Balyoz davasında 35. duruşma başladı. 196 sanıktan 156´sının katıldığı duruşma sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
Balyoz davasında 35. duruşma
Balyoz davasında 35. duruşma başladı. 196 sanıktan 156´sının katıldığı duruşma sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
´Balyoz planı´ iddialarıyla ilgili eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 162´si tutuklu 196 sanıklı davanın 35. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Halil İbrahim Fırtına ve Özden Örnek ile MHP´den milletvekili seçilen Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 140 sanık ile tutuksuz yargılanan 16 kişi katıldı. Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Silivri cezaevinde kalan Doğan´ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadıklarını söyledi. Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. (AA)
Koramiral Otuzbiroğlu´nun savunması
Tutuklu sanık Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu önceki sanıklar gibi savunmasını kısa tuttu. Sanık Otuzbiroğlu, Kuzey Deniz Saha Komutanı olarak görev yaparken bilgisi ve iradesi dışında dijital bir belgede adı bulunduğu gerekçesiyle sanal bir suçlama ile hukuksuz bir şekilde tutuklandığını ileri sürdü. Kendisine yöneltilen suçlamalara mesnet olan delillerin sahte olduğunun ortaya çıktığını iddia eden Otuzbiroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri´nin her subayı gibi düşman eline esir düşmemek için ölümü tercih ederim. Bir kısım karanlık güçlerin işbirliğiyle esir alındığım düşüncesindeyim. dedi. Sehven tutuklandığı kanaatinde olduğunu savunan Otuzbiroğlu, adli hata olduğunu da iddia ederek tutukluluk kararın kaldırılmasını talep etti.
Üye Hakim Ali Efendi Peksak, Otuzbiroğlu´na, Diğer sanıklar ve siz savunmalarınızda dijital belgelerin bir çete tarafından oluşturulduğunu söylüyorsunuz. Bununla ilgili bir istihbarat gelmedi mi? diye sordu. Otuzbiroğlu´nun personeli izleme ve takip gibi sistemleri olmadığını söylemesi üzerine Hakim Peksak, Bir istihbarat gelmedi mi? diye sorusunu yineledi. Bunun üzerine Otuzbiroğlu, TSK mensupları birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Öyle bir şeyin olduğunu zannetmiyorum. Çete gibi oluşum bulunursa haklarında gerekli işlem yapılacaktır. dedi.
Em. Tüma. Karabulut´un savunması
Eski Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı emekli Tümamiral tutuklu sanık Özer Karabulut da, iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Üye Hakim Murat Üründü, Özer Karabulut´a 2006 yılında emekli olmuşsunuz. Sanıklar savunmalarında ´TSK´nin yeniden şekillendirilmek istendiğini, genellikle dosyadaki belgelerin 2007 yılında üretildiğini´ söylediler. 2006´da emekli olduğunuza göre sizi bu listelere neden yazsınlar? diye sordu. Karabulut, bu soruya, Emekli olsanız da elimiz üstünüzde kaçamazsınız demek istiyorlar. şeklinde cevap verdi. Başkan Ömer Diken´in Neden? kim bunu demek istiyor? bir çete mi? sorusunu ise Karabulut, Emekli olsanız da sizi alırız demek istemişlerdir. Ya da araya sokulmuş olabilir. diye cevapladı.
Engin Alan´ın tahliye talebi
Duruşma sonunda Mahkeme Başkanı Ömer Diken, sanıklar ile avukatlar tarafından çeşitli taleplere ilişkin mahkemeye sunulan dilekçeleri okudu. Diken 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen Engin Alan´ın müdafisi mazbatasını sundu. Mahkememiz değerlendirecektir. şeklinde açıklama yaptı. ( Cihan)
Koramiral Öğütçü: Suga planı TSK´yı tasfiye amaçlı
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz davasının tutuklu sanığı Hasan Hakan Dereli, 3 Temmuz 2001 ile 8 Temmuz 2003 tarihleri arasında Bosna- Hersek ve Pakistan olmak üzere 23 ay yurt dışında göreve gittiğini söyledi. Dereli, isminin 1. Ordu Plan Semineri görevlendirme listesinde yer alması ile ilgili olarak da iradesi dışında listeye dahil edildiğini ifade etti. Plan seminerine emir ve görev gereği ´Ordu İdari Yarbaşkanı´ olarak katıldığını belirten Tutuklu sanık Tümgeneral Abdullah Dalay ise, Seminere İstanbul dışından katılan personel ile ailelerinin orduevlerinde yer tahsisi ve yemek organizasyonlarıyla ilgilendiğim ve herhangi bir sunumum da olmadığı için seminerin her oturumuna katılamadım. şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Ahmet Feyyaz Öğütcü de, davayı, Olmayan planlar ve düzmece bilgi notlarına istinaden yapılan suçlamalar. olarak değerlendirdi. Hayali görevlendirmeler sonucu iki kere tutuklandığını söyleyen Öğütcü, Esir olarak burada günlerimi geçiriyorum. Bu süreci, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanan bir oyun, kötü bir rüya, bir kabus olarak görüyor ve bir an önce bu rüyadan uyanmak istiyorum. ifadelerini kullandı. Dava konusu seminer düzenlendiği tarihte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda Harekat Başkanlığı yaptığını söyleyen Öğütcü, toplantı ve çalışmalardan dolayı seminere katılmadığını savundu. Öğütcü, Suga Planı´nın amiralleri ve subayları karalamak üzere hazırlanmış tasfiye planı olduğunu iddia etti. Hakkında ileri sürülen darbe teşebbüsü iddialarını da reddeden Öğütcü, çalışma gurupları görevlendirme listesinin TSK formatına uymadığı gibi isminin listede yer almasının da iradesi dışında olduğunu öne sürdü.
Çapraz sorgusu sırasında tutuklu sanık Öğütcü´ye üye hakim Murat Üründü, Belgelerin sahte olduğunu söylüyorsunuz. Ancak bilgilerin çok ayrıntılı olduğu görülüyor. diyerek bu konuda söyleyeceği olup olmadığını sordu. Sanık Öğütcü, bu soruya, Bizim içimizde de bunlara bilgi sızdıran yardımcı olanlar var. Bunların üzerine çok gittim, isimlerini buldum. Ama delil bulamadığım için bunları sunamadı m. şeklinde cevap verdi.
Öğütcü´nün ardından Lütfü Sancar ve Engin Baykal da savunmalarını tamamladı. Her iki sanık da savunmaları sırasında haklarındaki suçlamaları reddetti. ( Cihan)
(21 Haziran 2011, 12:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: