İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine Perpa katliamı ve Ayhan Efeoğlu´nun kayıplık iddiası hakkında soruşturmanın yeniden açılması talebine, olayın organize olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Çarkın, Efeoğlu´nun infaz edildiğini belirtmiş ve ayrıntılar vermişti. Savcının kararı şok etkisi yaptı.
14.10.2011 11:15 İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın´ın itirafları üzerine Perpa katliamı ve Ayhan Efeoğlu´nun kayıplık iddiası hakkında soruşturmanın yeniden açılması talebine, ?Bunlar çıkar amaçlı suç örgütü faaliyeti ya da terör organizasyonu? değildir diyerek görevsizlik kararı verdi. Karaali, soruşturma talebini Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderdi. Silahlı teşekkül oluşturmaktan Mehmet Ağar´ın 5 yıl ceza almasının ve eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın´ın ?Efeoğlu infaz edildi? itirafının üzerine böyle bir karar şok etkisi yarattı.
Çarkın, İstanbul´daki Nevruz mitingine katıldıktan sonra Radikal´e Türkiye´yi sarsan itiraflarda bulunmuştu. Çarkın, 1992´de gözaltında kaybedildiği söylenen Ayhan Efeoğlu ile ilgili somut bir itirafta da bulunmuştu: ?Şubeden çıkarılan bir paket, ne bu? Patlayıcı öyle mi? Peki ne olacak? Açık araziye götürülüp imha edilecek. Müdür önde biz ardında Trakya tarafında ormanlık bir yer. Tam paketi açalım derken o da ne? Bir insan. A. Efeoğlu...? Bu itiraflara rağmen Ayhan Efeoğlu´nun avukatı Taylan Tanay´a, soruşturma açılması talebine karşılık gönderilen gerekçeli kararda şöyle denildi:
?CMK´nun 250, maddesiyle yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Vekilliğimizin görev alanını düzenleyen CMK´nun 250 ve 251. maddeleri de dikkate alındığında şüpheli Çarkın´ın ifadeleri doğrultusunda soruşturulması gereken eylemler, haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgüt ya da terör örgütü tarafından işlendiğinden bahsedilemeyeceği...? Avukat Tanay kararı, ?Susurluk çetesi yok sayıldı? diye yorumlarken, Avukat Ergin Cinmen, Çarkın´ın ifadelerinin ortada bir suç örgütü olduğunu gösterdiğini belirtti. Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da ?Böyle bir karara inanmak istemiyorum? dedi.
ADIM ADIM SUSURLUK İTİRAFLARI
21 Mart 2011: Ayhan Çarkın BDP´nin İstanbul´daki Nevruz mitingine katıldı.
22 Mart 2011: Çarkın ?İstanbul´da her baskında vardım? dedi.
25 Mart 2011: Çarkın organize suçlar şube ekipleri tarafından gözaltına alındı.
27 Mart 2011: Çarkın, Savcı Hakan Karaali tarafından sorgulandı. Mahkeme, serbest bıraktı.
4 Haziran 2011: Ayhan Çarkın, Ankara´da özel yetkili savcılığa da ifade verdi. Ve tutuklandı.
15 Eylül 2011: Mehmet Ağar, silahlı teşekkül oluşturmaktan 5 yıl ceza aldı.
20 Eylül 2011: Ayhan Efeoğlu´nun ´kayıtdışı´ şekilde gözaltına alındığı ortaya çıktı.
21 Eylül 2011: Efeoğlu´nun kardeşi Ali Efeoğlu´yla ilgili emniyet yazısında Hüseyin Kocadağ´ın imzası çıktı.
11 Ekim 2011: Ankara´da sorgulanan İbrahim Şahin, faili meçhul cinayetlerden tutuklandı.
AİLELER DE DAVAYA MÜDAHİL OLUYOR
Susurluk çetesi tarafından öldürülen Savaş Buldan´ın eşi BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, ?Gerçekten hukuk varsa bu iddiaların ardından Ağar´ın mahkemeye çıkartılıp tutuklanması lazım? dedi. Buldan, Şahin´in Kürt işadamlarına yönelik listenin olmadığı, Kürt Ulusal Meclisi üyelerinin listesinin bulunduğuna ilişkin sözlerine ise, ?Bu liste Tansu Çiller´in hazırladığı Kürt işadamlarının listesidir. Çiller, isimleri açıklamasa bile bununla ilgili basın toplantısı yapmıştır ve ´elimizde PKK´ya yardım eden işadamlarının listesi var. Hesap soracağız´ diyerek faili meçhul cinayetleri başlatmıştır? diye konuştu. Bir başka faili meçhul cinayet kurbanı olan Behçet Cantürk´ün yeğeni Reşit Cantürk ise Şahin´in ifade vermesinden önce soruşturmaya müdahil olmak için başvurduklarını ve başvurularının haftabaşında kabul edildiğini söyledi. Cantürk diğer ailelerin de müdahil olacağını belirtti. Şahin´in verdiği ifadeye de değinen Cantürk, ?Çiller bu listeyi televizyona çıkıp söyledi. Milli Güvenlik Kurulu´nda alınmış bir karardı. Bir sonraki toplantıda ise işlenen cinayetlerle ilgili birbirlerini kutladıkları kulağımıza geldi. Canlı tanıkları bize anlattı bunu? dedi. ( Radikal)
SUSURLUK´A DGM BİLE ÇETE DEMİŞTİ
15 Ekim 2011 - İstanbul Özel Yetkili Savcısı, Çarkın´ın itiraf ettiği cinayeti ´çete´ işi saymadı. Oysa özel yetkili mahkemelerin yerini aldığı DGM´ler bile Susurluk sanıklarını ´silahlı çete´den yargılamıştı. Kayıp yakınlarının gözü çete de Çarkın ın itirafları faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yakınlarını en azından adalet için umutlandırdı. Aileler soruşturmaya müdahil olmak için başvurmaya başladı.
Eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın´ın itirafları ve İbrahim Şahin´in ifadeleriyle genişleyen faili meçhul cinayetler soruşturmasında gözler Susurluk çetesinin tam olarak ortaya çıkartılıp faillerin yargılanmasına çevrildi. Ancak Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel´in soruşturmayı derinleştirmesine karşın, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali´nin Ayhan Efeoğlu cinayetini ´çete suçu´ saymaması, ciddi bir soru işareti yarattı. Oysa 3 Kasım 1996´da Susurluk´ta meydana gelen kazada ortaya çıkan ´siyasetçi-polis-mafya´ ilişkileri kapsamındaki tüm davalarda mahkemeler sanıklara, ?Cürüm işlemek amacıyla silahlı teşekkül oluşturmak? suçundan ceza verdi. Son olarak Susurluk olayının kilit isimlerinden Mehmet Ağar da Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ?silahlı teşekkül oluşturmak ve yönetmekten? 5 yıl hapse çarptırıldı.
Tanık polis ifade verdi
Bugün özel yetkili mahkemelerin yetki alanına giren Susurluk soruşturmaların tamamını o dönem DGM´ler yürüttü. Ve 2000´deki son davada Oğuz Yorulmaz, Sami Hoştan, Sedat Bucak, Ali Fevzi Bir, İbrahim Şahin, Ayhan Çarkın, Korkut Eken ve Ercan Ersoy gibi önde gelen isimler ?çete oluşturmak, çeteye üye olmak, yardım ve yataklıktan? mahkum oldular. Şimdi Susurluk´un son kalan düğümlerinin çözülmesi için yeni bir soruşturma daha açılıyor. Faili meçhul cinayetler soruşturmasını yürüten Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Yüksel, ´kumarhaneler kralı´ olarak bilinen Ömer Lütfü Topal cinayeti dosyasını Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nden geçen ay istedi. Bu dosya, ´siyasetçi-polis-mafya´ ilişkilerinin en net ortaya çıktığı soruşturma olarak biliniyor. Dün Savcı Yüksel, bir polisin ´tanık´ sıfatıyla ifadesine başvurdu. Edinilen bilgiye göre, ifade veren polisin, Topal´ın öldürülmesi olayına karıştığı belirtilen bazı Özel Harekat polislerini gözaltına alan ekipte görev yaptığı bildirildi. Topal, 28 Temmuz 1996 gecesi Yeniköy´deki evine giderken otomatik silahlarla çapraz ateşe tutularak öldürülmüştü. Cinayetle ilgili Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy ve Oğuz Yorulmaz gözaltına almıştı. Üç isim de, cinayetten Tansu Çiller ile Mehmet Ağar´ın bilgisinin olduğunu söylemişlerdi. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada tüm sanıklar serbest bırakılmıştı.
Susurluk ´çetesi´nden mahkûm olanlar
MEHMET AĞAR: Susurluk´un kilit ismi olarak gösterilen Mehmet Ağar hakkında geçen ay ´silahlı teşekkül oluşturmak´tan 5 yıl hapis cezası verildi.
OĞUZ YORULMAZ: Topal cinayetinden sonra gözaltına alınıp bırakıldı. Sedat Bucak´ın koruması yapıldı. Çete suçundan 4 yıl ceza aldı. 290 gün yattı.
KORKUT EKEN: İstanbul 6 No´lu DGM heyeti, Korkut Eken´e, ?Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek? suçundan 6 yıl hapis cezası verdi.
SAMİ HOŞTAN: Topal´ın kumarhanelerinin ortağıydı. Uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edildi. Çete suçundan 4 yıl hapis cezası alan Hoştan, Ocak 2008´de Ergenekon kapsamında gözaltına alındı.
SEDAT BUCAK: Susurluk kazasından yaralı kurtuldu. Dokunulmazlığı kalkınca yargılandı ve ´çeteye yardım etmek´ten 1 yıl ceza aldı. Topal cinayeti sanığı Yorulmaz, cinayetin ardından onun koruması yapıldı.
ALİ FEVZİ BİR: Ömer Lütfü Topal´ın ortağıydı. Topal öldürüldükten sonra çete suçlamasıyla gözaltına alındı. Çatlı´yla kumarhanelerinde, Sedat Bucak´ın Ankara´daki ofisinde defalarca görüştüğü tespit edildi.
İBRAHİM ŞAHİN: Özel timci polislerin amiriydi. Susurluk´ta çeteden 6 yıl hapis cezası aldı. Sağlık sorunları nedeniyle affedildi. Halen Ergenekon kapsamında tutuklu. Ayrıca faili meçhullerden de tutuklandı.
AYHAN ÇARKIN: Yıllar sonra Radikal´e konuşup davayı yine gündeme getiren Çarkın, çok sayıda yargısız infaza katıldığını itiraf etti. Çete davasında 4 yıl ceza aldı, 290 gün yattı. Şimdi tekrar tutuklandı.
ERCAN ERSOY: Özel tim polisi. Çete davasından 4 yıl hapis cezası aldı ve 290 gün hapis yattı. Yargısız infazlardan da suçlanan Ercan Ersoy, Susurluk kazası sırasında arkadaki koruma arabasındaydı. ( Radikal)
(14 Ekim 2011), son güncel.: (15 Ekim 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ayhan Çarkın´ın şok itirafları ve gözaltına alınışı manşetlerimiz
Ağar´ın Susurluk´tan yargılandığı dava manşetlerimiz
Susurluk skandalı ve cinayetlerine dair çeşitli devlet kurumlarınca hazırlanan raporlar
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap