Eski Başbakanlık Müsteşarı ve yeni kabinede Milli Eğitim bakanı olan Ömer Dinçer, kitaplarında ´intihal´ yaptığı iddialarının kendisinin çok kritik bir konum olan müsteşarlıktan uzaklaştırılması için düzenlenen bir ´Ergenekon´ girişimi olduğunu, bu operasyonu başlatan kişinin de şu an Ergenekon´dan tutuklu olan bir paşa olduğunu açıkladı.
Ergenekon´un Müsteşarı devirme planı
Eski Başbakanlık Müsteşarı ve yeni kabinede Milli Eğitim bakanı olan Ömer Dinçer, kitaplarında ´intihal´ yaptığı iddialarının kendisinin çok kritik bir konum olan müsteşarlıktan uzaklaştırılması için düzenlenen bir ´Ergenekon´ girişimi olduğunu, bu operasyonu başlatan kişinin de şu an Ergenekon´dan tutuklu olan bir paşa olduğunu açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturmasıyla hakkındaki intihal suçlaması yeniden gündeme gelen Ömer Dinçer, Profesörlük anamın ak sütü gibi diyerek iddiaları yalanladı. İntihal iddialarının bir ´Kurmay´ çalışması olduğunu belirten Bakan Dinçer, Akademik Jüri kararıyla öğretim görevlisi yetkisini geri aldığını bildirdi. Ömer Dinçer, CHP´lilerin intihal suçlamasının perde arkasında bir kurmay planlaması olduğunu açıkladı.
Dinçer, üniversitelerde öğretim üyeliği yapma yetkisini kaldıran YÖK kararının 7 ay önce itiraz üzerine jüri tarafından kaldırıldığını söyledi. Dinçer, eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç´in de, Ömer hocaya haksızlık yapmışız dediğini ancak yeni jüri kurarak durumu değerlendirme düşüncesinin hayata geçmediğini belirtti. İşletmeye Giriş ve İşletme Yönetimi adı altında iki kitabı bulunduğunu hatırlatan Dinçer, İlk kitabın baskısı 1995, ancak benimle ilgili ´Kurmay´ çalışması Başbakanlık Müsteşarı olduğum dönemde yürütülmüş. Allah şaşırtmış. Çünkü 1998-99 döneminden sonra basılan kitaplarla benim kitabımı karşılaştırmışlar. Benim 5 yıl önce çıkan kitabım, 5 yıl sonra basılan kitaptan intihal gibi gösterilmiş. Bütün bunlar ortaya çıktı. Profesörlük anamın ak sütü gibidir dedi. ( Sabah)
Ergenekon projesi
Ömer Dinçer, ?Benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride, Ergenekon´dan tutuklu olan bir paşa? dedi. İntihal iddiasının tam bir facia olduğunu iddia eden Dinçer, şunları söyledi:
İntihal iddiası, tam bir faciadır. İntihal beni en çok yaralayan bir olaydır. Ergenekon´un benim müsteşarlıktan alınmam için hazırladığı özel bir projedir. O zaman hepsinin bilgisini de aldım. Çalışma Grubu´nun 20 maddelik stratejik hedeflerinden bir tanesi de Başbakanlık Müsteşarının görevden uzaklaştırılmasıydı. Ben Başbakanlık Müsteşarlığı´na geldiğimde, Başbakanlık Müsteşarı´nın oynatmaması gereken taşları oynattım. Başbakanlık Müsteşarı, Türkiye´nin geleneksel anlayışı içerisinde devleti koruyan birisidir. Ben, Başbakanlık Müsteşarı olarak devleti değil, halkı koruyan bir tavır içerisinde oldum. Bu bütünüyle Başbakanlık Müsteşarlığı tarzını değiştiren bir anlayıştır.
Polis bana anlattı
Kendini devlet yerine koyanları korumadığım için bunlar başıma geldi. Ben o tarihlerde, bütün devletin bilgilerinin aktığı merkezi bir yerde duruyordum. Benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride, Ergenekon´dan tutuklu olan bir paşa. O talimatı verdiği günden 3 gün sonra, Emniyet İstihbaratı bana bilgi notu olarak, ´şu paşa şunları şunları şöyle bir şey yapmıştır´ dedi. Bana tek taraftan gelen bir bilgi olsa ihtiyatla karşılayabilirim. Ama hem Emniyet´ten, hem MİT´ten bunları doğrular bilgiler geldi. Belgeler elimde. Başbakanlık Müsteşarı olmadan benim peşime hiç düşülmedi. Ne olduysa, ben 2003 Ekim´inde müsteşar olduktan sonra oldu. Benim o yazdığım İşletme Yönetimine Giriş, İşletme Yönetimi ve Stratejik Yönetim diye 3 seridir. İşletme Yönetimine Giriş kitabını 1994-95´te yazdım. O dönem, ders kitaplarında kaynakça olmazdı, ´ben öyle olmasın, ciddiyet gelsin´ diye Türkiye´de ilk kez ders kitaplarında kaynakça göstermeyi başlatan hocalardan birisiyim.
Alıntı 4 yıl sonra
Ne oldu biliyor musunuz? Kitap 1995´te çıkmış. 2003 yılında 6´ncı baskısını yapmışım. 6´ncı baskıyı almışlar - MİT Müsteşarı o dönem bana, ´Bu bir kurmay çalışmasıdır´ dedi - Uzmanı olduğunu iddia eden birisi, 2003 yılı baskısını almış, sayfa sayfa, bölüm bölüm karşılaştırmış, 11 kitaptan 51 başlık halinde intihal iddiasında bulundu. Benim o iddia edilen kitapta takriben 500´e yakın dip not var. Ve hiçbir kişi yok ki, iddia edilen kişi o dipnot - kaynakçada olmasın. Kitabımın 1995´te çıktığını gözardı etti. 1998-2001 yıllarında basılmış kitaplardan intihal etmiş konuma düştüm. Bu ülke bana onlardan dolayı ceza verdi. Daha komiğini söyleyeyim; kendi kitabımdan, başka bir kitabıma intihal yapmakla da suçlandım ben.
Anamın ak sütü gibi profesörüm
İntihal tartışması önceki gün TBMM´de hükümet programı görüşmelerine de damgasını vurdu. CHP´li Muharrem İnce´nin ?Korsan yayını intihalciler yapar. Bizde intihalci yok. Sağınıza solunuza bakın, intihalci görürsünüz? sözleri üzerine kürsüye gelen Dinçer, şunları söyledi: ?Benden önce gelip konuşanlar o kadar dürüsttürler ki; kendisinden 4 yıl sonra, 5 yıl sonra çıkmış kitaptan alıntı yaptığım için beni intihalle suçlarlar. Bunlar o kadar dürüstler ki; benim kendi kitabımdan aldığım bilgileri intihal yaptığım iddiasını dile getirirler. Benim profesörlüğüm de alınmadı, benim öğretim üyeliğim de alınmadı. Bunun bir kurgu olduğu, bugün kendi arkadaşlarının yaptığı bir senaryo icabıyla gerçekleştirildiği ve o senaryo sahiplerinin de bugün hesap vermekte olduğunu unutarak gelip burada konuşma cesareti gösterirler. Anamın ak sütü gibi profesörüm. Doçentim de, doktorum da. Bunların hepsi anamın ak sütü gibi helal.?
Cezasını YÖK kaldırdı
TÜRK siyasi hayatına 11 Nisan 2003 tarihinde Başbakan Başmüşaviri, 21 Ekim 2003 tarihinde de Başbakanlık Müsteşarı olarak giren Ömer Dinçer´le ilgili ?intihal? (aşırma) iddiası 2005 yılında gündeme geldi. 2005´te YÖK Genel Kurulu, Ömer Dinçer hakkında ?İşletme Yönetimine Giriş? isimli kitabında intihal yaptığı gerekçesiyle, ?üniversite öğretim mesleğinden çıkarma? cezası verdi. Ömer Dinçer, Ankara 1´inci İdare Mahkemesi´ne itiraz etti. Mahkeme, 2008´de Dinçer´in itirazını reddetti. Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini yürütürken, YÖK´ün yeni Genel Kurulu, 23 Aralık 2010´da 5 yıl önce verdiği intihal nedeniyle öğretim üyeliğinden çıkarılma cezasını sessiz sedasız kaldırdı. Dinçer, 5 yıl sonra hem intihalden hem de intihal nedeniyle verilen cezadan kurtulmuş oldu. Dinçer, 7 Temmuz 2011´de açıklanan 61´inci hükümetin Milli Eğitim Bakanı oldu. ( Bugün, Hürriyet)
Ergenekon iddianamelerinde Ömer Dinçer
Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı olan Ömer Dinçer´in, Başbakanlık Müsteşarı görevini yürütürken Ergenekon Terör Örgütü´nün dikkatle izlediği yetkililerden birisi olduğu Ergenekon iddianamelerine de yansıyan örgüt belgelerinden anlaşılıyor. Türkiye´nin daha Müslüman bir yapıda olması kanaatini taşıdığı ve bu kanaatini halen koruduğu iddia edilen Dinçer için örgüt belgelerinde, Müsteşar olarak hazırladığı Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı´nın arka planında; TC devletinin Üniter yapısını ve milli bütünlüğümüzü hedef alan, çok boyutlu, bilinçli ve sistematik bir ilişkiler yumağı bulunmaktadır. deniliyor. Ömer Dinçer´in adı 1., 2. ve 3. Ergenekon iddianamelerinde 8 yerde geçiyor.
ERGENEKON´DAN ORTA HÜRRİYET´TEN GOL
14 Temmuz 2011: Ergun Babahan (Star): Perşembe Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakanlık Müsteşarı olduğu dönemde hakkında ortaya atılan ´tezinde hırsızlık yaptı´ iddiasının Ergenekon fabrikasyonu olduğunu açıklamış. Aldığı profesörlük ünvanının ´anasının ak sütü´ gibi helal olduğunu vurgulamış. Bu haber Hürriyet´in sürmanşetinde. Hani, Osman Can´ı eşi üzerinden belaltından vurmaya çalışan, 12 Eylül döneminde hukukun bugünden çok daha olduğunu iddia eden komutanın açıklamalarının yer aldığı yerde.
Hürriyet´te demokratikleşmeye doğru bir yol olması normal. Ama normal olmayan bir şey var. Ömer Dinçer hakkındaki Ergenekon fabrikasyonu haberinin de Hürriyet de yayınlanması. Milli Eğitim Bakanı, bu haberi yaptıranın bir general olduğunu ve şimdi Ergenekon davasından tutuklu bulunduğunu da açıklamış. Yani, Ergenekon ekibinin talimatıyla hazırlanan bir haberle Ömer Dinçer müsteşarlık görevinden uzaklaştırılmak, itibarsızlaştırılmak istemiş.
Benim ´Karakter suikasti´ dediğim olayın tipik bir örneği. Peki neden hep Hürriyet? Ergenekon zanlısı, eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon´un talebiyle kritik Adli Tıp Kurumu´nun kilit ismini yazar yapan onlar. Ermeni soykırımının varlığını savunan Hrant Dink´i hedef haline getirip öldürülmesini bir çeteye değil de, okeyci bir kaç çocuğa yıkmak isteyen onlar. Kürt haklarının savunucusu Ahmet Kaya hakkında fabrikasyon haber yapıp yurtdışında ölmesine neden olan onlar. ?1 milyon Ermeni ile 50 bin Kürt öldürüldü´ diyen Orhan Pamuk´u hedef haline getirip ölüm listelerine sokturan da onlar.
Özetle, Ergenekon´un düşman olduğu herkesin Hürriyet´in manşetlerinden ve köşelerinden hedef haline getirildiğini, itibarsızlaştırıldığını, ölüm listelerine sokulduğunu görüyoruz. ?Koca koca rektörlerin, gazetecilerin darbe örgütünde işi ne?´ diye soranlar bu gerçeği görmüyor mu? Ergenekon davasını sulandırmaya çalışanların şimdi de ´Futbolun Ergenekon´unu örtbas etmeye çalıştığı ortada değil mi? Ünlü bir çeteciyle yakınlığı bilinen Olgun Peker´le koskoca Fenerbahçe Kulübü Başkanı niye görüşür diye soran yok. Ortada yıllardır alıştığımız tablo var. Medyanın kullanılmasıyla bir atmosfer yaratmak. Bu yolla Türkiye´de başbakanlar düşürüldü, yüzde 47 oy almış AK Parti kapattırılmaya çalışıldı, siyasetçilerin bakan olması önlendi, müsteşarlar görevden uzaklaştırılmak istendi.
Ergenekon denilen örgütlenmeyle medya arasındaki garip ilişkinin Hürriyet´in manşetinden daha iyi örneği olabilir mi? İngiltere Murdoch medyasının yaptıklarıyla çalkalanıyor. Guardian gazetesinin üzerine gitmesiyle patlak veren skandal şimdi Başbakan Cameron´un başını fena ağrıtıyor. Murdoch´un davetine gidip telefon dinletenlerle telefonların dinlenmesinin korkunçluğu hakkında yazı yazanlar şimdi sus pus. Bizde geçmişin hesabını soracak kimse yok ne yazık ki. ( Ergun Babahan / Star)
(13 Temmuz 2011), son güncel.: (14 Temmuz 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Savcılık JİTEM´in varlığını belgeledi
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz
ERGENEKON SANIĞI ALBAY ARİF DOĞAN´LA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Diyarbakır´daki JİTEM davaları birleştirildi
JİTEM davası özel yetkili mahkemeye devredildi
JİTEM cinayetlerine mahkeme bulunabildi
JİTEM´ci Babat´ın itirafları mahkemede
JİTEM´ci Aygan´a bir tutuklama daha
JİTEM´den bordrolu Aygan hakkında geniş bilgi