´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Odatv´de yapılan aramalara ilişkin eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 12´si tutuklu 14 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince ´oybirliğiyle´ kabul edildi.
FLAŞ!!! Odatv iddianamesi kabul edildi
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Odatv´de yapılan aramalara ilişkin eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 12´si tutuklu 14 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince ´oybirliğiyle´ kabul edildi.
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Odatv´de yapılan aramalara ilişkin eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 12´si tutuklu 14 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız´ın hazırladığı 134 sayfalık iddianamenin Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayında yeni açılan özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince incelenmesi tamamlandı. Mahkeme, ´oybirliğiyle´ iddianamenin kabulüne karar verdi. Davanın başlayacağı tarih Pazartesi günü belli olacak.
DAVAYA YENİ KURULAN ÇAĞLAYAN´DAKİ 16. AĞIR CEZA BAKACAK
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 134 sayfalık iddianame Başsavcı Vekili Fikret Seçen´in onayının ardından yeni açılan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmişti. Bugün iddianamenin kabul edildiği açıklandı. İddianamede yer alanlar; ´Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek amaçlı yürütülen faaliyetler´, ´TSK´yı darbe yapmaya teşvik etme amaçlı yürütülen faaliyetler´, ´PKK terör örgütüne destek amaçlı yürütülen faaliyetler´, ´Siyaset dünyasına yön vermek amaçlı yürütülen faaliyetler´, ´AK Parti´ye yönelik yürütülen faaliyetler´, ´CHP´ye yönelik yürütülen faaliyetler´, ´Medya yapılanması faaliyetleri kapsamında Halk Tv ile ilgili faaliyetler´, ´Ergenekon soruşturması ve dava sürecini etkilemeye yönelik faaliyetler´, ´Devlet güvenliğine ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilmesi´, ´Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi ve özel hayatın gizliliğini İhlal´ gibi iddialarla suçlanıyor.
Odatv iddianamesinde, şüpheliler Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müesser Yıldız, Coşkun Musluk, Mehmet Sait Çakır, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Kaşif Kozinoğlu, Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli´nin, ´silahlı örgüt kurma, yönetme, üye olma, yardım etme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme, devlet güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, açıklanması yasaklanmış gizli belgeleri temin etme, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel belgeleri kayıt altına alma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
9 şüpheli hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtilen iddianamede, Ahmet Şık ve Nedim Şener´in ´terör örgütüne yardım etmek´ suçlamasıyla 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Bu arada, iddianamede bir numaralı şüpheli olarak görülen Yalçın Küçük hakkında ´terör örgütü yöneticiliği´ suçlaması bulunuyor. İddianamede Yalçın Küçük terör örgütü yöneticisi olmakla, Nedim Şener ve Ahmet Şık ´silahlı terör örgütüne yardım´la suçlanıyor. İddianamede Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Kaşif Kozinoğlu ve Doğan Yurdakul şüpheli olarak yer alıyor. UYAP üzerinden yapılan belirlemeye göre yargılamayı yeni kurulan özel yetkili mahkemelerden İstanbul 16. Ağır ceza Mahkemesi yapacak. İddianamenin Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talep edilmemişti.
AHMET ŞIK, ÖRGÜTSEL DÖKÜMAN HAZIRLAMAKLA SUÇLANIYOR
İddianamede; Ahmet Şık´la ilgili, Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım ettiği anlaşılmaktadır. ifadesi kullanılıyor. İddianamede, Ahmet Şık´la ilgili; Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım ettiği anlaşılmaktadır. ifadesi kullanılıyor.
İDDİANAMEDEN: KILIÇDAROĞLU´NA DESTEK ZORUNLU
Ergenekon soruşturması kapsamında kabul edilen Oda Tv iddianamesinde, eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal´ın internette yayınlanan görüntülerine ilişkin bilgiler yer alıyor. Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu ibaresi ile başlayan bir dokümanda Halk TV´yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor, Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2... ifadesi yer alıyor.İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Oda TV iddianamesinde ilginç bilgiler yer alıyor. ODATV´de ele geçirilen ST3120827AS_4MS1TF89 seri numaralı bilgisayar hard diski içerisinde silinmiş bölgede Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu ibaresi ile başlayan bir belge de bulunduğu bilgisine yer veriliyor. Belge içerisinde şu bilgiler bulunuyor: Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmak istendiği açık. Haber içeriklerine dikkat! (...) (Burada üst düzey bir CHP yöneticisinin adı belirtilmektedir) oğlunun gay ilişkileri... CHP ´ye zarar verilmemeli... Müyesserin Baykal sevdası ODATV yayın politikası ile bağdaşmıyor.... Hanefi ile ilgilenmeye devam etsin... Avukatlarla irtibatına dikkat etsin. Halk TV´yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor, Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...( Cihan)
´ÖRGÜTÜ ZAYIF GÖSTERECEK YAYINLARDAN UZAK DUR´
Oda Tv iddianamesinde; Yalçın Küçük´ün talimatlarını içeren ´Hocadan Notlar´ bölümüne yer veriliyor. Notlardaki, Cemaat PKK ile anlaştı, yakınlaşıyor konusu işlensin, bir şeyler bulun. Medya önünde bir temas şekli yaratılamaz mı? Örgüte destek veren iş adamlarının çocuklarından bu okullarda okuyan yok mu? Bunların medyasında eskiden örgüte yakın yayınlarda çalışmış eleman? Sivil toplum kuruluşlarında, ortak sivil inisiyatiflerde yan yana getirmeye çalışalım, makul temaslar kurduralım, yandaş medyadaki bazı isimler aracı olsun. AKP ve Cemaat kamuoyunda kısa vade en etkili şekilde PKK üzerinden vurulabilir. Her türlü fırsat değerlendirilmeli. Cemaat yurt dışı istihbarat örgütleri ile bağlantılı gösterelim özellikle İsrail ve Amerika. AKP yolsuzluk ile ilgili en küçük detayı atlamayalı Algı önemli, olsa da olmasa da. ifadeleri dikkat çekiyor.
Yalçın Küçük´ün notlarında PKK, BDP ve Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili şu talimatlara yer veriliyor: Örgütün Öcalan´ın kontrolünde olduğu sürekli vurgula. Örgütü zayıf gösterecek yayınlardan uzak dur. PKK´yla ilgili sıkıntı çıkaracak haber yapılmaması konusu... Örgütü tek bir yapı olarak lanse etmeli. Örgüt kürt hareketinin tek temsilcisi. Pehlivan´a söyleyelim şehit cenazelerini öne çekelim, hükümete karşı kullanalım. İmralı´dan gelenleri çarpıcı bir şekilde vurgula... PKK´ özdeştir Kürtler, Kürtlerin tek sözcüsü ...Kürtlerle konuşulacaksa PKK ile konuşulacak... Satır aralarında vurgulayalım. Tek muhatap Öcalan. Öcalan´ın söylemlerini sürekli gündemde kalsın. Hükümet ile anlaşma yönünde gündemi sıcak kalsın. Bu konuda propaganda çok önemli, örgütün eylemleri bu noktada kullanılabilir.
Ordunun olmazsa olmaz olduğu vurgusunu her fırsatta gündeme taşımak önemli; özellikle şehit cenazeleri büyük bir fırsat Öcalan´ın ve Bdp´nin her açıklaması, ordunun yıpranması bunlara alan açtı şeklinde verilmeli. Her şehit cenazesinde komutanlar içeride vurgusu. Genkurla irtibatın Doğan üzerinden olması doğru. Bilgi belge onun üzerinden alınsın verilsin. Ona güvenimizin tam olduğunu çalışan herkese gösterelim...
Şikayetler her geçen gün artıyor. Sanıklara destek açısından farklı muamele var deniyor. Ç. Doğan, Haberal, kategorisi ile D. Çiçek, M. Tekin vs. kategorisi kıyaslanıyor. Ciddi rahatsızlık var. Derlenen şikayet notu çok ayrıntılı, sanıklardan bazıları çok şey biliyor. kime ne kadar maddi yardım, teknik savunma yardımı, medya desteği var, tek tek çıkarılmış. Bir itiraf furyası başlarsa bütün kategoriler aynı anda çöker, bu nokta bizce çok ciddi, daha önce de aktardık, tutumumuzu gözden geçirmeliyiz
Öcalan ile aynı safta görünmemiz sürece zarar veriyor, Öcalan´a M. Öztüzün üzerinden AKP´ye sıcak mesajlar vermesi iletilsin. (Müyesser bakacak
Savcı: Sanık İklim Kaleli, Kılıçdaroğlu´na hukukdışı belge toplamayı teklif etti
Odatv iddianamesinde sanık İklim Kaleli´nin telefon görüşmelerinde eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilişkilerine dair konuşmaları yer aldı. Kaleli´nin bir telefon konuşmasında Baykal´ın kendisine ´Baytok muamelesi yaptı´ diyor. İddianamede, Halk Tv´nin satın alınmasına engel olan Baykal´ın iknası için Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2... notunun bulunduğu belirtildi. Savının değerlendirmeleri arasında ise Şüpheli bu amaçla Kemal Kılıçdaroğlu ile örgüt adına temasa geçerek hukuk dışı yollarla parti içi siyasi rakipleri hakkında belge toplamayı teklif etmiştir. ifadeleri yer aldı.İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen odatv iddianamesinde sanıklar ile CHP´nin üst düzey yöneticileri arasındaki ilişkilere yer verildi. Halk Tv´nin satışı ve sanık İklim Kaleli´nin eski CHP lideri Deniz Baykal ile ilgili iddiaları telefon tapeleri ve savcının değerlendirmesiyle iddianamede yer aldı.
26 Ocak 2011 günü sanık Barış Pehlivan ile İklim Ayfer Kaleli´nin yaptığı telefon görüşmesinde Kaleli, Baykal ile ilgili kendisine ´Baytok muamelesi yaptı´ diyor.
İki arasındaki görüşme şu şekilde:
Barış Pehlivan: Şimdi sana bir şey soracağım D. B.l ne oldu
İklim Kaleli: Yalan oldu
B. Pehlivan: E adam seni niye kabul etmiş o zaman?
İ. Kaleli: Kara kaşım kara gözüm için. Bak cepteyiz açık konuşamıyorum oldu ama diyorum sana anladın mı anla yani çak artık.
B. Pehlivan: Peki şey diyecem G.T.´le (Gürsel Tekin´in kasdedildiği belirtiliyor) olay nedir?
İ. Kaleli: Az önce sana söyleyemediklerimi ona anlattım.
B. Pehlivan: Haber konusu ya bir şey söyliyecem genel yayın yönetmenine söylemeyip G.T.´le mi paylaşıyorsun öyle bir şey mümkün mü?
İ. Kaleli: Baytok Baytok muamelesi yaptı bana. Geldim anlattım bilsinler bilmeleri gerekiyor. Kılıçdaroğlu ile görüştüreceğini söyledi G. T.bekliyorum.
İddianamede savcı Halk Tv´nin satın alınması girişimiyle ilgili değerlendirmesinde ´soruşturma kapsamında elde edilen delillerden şüphelilerin ´ULUSAL MEDYA 2010´ dokümanında belirtilen strateji doğrultusunda Halk Tv isimli televizyon kanalını ele geçirebilmek için çalışmalar yaptığı bu kapsamda CHP´nin üst düzey yöneticileri ile defalarca görüştükleri, hatta CHP eski genel başkanının direnç göstermesi üzerine buna yönelik çalışmalar yaptıkları tespit edilmiştir.´ dedi.
Odatv´de bulunan bir bilgisayarda 30 Ekim 2010 tarihinde ´Soner´ isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu belirtilen, ´Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu´ ibaresi ile başlayan belge ele geçirildiği kaydedildi. Söz konusu belgede Halk Tv´nin ele geçirilmeye çalışılmalarıyla ilgili olarak, Halk Tv´yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan2... şeklinde ifadelerin yer aldığı belirtildi.
Savcı söz konusu not ile ilgili, Söz konusu bu nottan Halk Tv´nin satışına karşı çıkan CHP eski genel başkanının bu tutumunu değiştirmek için farklı yollara başvurulacağı anlaşılmıştır. Bu doğrultuda şüpheli İklim Ayfer Kaleli´nin CHP eski genel başkanı ile görüştüğü anlaşılmıştır. değerlendirmesini yaptı.
İddianamede Kaleli´nin yaptığı telefon görüşmeleri yer aldı. 25 Ocak 2011 günü sanık Ahmet Mümtaz İdil ile yapılan görüşmede Kaleli´nin özetle, Yarım saat muhabbet ettik sohbet ettik. Yani haberlik bir şey yok. Sonra tohum attım kısa süre sonra ekicem biçicem. Şimdilik bir şey yok. dediği belirtildi. İdil´in şimdilik haber yapmamasını istediği Kaleli´nin Baykal ile yine görüşeceğini belirterek, Başka bir yerde olacak o yarın, beni de götürüyor yanında, bunu sadece sen bil Barış´lar değil. dediği kaydedildi.
Savcılığın, sanıklar arasında geçen görüşmede Kaleli´nin Sonra tohum attım kısa süre sonra ekicem biçicem şeklindeki sözleriyle ilgili değerlendirmesi ise, CHP eski genel başkanına yapmış olduğu ziyaretinin gazetecilik kaygılarıyla olmayıp, örgütsel beklentiler taşıdığını diğer şüpheliye aktardığı anlaşılmaktadır. ifadelerine yer verildi.
Sanık Barış Pehlivan´dan ele geçirilen hard disk´te a.iklim.bayraktar@gmail.com adresinden barisp@Odatv.com adresine, oradan da sonery@hurriyet.com.tr adresine 26 Ocak 2011 tarihli bir mail de iddianamede yer aldı. Kaleli´nin Pehlivan´a, Pehlivan´ın da Soner Yalçın´a gönderdiği belirtilen mailde, Barış bu beni çok hırpalayan bişey ve utandıran ve asla duyulmasını istemediğim bir şey haberci haber olmak istemiyor yani...o nedenle lütfen aileden biri gibi bak olaya ve ben şahsım olarak yaşadım bu taciz hadisesini. Evet bu çok iğrenç açık ve şuursuzca yapılan bir tacizdi ve ben çok hırpalandım. O yüzden haber çıkmadı dün o hayvandan ve bugün buraya gelişimin tek sebebi bu olay değil bu bardağı taşıran olay ama bundan 2 gün öncesinde de parti içinde güvenilir birinin parti için gizli olan bir bilgiyi bana getirmesi de beni şok etmişti zaten. Yani bu iki sebep birleşti ve ben patladım bunu ülkeyi ve çocuklarımızı kurtarmasını beklediğimiz CHP Kılıçdaroğlu´nun bilmesi gerektiğine karar verdik eşimle ve o yüzden burdayım daha fazla yazamayacağım Baki Beyin PC´sini rehin aldım kalkmam lazım işte hepsi bu Barışcım. ifadeleri yer alıyor.
Barış Pehlivan´ın maili Soner Yalçın´a gönderirken İklim D. B.´la röportaja gittiğinde tacizine uğramış. CHP´ye gidip Gürsel´e bunu anlatmış bir bakın, bana da durumu böyle mail de attı. notunu eklediği kaydedildi. Yalçın´ın ise Pehlivan´a, Allah belasını versin kafayı yedi herhalde. Ne yapmak gerek bilemiyorum, herifle yarın görüşmem var. Ne yapacağımı bilemiyorum gerçekten. Peki nasıl taciz etmiş a. yaratık şeklinde cevap yazdığı ifade edildi.
Bu mail üzerine sanık Soner Yalçın´ın Kaleli´yi arayarak detaylı bilgi aldığı belirtildi. 26 Ocak 2011 günü yapılan görüşme şöyle:
Soner Yalçın: Nedir bu olay olayı anlat bakalım bana.
İklim Kaleli: Aman yani ne olursunuz ya, yani neyini anlatayım utanç verici bi durum.
S.Yalçın: Ne yapıyor peki eliyle meliyle mi birşey yapıyor yani adi kafayı mı yemiş bu ya?
İ.Kaleli: Evet elle ağızla zor attım.
S.Yalçın: Keşke Gürsel´e de söylemeseydin.
İ.Kaleli: K.´yla mı ona mı söyleseydim?
S.Yalçın: Yani şimdi o da başka birine söyleyecek o da başka birine söyleyecek bunlar politikacıları bilirsin gevezedirler.
İ.Kaleli: Ama ben bunu öne çıkarmadım işte onu anlatmaya çalışıyorum sana başka bi milletvekili ve daha onlar için önemli olan bi vekil olan kişi başka bir işle ilgili çok gizli bir toplantılarını K.´nun çok gizli bir toplantısını gece 11 de evime gelip verdi bana. Yani bu iki günlük bi mevzu. Onun üstüne dünde bu patlayınca ben patladım dedim ki yani çocuklarımızı teslim edeceğiz yani bu partiden bir şey bekliyoruz, böyle heriflerle iş görüyorsunuz bilginiz olsun vicdan borcuyla yani geldim. ´İklimcim ha ben ha bu hepsi hikaye´ diyor. ´Biz seninle havuza girelim yüzelim´ ve benden bugün telefon bekliyor ev numarasını verdi temizmiş rahatlıkla konuşabilirmişiz. Yani ben şu an onu arayıp kayıta bile alabilirim bana bu yaptıklarını.
İ.Kaleli: Ondan sonra ertesi gün yani aynı gün ben onu aradım sekreterine şöyle dedim, dedim ki bugün Uğur Mumcu´nun şeyinde birlikteydik benden telefon bekliyor kendisi ben Odatv´den İklim Bayraktar dedim.
İ.Kaleli: Diğeri de gecenin 10´unda geliyor içkili evime kadar. Kapımın önüne tabi o K.´nun en gizli bilgilerini vermeye kalkıyor bana hepsi de yalan dolanmış ama yani adamların en güvendiği adam kuyularını kazıyor.
S.Yalçın: Adı ne onun?
İ.Kaleli: Ama o adam yani bana ve aileme zarar verir benim bu, İnce.
Kaleli´nin Yalçın´a gönderdiği mesajda ise Bilginiz olsun. Siz ve Barış ve Gürsel bey ve eşim dışında kimse bilmiyor bunları başka ve bilmiycek. Bilginize yazdığı kaydedildi.
İddianamede sanıkların bu durum karşısında değerlendirme yaptıkları kaydedildi. Yalçın´ın durum değerlendirmesi yapmak üzere sanık Doğan Yurdakul´la toplantı yapmayı planladığı toplantıya Kaleli´nin de gelmesini istediği aktarıldı.
27 Ocak 2011 günü Yalçın, Yurdakul ve Kaleli´nin toplantı yaptığı belirtilen iddianamede, Kaleli´nin bu toplantıdan yaklaşık 10 gün sonra tekrar Baykal ile iletişime geçtiği ve hiçbir şey olmamışcasına görüşmeye devam ettiğinin tespit edildiği belirtildi.
Kaleli´nin bu görüşmelerinde ısrarla Baykal ile buluşmak istediğinin anlaşıldığı vurgulanan iddianamede Kaleli ile Baykal arasındaki telefon görüşmeleri de yer aldı. 9 Şubat 2011 günü yapılan görüşme şöyle:
İklim Kaleli: Komşu komşu hu sen çok hayırsız çıktın ya...aramıyorsun ölüyorum zatüreden.
Deniz Baykal: Ya sen de aramıyorsun.
İ. Kaleli: Yemin ederim ölüyorum ya kaç gündür yatıyorum şimdi böyle birazcık iyiyim ve eşimde yok seyahatte.
D. Baykal: Halbuki sağlıklı olup ta hayatın hakkını vermen için bütün şartlar müsaitmiş.
İ. Kaleli: Evet çok her zaman o şartlar hep müsaitte ben hasta olmasam.
21 Şubat 2011 tarihli ikili arasındaki görüşme ise şöyle:
İ. Kaleli: Bugün uğrayacam sana yarım saat filan ya görüşelim bu gün.
D. Baykal: Yav ev kadın var bilmem ne karmakarışık. Daha uygun bir zamanda yaparız.
İ.Kaleli: Tamam o zaman haber ver en kısa zamanda.
D. Baykal: Tamam geldiğinde ben şey yaparım ve yahutta sen orası uygun olduğunda haber ver. Veya orası uygun olduğunda sen haber ver bakalım.
İ.Kaleli: Tamam tamam, ya bu akşam uygun aslında.
D. Baykal: Ama işte yani nasıl uygun ... neyse konuşuruz sonra.
Savcı iddianamede bu görüşmeleri şu şekilde değerlendirdi: Şüpheli İklim Ayfer Kaleli´nin mahkeme kararlarıyla tesbiti yapılan ve yukarıda belirtilen telefon görüşmelerinde tacize uğradığını, bu durumdan rahatsız olduğunu belirtmiş ise de; 27.01.2011 günü diğer örgüt üyeleri olan Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul´la yemekli toplantı yaptıktan sonra CHP eski genel başkanınla yakınlaşmaya çalışan samimi görüşmeler yapmıştır. Bütün bunlardan da anlaşılacağı üzere örgüt üyelerinin kendileri için hayati önem taşıdıklarını değerlendirdikleri Halk TV´nin ele geçirilmesi önünde engel olarak gördükleri CHP eski genel başkanını engelini aşmak için tüm yöntemleri kullanmışlardır. Şüpheli bu amaçla Kemal Kılıçdaroğlu ile örgüt adına temasa geçerek hukuk dışı yollarla parti içi siyasi rakipleri hakkında belge toplamayı teklif etmiştir. Bununla birlikte şüpheli İklim Ayfer Kaleli´nin ısrarla D. B.´la görüşmek istediği tarihlerde M.S.K. ile yaptığı telefon görüşmeleri de dikkat çekmektedir. Bu görüşmelerine bakıldığında ise İklim Ayfer Kaleli´nin ses kaydı yapabilecek bir cihaz arayışı içerisine girdiği, görüntü veya ses kayıt işlemini cep telefonu veya başka bir cihaz yardımıyla yapmayı planladığı, ancak bunun çok tehlikeli olduğunu vurguladığı görülmektedir.
Kaleli´nin M.S.K. ile görüşmesinde Baykal ile yaptığı görüşmeyi nasıl kayıt altına almayı konuştukları belirtildi. Kaleli´nin Kılıçdaroğlu´ndan randevu almaya çalıştığı anlatılan iddianamede, Kaleli ile Ö.F.E. şeklinde kodlanan ve savcı Ömer Faruk Eminağaoğlu olduğu belirtilen kişiyle konuşması da yer aldı. 21 Şubat 2011 günü yapılan görüşmede:
İklim Kaleli: Hani sana biri ile görüşmeye gidiyorum dedim ya. Görüştüm çıktım yanından. 45 dakika konuştuk düşünebiliyor musun ama bütün umutlarım inancım her şeyimi yitirdim çok ciddiyim yani o kadar açık bir konuşmaydı ki o kadar açık konuştum ve yani inanamayacağın kadar da açık konuştu, şaşırdım mesela, buna şaşırdım bir tek hani ama yani yok ya biz dedik olmaz böyle verilmiş artık her şey ya boşa kürek anlıyormusun he ben benim gibi bizim gibi düşünenler boşa kürek sallıyoruz bak, bizde bu yani başbakanlık koltuğunda oturup bu ülkeyi yönetecek kapasite yok bu adamlarda öyle bir görüş yok böyle bir talepte yok gerçekten.
Ö.F.E.: Tablo zaten bugünün buraya gelmesinin nedeni bu tablo değil mi?
İ.Kaleli: Yani inanılır gibi değil bak o kadar böyle o kadar kalın bir cümle kuruyorum ki, ki çekinmiyorum bu kalın cümleyi kuruyorum o kadar kalın bir cümle kuruyor ki şöyle ki yani tamam gücü olan yapsın yap ben gereğini yaparım ya Allah Allah hiç yap diye bir şey var mı ya diyorum ki ben sana bu kadar büyük bir balık getirebilirim. O diyor ki tamam sen git kendi şartlarınla yap getir anlıyor musun? Ama yani en büyük balığı getireceğim diyorum ya yardımcı ol yap, en azından hani bunun için ufacıkta olsa bir alet lazım değil mi bir şey lazım o hani onu sağla, veya tamam de destek ol güç ver, ha yok olmaz deme, yada tamam kendin yap getir de ananın a.. Ben yaptıktan sonra Youtube´ye de koyarım ya sana ihtiyacım yok ki Allah Allah. Bak 4 saattir oradayım ya 45 dakika görüşebilmek için 4 saattir onların içinde orada kalede üst kattayım ya yaşadıklarım gördüklerim diyaloglar rehavet var ya hani bögüre bögüre ağlayacağım şimdi. Yani anlıyor musun kapatınca telefonu evime gideceğim ve ağlayacağım. Hani bak bir tane şaka yollu hakkatten şaka yollu bir hani tespit etmiştim ya sana. Hakikatten artık ciddi ciddi bunu düşünmeye başladım belki orada içerde daha faydalı olurum bu ülkeye valla bak. Konuşmamız lazım yani yüz yüze, yarın öbür gün. Çarşamba günü için hazırlık yapmaya devam ediyorum orada bir sorun yok. Tamam yeni gelenleri işte kalan sağlar bizimdir hesabı toplamaya çalışıyorum bunu söylediğimde mesela bunu söylediğim de şu an da konuştuğumuz meseleyi tamam ben de gençlik kollarından bir kaç kişiyi yollayayım oldu cevap. Burnunun dibinde diyorum ne haltlar beceriyor, yok mu senin ekibin adamın bir belden vurma ekibi de sen kur diyorum ya bul bu kadar basit. Yok işte diyor ben de. Ya bütün gün üç ilk üç danışmanıyla birlikteydim onların odasındaydım yok öyle bir şey. Kalktığımda net olarak anlattığımda şok içerisine gireceksin yani düşünebildiğinin çok üstünde şeyler görüp duydum yaşadım. Sana bir şey söyleyeyim mi ben bütün bunları da kaydettim yasal değil yaptığım etik değil ama kaydettim.
İddianamede, Tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde şüpheli İklim Ayfer Kaleli´nin kendisini taciz ettiğini söylemesine rağmen Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul´la yaptığı toplantı sonrası D. B.la hiçbir şey olmamış gibi görüşmeye devam ettiği ve D. B.´ı zor duruma sokacak görüntü veya ses kaydı elde etmek için faaliyet içerisinde olduğu anlaşılmıştır. denildi. ( Cihan)
Sabancı suikasti, OdaTV iddianamesinde
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan OdaTv iddianamesi Özdemir Sabancı suikastıyla ilgili bilgelere de yer veriliyor. İddianamede, Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında tutuksuz sanık M.A.A.´dan ´Sabancı Suikastı´ başlığı altında ele geçirilen belgede, Genelkurmay Savcılığı´nda Sabancı Suikastının da içinde yer aldığı bir hazırlık dosyası bulunuyor. Bu dosya içinde H.P., Kaşif Kozinoğlu, A.Ç. ve D.K. sanık olarak gösteriliyor. ifadeleri dikkat çekti.İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen OdaTV iddianamesinde ilginç bilgiler yer alıyor. İddianamede Ergenekon Silahlı Terör Örgütü üyesi olma suçundan halen yargılanan sanık M.A.A.´dan ele geçirilen 1´den 25´e kadar numaralandırılan SERXWEBUN ile başlayıp CIA´cı ekiptendi de ondan ibaresi ile biten dokümanda; ´Sabancı Suikastı´ başlığı altında Genelkurmay Savcılığı´nda Sabancı suikastının da içinde yer aldığı bir hazırlık dosyası bulunuyor. Bu dosya içinde H.P., Kaşif Kozinoğlu, A.Ç. ve D.K. sanık olarak gösteriliyor. Konuyla ilgili Sakıp Sabancı´nın bilgisine başvurulacak. ifadeleri yer alıyor. ( Cihan)
ILICAK ŞİKAYETÇİ
İddianame şikayetçi olarak ise gazeteci yazar Nazlı Ilıcak yer aldı. Odatv´de ele geçen belgelerde, Nazlı Ilıcak ve ailesiyle ilgili geniş kapsamlı çalışmaların olduğu öğrenildi. Soner Yalçın´ın el yazısıyla tuttuğu notların Ilıcak´ı fişleme düzeyinde olduğa, bu bilgilerin ancak istihbaratçın ulaşabileceği özel notlar olduğu öne sürüldü. Ergenekon´dan tutuklanan Odatv´nin sahibi Soner Yalçın´dan çok sayıda gazeteci hakkında el yazması fişleme notlarının ele geçirildiği ortaya çıktı. Belgeler arasında, aralarında Nazlı Ilıcak ve Sevilay Yükselir´in olduğu gazeteciler hakkında, ancak istihbaratçıların ulaşabileceği çok özel notların bulunduğu belirtildi.
İstihbarat örgütü gibi
Liberal kalemleri özel hedef olarak seçen Odatv´de özellikle Nazlı Ilıcak ve ailesiyle ilgili geniş kapsamlı çalışmaların olduğu öğrenildi. Bunlar arasında Yalçın´ın el yazması olarak tuttuğu notlarda Ilıcakla ilgili fişleme düzeyinde bilgiler olduğu öne sürüldü. Bu notlarda Ilıcak hakkında ancak istihbarat örgütleri eliyle elde edilebilecek kadar gizli çok önemli bilgilerin bulunduğu ifade edildi. Ele geçirilen şok fişleme notları üzerine incelemeye alınan yayınlarda Odatv´nin Ilıcakla ilgili Sabah Gazetesi´nde yazmaya başladığından itibaren 60 yayın yaptığı belirlendi. Ilıcak´ı yıpratma amaçlı haberlerin Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarıyla ilgili destek yazılarından hemen sonra yayına konduğu kaydedildi.
Gazeteci Yükselir de var
Haberlerin altına yazılan ve Ilıcak ailesine ait kritik bilgilerin yer aldığı yorumların da Soner Yalçın´ın notlarıyla birebir paralellik gösterdiği tespit edildi. Haberlerin altında sürekli olarak Mehmet Ali Ilıcak´ın Akşam Gazetesi sahibi iken promosyon televizyonları dağıtmamasından, Nazlı Ilıcak´ın Güneri Civaoğlu´yla ilişki iddialarına kadar birçok konuda hakaretlere varan yorumlar yayınlandı. Yalçın´ın aynı şekilde Sabah´ın diğer bir yazarı Sevilay Yükselir´le ilgili de geniş kapsamlı çalışma ve fişlemeler yaptığı öğrenildi.
İşte fişlenen diğer isimler
Fişleme notlarıyla ilgili olarak Yalçın´ın savcılık sorgusunda sorulan soru ise Ilıcak ve Yükselir dışında çok sayıda ünlü isme ilişkin fişlemelerin yapıldığını gözler önüne serdi. Savcılık sorgusunda Yalçın´a İkametinizde yapılan aramada bulunarak el konulan dokümanların yapılan incelemesinde Eşfak Aykaç, Mustafa Denizli, Alp Yalman, Kemal Ilıcak, Nazlı Ilıcak, Yavuz Donat, Uluç Gürkan, Zafer Mutlu, Mesut Yılmaz, Yeniay Köseoğlu, Ayten Gürger, Nafiz Kurt, Sönmez Köksal, Güner Özmen, Ertuğrul Otan, Halil Tuğ, Mehmet Ağar, Hüseyin Özalp, Hasan Kocadağ, Kerem Durmuş, Orhan Uzeller, Cemil Erhan, Ahmet Hatipoğlu isimli şahısların özel hayatları hakkında bazı notların tutulduğu ve fişleme mahiyetinde bilgiler olduğu görülmüştür. Söz konusu bilgileri ne şekilde elde ettiniz? Bu notları hangi maksatla kaydetmektesiniz ve neden saklamaktasınız sorulan yöneltildi.
TARİH BELLİ OLDU: ODATV DAVASI 22 KASIM´DA BAŞLIYOR
12 Eylül 2011 - Odatv davasında tarih belli oldu. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık´ın da aralarında olduğu 12´si tutuklu 14 şüpheli hakkında hazırlanan Odatv iddianamesinin kabulünden sonra duruşma tarihi de 22 Kasım olarak belirlendi. İddianameyi kabul eden 16. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma tarihin bugün belirledi. Davanın ilk duruşması 22 Kasım Salı günü Çağlayan Adliyesi´nde görülecek.
(09 Eylül 2011), son güncel.: (12 Eylül 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı