti devlet içindeki derin yapıların gerçekleştirdiği konuşuldu.
İSMAİL SELEN, TEMEL CİNGÖZ: Jandarma Korgeneral İsmail Selen, PKK ile mücadele konusunda dönemin yöneticileriyle ters düştü. Görevinden alınmak istendi. Emekli olduktan sonra 23.05.1991´de taranarak şehit edildi. Aynı gün Adana Jandarma Bölge Komutanı Temel Cingöz de suikaste uğradı.
EŞREF BİTLİS: Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis şaibeli uçak kazasında şehit oldu. Ergenekon davasında Bitlis Paşa´nın ve Cem Ersever´in örgütün PKK´ya silah satışından haberdar olduğu için öldürüldüğü gündeme geldi.
BAHTİYAR AYDIN: Bitlis Paşa´nın emrinde çalışan Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın da terörün şiddetle bitirilemeyeceğini, bölge halkının kazanılması gerektiğini dile getiren subaylardandı. O da 22.10.1993´te Diyarbakır Lice´de hala açıklanamayan bir suikaste kurban gitti. Cinayet silahı Kanas ortadan kayboldu.
CEM ERSEVER, KAZIM ÇİLLİOĞLU: JİTEM´in kurucularından Binbaşı Cem Ersever, 04.11.1993´te Ankara´da ölü bulundu. Ersever, Diyarbakır JİTEM´in başındaki isimdi. Kürt sorunu ve PKK ile mücadelede devlet politikasına aykırı fikirler ortaya atmaya başlayınca hayatından oldu. Ersever´den sonra 03.02.1994´te Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu evinde ölü bulundu.
RIDVAN ÖZDEN: Bitlis Paşa´nın ekibinden Albay Rıdvan Özden, Mardin´de görev yaptığı sırada JİTEM´in PKK ile koordineli yürüttüğü kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretini ortaya çıkardı. İki koruması ile 12.08.1995´te öldürüldü.
ÖLÜMLER BUNLARLA SINIRLI KALMADI
KANLI VE KARA YIL: 1993.. PKK´NIN TASFİYESİ DURDURULDU
Demokratik açılım projesiyle birkaç yıldır yapılmaya çalışılan ´demokratik açılımlar yoluyla terörü bitirme´ projesinin bir benzeri Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın öncülüğünde 90´lı yıllarda denenmişti. Ancak başta Özal olmak üzere ona yakın olan Jandarma komutanı Eşref Bitlis ve ekibinde yer alan çok sayıda subay şüpheli ölümlerle hayatlarını kaybetti. 1993 yılının özellikle dikkat çektiği bu birkaç yıllık dönemde 33 erin şehit edilmesi gibi başka kritik olaylar gerçekleşti. 33 erin katledildiği bölgeye ilk gidenlerden birinin bugün Ergenekon davasının sanıklarından olan dönemin askeri istihbarat subaylarından Fikri Karadağ olduğu anlaşıldı. Karadağ´ın adı Ergenekon iddianamelerinde, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın´ın ölümünde de geçiyor.
1993 yılı başında gazeteci Uğur Mumcu bombalı saldırıda öldürüldü. Mumcu´nun son günlerinde PKK lideri Öcalan´ın MİT´le ilişkilerini incelediği, buna dair bir kitap yazmakta olduğu biliniyordu. Mumcu, etrafındakilere Öcalan´la ilgili de ilginç bağlantılara ulaştığını açıklamıştı. Kızı bu durumu şöyle ifade ediyor: Muhtemelen Apo´nun MİT ajanı olduğuna dair bir belgenin izine ulaşmıştı. Bu belgeyi aradığını da biliyordum. Ancak kısa süre sonra suikast meydana geldi. Mumcu´nun öldürülmesiyle başlayan 1993 yılı Türkiye için kanlı ve kara bir yıl oldu. En kanlısının Bingöl´deki 33 er katliamının olduğu çok sayıda peşpeşe gelen olaylarda kendi alanında güçlü ve simge isimler aynı yıl, art arda hayatlarını kaybetti: Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Jandarma Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, JİTEM Grup Komutanı Binbaşı Cem Ersever ve gazeteci Uğur Mumcu. Kimi öldürüldü, kiminin ölümünün üzerindeki sis perdesi hala aralanamadı. Bu dört ismin ortak özelliği ise ya PKK´yla mücadelenin doğrudan içinde yer almaları ya da sorunun çözümü için ciddi mesai harcamalarıydı. Bu olaylar sonucunda son yıllarda ´demokratik açılım´ projesiyle yapılmaya çalışılanın benzeri, PKK´nın tasfiyesinin sağlanarak Doğu ve Güneydoğu´nun terörden kurtulması ve barışın sağlanması projesi rafa kaldırıldı.
İŞTE 1993 YILINDAKİ OLAYLAR DİZESİ
24 Ocak 1993: Uğur Mumcu cinayeti
17 Şubat 1993: Jandarma Komutanı Eşref Bitlis´in uçak kazasında ölümü
17 Nisan 1993: Cumhurbaşkanı Özal´ın kalp krizinden vefatı
24 Mayıs 1993: Bingöl´de 33 asker katliamı
22 Ekim 1993: Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti
04 Kasım 1993: JİTEM kurucusu Cem Ersever ve yakın arkadaşlarının öldürülmesi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(25 Kasım 2011, 15:41)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ORGENERAL EŞREF BİTLİS´İN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ MANŞETLERİMİZ
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap