CHP milletvekili ve Ergenekon sanığı İlhan Cihaner´in, kamuoyuna ´bebek düşüren soruşturma´ olarak yansıyan Erzincan´daki operasyonu sırasında 5 aylık hamile olduğu ikizlerini kaybeden anne, dönemin yetkili ve görevlilerinden şikayetçi oldu. Sorumluların bulunmasını isteyen Sünbül Gündoğdu, ´Hamile olduğumu söyledim, karnımı aradılar´ dedi.
Bebek düşüren anne Cihaner´den şikayetçi
CHP milletvekili ve Ergenekon sanığı İlhan Cihaner´in, kamuoyuna ´bebek düşüren soruşturma´ olarak yansıyan Erzincan´daki operasyonu sırasında 5 aylık hamile olduğu ikizlerini kaybeden anne, dönemin yetkili ve görevlilerinden şikayetçi oldu. Sorumluların bulunmasını isteyen Sünbül Gündoğdu, ´Hamile olduğumu söyledim, karnımı aradılar´ dedi.
Islak imzalı ´Darbe Andıcı´nı Erzincan´da uygulamaktan yargılanan Ergenekon sanığı eski Başsavcı İlhan Cihaner´in, kamuoyuna ´bebek düşüren soruşturma´ olarak yansıyan operasyonu sırasında 5 aylık hamile olduğu ikizlerini kaybeden anne, dönemin yetkililerinden şikayetçi oldu. Jandarma ekiplerinin yetkisi dışında Erzincan ve ilçelerinde gerçekleştirdiği operasyon sırasında gözaltına alınan ve gördüğü kötü muamele nedeniyle bebeklerini kaybettiğini belirten Sünbül Gündoğdu, Cihaner´in ´yetkisiz-hukuksuz´ tartışmalarına konu olan operasyonuyla ilgili ilginç detaylar içeren şikayet dilekçesini Erzincan Adliyesi´ne verdi.
HUKUKSUZLUK TUTANAKTA
Ergenekon sanığı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili İlhan Cihaner, Erzincan´daki görevi sırasında İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma başlattı. ´Darbe Andıcı´ndaki hedeflerin gerçekleştirilmesi için yapıldığı iddia edilen soruşturma kapsamında jandarma ekipleri, 23 Şubat 2009 tarihinde yetkisi dışında olmasına rağmen Erzincan ve ilçelerinde 17 vakıf, dernek ve işyerine baskın yaparak 26 kişiyi gözaltına aldı. Refahiye´de gerçekleştirilen operasyon sırasında 5 aylık hamile Sünbül Gündoğdu da gözaltına alındı. Gündoğdu, operasyon ve gözaltı süresinde yaşadıklarını şikayet ifadesinde anlattı.
HAMİLE OLMASINA RAĞMEN...
Erzincan Adliyesi´ne verdiği 25.08.2011 tarihli ifadesinde operasyon günü hamileliği nedeniyle devlet hastanesinde muayene olmak üzere Erzincan´da bulunduklarını anlatan Sünbül Gündoğdu, jandarmadan gelen telefon üzerine muayene olmadan ikamet ettikleri Refahiye´ye döndüklerini belirtti. Gündoğdu, evin kapısındaki zorlama izlerini görünce jandarmanın kendilerini beklemeden içeri girmeye çalıştığını anladıklarını aktardı. Gündoğdu, evinin arandığı esnada yaşadıklarını şöyle anlattı: Arama esnasında benim üst aramamı yapmak istediler. Hamile olduğumu söyledim. O da sözlerime aldırmadan bu aramayı yapmak zorunda olduğunu, hatta karnımı da arayacağını söyledi. Dediği şekilde de bu aramayı yaptı.
GÖZALTINDA YEMEK YOK
Gündoğdu, kendilerine herhangi bir arama kararı göstermeyen görevlilerin abdest alırken ve namaz kılarken kendisini gözlem altında tuttuğunu kaydetti. Evde yapılan aramaların yaklaşık iki saat kadar sürdüğünü belirten Gündoğdu, saat 13.00 sıralarında Refahiye Devlet Hastanesi´nde ayaküstü muayene edildiklerini ancak hamileliği ile alakalı bir işlemin yapılmadığını anlattı. Hastaneden ayrıldıktan sonra Refahiye İlçe Jandarma Komutanlığı´na götürüldüklerini ifade eden Gündoğdu, hamile bir kadının rahat edemeyeceği bir odada bekletildiğini aktardı. Buradan saat 15.00 sıralarında Erzincan´a gitmek üzere ayrıldıklarını dile getiren Gündoğdu, Bizi il jandarma komutanlığına getirdiler. Yolda çantamda çubuk kraker ile açlığımı bastırmaya çalıştım. Hem hamileydim hem de sabahtan beri bir şey yememiştim dedi. Gündoğdu, ifade işlemlerinin bitişinden sonra saat 22.30 sıralarında serbest bırakıldığını söyledi.
ETKİSİNDEN KURTULAMADIM
Serbest bırakıldıktan bir gün sonra babasıyla birlikte kontrol için hastaneye gittiğini ifade eden Gündoğdu, ifadesine şöyle şöyle devam etti: Kontrolden sonra doktor riskin devam ettiğini, iyi beslenmem ve stresten uzak durmam gerektiğini söyledi. Ama hem benim hem de eşimin yaşadıkları beni olumsuz etkilemişti. Her ne kadar doktorum stresten uzak durmamı söylese de yaşadıklarımızın psikolojik etkisinden kurtaramıyordum.
EŞİME SÖYLEYEMEDİM
Operasyon sürecinden olumsuz etkilediğini vurgulayan Gündoğdu, arama yapılan evine bir dönem gidemediğini anlattı. Bir süre Erzincan´da bulunan ailesinin yanında kaldığını söyleyen Gündoğdu, ikiz bebeklerini kaybettiği günleri şöyle anlattı: Bir-iki gün rahatsızlığım artınca 17 Nisan 2009 günü doktorumun muayenehanesine gittim. Buradaki kontrolden sonra doktorum bebeklerin ölmüş olduğunu söyledi ve hastaneye yatırdılar beni. Doktor, eşime haber vermemi söylese de onu üzmemek için yaklaşık iki hafta sonraki görüş gününde kendisine düşük olayını söyledim.
ÇOCUKLARIMI ÖLDÜRDÜLER
Düşükten sonra hastanede üç gün yattığını söyleyen Gündoğdu, şunları kaydetti: Bu düşüğün strese bağlı ve psikolojik nedenlerden kaynaklanabileceğini söylediler. İkiz çocuklarımın düşme nedeninin eşimin ve benim bu süreçte yaşadığımız sıkıntı ve stres olduğunu düşünüyorum. Bunlara neden olan sorumluların bulunmasını istiyorum. Bebeklerimin düşmesine neden olanlardan davacı ve şikayetçiyim.
Gizli sorgu odası
Albay Dursun Çiçek imzalı yönelik ´İrtica İle Mücadele Eylem Planı´nı Erzincan´da uygulamaya sokmaktan hakkında dava açılan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in gizli sorgu odaları günyüzüne çıkmıştı. Cihaner´in cemaatlere yönelik soruşturmada gözaltına aldırdığı şüphelileri bu odalarda sorguladığı öğrenildi. Akşam ve HaberTürk gazetelerinin Erzincan Temsilcisi Kemal Özdemir´in ´Ergenekon Fay Hattında Erzincan´ adlı kitabı, gözaltı işleminden cezaevi sürecine kadar Ergenekon sanığı Cihaner´le ilgili skandal detayları gözler önüne serdi. Cihaner´in, yürüttüğü soruşturmalarla ilgili lojmanının bodrum katında sakladığı 4500 belgelik gizli arşivi, 16 Şubat 2010 tarihli operasyonda ortaya çıkmıştı. Gazeteci Özdemir´in kitabı, Cihaner´in lojmanındaki bodrum kadar dikkat çeken başka bir gizli odasını gündeme getirdi. Bu gizli oda, kitapta şu ifadelerle tanıtıldı: Adliye binasının 5. katındaki makam odasının çaprazında yapılan arşiv, teşhis ve sorgu odası! ( Yenişafak)
ERGENEKON DAVASINI ÇÖKERTME KOMPLOSU |
Bir kadının kocası tarafından dövüldüğü iddiasıyla başlatılan ´cemaat soruşturması´ masum insanların evlerine silah yerleştirerek yakalatmayı ve cemaatleri ´silahlı kalkışma´ aşamasında gösterme çılgınlığına kadar vardı. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi işte bu amaçla devreye sokularak cemaatler silahlı gösterilmeye, çok büyük gürültü koparılarak soruşturma AK Partili yetkililere dayandırılmaya kalkışıldı. Zaten hedef de buydu. Böylece Ergenekon soruşturma süreci en can alıcı açıdan vurularak durdurulmuş olacaktı. Cihaner soruşturmayı iki yıl boyunca Adalet Bakanlığı´ndan gizli yürüttü.
Ancak bu komploda yer almak istemeyen şahısların ihbarıyla plan suya düştü. Erzincan göletine atılarak jandarmaya buldurulması ve cemaatle bağlantılı gösterilmesi planlanan silahlar ihbar üzerine polis tarafından bulundu. Bu komploda yer alan çok sayıda tanık itiraflarda bulundu. Soruşturma inanılmaz şekilde genişledi. 3´ncü Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk´in 1 numaralı, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in 2 numaralı sanık olduğu 17 sanıklı Erzincan Ergenekon Terör Örgütü davası açıldı.
Soruşturma sürecinde savcılara baskılar yapıldı. Görevli dört savcı, yetkileri HSYK tarafından kaldırılarak soruşturmadan alındı. Ancak yerlerine atanan yeni savcı soruşturmayı tamamlayıp iddianameyi mahkemeye sundu. İddianame kabul edilerek dava açıldı. Dava sürecinde de inanılmaz baskılar yapıldı. 1 numaralı sanık Berk komutasında askeri araçlar şehir merkezinde yürütüldü. Dava duruşmalarında savaş uçakları mahkeme salonu üzerinde alçak uçuş yaptı. CHP´liler ile Radikal gazetesi muhabirleri devreye sokularak bazı tanıkların para teklifleriyle ifadelerinden vazgeçmesine çalışıldı. Bazı tanıklara silahlı saldırılar gerçekleşti. Dava skandal şekilde Yargıtay´a alındı ve sanıklar serbest bırakıldı.
İşte başlangıcından bugüne adım adım takip ettiğimiz Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılma süreci:
12.06.2007: Ergenekon soruşturması başladı: İstanbul Ümraniye´de bir evde 27 el bombası bulunmasıyla Ergenekon soruşturması başladı.
02.07.2007: Cihaner, HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı´na atandı. (Listenin devamını görmek için tıklayın..)
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(26 Eylül 2011, 10:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI ERZİNCAN´DA UYGULAMAYA KONULDU: İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma işbirliğiyle ´ıslak imza´ operasyonları
Erzincan iddianamesinde arama yap
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap
ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ MANŞETLERİMİZ
Cihaner´in gizli sorgu odası
Gizli tanıktan şok ifadeler: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu
SAVCI OLDUĞU ÖĞRENİLEN GİZLİ TANIK EFE´NİN MAHKEMEYİ SARSAN İFADELERİ