Poyrazköy davasının 14. duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Amirallere suikast iddiasıyla gözaltına alınan teğmenlerin evindeki aramalara katılan polis memuru Nejat Aksu tanık olarak dinlendi.
Poyrazköy davasında 14. duruşma
Poyrazköy davasının 14. duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Amirallere suikast iddiasıyla gözaltına alınan teğmenlerin evindeki aramalara katılan polis memuru Nejat Aksu tanık olarak dinlendi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Poyrazköy davasında, avukatlar polis kamerasının kaydettiği görüntüler eşliğinde Aksu´ya sorular yöneltti. Avukatların polislerin tüm odalara dağıldığını sorması üzerine Aksu, İlk önce kimse olup olmadığı ve bir saldırıya karşı kontrol edilir. dedi. Avukatlar, görüntülerde bir odaya girerken elini cebine attığı görülen Aksu´ya, Bu oda suç delili bulunduğu iddia edilen flash belleğin çıktığı oda. Siz odaya girerken elinizi neden cebinize attınız? diye sordu. Olayın üzerinden 2 sene geçtiğini belirten Aksu, neden attığını hatırlamadığını, doğal bir eylem olduğunu söyledi. Aksu, evde bulunan belleği kendisinin mi koyduğu şeklindeki soruya, Kesinlikle böyle bir şey söz konusu olamaz karşılığını verdi.
Bu sırada söz alan sanık avukatlarından İrfan Sütlüoğlu tanık Aksu´ya sehven ´sanık´ diye hitap etti. Bu hitap üzerine salondaki izleyiciler arasında gülüşmeler oldu. Tanık polis memuru Aksu, tepki göstererek , Böyle giderse sorduğunuz soruları cevaplamayacağım. dedi. Tanığın bu sözüne itiraz eden avukatlar, böyle bir hakkı olmadığını savundu. Duruşma savcısı Nuri Ahmet Saraç, Tanıkla dalga geçilirse cevap vermeme hakkı vardır. dedi. Bunun üzerine avukat Sütlüoğlu özür diledi. Polis memurunun dinlenmesinin ardından mahkemeye kısa bir süre ara verildi. ( Cihan)
Dava 10 Ekim´e ertelendi
22.14: Poyrazköy davasının 14. duruşması sona erdi. Tutuklu sanıkların tahliye talebi kabul edilmezken görevsizlik talebi de reddedildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 14. duruşması tamamlandı. Taleplerin ardından ara veren mahkeme, aldığı kararları açıkladı. Sanık avukatlarının birleşen dava dosyalarının ayrılması talebi, dosyanın geldiği aşama ve delillerin bütün olarak değerlendirileceğinden reddedildi. Mahkeme, talebin daha önce de yapıldığını ve yine reddedildiğini hatırlattı. Avukatların görevsizlik talebi de mahkeme tarafından kabul edilmedi. Tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi. Duruşma, 10 ve 12 Ekim 2011 tarihlerine ertelendi. ( Cihan)
Poyrazköy´de araziye gömülü olarak bulunan law silahları ve diğer mühimmatı konu edinen Poyrazköy ana davasına daha sonra, Kafes Eylem Planı ile Amirallere Suikast hazırlığı davaları da birleştirilmişti.
Müze rehberi İşleyenel´in ifadesi: Denizaltıdaki patlayıcı saat kaçta bulundu karmaşası
09 Temmuz 2011 - Poyrazköy davasının dünkü oturumunda Rahmi Koç Müzesi´ndeki patlayıcıları bulan emekli astsubay Oğuz İşleyenel tanık olarak dinlendi. İstanbul 12´nci Ağır Ceza Mahkemesi´nde söz alan müze rehberi İşleyenel, denizaltıdaki patlayıcıları 14 Kasım 2008´de bulduğunu belirterek, ?Poşeti bulunca müdürün odasına gittim? dedi. İşleyenel, ?Hangi cesaretle patlayıcıları oradan alıp müdürün odasına götürüp getirdiniz? Patlamayacağından nasıl emin oldunuz?? sorusuna, ?O benim gafletim, hatam. Poşeti hiç açmamam gerekiyordu. Malzemelerin ayrı ayrı olduğunu görünce rahatladım? yanıtını verdi. İşleyenel, avukat Murat Ergün´ün, ?Bombaları ne zaman buldunuz?? sorusuna ?Saati hatırlamıyorum. 3 sene geçti. Öğleden sonra gelişti her şey? yanıtını verdi. Avukat Ergün ise ?Komplonun belgesini arz ediyorum? diyerek, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı´nın bilgi notunu mahkemeye sundu. Zaman çizelgesine göre Rahmi Koç Müze Müdürü Ertuğrul Duru 14 Kasım günü 10.00´da komutanlığı aradı. Harekât Amiri 10.15´te müdürü geri aradı. Duru, 11.00´de Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Adnan Özbal´ı ziyaret ederek konuyu aktardı. Bir SAS görev timi 17.00´de müzeye doğru yola çıktı. Müzedeki cisim, ABD menşeli en az 20 yıllık patlayıcı özelliğini yitirmiş malzemeler, 17 Kasım´da imha edildi. Müze Müdürü Ertuğrul Duru da 2 gün önceki duruşmada, İşleyenel´in patlayıcıları öğleden sonra bulup getirdiğini söylemişti. ( Hürriyet)
Buzdolabının arkasındaki poşet
10 Temmuz 2011 - Kafes eylem planı? ve ?Amirallere suikast? iddialarına ilişkin davalarla birleştirilen Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmatla ilgili 69 sanıklı davanın 14´üncü duruşmasında çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Mahkemede tutuklu teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan´ın avukatı İrfan Sütlüoğlu, teğmenlerin evinin araması sırasında kayıt yapan polis kamerası görüntülerini mahkeme heyetine izlettirdi. Kayıtta polisler patlayıcıların bulunduğu buzdolabına yöneldiklerinde hiç bir şey görünmüyorken bir polisin diğerine ?Poşet mi var orada?? dediğinde diğer polisin ?Şiiit? diyerek susturması dikkat çekti. Görüntünün devamında ise polislerin poşetleri zorlanarak çengel benzeri bir araçla çıkardığı anlaşıldı.
Bırakın hayatımı kurtarayım
Duruşmada savunmasını yapan Teğmen Faruk Akın, ?Ben Harp Okulundan derece ile mezun oldum. Benimle aynı dönem zar zor mezun olanlar 2 ay sonra üsteğmen olacak. Mesleğimi dondurdunuz bari bırakın hayatımı kurtarıyım? dedi. Faruk Akın savunmasını yaparken annesi gözyaşlarını tutamadı.
Koç Müzesi´ndeki patlayıcılar
Duruşmada Koç Müzesi´ndeki denizaltıda bulunan patlayıcılar ile ilgili de ilginç gelişmeler yaşandı. Davanın salı günü görülen duruşmasında Rahmi Koç Müzesi Müdürü Ertuğrul Duru, tanık olarak dinlenmiş ve denizaltına gizlenmiş patlayıcıları rehber olarak çalışan Oğuz İşleyen´in öğleden sonra kendisine getirdiğini söylemişti. Bugün görülen duruşmada da rehber İşleyen, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu doğruladı. Ancak Kuzey Deniz Saha Komutanlığı´ndan gelen bir yazıda ise patlayıcıların bulunduğu gün sabah saat 10.00´da komutanlığı kendini Ertuğrul Duru olarak tanıtan birinin aradığı ve patlayıcı madde bulunduğunu söylediği kaydedildi. Sanık avukatları ise, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu ve kimseye söylemediğini ifade eden Duru´nun aynı gün sabah 11.00 sıralarında Kuzey Deniz Saha Komutanlığı´na giriş yaptığına dair kayıtları mahkemeye sundu. Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ilişkin karar verirken duruşmayı 3 ay sonrasına erteledi.
O poşetten patlayıcı ve ´suikast emri´ çıkmıştı
Amirallere Suikast soruşturması kapsamında 18 Temmuz 2009´da Gölcük Değirmendere´de denizci teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan´ın müşterek oturdukları evde polis tarafından arama yapıldı. Aramaya askeri yetkililerle birlikte narkotik timleri de katılmıştı çünkü gelen ihbarda teğmenlerin uyuşturucu kullandıkları iddia ediliyordu. İki teğmenin de evde bulunduğu sırada yapılan aramalarda buzdolabının arkasında hem suikast emri veren bir pusula, hem de o suikastta kullanılacağı iddia edilen, yarım kilo ağırlığında patlayıcı bulunmuştu. Poşetin içindeki kağıt parçasında ?Uğur ve Metin Paşa´ya yapılacak operasyon? yazısı bulunuyordu. Düzgün bir el yazısı ile kaleme alınan notta bahsedilen Uğur Paşa, dönemin donanma komutanı, şimdiki deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit. Metin Paşa ise dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç´tı. (Vatan)
´Beraatle çıkmazsak bu yafta üzerimizde kalacak´
Kafes Eylem Planı ve ´Amirallere Suikast´ iddialarına ilişkin davalarla birleştirilen Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmatla ilgili 69 sanıklı davanın 14´üncü duruşmasında söz alan tutuksuz sanık Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar, ´Bizim ezamız hiç bir şey olmadığı halde sahte delillerle örselenmemizdir. Beraatle buradan çıkmazsak bu yafta üzerimizde kalacak´ dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam eden duruşmada talepleri ve diyecekleri sorulan tutuksuz sanık Mehmet Fatih Ilğar, polisin, ´Levent Bektaş´ın ofisinde bulunan CD´de gizlemeye yarayan data stash programına rastladık ve daha sonra da 3 No´lu DVD´de gizlenen Kafes Eylem Planına ulaştık´ dediğini belirterek, dosyadaki tutanaklara göre ise DVD´nin 4 Mayıs´ta, saat 11.09´da, data stash programının olduğu CD´nin de saat 05.46´da açıldığını kaydetti.
Bu durumun polisin söylediğinin tam tersi olduğunu belirten Ilğar, şöyle konuştu: ´Plan´ın oluşturulma tarihi 4 Mayıs 2009 saat 11.26 olarak belirtiliyor. DVD inceleme başlangıcı ise 4 Mayıs saat 11.09. Yani DVD incelenmeye başladıktan 17 dakika sonra oluşturulmuş. Bu olamaz. Levent Bektaş´ın oluşturduğu söylenen azınlıklara yönelik fişlemelerin olduğu 1 No´lu CD´deki ´Notlar´ adlı dosyanın 27 Nisan 2009´da oluşturulduğu belirtiliyor. O tarihte Levent Bektaş tutuklu. İki polis bir tespit tutanağı yazmış. Okul dosyasının CD´de bulunduğu belirtiliyor. TÜBİTAK raporunda ise ´Okul´ adlı dosyanın DVD´de olduğu ifade ediliyor. Bu dosya CD´de mi DVD´de mi? Başka DVD´ler mi var? Dosyanın DVD´ye yazdırma tarihi 11 Nisan 2009 saat 19.03. Oluşturulma tarihi ise 11 Nisan, saat 20.35. Yani DVD´ye yazdırıldığı saatten bir saat iki dakika sonra oluşturulmuş. Plan, Eren Günay´a 27 Nisan´da soruldu. 9 Mayıs´ta bulundu. Savcı bu çelişkiyi, ´polisler bana sözlü iletti´ diye açıkladı. Gizliliği ihlal suçundan yürütülen soruşturmaya ise şu yanıtı verdi, ´Belgeler Cumhuriyet Savcılarının odasında kilitli tutulmuştur. Mayıs 2009´da TEM şube görevlilerine elden teslim edilmiştir.´ Aylardır kimimiz tutuklu, kimimiz tutuksuz yargılanıyoruz. Türk askeriyiz. Gavur değiliz. Mahkeme ediliyoruz ve bir arpa boyu yol alamıyoruz. Bizim ezamız hiç bir şey olmadığı halde sahte delillerle örselenmemizdir. Beraatle buradan çıkmazsak bu yafta üzerimizde kalacak. Darbe bize yapıldı. Vatanını savunmuş, seven insanlarız biz. Bizleri daha fazla örseletmeyin. Vicdanlarınıza sesleniyorum. Kul hakkı çok önemli. Makam geçici, hesap vereceğimiz kul hakkımız var. Adım atın. Sanık sandalyesinde oturmak ağrımıza gidiyor. Burada, azınlıklara eylem yapacak, darbeci, çocuklara bomba atacaklar yaftasıyla oturmak devletin bir amirali olarak beni çok rahatsız ediyor.´
Bektaş: 300 bin sene yatarım
Duruşmada konuşan tutuklu sanıklardan emekli binbaşı Levent Bektaş da, ´Bu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nın anasını ağlatma operasyonu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´na karşı bir oyun oynanıyor. Patlayıcı gömenleri ben dedektif tutup mu bulayım? Bana bir sayfa kanıt, belge gösterin bir defa konuşmayacağım. Beni katalog suç diye yatıracaksanız 300 bin sene yatarım´ dedi.
Tutuklu sanıklardan Deniz Teğmen Faruk Akın da, okuldaki dönem arkadaşlarının 2 ay sonra üsteğmen olacağını belirterek, ´Mesleğim durdu, bari hayatımıza başlayalım, yuva kuralım. 2 senedir tutukluyum´ şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, 3 duruşmadır tahliye edilmesini istemesine rağmen mahkeme tarafından tahliye edilmeyen tutuklu sanık Ergin Geldikaya hakkında, Çarşamba günü yapılan duruşmada, üye hakim Mehmet Hamzaçebi ile avukat Celal Ülgen´in tartışması sırasında söylediği, ´15 Temmuz´a kadar buradayız. Öcalan´dan emir gelmeden hiç bir şey olmaz. Buraya fırça yemeğe getirilmişiz, mahkemeye değil. Bu kadar basit´ sözleri gerekçesiyle bu kez tahliye istemediğini ifade etti. Savcı Saraç, Geldikaya´nın bu saldırgan tavrı nedeniyle tahliye edilme durumunu mahkemenin takdirine bıraktı.
Mahkemenin ara kararı
Duruşmaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, uyuşturucu çetesi başlıklı ihbar tutanağı, arama el koyma tutanakları ve ele geçirilen notlar ile bu tutanaklarda imzaları olan görevlilerin dinlenilmek üzere duruşma günü hazır edilmesi için yazılar yazılmasına karar vererek, yurt dışı çıkış yasağı olan tutuksuz 6 sanığın adli kontrol uygulamasının kaldırılması yönündeki talep ile birleştirilen dosyaların ayrılması talebinin reddine hükmetti. Bazı sanık avukatlarınca dosyayla ilgili görevsizlik kararı verilmesi talebinin de reddini öngören heyet, 3 nolu DVD ve 1 nolu CD ile ilgili bilirkişi raporu hazırlayan TÜBİTAK uzmanlarının, raporun çelişkili olması nedeniyle tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebi de reddetti.
Tutuklu sanıklar emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat, Binbaşı Eren Günay, teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan ve emekli SAT komando Ergin Geldikaya´nın, tutuklulukta geçirilen sürenin de nazara alınarak kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması ve devam etmesi, atılı suçların CMK´nın 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olması gerekçesiyle tahliye taleplerinin reddini kararlaştıran heyet, duruşmayı 10 ve 12 Ekim 2011 tarihlerine erteledi. ( AA)
(08 Temmuz 2011), son güncel.: (10 Temmuz 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Poyrazköy İddianamesinde arama yap
Kafes iddianamesinde arama yap
Amirallere suikast iddianamesinde arama yap
Poyrazköy manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz
Amirallere suikast manşetlerimiz