1990´daki Bahriye Üçok cinayetinde kargoya bombalı paketi veren kişinin MİT´çi Teoman Koman´ın şoförü olduğuna dair teknik takip kayıtları Odatv ek delil klasörlerinden çıktı.
Bahriye Üçok bombası MİT´ten
1990´daki Bahriye Üçok cinayetinde kargoya bombalı paketi veren kişinin MİT´çi Teoman Koman´ın şoförü olduğuna dair teknik takip kayıtları Odatv ek delil klasörlerinden çıktı.
Odatv iddianamesinin ek delil klasörlerinde yer alan teknik takip kayıtlarında Ankara´da 1990´da bombalı saldırı sonucu öldürülen Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetine ilişkin çarpıcı bir iddia ortaya çıktı. 21 Temmuz 2009´da saat 22.43´te Soner Yalçın ile Uğur Mumcu´nun avukat ağabeyi Ceyhan Mumcu arasında yapılan telefon görüşmesinde, Mumcu, Yalçın´a, Üçok´a bombalı kargoyu götüren ?kargocu? Gülay Çalap´a söz konusu paketi MİT İstanbul Bölge Başkanı Teoman Koman´ın şoförü Kemal Tunçsel´in verdiği bilgisini edindiğini ancak Ulusal Kanal ve Aydınlık´ta haber yaptırmak isteyince ?Bu milli güçlere saldırıdır haber yapmayız? cevabını aldığını söylüyor.
Aydınlık vermeye korkuyor
İkili arasındaki telefon görüşmesi şöyle devam ediyor:
C.M: Kargo kız DTP eş başkan yardımcısı... Onu bana Tercüman Gazetesi o Ufuk vardı ya Ergenekon sanığı
S.Y: Evet, evet
C.M: Adam bana telefon açtı bu karıyı tanıyor musun tanımıyorum dedi.
S.Y: Evet
C.M: Bahriye Üçok´a kargoyu teslim alan kız
S.Y: Evet
C.M: Ya dedi bu DTP´den eş başkan yardımcısı olmuş olamaz dedim. Siyasi partilere göre teröre mahkum oldu
S.Y: evet
C.M: Beş yıldan ileri hapis cezası yedi şimdi bu bana bir dava açtı
S.Y: Hım
C.M: Ufuk Uras ile Akın Birdal böyle bir taktik yapıyorlarmış kim onlar ilgili konuşuyorsa davayı Filiz Kalaycı diye bir avukat açtı.
S.Y: Hım
C.M: O da şimdi tutuklandı fakat Filiz Kalaycı çok ilginç bir şey iddia etti. Dedi ki bize Bahriye Üçok´a bombayı getiren müvekkilimden öğrendiğime göre MİT´in İstanbul bölge Başkanı şoförü Kemal Tunçsiper mi ne
S.Y: He
C.M: Şimdi ilk defa Bahriye Üçok cinayetinde bir kargoyu teslim alan... Şöyle bir düşündüm ulan o zaman Teoman Koman İstanbul MİT bölge başkanı bilmiyorum
S.Y: Evet
C.M: Şimdi onun şoförü getirmiş DTP´den Ufuk Uras ile şey ne hesabı yaptılar. Ben bunu haber yapmayı düşündüm Aydınlığa gönderdim Aydınlık dedi ki bu milli güçlere saldırıdır haber yapmayız
S.Y: (Gülerek) İşte problem buradan kaynaklanıyor.
C.M: Şimdi Ünal´a akıl danışmaya geldim. Ünal´da diyor ki bana kalırsa hiç haber yapılmasın
S.Y: (Gülüyor)
C.M: Bahriye Üçok ölüm günüde bir basın toplantısı yapmaya karar verdim. Ulusal Aydınlık bile koymaya korkuyor. Sabah haber aldı koymuyor.
1994 yılında benzer bir suikaste kurban giden gazeteci Uğur Mumcu´nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, yapılan telefon görüşmesini doğruladı. İddiayı Odatv´de değil Hürriyet´te yazması için Soner Yalçın´a anlattığını söyleyen Mumcu ?Bu iddia, kargocu kızın avukatı Filiz Kalaycı tarafından ortaya atıldı. Avukat Kalaycı, bu bilgiyi müvekkili kargocu kız Gülay Çalap´ın kendisine verdiğini yazmıştı. Bu dilekçeyi özel yetkili savcı Hamza Keleş´e verdim. Avukat Kalaycı´nın ifadesi alındığında bu sefer ?Gülay söylemedi ben kendim yorum yaptım´ demiş. Bunun üzerine ´soruşturmaya yer yok´ kararı verildi? diye konuştu. ( Taraf)
BAHRİYE ÜÇOK SUİKASTİ
Doç. Dr. Bahriye Üçok, (d. 1919) Türk tarihçi ve siyasetbilimci, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi öğretim üyesi, senatör, Ordu milletvekili ve SHP parti meclis üyesi idi. Laikliğe bağlı din kadını olarak tanınmıştır. Üçok, 6 Ekim 1990 günü Ankara´nın Çankaya ilçesindeki Köroğlu Caddesi´nde bulunan evine, Ekspres Kargo tarafından ulaştırılan ve gönderici olarak İlmî Araştırmalar Vakfı´nın göründüğü kitap paketini saat 16.30 sularında kapısının önünde açmaya çalışırken, paketin içine yerleştirilmiş olan bomba patladı. Ağır yaralı olarak Hacettepe Tıp Fakültesi Acil Servisi´ne kaldırılan Üçok, burada yaşamını yitirdi. Üçok, katıldığı toplantılarda sık sık laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesi üzerinde durmuş ve laikliğin savunucusu ilâhiyatçı olarak tanınmıştır.
1990 yılı içinde başlarında atatürkçü laik kişiliği ile ön plana çıkan gazeteci, aydın ve yazarlara laiklik suikastleri olarak adlandırılan bir seri suikast düzenlendi. Prof. Dr. Muammer Aksoy, Doç. Dr. Bahriye Üçok, Gazeteci Çetin Emeç ve Gazeteci Turan Dursun peşpeşe öldürüldü. Cenaze törenlerinde İran ve müslüman kesim suçlandı. Aynı yılın sonunda İtalya´da patlak veren ´Gladio´ skandalı, tüm Nato ülkelerinde siyasi cinayetler işleyen ve bunları solcular ve islamcıların üzerine atarak o siyasi akımları askeri darbe ile boğmayı amaçlayan ´kontrgerilla´ adı verilen terör organizasyonlarının varlığını gösterdi. Bu skandalın patlaması ve Türkiye´ye yansıyan tartışmalar sonrası, peşpeşe gelmiş olan laiklik suikastleri uzun süre kesildi. Çok anlamlı bulunan bu durum laik kesim de dahil olmak üzere kamuoyunda cinayetlerin Kontrgerilla´nın işi olduğuna dair görüşe neden oldu.
Gerçekle yüzleşmemek için dincileri suçlamak işimize geldi
Laiklik suikastlerinden birine kurban giden Hürriyet Gazetesi Yazarı Çetin Emeç´in Eşi Bilge Emeç de, 20 yıl sonra cinayetle ilgili tarihi açıklamalarda bulundu. Bunca zamandır gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığını anlatan Emeç, ´Şimdiye kadar devleti suçlamadım. İran dedik, dinciler dedik. Kaç kere kayboldu ifadeler, kaç kere! Tetikçiyi yakaladılar güya. Zaten onun gerçek katil olduğuna da inanmıyorum.´ dedi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(28 Eylül 2011, 13:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Emeç: Dincileri suçlamak işimize geldi
Laiklik suikastleriyle ilgili sayfamız
ODATV İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı