Balyoz davasında tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın´ın çapraz sorgusunda tartışma yaşandı. Ergenekon soruşturmasında Levent Göktaş´ın bürosunda ele geçirilen 51 nolu dvd´de Yalçın´a ait bir ses kaydı da yer alıyor. Bu ses kaydında Yalçın, hükümete hakaretler ediyor ve askerlerin sessiz olmadığını, ancak durumun 1980´den (darbesinden) farklı olduğunu, herşeyin en ince şekilde hesap edildiğini (yani darbe hazırlığı yapıldığını) itiraf ediyor. Yalçın´ın avukatı savcının bu ses kaydıyla ilgili soru sormasına engel olmaya çalıştı. Ancak mahkeme başkanı avukata müdahale ederek savcının sorusunu sormasını istedi. Soruya cevap vermeyen Yalçın ve avukatı ise ses kaydının ve 51 no´lu dvd´nin yasal olmadığını iddia etti. Hukukçulara göre bu itirazlar faydasız.
Balyoz davasında ses kaydı tartışması
Balyoz davasında tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın´ın çapraz sorgusunda tartışma yaşandı. Ergenekon soruşturmasında Levent Göktaş´ın bürosunda ele geçirilen 51 nolu dvd´de Yalçın´a ait bir ses kaydı da yer alıyor. Bu ses kaydında Yalçın, hükümete hakaretler ediyor ve askerlerin sessiz olmadığını, ancak durumun 1980´den (darbesinden) farklı olduğunu, herşeyin en ince şekilde hesap edildiğini (yani darbe hazırlığı yapıldığını) itiraf ediyor. Yalçın´ın avukatı savcının bu ses kaydıyla ilgili soru sormasına engel olmaya çalıştı. Ancak mahkeme başkanı avukata müdahale ederek savcının sorusunu sormasını istedi. Soruya cevap vermeyen Yalçın ve avukatı ise ses kaydının ve 51 no´lu dvd´nin yasal olmadığını iddia etti. Hukukçulara göre bu itirazlar faydasız.
´Balyoz planı´ iddialarıyla ilgili, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 162´si tutuklu 196 sanıklı davanın 34. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Halil İbrahim Fırtına ve Özden Örnek ile MHP´den milletvekili seçilen Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 146 sanık ile tutuksuz yargılanan 15 kişi katıldı. Çetin Doğan ve Korgeneral Nejat Bek´in de aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanıklardan Doğan ile Mehmet Yoleri´nin sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadığının bildirildiğini söyledi.
Sanık Yalçın Donanma komutanını ayıpladı
Duruşma, tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın´ın savunmasıyla başlandı. Benim adım Metin Yavuz Yalçın. Balyoz varsa söylerim diyen Yalçın, Seminerde yapılan bütün icraatları, nerede sesim, imzam varsa hepsinin arkasındayım. Hiçbirinden kaçmam. Ortada illegal hiç birşey yok. Acı olan nedir biliyor musunuz? Tutuklandığımı şuradaki çocuk elindeki teksir kağıttan söyledi. Ali Efendi Peksak söylemedi. diye konuştu. Yalçın, Donanma Komutanına sesleniyorum; Zatıali Deniz Kuvvetleri Komutanı olacak. Bunu oraya gömeni hala bulamadı. Ayıptır. Gömeni bulamadığı için ben ve silah arkadaşlarım 130 gündür içerideyiz. ifadesini kullandı. Yalçın, savunmasının sonunda hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti.
İşitme kaybı olduğunu belirten sanık Metin Yavuz Yalçın suçlamaları reddettiğini belirterek savunmasına başladı. 22 Şubat 2010 tarihinde saat 08.30´da kapısının çalındığını anlatan Yalçın, Karşımda tam 10 tane polis vardı bu tamamen orantısız bir güç. Yaşım 64 benim. 10 polisle birlikte gelen anlayışlı komisere, ´Biraz daha adam getiremedin mi?´ dedim. Bu sözlerimin üzerine komiser diğer polisleri gönderdi ve sadece kapımda bir polis kaldı. Bu tamamen sansasyonel bir faaliyettir. Beni 3 gün emniyette kanepede yatırdılar. Burada bulunan arkadaşlarımın çoğu davetiyle çağrıldı. Neden ben bu şekilde gözaltına alındım. Bunu anlayamadım ifadelerini kullandı.
Savcılıkta ifade verdikten sonra tutuklandığını anlatan Yalçın, Daha sonra Balyoz´dan Silivri´ye transfer olduk. 40 gün sonra serbest bırakıldım ancak, daha sonra 102 sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şimdi niye çıkarıldığını çok daha iyi anlıyorum. Türk milletinin göğsüne hançer saplandı. Hançerin ucunda Türk Silahlı Kuvvetleri duruyor. Mahkeme olarak bilerek ya da bilmeyerek hançerin ucundan tutuyorsunuz. Deniz Kuvvetleri´nin, Kara Kuvvetleri´nin en güzide subayları burada. Oyun devam ediyor. Sizler, bizler, çocuklarımız, torunlarımız güzel günler göremeyecek. Ordumuz mahvolursa torunlarımız rahat yaşayamaz. Ortada çok büyük gizli servis oyunu var. Cemaatler, tarikatlar meselesi değil bu dedi.
Dosyada bulunan bilirkişi raporlarıyla iddiaların çöktüğünü, belgelerin sahteliğinin ispatlandığını savunan sanık Yalçın, Buna rağmen 130 gündür tutukluyuz. İçim kan ağlıyor. En sevdiğim silah arkadaşlarım sahtekarlıkla tutuklanıyor. Donanma Komutanı´na sesleniyorum. Zatıali Deniz Kuvvetleri Komutanı olacak. Bunu oraya gömeni hala bulamadı. Ayıptır. Gömeni bulamadığı için ben ve silah arkadaşlarım 130 gündür içerideyiz. Yapılan bir legal seminerdir. Darbenin sağda solda konuşmayla yapılamaz. 45 yıl askeri üniforma giydim. Binlerce seminere katıldım. TSK´nın en güzide mekanlarında görev yaptım. Böyle saçmalık görmedim. Böyle bir şey olsa 2003 Ağustos´ta ben Genelkurmay Harekat Başkanlığı yaptım, haberim olurdu. Türkiye o dönemde savaşın eşiğindeydi. Çetin Doğan da darbe planı yapıyor. Böyle bir ortamda darbe planlamak, kazlar güler buna. Bu belgeleri 2007´de oturup yazmışlar diye konuştu.
Cezaevindeki durumundan da söz eden Yalçın, Nohut, kuru fasulye, bulgur pilavı. Ye Allah ye. İçim kanıyor. Kanadı da zaten. 10 gün hastanede yoğun bakımda yattım dedi. Cemaate yakın bir köşe yazarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın Yüksek Askeri Şura´da ustalığını göstereceğini yazdığını belirten Yalçın, Hançerin ucunda silahlı kuvvetleri duruyor. Yüksek Askeri Şura´da TSK şekillendirilecekmiş. Oraya oturan arkadaşlarımız şaibeli olacak ifadelerini kullandı.
Suçlamaları reddeden sanık Yalçın, Nerede imzam varsa hepsinin arkasındayım. Ortada illegal bir şey yok. Askeri bilirkişi raporları ortadadır. Savcılıkta yaptığım savunmamın arkasındayım. Benim adım Metin Yavuz Yalçın. Balyoz varsa söylerim. Bu böyle bilinsin. Ses kayıtlarımın, imzamın bütün icraatlarımın arkasındayım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum diye konuştu.
Mikrofon tartışması yaşandı
Birkaç duruşmadır yaşanan mikrofon tartışması bugünkü duruşmada da tekrarlandı. Avukat Salim Sen, savunmasında, salonda mikrofonların bulunmasını eleştirdi. Mahkeme heyetine seslenen Şen, Siz daha önce savunma yapmadınız. Biz burada yargılananlarla özdeşleşiyoruz. Onlarla özdeşleşmeden savunma yapamayız. Buradaki insanların geçmişini de biliyorum. Ne kadar düzgün insanlar olduklarını da biliyorum. dedi. Şen´in bu konuşması üzerine mahkeme başkanı, daha önce ara kararın okunmasının ardından bir avukatın Şerefsizler. diye mahkeme heyetine bağırmasını hatırlattı ve mikrofonların güvenlik nedeniyle salona yerleştirildiğini söyledi. Bunun üzerine Avukat Şen, O zaman siz bir avukat yüzünden bütün toplumu cezalandırıyorsunuz. dedi. Başkan Diken de, Biz güvenliği sağlamak için tedbir alıyoruz ve kimsenin yatak odasına da mikrofon yerleştirmedik. Duruşmaya ara verildiğinde bu mikrofonlar kapanıyor. cevabını verdi. ( Cihan)
Yalçın, ses kaydında hükümete ağır hakaretler ediyor, darbe hazırlıklarını itiraf ediyor
Üye hakim Ali Efendi Peksak sanık Yalçın´a, seminerde yaptığı sunumda İstanbul´da üniversite, fakülte, basın kuruluşu ve dernek sayılarına ilişkin rakamlar verdiğini hatırlatarak bu verilerin gerçek veriler olup olmadığını sordu. Sanık Yalçın ise bu verilerin gerçek veriler olduğunu belirterek, Şimdi bu verileri neden topladınız diyeceksiniz belki. Bunun için de komutanı olduğum 52´nci Tümen´i size anlatarak açıklayabilirim. 52´nci Tümen, 2 tane zırhlı Tugay´ı olan joker bir tümendir. İstanbul´da polis ve askerin yetersiz kaldığı durumlarda olaylara direk müdahale eder. Bu nedenle Vali, Emniyet Müdürü ve MİT temsilcisi ile sık sık asayiş toplantıları yaparız. Ben tümen komutanı olarak her şeyi bilirdim. Her şeyden haberim olurdu. Tümende bir polis ekranı vardır. Biz orada devlettik, yani devleti temsil ediyorduk. Çünkü bunları bilmemiz gerekiyordu. ifadesini kullandı. Diğer üye hakim Murat Üründü´nün, Sıkıyönetim ilan edilmesi durumunda faydalanılacak ya da gözaltına alınacak basın mensupları gibi liste hazırladınız mı? sorusuna Yalçın, Hayır. cevabını verdi.
Avukat Salim Şen, duruşma savcısı Savaş Kırbaş´ı eleştirerek, Savcı Kırbaş sanıklara soruyor, ´Siz Çetin Doğan´ın yerinde olsaydınız böyle bir planı oynar mıydınız?´ Bu tarz sorular çanak ve tuzak sorulardır. Bu tarz sorular sorulamaz. Düşünce ve kanaatlare ortaya çıkaracak tarzda sorular sorulmasın. Müvekkilim de bu tarz sorulara cevap vermeyecektir diye konuştu.
Savcı Savaş Kırbaş, Size ait bir konferans konuşma kaydının dökümünü okuyacağım. diyerek bir konuşma metni okumaya başladı. Sanık Yalçın´ın avukatı Salim Şen, henüz ilk cümlesinde savcıya müdahale ederek bu okunan bölümün yasa dışı olarak ortam kaydı yoluyla elde edildiğini savundu. Mahkeme Başkanı Ömer Diken´in ikazlarına rağmen sık sık araya giren Şen, bu metnin okunmaması için açıklamalarda bulundu. Ancak Başkan Diken, Sabredin bakalım, ne soracak? Bir dinleyelim. uyarısında bulundu. Avukat Şen, Soru sormuyor, kanaat oluşturmaya çalışıyor. iddiasında bulundu. Başkan Diken, Avukat bey, ne mahkeme için ne de bir savcı için böyle sözler söyleyemezsiniz. Burada kimse ya da hiçbir kurum adına değil Türkiye Cumhuriyeti adına yargılama yapıyoruz. Kişilerin memnun olup olmamasıyla ilgilenmeyiz. Biz kanunları uygularız. CMK 252 1-f (Duruşma disiplinini bozan sanık ya da avukatlara yönelik tedbire ilişkin) maddesini uygularız ve bundan da çekinmeyiz. uyarısında bulundu.
SANIK YALÇIN´DAN HÜKÜMETE SERT ELEŞTİRİ
Bunun üzerine Savcı Savaş Kırbaş, konuşma metnini okudu. Metinde şu çarpıcı konuşmalara yer veriliyor;
-Adamlar artık hiçbir şey söylememeye gayret ettikleri Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında konuşmaya başladılar. Ona bakacağınıza eş...eş..´ler dünya kadar problem var. Onlarla uğraşın, onlarla ilgilenin.. Muhalefet, ohh yat para tıkır tıkır alıyor. Yapıcı muhalefet gördünüz mü? Yapıcı muhalefet olmadığı taktirde piyasa bunlara kalır. Bunlar da her geçen gün terbiyesizlik yapmaya başladılar.. Ortam 1980 gibi değil, her şeyi hesap ediyoruz.. Diyeceksiniz ki; ´niye sesimizi çıkarmıyoruz? Şu konuda müsterih olmak gerekiyor. Genelkurmay karargahı, kuvvet komutanları, onlar hepsini her şeyi ince ince hesaplıyorlar. Sıkılıyorsunuz ama hesapları iyi yapmanız gerekiyor.. Şimdilerde ortam eskisi gibi değil. Yani 1980´deki gibi değil. Her şey çok farklı. Her şeyin hesabını tutmanız gerekiyor. Çünkü karşımızdakiler bu şerefsiz hükümetle gizli gizli bu işleri yürütüyorlar.. Bunlarla bir yere varılmaz. Ancak ortamı boş bulup oturdular. Biri Antalya´da yüzüyor. Bu adamlarla kenefe bile gidilmez. Diğeri otağında kımız içiyor. Bizim bir tek dayanağımız var: o da kim? Ahmet Nejdet Sezer.
DURUŞMADA GEÇEN DİYALOGLAR ŞU ŞEKİLDE
Avukat Selim Şen: Bu ses kayıtlarının davamızla ilgisi yok.
Savcı Savaş Kırbaş: 5 dakika müsade edin.
Sanık Metin Yavuz Yalçın: Savcı Bey Samanyolu Televizyonu muhabiriyle mi konuşuyorsunuz?
Hakim Ömer Diken: Cumhuriyet Savcısıyla bu şekilde konuşamazsınız? Konuşmalar dosyada delil olarak yer alıyor.
Burada kimse ya da hiçbir kurum adına değil Türkiye Cumhuriyeti adına yargılama yapıyoruz. Kişilerin memnun olup olmamasıyla ilgilenmeyiz. Biz kanunları uygularız. Savcı Bey´in sorusu bitsin itirazınızı yaparsınız.
Savcı Savaş Kırbaş: Avukat bey konuşmaların hepsini okumuyorum atlayarak okuyorum.
Avukat Selim Şen: Okuyun efendim hepsini sonuna kadar okuyun.
Savcı Savaş Kırbaş (sanığa soruyor): Bu ses kaydı size mi ait ?
Sanık Metin Yavuz Yalçın: Sorularınıza cevap vermiyorum.
AVUKATIN DELİLDEN HABERİ YOK!
Konuşma metninin okunmasının ardından Savcı Kırbaş´ın soru sormasına fırsat vermeyen Avukat Şen, dosyada böyle bir delilin bulunmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken de, O kadar itiraz ettiniz ama bu okunan konuşma Ergenekon soruşturması kapsamında TEM polislerince ikinci Ergenekon davası sanığı Mustafa Levent Göktaş´ın ofisinde ele geçirilen 51 nolu DVD içerisinde yer alan ´Metin Yavuz Yalçın konuşma kaydı´ isimli bir kayıttır. açıklamasını yaptı.
Savcı Savaş Kırbaş, sanık Savaş´a, ´ortamın 1980 gibi olmadığı´ sözleri ile neyi kastettiğini sordu. Yalçın, öncelikli olarak bu sorulara cevap vermeyeceğini belirterek, Bu konuşma zamanında Başbakan Başbakan mıdır? tepkisini verdi. Yalçın´ın hem konuşmayı kabul etmemesi ve hem de bu konuşmanın yapıldığı sırada başbakanın kim olduğuna vurgu yapması üzerine Kırbaş, O zaman öncelikle bu konuşmanın size ait olup olmadığını sormak lazım. dedi. Sanık Yalçın ise konuşmanın tamamen montaj olduğunu iddia etti.
´BU BİR KONFERANS KONUŞMASIDIR´
Savcı Kırbaş, sanık Metin Yavuz Yalçın´a ait olduğu iddia edilen konuşmanın bir konferansta yapıldığını iddia ederek, Yapılan konuşmayı da en az 18 askerin dinlediği tespit edilmiştir. Bu konuşmaların haberleşmenin gizliliğinin ihlal edildiği iddialarıyla ilgisi yoktur. Bu konuşmalar dosyada yer alıyor. Sorum yerindedir. Bu konuşmalar size mi ait? dedi. Söz alan sanık Metin Yavuz Yalçın da ses kayıtlarının kendine ait olmadığını belirterek, Bu konuşmalar bana ait değil hepsi monte edilmiş konuşmalardır dedi.
Sanık Yalçın ile avukatı Şen´in böyle bir delili kabul etmediklerini söylemeleri üzerine Başkan Diken, sanık Mustafa Levent Göktaş´ın ofisinde arama yapıldığı sırada kendisinin nöbetçi hakim olduğu için konuyu bildiğini ve aramanın da hakim kararı ile yapıldığını, yasal bir arama olduğunu açıkladı. Bu açıklamanın ardından Avukat Şen, bu kez de aramanın kararlı olabileceğini ancak deliller arasına hukuksuz deliller yerleştirildiğini savundu. Sanık Yalçın da, 51 nolu DVD´nin kırıldığını öne sürdü. ( Cihan, DHA)
TARTIŞMALAR FAYDASIZ
Hukukçulara göre bu itirazlar faydasız. Çünkü 51 nolu dvdnin ve diğer delillerin ele geçirildiği aramalarda sanıkların avukatları da hazır bulundu ve arama tutanaklarına imza atıldı. Ayrıca ses kayıtlarının laboratuvarda doğrulanması da kolay bir işlem. Tıpkı imza ve el yazısı gibi ses kayıtlarının da ilgili kişiye ait olup olmadığı belirlenebiliyor. Islak imzalı kaos belgesi tartışmalarında gündeme gelen imza başkasına ait tartışmalarının bir benzeri de 51 nolu dvd için yapılmaya çalışılıyor. Ancak yasal olarak hiçbir sonuç elde edilmesi mümkün değil. Sadece kafalar karıştırılmaya çalışılıyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Bugünkü duruşmada 11 sanığın savunması alındı
´Balyoz Planı´ davasında tutuklu 11 sanığın daha savunması alındı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapan Nihat Özkan, dava konusu seminer sırasında Kara Harp Akademisinde öğrenci olduğunu belirterek, ´Sözde plan ekindeki adımın yazılı olduğu listedeki gibi bir görev almadım. Bana görev tebliğ edildiğine ilişkin hiçbir belge bulunmamaktadır. Mahkeme asıl bu tertibi yapanları yakalamalı´ dedi.Soruşturma sırasında ifadesini alan savcının avukatına ´Bana kalsa ben tutuklarım. Böyle şeyin tebliği, tebellüğü mü olur?´ dediğini söyleyen Özkan, ´Bunları söyleyen savcı şimdi Yargıtay´a atandı. Bu dosya onun önüne gidecek. Şimdi bu adalete nasıl güveneceğiz´ diye konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken ise yasalara göre hakim ve savcıların Yargıtaya atandıktan sonra daha önceki dosyalarına bakamayacaklarını ifade etti.
Tutuklu sanıklardan Nedim Ulusan da dava konusu seminer sırasında harp akademilerinde 1 aylık öğrenci olduğunu belirterek, halen yurt dışında görevli olduğunu kaydetti. Ulusan, tahliyesini istedi.
Duruşmada savunmalarını yapan tutuklu sanıklar Zafer Karataş, Aytekin Candemir, Hasan Nurgören, Sırrı Yılmaz, Barbaros Kasar, Murat Ataç, Bahtiyar Ersoy, Soydan Görgülü ve İsmet Kışla da tahliyelerini talep etti.
Bugünkü duruşmada Metin Yavuz Yalçın ile birlikte toplam 15 sanık savunma yaptı. Duruşma yarına ertelendi. ( Zaman)
(20 Haziran 2011, 12:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
51 nolu DVD ile ilgili manşetlerimiz