Ergenekon ve benzer davaların savcı ve hakimlerine olan sert eleştirileri nedeniyle adı ´Ergenekon Barosu´na çıkan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, şok bir çıkış yaptı. ´Artık daha cesur adımlar atılmalı´ diyen Kocasakal, zamanı gelince Ergenekon ve Balyoz gibi özel yetkili mahkemelerde görülen davalara avukat vermemeyi düşündüğünü açıkladı. Meclis´te CHP ve BDP´lilerce başlatılan boykotun bir benzerinin böylece barolara da taşınacağı ve bu kritik davaların sabote edilmeye çalışılacağı ileri sürülüyor.
Ergenekon ve benzer davaların savcı ve hakimlerine olan sert eleştirileri nedeniyle adı ´Ergenekon Barosu´na çıkan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, şok bir çıkış yaptı. ´Artık daha cesur adımlar atılmalı´ diyen Kocasakal, zamanı gelince Ergenekon ve Balyoz gibi özel yetkili mahkemelerde görülen davalara avukat vermemeyi düşündüğünü açıkladı. Meclis´te CHP ve BDP´lilerce başlatılan boykotun bir benzerinin böylece barolara da taşınacağı ve bu kritik davaların sabote edilmeye çalışılacağı ileri sürülüyor.
Yaptığı açıklama ve eylemleriyle kamuoyunun yakından tanıdığı İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal şoke eden niyetini açıkladı. İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini savunarak, Zamanı gelince, bu mahkemelere CMK uyarınca görevlendirme yapmamayı düşünüyorum. dedi.
YARSAV, Türkiye Noterler Birliği´nde ´Özel Yetkili Mahkemeler ve Adil Yargılanma Hakkı´ konulu panel düzenledi. Panelde konuşan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini savundu. Kocasakal, Durum ortada, bu mahkemelerin kaldırılması gerektiği ortada. diye konuştu.
Bu mahkemeler için ´sadece kaldırılsın´ demenin yetmediğini söyleyen Kocasakal, şöyle devam etti: Artık daha cesur adımlar atmak gerekiyor. Zamanı gelince, bu mahkemelere CMK uyarınca görevlendirme yapmamayı düşünüyorum. Siz artık mahkeme değilsiniz. Avukat tayin etmenin amacı savunma hakkının sağlanmasıdır. Bu mahkemelerde artık savunma yapmanın bir anlamı kalmamıştır. Bizimde bir atama yapmanın bir anlamı bulunmamaktadır.
Uzmanlık mahkemelerine karşı olmadığını kaydeden Kocasakal, Ama bu uzmanlık değil. Adil yargılanma hakkından vazgeçtim, bu mahkemelerde adi (sıradan) yargılanma hakkı versinler yeter. Yargılama yapsınlar yeter. dedi. Özel yetkili mahkemelerin infaz savcılığı haline geldiğini ileri süren Kocasakal, Gözaltı, dinleme, tutuklama makamına dönüşmüş durumda. ifadelerini kullandı. (Bugün)
Darbe özlemcileri giderek hırçınlaşıyor: Kabasakal, CHP´nin militanı mı?
Ergenekon davasına şiddetli eleştirileri ile tanınan İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, CHP´nin Meclis´i kilitleyebilmek için giriştiği boykot hamlesinin bir benzerini yargı alanında sergilemeye hazırlanıyor. Meclis boykotunda olduğu gibi burada da amaç Ergenekon ve benzer davaları sabote etmek. Balyoz davasında 163 tutuklamanın yaşandığı duruşmaya katılan Kocasakal´ın üzüntüden titrediği görülmüştü. Kocasakal, bir hukukçu ve baro başkanından beklenmeyecek ölçüde açıkça CHP taraftarlığı yapmasıyla tanınıyor. 21 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen bir panelde konuşan Kocasakal, CHP´liler olarak halktan ne kadar kopuk olduklarını itiraf etmiş, ancak aynı görüşlerinde ısrar etmeyi sürdürmüştü: ´Biz 70 senedir yattık. Orada bir ordu var bizi kurtaracak, yattık. Adamlar iğne ile kuyu kazdı. Devrim yapacaksanız, bir araya gelecekseniz, bir yere gelecekseniz size bir halk lazım. CHP, halktan kopup böyle balonla yukarı çıkmıştır. Yeni bir Kurtuluş Savaşı´na hazırlıklı olmamız gerekiyor.´ CHP´nin, halktan kopuk bir parti haline geldiğini öne süren Kocasakal, CHP, halktan kopup böyle balonla yukarı çıkmıştır. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Ve yeni bir Kurtuluş Savaşı´na hazırlıklı olmamız gerekiyor, Artık Türk Silahlı Kuvvetleri´nden bir şeyler beklemeksizin Türk Silahsız Kuvvetleri olaya el koymak zorunda. Her birey birer Mustafa Kemal olacak, olmak zorunda. şeklinde konuşmuştu.
´YARSAV´ın talebi seçimden önceki planın devamı´
03 Temmuz 2011 - Yargıçlar ve Savcılar Birliği´nin (YARSAV) önceki gün düzenlediği panelde ´özel yetkili mahkemeler kapatılsın´ talebinin gündeme getirilmesi ve bunu uygulama adına bir dizi eylem yapılmasının istenmesi ´seçim öncesi uygulamaya konan planın devam ettiği´ şeklinde yorumlandı.Hukukçular, bu mahkemelerin ilk kez darbe girişimlerini ve devlet içerisindeki yasa dışı çeteleri yargıladığına dikkat çekerek, YARSAV şemsiyesi altındaki bazı isimlerin taleplerindeki zamanlamaya dikkat çekti.
Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, YARSAV ve İstanbul Barosu´nun yalnızca Ergenekon davasından dolayı özel yetkili mahkemelerin kapatılmasını istediğini, bunun bilimsel bir yaklaşım olmadığını vurguluyor. Petek, 12 Haziran seçimlerinde başlayan, bütünlük arz eden bir program uygulanıyor. Önce Ergenekon sanıkları aday yapılıyor. Serbest bırakılmazsa mahkeme kararlarına saygı göstereceğiz, deniyor. Sonra da TBMM boykot ediliyor. Bu defa gerek YARSAV gerekse İstanbul Barosu bu mahkemeleri gayri meşru ilan etmek için çalışma başlatıyor. değerlendirmesi yapıyor. Özel yetkili mahkemelerin hukuk içerisindeki yerinin tartışılabileceğini, ancak her ülkede uzmanlık mahkemelerinin bulunduğunu belirten emekli başsavcı, Mesele üzüm yemekse Türkiye´de özel mahkemelerin durumu masaya yatırılabilir. Ancak İstanbul Barosu, YARSAV ve bazı hukukçuların Ergenekon soruşturmasındaki tavırları tek yanlı ve önyargılı. tespitini yapıyor. Ergenekon davasına bakan mahkemenin avukatların savunma haklarına sonuna kadar riayet ettiğinin altını çizen Petek, bütün konuşmaların kayda alınıp, sonra zapta geçirildiğine, avukatların sanık ve tanıklara doğrudan çapraz sorgu uyguladığına vurgu yapıyor. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın ´avukat göndermeyiz´ tehdidinin daha önce de uygulandığını belirten Petek, Önceki dönemde Ergenekon davasına avukatlar gitmeyince mahkemeler suç duyurusunda bulundu. Avukatlara savcılık soruşturma başlatınca baro ´Biz engellemiyoruz, avukatlar kendileri gitmiyor.´ dediler. ifadelerini kullanıyor.
MAHKEMELER ELEŞTİRİLEBİLİR AMA HAKARET EDİLEMEZ
Özel yetkili mahkemelerin eleştirilebileceğini belirten emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel ise Buna hakları var. Ancak anayasal ve yasal zeminde görev yapan bu mahkemelerdeki hakimlere yönelik hakaret edici, küçültücü beyanda bulunamazlar. TCK´ya göre bu suçtur. Davaların içeriğiyle ilgili beyanda bulunurlarsa, bu da adil yargılamayı etkilemeye teşebbüstür. yorumu yapıyor. Gündel, İstanbul Baro Başkanı´nın Bu mahkemelere avukat görevlendirmemeyi düşünüyorum. açıklamasını ise ´kuru kabadayılık´ olarak niteliyor. CMK´ya göre alt sınırı 5 yıl ve üzeri olan davalarda mahkemenin sanığa müdafi tayin etmesinin zorunlu olduğunu belirten Gündel şu değerlendirmeyi yapıyor: Baro yönetimleri mahkemenin talebine rağmen avukat göndermemekte ısrarlı davranırsa bu, kamu görevini kötüye kullanma suçunu oluşturur. Sonuçlarına katlanırlar. (Zaman)
(01 Temmuz 2011), son güncel.: (03 Temmuz 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sanıklar, avukatları ve İstanbul Barosu ortak yapımı ´Balyoz davasını kilitleme´ planı
İstanbul Barosu´yla ilgili manşetlerimiz
Darbeci Baro Taksim´e Hoşgeldin
Ergenekon barosu: Halktan kopukuz
Tutuklamalar ´Darbeci Baro´yu titretti
Darbeci Baro´dan CHP´ye çatışma desteği
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi