İtalya´da da Türkiye´deki gibi benzer silahlar toprak altında bulundu. İtalyan Gladiosu´nun bir numarası Cossiga, Bunlar, Özel Harekatçılara, jandarma stoklarından verilen silahlardı diyor..
Gömülü silahlar Özel Harekat´a verilmişti...
İtalya´da da Türkiye´deki gibi benzer silahlar toprak altında bulundu. İtalyan Gladiosu´nun bir numarası Cossiga, Bunlar, Özel Harekatçılara, jandarma stoklarından verilen silahlardı diyor..
Özel Harekat´ın gizli karargahı ya da merkezi nerdeydi? Sardunya Adası´ndaydı. Brifingden sonra beni Özel Harekat´ın karargahına ve eğitim merkezine götürdüler. İstihbarata ait bir uçakla Sardunya´ya uçtuk. Uçak sivil uçak gibiydi. Resmi olduğu gösterecek hiçbir işaret yoktu... Havaalanında otomobillerle değil helikopterle esas karargaha uçtuk.. Helikopterin de üzerinde hiçbir işaret yoktu..
Teşkilatın nasıl bir yapısı vardı? Sürekli bir yapısı vardı. Savunma Bakanlığı´nın gizli 5´inci dairesinde çalışıyordu. Yaklaşık 50 kişilik bir askeri personeldi bu. Diğer bütün görevliler, kadın ya da erkek tamamen gönüllülerden oluşuyordu. Bu gönüllüler arasından eski subaylar, rezerv askerler, eski direnişçiler seçildi. Bunlar seçilirken komünist ya da faşist olmadıklarına bakılıyordu. Gönüllülerin arasında 3 tane de milletvekili vardı. Bölgesel yönetimlerden çalışan sade insanlar da vardı...
Hücreler mi kuruldu? Evet hücreler kuruldu. Gönüllülere bu hücrelerde görev verildi. Bu hücreler çatışma bölgelerinde görevliydi... Çatışma alanları Kuzey Doğu İtalya´nın Varşova Paktı ülkeleriyle sınır bölgesiydi...
Özel Harekatçıların görevi neydi? Sovyetlerin kontrolü altına giren ülkelerde, KGB´nin kontrolü altına giren yerel yöneticiler ele geçirilecekti. Bu ülkelerde yönetimlere sızmak ilk hedefti. KGB´nin kontrolündeki yöneticiler etki altına alınacak ve Batı´ya kaçmalarına yardım edilecekti. Yani hem yönetimlere sızılacak hem de yönetimlerde kopma sağlanacaktı. (filtretation and ex-filtration) Çok ender durumlarda da sabotajlar düzenlenecekti.
Teşkilata katılanlar nasıl insanlar seçildiler? Seçilenler önemli ve tanınmış insanlar değildi. Sade vatandaşlardı. Çünkü tanınmış siyasiler seçilseydi, Sovyetler hemen tespit edebilir ve tutuklardı. Doktorlar, banka çalışanları, öğretmenler, alt kademedeki sendikacılar gibi...
Peki Türkiye dahil 8 NATO ülkesi ve 3 tarafsız ülkedeki Özel Harekatçıların merkezi neredeydi? Merkez Brüksel´deki Shape karargahıydı... Ama size şaşıracağınız bir şey söyleyeyim. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri´nin ABD´li komutanının Özel Harekat bağını bilmiyordu.
Amerikalı general bütün Avrupa´daki NATO kuvvetlerinin başı değil mi?Öyle ama örgütü Amerikalı general bile bilmiyordu. Tamamen gizliydi. Sadece NATO Genel Sekreteri biliyordu.
45 yıl örgütü saklamayı başardık dediniz. Nasıl başardınız? Çünkü bütçede bütün fonlar İstihbarat Servisi´ne verilmiş görünüyordu. Ama hiçbir zaman Özel Harekat için verildiği belirtilmiyordu. Amerika´da da CIA´ya bütçe verilir. Ama CIA bunları nerede harcadığını bildirmez.. Özel Harekat Örgütü sırasında iki istihbarat teşkilatı vardı. Biri askeri istihbarattı, bu büyüktü... Diğeri de İçişleri Bakanlığı´nın bünyesindeydi, bu çok küçüktü.
İtalyan İstihbarat Servisi kaç yıl Savunma Bakanlığı´na bağlı kaldı? 2007´e kadar Savunma Bakanlığı´na bağlıydı..
Türkiye dahil birçok NATO ülkesinde istihbat teşkilatlarını CIA´nın kurduğu biliniyor. Fonlar da CIA´dan geliyordu değil mi? CIA´dan para alırsınız ama bunu açıkça söylemezsiniz. Ama şunu söyleyeyim bu örgütün esas beyni İngilizlerdi.. Amerikalılar değil... İtalya´daki Gladio´ya para Amerikalılar´dan geldi.
Özel Harekatçılar birbirini tanıyor muydu? Hayır tanımıyordu. Sardunya´ya eğitime gittikleri zaman hiçbirisi diğerini tanımıyordu. Eğitim verenler ordudan bile olsa askeri kıyafetlerle eğitim vermiyorlardı. Ayrıca nerede eğitildiklerini bile bilmiyorlardı, çünkü pencereleri karartılmış uçaklarla Sardunya´ya getirilip yine aynı uçaklarla geri götürülüyorlardı. Nerede olduklarını bilmiyorlardı. Sardunya´daki eğitim merkezinde halen istihbarat servisi elemanları eğitiliyor.
Tatbikatlar da Sardunya´da mı yapılıyordu? Evet tatbikatlar sırasında yaşanan tatsız olaylar da oldu. İçişleri Bakanlığım sırasındaydı. İngiliz Özel Harekatçılarıyla Sardunya´da bir gizli bir tatbikat yapılıyordu. Savaş oyununa göre, Sovyetler Sardunya´yı işgal ediyordu. İngilizler paraşütlerle iniyor. Sardunyalı gençler onları görüyor ve paralarını çalmak istiyorlar. Özel Harekatçılar sert tepki gösteriyor. İngiliz Özel Harekatçılar daha da sert karşılık veriyor ve bir İtalyan genç öldürülüyor. İtalyan polisi, İngiliz Özel Harekatçıyı tutukladı. Olay bana intikal etti. Derhal bırakın dedim. İngiliz serbest bırakıldı.
Böyle gizli bir örgütün başına sizi kim getirdi? Aldo Moro seçti. O sırada Savunma Bakanı Tremeloni´di ama böyle bir örgüte karışmak istemedi. Ben doğrudan Aldo Moro´yla görüşüyordum. Zaten bu örgütün kurulmasına izin veren de Aldo Moro´ydu...
Moro bu görev için neden özellikle sizi seçti? Çünkü Aldo Moro bana çok güveniyordu. İkimiz de aynı Katolik örgütün içindeydik. Ona hep Aldo diye hitap ettim... Çok yakındık... Beni seçmesinin ikinci nedeni, o sırada Hıristiyan Parti 3 genç siyasetçi seçti. Biri uluslararası ilişkilerde, diğeri iç güvenlik konularında uzmanlaşacaktı. Üçüncü siyasetçi de bendim ve benim savunma ve istihbarat alanında uzmanlaşmam istendi. Üçümüzü de ABD´ye gönderdiler. ABD´deki genç liderler programına gittim.
Bu programa katılan ve savaş sonrası Avrupa´sının yapılanmasında rol oynayan ünlü isimler var mı? Evet var.. Margareth Thatcher, Helmut Kohl, Helmut Schmidt, Giscard d´estaing... Hepimiz çok gençtik...
Gladio´ya dönersek Gladio savcıların büyük çabaları sonucunda ortaya çıkartıldı... İtalyan Özel Harekatçıları yargılandı. Eğer bu kadar masum bir örgütse neden yargılandılar? Bakın Gladio´nun tek soruşturulduğu ve su yüzüne çıkartıldığı ülke İtalya´dır. 8 ülkeden sadece İtalyan Özel Harekatçıları yargılandı, ama serbest bırakıldı. Parlamentoda kurulan komisyonlarda yaptıkları soruşturma sonucunda, Gladio´nun yasal bir örgüt olduğuna ve hiçbir iç siyasi komploya karışmadığına karar verildi.
Türkiye´de toprak altında silahlar bulundu. İtalya´da da soruşturma sırasında benzer silahlar toprak altında bulundu. Silahların kaynağı neydi? Evet bunlar Özel Harekatçılara, jandarmanın stoklarından verilen silahlardı..
Ünlü siyasetçi Moro cinayeti hala bir sır
Gladio´yu çökerten Savcı Casson 16 MART 1978-Aldo Moro o sabah, evinden çıkıp otomobiline bindiği zaman adeta bir koruma ordusu eşlik ediyordu. Kısa bir süre sonra Moro´nun içinde bulunduğu otomobil Roma´nın göbeğinde saldırıya uğradı. Moro´nun korumalarıyla teröristler arasında şiddetli bir çatışma yaşandı. 5 koruması ve şoförü öldüren teröristler iki kez başbakanlık yapan Moro´yu alıp ortadan kayboldular. Moro´nun kaçırıldığı gün, cebinde İtalyan siyasi tarihi açısından bir dönüm noktası sayılan Bakanlar Kurulu listesi vardı. Yeni kabinesinde komünistlere de yer veren ünlü siyasetçi, tarihi uzlaşmaya hazırlanıyordu. O sırada, Andreotti başbakandı. Cossiga ise İçişleri Bakanı´ydı.. Kızıl Tugaylar, Moro´ya karşılık hapisteki 13 teröristin serbest bırakılmasını istiyordu. Kızıl Tugaylar, 8 hafta boyunca Moro´yu Roma´da bir yerde rehin tuttular. Neredeyse her gün Moro´dan ailesine ve polise mektuplar gönderdiler. Andreotti ve Cossiga, ailesinin, yakınlarının hatta Papa Jean Paul VI´nın ısrarlarına rağmen, Moro´yu kurtarmak için Kızıl Tugaylar´la pazarlık yapmayı reddetti.. İtalyan polisi, 8 hafta boyunca Aldo Moro´nun rehin tutulduğu yeri bulamadı. 55 gün sonra Moro´nun delik deşik olmuş cesedi, Roma´nın göbeğinde, Hırıstiyan Demokrat Parti ve Komünist Parti Genel Merkezleri´nin arasındaki bir sokağa park edilmiş kırmızı bir Renault´nun bagajında bulundu.
İDDİALAR KANITLANAMADI
Ölüm haberi duyuluncu, otomobilin çevresinde binlerce insan toplandı. İçişleri Bakanı Cossiga bile polis kordonu içinde otomobile ulaşabildi. Cossiga´nın sorumluluğu üstlenip istifa ettiği saatlerde ise 100 bine yakın Romalı, Moro yaşıyor, terörizme karşı savaş sloganları atıyordu. Moro cinayetiyle sayfalarca soruşturma raporu yayınlandı. CIA´nın kontrolündeki Gladio´nun komünistlerin iktidara gelişini önlemek için ´Kızıl Tugaylar´a sızdığı ve Moro´yu öldürdüğü iddia edildi, ancak iddialar kanıtlanamadı.
Gladio´yu çökerten Savcı Casson
Gladio soruşturması, Savcı Felice Casson´un 1972 yılında üç jandarmanın ölümüne yol açan Paeteano köyündeki bomba olayına ait dosyayı, 12 yıl sonra yeniden açmasıyla başladı. Casson, önce adli soruşturmanın eksik yapıldığını, Marco Morin isimli bir emniyet görevlisi patlayıcı uzmanının yalan ifade verdiğini ortaya çıkardı. Ardından da eylemde kullanılan bombanın sadece askerlerde bulunduğunu saptadı ve 1970-80 yılları arasında meydana gelen binlerce terör olayında gizli bir örgütün parmağı olduğu kuşkusuyla soruşturmayı derinleştirdi... Kuşku duyulan eylemlerin en büyüğü, 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan Ağustos 1980´deki Bologna Tren İstasyonu´ndaki patlamaydı.
TELEFONLAR DİNLENDİ
Casson, telefon dinlemeleriyle soruşturmasını genişletirken, bazı emekli subaylar, iş dünyası, medya ve hatta yargı mensupları bile gözaltına alındı. Bu arada Kuzey İtalya´da toprağa gömülü silahlar da bulununca, düğüm çözülmeye başladı. Sonunda, dönemin başbakanı Andreotti, önce reddettiği, Gladio adlı gizli örgütün varlığını kabul etmek zorunda kaldı. O sırada Cossiga cumhurbaşkanıydı. Bu arada İtalyan Senatosu da, bir komite kurup terör olaylarını araştırmaya başladı. Sonunda Andreotti, komisyona ve savcıya araştırmalarında her türlü yardımı yapacağı sözünü verdi ve Savunma Bakanlığı´ndan da bir rapor hazırlamalarını istediğini açıkladı. Ekim 1990´da, Savunma Bakanlığı 10 sayfalık rapor hazırladı. Raporu senatoya, Andreotti sundu. Andreotti, bu raporla İtalya´da Gladio adlı bir gizli ordunun aktif olduğunu ve bu ordunun hala varlığını sürdürdüğünü açıklıyordu. Böylece, örgütün ikisi kadın 622 kişilik hücre liderleri listesi de ortaya çıktı. Her hücrenin liderinin belli sayıda Özel Harekatçıyı yönettiği, Gladiocuların sayısının 15 bine yaklaştığı da saptandı.
BELGELER YOK MU EDİLDİ?
Son aşamasında iki ismin vereceği belgeler ve ifadeler bütün düğümü çözecekti. Bunlardan ilki Genelkurmay Askeri İstihbarat Başkanı General Inferilli, ikincisi ise Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amiral Martini ´ydi. Ancak iki kilit isim de, örgütün hiçbir terör eylemine karışmadığını savundular. Arşivlerdeki incelemede de örgütün terör eylemlerine karıştığına ilişkin kesin kanıt bulunamadı ve Gladiocular hapse atılmadı. Avrupa´yı sarsan soruşturmada Gladio 45 yıl sonra gün ışığına çıktı ama terör eylemleri tam olarak aydınlatılamadı. O sırada, Sovyetler parçalanıp Varşova Paktı çökünce, NATO için Gladio´ya ihtiyaç kalmadı ve ortadan kaldırıldı. Böylece Avrupa´da bir dönem kapanmış oldu.
(18 Şubat 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: