Ergenekon davası sanıklarından Mehmet Haberal´ın, tutukluluğunun kaldırılması talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) yaptığı başvuru reddedildi. Böylece Haberal´ın tahliye olmak için uzun süredir sürdürdüğü mücadele sona erdi. Yurt içindeki çok sayıda mahkemeden ret cevabı alan, referandumda halkın yasa değişikliklerini kabul etmesine rağmen mücadelesinde inat eden Haberal´a son ret Avrupa´dan geldi.
AİHM Haberal´ın inadını kırabilecek mi?
Ergenekon davası sanıklarından Mehmet Haberal´ın, tutukluluğunun kaldırılması talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) yaptığı başvuru reddedildi. Böylece Haberal´ın tahliye olmak için uzun süredir sürdürdüğü mücadele sona erdi. Yurt içindeki çok sayıda mahkemeden ret cevabı alan, referandumda halkın yasa değişikliklerini kabul etmesine rağmen mücadelesinde inat eden Haberal´a son ret Avrupa´dan geldi.
Bu kararın, benzer başvurularda bulunan diğer Ergenekon sanıkları Mustafa Balbay, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi isimler için de emsal teşkil edeceği belirtiliyor. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve üst mahkemeler tarafından tahliye talebi reddedilen Haberal, ağustos ayında AİHM´ye başvurmuştu. Mahkeme, sadece aşırı ağır hak ihlallerinin yaşandığı ve hızlı karar verilmesi gereken durumlarda özel bir karar biçimi olan ´ihtiyati tedbir´ davalarını kabul ediyor.
Sağlık durumunu öne sürerek tahliye talebinde bulunan Mehmet Haberal, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin (AİHS) 3. ve 4. maddeleri kapsamındaki adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, insanlık dışı ve onur kırıcı ceza uygulandığı iddiasıyla Türkiye´yi şikayet etmişti. Strasbourg´da bulunan AİHM, pazartesi günü verdiği kararda, Türkiye´nin söz konusu ihlalleri gerçekleştirmediğine hükmetti. Bu kararla Mehmet Haberal´ın tutuksuz yargılanma ihtimali tamamen ortadan kalktı. AİHM, yaşama hakkı, işkence ve kötü muamele ile adil yargılanma gibi hakların ihlali durumunda başvuruları kabul ediyor. Ancak bugüne kadar çok az sayıda ihtiyati tedbir başvurusu kabul edildi. ( Zaman)
HABERAL´IN GÖRÜLMEMİŞ TAHLİYE İNADI
Ergenekon Terör Örgütü´nün hedeflediği askeri darbenin gerçekleşmesi durumunda ülkenin Başbakan ya da Cumhurbaşkanı adayı olarak adı geçenErgenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal, tahliye olmak için şimdiye kadar görülmemiş bir mücadele verdi. Yargı ve sağlık alanında örgütsel olduğu anlaşılan özel bir koruma ve kollama çemberine alındığı gözlendi. Cezaevine girmemek için kendisini hasta gösterdiği, İstanbul Üniversitesine bağlı Haseki Kardiyoloji Hastanesindeki Ergenekon örgüt uzantısı doktorlarca hasta gösterilmeye çalışıldığı savcılık soruşturmasıyla ortaya çıkarılmış, bazı doktorlar tutuklanmıştı. Ergenekon davasında mahkemenin şüpheleri üzerine ortaya çıkarılan bu gelişme sonucunda Mehmet Haberal başka bir hastanede muayene edildi ve sağlıklı olduğu tespit edilerek cezaevine gönderildi.
Haseki hastanesinde ´her an ölebileceği ve sorumlusunun da hakimler olacağı´ iddiasıyla hasta gibi yatarken, gece geç saatlerde bayan ziyaretçi kabul ettiği, elde tespih odasında gayet neşeli volta attığı, internette bağlanıp film seyrettiği, dışarıdaki adamlarının kurduğu telsizli haberalma sistemi ile yapılacak polis ve savcılık baskınlarını haber aldığı ve derhal ağır hasta moduna geçtiği, bu durumu ispatlayan görüntü kayıtlarıyla ortaya çıkarıldı.
Haberal bu şekilde cezaevi yerine hastanede yatarken bir taraftan da kendisini tahliye etmeyen çeşitli mahkemelerdeki 9 hakim hakkında Yargıtay´da tazminat davası açtı ve skandal şekilde bu davaları kazandı. Yürüyen davalara Yargıtay´ın yeni bir içtihat ortaya koyarak müdahale etmesiyle, davaları anlamsızlaştırarak yerine Yargıtay´ın geçmesini getiren bu içtihat, hakimleri ve kamuoyunu şok etti. Haberal bununla da yetinmedi ve tazminata çarptırdığı hakimlerin davalardan çekilmesini istedi. Haberal´ın açtığı kapıdan diğer Ergenekon ve Balyoz tutukluları da geçerek aynı şekilde tazminat davaları açtılar ve hakimlerin kendi davalarından çekilmesini talep ettiler. Ergenekon ve Balyoz davalarının çökmesine kadar gidecek şekilde hukukta tam bir kaos durumuna girilirken, geçtiğimiz yıl yapılan referandumda anayasa değişikliklerinin halk tarafından kabul edilmesi, Yargıtay´ın bu skandal müdahalesini ve kaos durumunu son anda engelledi.
Haberal pes etmedi ve inanılmaz şekilde tahliye çabalarını inatla sürdürdü. Yeni tahliye başvurusunda bulunan Haberal, Meclisin gerçekleştirdiği yasa değişikliklerinin halk tarafından kabul edilmesini anlamazcasına, tazminat cezasına çarptırdığı hakimlerin tahliye başvurusuna bakmamasını, yerlerine başka hakimlerin getirilmesini istedi. Başvurunun aktarıldığı çok sayıdaki mahkeme bu başvuruları reddetti. Bu şekilde 13, 14, 9 ve 10. Ağır Ceza mahkemelerinden ret cevabı alan Haberal son olarak 11. Ağır Ceza´ya ´reddi hakim´ başvurusu yapmıştı. Avukatları, Haberal´ın kendisini tahliye edecek olanları buluncaya kadar hakim seçmeye devam etmekte kararlı olduğunu açıklamıştı. Ancak bu çabaları da sonuçsuz kalan Haberal son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) başvurmuştu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Hastaneye göre Haberal´ın avukatları kelime oyunlarıyla sahte belge üretiyor
13 Kasım 2011 - Ergenekon davası tutuklu sanığı Mehmet Haberal´la ilgili ´AİHM´ye sahte belge gönderildiği´ iddiası doğru çıkmadı.Söz konusu iddiayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Haberal´ı ziyareti sonrası içeriğini açıklamadan dile getirmişti. İçerikle ilgili Haberal´ın avukatı Gülbin Çelik, Haberal, Silivri Devlet Hastanesi´nde yatmadığı halde yatmış gibi gösterildi. iddiasında bulundu. Ancak hastane yetkilileri, Kılıçdaroğlu´nun yanıltıldığına dikkat çekti. İsminin verilmesini istemeyen bir hastane yetkilisi, kelime oyunları ile kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi ve ekledi: Haberal, durumu ciddi olmamasına rağmen Silivri Devlet Hastanesi´ne bağlı olan ve cezaevinin içinde bulunan semt polikliniğindeki yataklı serviste uzmanın gözetiminde kaldı. Hastane kayıtlarında Silivri Devlet Hastanesi´nin yazılması kadar normal bir durum olamaz. Çünkü orası Silivri Devlet Hastanesi´ne bağlı.
Avukat Çelik, Haberal´ın rahatsızlığının başladığı 25 Temmuz 2011 tarihinde cezaevindeki semt polikliniğinde bekletilerek, Silivri Devlet Hastanesi´ne gönderilmediğini de iddia etti. Söz konusu yetkili ise Haberal´ın geldiğinde yapılan incelemeler sonucunda durumun ciddiyet taşmadığını ve her ihtimale karşı ertesi gün Silivri Devlet Hastanesi´ndeki kardiyoloji polikliniğine sevk edildiğini belirtti. Haberal´ın o gece cezaevine geri dönmek yerine semt polikliniğinde kalmak istediğini aktaran hastane, Ertesi gün devlet hastanesinde kardiyoloji uzmanı tarafından görüldü. Durumu ciddi olmadığı için cezaevine geri gönderildi. Avukatlar, Haberal´ın imzasının bulunduğu ve Gerekli tedaviyi aldım, sevkime gerek yok içeriğindeki belgenin hastanede olduğunu da savunuyor. Hastane yetkilisi, böyle bir belgenin kaydının bulunmadığını, hastane tarafından AİHM´ye böyle bir belgenin asla gönderilmediğini dile getirdi.
Dışişleri: Sahte evrak düşüncesi kabul edilemez
Adalet Bakanlığı´nın ardından Dışişleri Bakanlığı da Mehmet Haberal´ın, Türkiye´nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) sahte evrak sunduğu iddiasını yalanladı. Dışişleri, açıklamasında, Hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı devletimizde, sahte evrak üzerinden işlem yürütülmesinin düşünülmesi dahi kabul edilemez. denildi. Açıklamada, Haberal´ın sahte evrak iddiasını AİHM´de yeni dava açabilmek için gündeme getirdiği imasının yer alması dikkat çekti. AİHM´nin, Haberal´ın ihtiyati tedbir talepli başvurusunun incelemesini 23 Eylül 2011´de sonuçlandırarak reddettiği vurgulanan açıklamada, AİHM ayrıca, başvuran tarafa, yeni ve kayda değer olaylar içermeyen ve daha önce yapılanlarla esasen aynı olan yeni bir ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, söz konusu talebin incelenmeyeceğini de bildirmiştir. ifadeleri kullanıldı. ( Zaman)
İŞTE HABERAL´IN HASTANE BELGELERİ |
ÜÇ GÜN YATARAK TEDAVİ
Haberal´ın avukatı Gülbin Çelik, bu açıklamanın ardından Haberal, Silivri Devlet Hastanesi´nde yatmadığı halde yatmış gibi gösterildi iddiasını ortaya attı. Sabah Özel İstihbarat Bölümü, günlerdir tartışma konusu olan olayda tartışmalara son noktayı koyacak belgelere ulaştı. Haberal´ın Silivri Devlet Hastanesi´nde tedavi gördüğü süreçte hazırlanan Hemşire Gözlem Formu, Mehmet Haberal´ın Silivri Devlet Hastanesi Semt Polikliniği´nde üç gün yatarak tedavi gördüğünü ortaya koyuyor. 28 Temmuz 2011 günü hastaneye yatışı yapılan Haberal´ın yatışını Dr. Enver Yücel yapmış. Poliklinikte 30 Temmuz 2011 gününe kadar yatan Haberal´ın ateş, nabız, kan basıncı ile solunumu düzenli olarak gözlem altında tutulmuş. Hemşireler N.C., T.G., ve E.T. bu üç günde Haberal´ın bakımını yapmış. Yine Haberal´ın Hastane Giriş Kağıdında da yattığı bölüm kısmında Silivri Devlet Hastanesi Semt Polikliniği ifadesi bulunuyor.
BELGE KAYDI YOK
Avukatın diğer bir iddiası da Haberal´ın imzasının bulunduğu ve Poliklinikte gerekli tedaviyi aldım. Ana binaya sevkime gerek yok ifadesinin geçtiği sahte bir belge düzenlendiği iddiasıydı. Sabah´ın ulaştığı bu belgenin hiçbir resmi kaydının olmaması dikkat çekti. Haberal´ın, başhekimliğe yazdığı dilekçenin ne savcılık ne de başhekimlik tarafından kayıt altına alınmadığı görülüyor. Hastane tarafından AİHM´e böyle bir belgenin asla gönderilmediği dile getirilirken hastane yönetiminin, konuyu soran İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine, Bize böyle bir dilekçe verilse mutlaka kayıt altına alınırdı, bu belge ne kayıt altına alınmış ne de kaşelenmiş savunmasını yaptığı öğrenildi. ( Sabah)
(30 Eylül 2011), son güncel.: (17 Kasım 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Haberal´ın hakim inadı: Bir itiraz daha
Haberal´ın ´çekilin´ talebine bir ret daha
Biri Haberal´ı uyandırsın: Reddi hakim istedi
Yargıtay´dan Ergenekon´a ´husumet´ şoku
Ergenekon´u tazminatla çökertme planı çöktü
ERGENEKON SAVCI VE HAKİMLERİNİN YARGITAY TAZMİNATLARIYLA YILDIRILMA ÇABASI
Yargıda kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Flaş!!! Yargıtay´ın Haberal skandalına karşı yasa teklifi
Örgüte para lazım: Ergenekoncular 468 bin lira istiyor
Haberal ve onun yargı, sağlık ve diğer alanlarda kollanması manşetlerimiz
Böyle olur yükseklerin alçak hukuku: Skandala yargıtay onayı
Haberal´ın dava açtığı iki hakim ´Şemdinli kararını´ hatırlattı
Balyoz hakimlerinden Yargıtay´a isyan: Baskı yapmayın