Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, MHP´nin aday listelerini Süleyman Demirel ve Ergenekoncular ile birlikte oluşturduğunu ileri sürerek, ´Bağımsız Ülkücüler olarak MHP´den bu seçimde desteğimizi kesiyoruz´ dedi.
Ergenekon etkisi: Ülkücüler desteği çekti
Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, MHP´nin aday listelerini Süleyman Demirel ve Ergenekoncular ile birlikte oluşturduğunu ileri sürerek, ´Bağımsız Ülkücüler olarak MHP´den bu seçimde desteğimizi kesiyoruz´ dedi.
Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, MHP´nin aday listelerini Demirel ve Ergenekoncular ile birlikte oluşturduğunu belirtti. Bağımsız Ülkücüler Platformu üyeleri, Çorum´da kahvaltıda bir araya geldi. Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, yaptığı açıklamada, 1997´de Başbuğ Alparslan Türkeş´in ölümünden sonra başa geçen Devlet Bahçeli´nin yanlış tercihler ile yanına aldığı yönetim kadrosunun MHP´ye gereken ivmeyi kazandıramadığına vurgu yaptı.
Bunu şu anki yönetimin partide tasfiyeler yapmasına bağlayan Karabıçak şunları söyledi: ´Bu kişilerin MHP dışında kime ve neye hizmet ettiğini hala çözemediğimiz ülkücü hareketi tasfiye etmeye yönelik faaliyetler içerisinde, eylemler içerisinde olduğunu hep birlikte görmüş bulunuyoruz. Bizler 2010´da Eylül´de yapılan anayasa maddelerinin kısmi olarak değiştirilmesi referandumunda en son bardağı taşıran son damla olarak MHP´nin hayır cephesinde yer almasını, CHP´nin dümen suyuna katılarak sağ seçmen dediğimiz yüzde 70´lik bir tabana sırtını dönerek, yanlış bir uygulamanın içerisinde gördüğümüz andan itibaren, artık daha fazla onların yanlışına ve günahına ortak olamayacağımızı ifade etmek bakımından kendimize ´Bağımsız Ülkücüler´ dedik.
Türk milletinin kendilerini referandumdan sonra Bağımsız Ülkücüler olarak tanıdığını ifade eden Karabıçak, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu anki Bahçeli ve bütün yanlışlarını artık Türk milletinin ve dünyanın ibret ile seyrettiği biz, Genel İdare Kurulu´nun emirlerine uymayacağımızı, onların politikalarını kabul etmeyeceğimizi ilan ettiğimiz için kendimize Bağımsız Ülkücüler dedik. Ayrıca bağımsızlığımızın bir başka yere bağlanmak, bir başka ideali, bir başka fikri, bir başka düşünceyi benimsek gibi bir şey olmadığını burada ilan etmek istiyorum. Biz ülkücüyüz, başladığımız değerler ne ise Milliyetçi Hareket Partisi´nin ve ülkücü hareketin başından beri kabul ettiği, deklare ettiği değerler ne ise biz ona sadık kalarak yolumuza devam ediyoruz. Bizlere Sayın Bahçeli´nin her konuşmasında ´döndüler, sattılar, başkalarının peşine düştüler, devşirildiler, kemik yalayıcılar´ gibi yaptığı bütün hakaretlere rağmen özünden sapmayan, özünden dönmeyen, ülkücülüğün asli değerlerine sahip çıkarak ve sahip çıkılması gerektiğini haykırarak yoluna devam eden insanlarız. Allah´tan başka hiç kimse ile bağımız ve bağlantımız yoktur. Hiçbir kurum ile, hiçbir kuruluş ile bağımız ve bağlantımız yoktur. Maalesef seçime çok az bir zaman kala MHP´de yaşanan bu çirkin olayları sol medyanın ´yokmuş´ gibi göstermesi ya da mazur gösterme gayreti bizim bu faaliyetlerimizi engellemeyecektir, MHP´nin şu anki yönetimi ile, şu anki yönetimin seçtiği, oluşturduğu kadrolara destek vermemizi sağlamayacaktır.
Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, referandumdan sonra bir süre sessiz kalmayı tercih ettiklerini ifade ederek, Tabanın en az yüzde 70- 80´inin Sayın Bahçeli´yi değil de Bağımsız Ülkücüler´i dinleyerek doğru karar vermek sureti ile ´evet´ oyu kullandığını bütün Türkiye ve bütün dünya görmüştür. Buna rağmen biz yersiz bir gurura, yersiz bir kibire kapılarak ´biz ayrı bir grup oluyoruz´, ´ayrı bir parti kuruyoruz´, ´ayrı baş oluşturuyoruz´ görüntüsü vermemek için sustuk. Belki yanlışlarından dönerler, belki hatalarını anlarlar, ülkücülüğün gereklerine sarılırlar, ülkücülüğün icap ettirdiği şeyleri yaparlar düşüncesi ile sessiz kaldık. Ancak gelinen noktada gördük ki Sayın Bahçeli, 12 Eylül referandumunda tabanın nasıl altından kayıp gittiğini görmesine rağmen hala yanlışlarına yanlışlar eklemekte ve nasıl seçtiğini, nasıl yanına aldığını sadece kendisinin bildiği bir güruh ile hareket etmeyi seçerek tabanın büyük bir kısmını, ülkücü hareketin en değerli şahsiyetlerini parti dışında bırakmak sureti ile bir yanlış daha yapmıştır. Aday listelerini maalesef Süleyman Demirel ile, Ergenekoncular ile birlikte oluşturmuştur. Onun ötesinde CHP ile, dolaylı olarak da BDP ile ilişkileri ortaya çıkmıştır. Bunu herkes görmektedir. Kendisinin son yaptığı televizyon konuşmalarında, son yaptığı mülakatlarda Sayın Başbakan´ı, Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi´yi bebek katili Abdullah Öcalan ile eş değer tutmuş, eşkenar üçgenin parçaları olarak göstermiş, Bağımsız Ülkücüler´i de bağımsız Kürt aydınları ile göstermek sureti ile sinsice bizim hakkımızda ´devlete ihanet ediyorlar, bölünmenin bir parçası oluyorlar´ gibi saçma sapan şeyler söylemiştir. Bütün bu söyledikleri suçüstü yakalanmanın yarattığı bir hezeyandır. Bizler devletin bekası için doğduğu günden bu güne kadar canını feda etmekten, kanını feda etmekten çekinmemiş insanlarız. Bizim bu vatanı bölmek, bu devleti bölmek, bu milleti bölmek manasında şununla bununla, herhangi bir karanlık odak ile beraber olmamız, paralel olmamız, bir üçgenin kenarları gibi olmamız asla ve asla söz konusu olamaz.´ diye konuştu.
Kaset skandallarına da değinen Karabıçak şunları söyledi: ´MHP´de yaşanan şu son kaset olayları göstermiştir ki Devlet Bahçeli burnunun ucunu dahi göremeyecek kadar basiretsiz bir devlet adamıdır. Devlet adamı dahi demeyi burada yakıştıramıyorum, ama kendini özellikle büyük bir devlet adamı gibi göstermekte. Türk milletine öyle göstermektedir. Oysa en yakın çalışma arkadaşlarının ne yaptığını bilmeyecek kadar Türkiye´de sağ seçmeni karşısına alıp soldan kendisine bir fayda gelmeyeceğini bilmesine rağmen o cenahta yer almayı, onların dümen suyuna katılmayı doğru bir hareketmiş gibi sunan bir adamın devlet adamı olması mümkün değildir. Sayın Devlet Bahçeli ve onun oluşturduğu ekip iş başından gitmediği sürece bizler Bağımsız Ülkücüler olarak MHP´den bu seçimde desteğimizi kesiyoruz.´
KASET SORUŞTURMASINDA MHP´Yİ TERLETEN SORULAR |
Bağlantıyı nasıl kurdunuz?
?Dilekçenizde İbrahim Faruk Bayındır isimli şahsa ait olan ....Bankası ....kredi kartı bilgilerinin nasıl temin edildiği, dilekçeniz ekinde bulunan Network Solutions isimli hosting hizmeti sağlayan web sitesinin Mehmet Yılmaz adına gelen Order Confirmation belgesinin nasıl temin edildiği, dilekçenizde İbrahim Faruk Bayındır isimli şahsın .... Bankası´na ait ....... numaralı kredi kartı ile ulkucugazete.com, ulkucugazete.net ve ulkucugazete.org adlı internet sitelerine defalarca ödeme yaptığı iddia edilmiştir. Ancak soruşturmaya konu olan gizli çekimlerinin farkliulkuculuk.blog.com, farkliulkuculuk.wordpress.com, farkliulkuculuk.livejournal.com, farkliulkuculuk.tumbir.com, farkliulkuculuk.blogdrive.com, farkliulkuculuk1.wordpress.com, farkliulkuculuk.weebly.com, www.twitter.com/farkliulkuculuk ve 1farkliulkuculuk.wordpress.com isimli sitelerde yayınlandığı tespit edilmiştir. ulkucugazete.com, ulkucugazete.net ve ulkucugazete.org isimli siteler ile yukarıda belirtilen görüntülerin yayınlandığı siteler arasındaki illiyet bağının nasıl kurulduğunun belirtilmesi rica olunur.?
´Önceden bilginiz var mıydı?´
Yine savcılık, kasetlerle ilgili konunun MHP´ye daha önceden ulaştırılıp ulaştırılmadığını da sordu. Yazıda, ?İnternet sitelerinde bu görüntülerin yayınlanmasının öncesinde genel başkanlığınıza gönderilerek bahse konu şahısların istifa ettirilmesi yönünde yayınlar yapıldığı anlaşılmıştır. Genel merkezinize soruşturmaya konu olan görüntüler yayınlanmadan önce gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş ise görüntülerin Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi gerekmektedir? denildi.
CMK. 332/1 maddesi gereğince MHP, savcılığın yazısına 10 gün içinde yanıt verecek. Savcılık, yine MHP´ye gönderdiği yazıyla, Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu´nun çağrılmalarına karşın beklenen zamana kadar savcılığa gitmediklerini de bildirdi. MHP Genel Merkez´e gönderilen yazıda olayın aydırlatılabilmesi için bu iki ismin telefonla da aranarak davet edilmelerine rağmen ifade vermeye gelmedikleri vurgulandı. ( Star)
FARKLI ÜLKÜCÜLER BU KEZ KASET DEĞİL RÖPÖRTAJ YAYINLADILAR |
Farklı Ülkücülük: Kasetleri çekmekteki amacınız ne idi? Niçin böyle bir yönteme başvurdunuz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Bir meseleyi anlamak ve doğru tespit yapmak ancak olaya tüm yönleri ile bakıldığı zaman mümkün olabilir. Sadece kasetleri yayınlamamıza odaklanırsanız yanlış bir düzlemde ilerlersiniz ve tespitleriniz de sizi yanıltır.
Sn. Bahçeli her kurultayda adım adım, hayatını bu davaya adayan çilekeş ülküdaşlarımızı, yol arkadaşlarımızı tasfiye etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Her kurultaydan sonra yönetimi, kendisine mutlak biat edecek, ahlaksız ve devşirme tiplerle daha da doldurmuştur.
Farklı Ülkücülük: Tüm yönetim bu tip insanlardan mı oluşuyor? Hiç aralarında Ülkücü Harekete hayatını ve gönlünü adayan insanlar yok mudur?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Elbette tüm Başkanlık Divanı üyelerini, tüm MYK üyelerini bu şekilde itham etmek doğru olmaz. İçlerinde gerçekten bu davaya gönül vermiş, çilesini çekmiş arkadaşlar mevcuttur, ancak bunlar azınlıkta kalır hale gelmiştir. Burada üzerinde durulması gereken konu parti yönetimine; Sn. Bahçeli´nin gayretleri neticesinde, bahsettiğimiz ahlaksız ve devşirme tiplerin hâkim olmasıdır. Ve bu hakim anlayış her geçen gün partimizi ´Türk-İslam Davamızdan´ uzaklaştırmış, kan kaybetmemize sebep olmuştur. Sn. Bahçeli ve A takımı o kadar haddini aşmıştır ki; Ülkü Ocaklarımızı tasfiye etmeye kalkmışlar, Bozkurtlarımızı kuzulaştırmaya çalışmışlardır. Ülkücü Hareketin ihtiyacı olan aksiyoner ve netice odaklı bir mücadele yerine, sözde bir mücadele, göstermelik bir mücadele ortaya koymuşlardır.
Sn. Bahçeli, Ülkücü ideolojiyi temsil etmemektedir. MHP´yi belli bir oy oranında tutmaya gayret göstermektedir. İktidar olma niyeti yoktur. A takımını da bu misyona göre seçmiştir. Bu insanların Ülkücü maskelerine aldanmayın. Maskelerinin arkasına bakın. Bunlar zamanı geldiğinde rolünü çok iyi oynamaktadırlar. Canibaşı Apo yu idam ettirmeyen bizzat Bahçeli´nin kendisidir. Şimdi ise timsah gözyaşları dökmektedir. Her şey çok açıktır. Ocaklarımız ve Bozkurtlarımız, bizim ideolojimizin can damarıdır; bu damar Bahçeli ve A takımı tarafından kesilmek istenmektedir. İşin özü budur.
Farklı Ülkücülük: Anlaşılan hedefiniz Bahçeli ve takımını partiden temizlemek. Bunun için kaset çekmeye ve yayınlamaya neden ihtiyaç duydunuz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Kasetleri çekmekten ve yayınlamaktan zevk aldığımız, mutlu olduğumuz söylenemez. Bu bir cerrahi müdahaledir, urlu yapıya neşter atılmasıdır. Eğer urlu bünyeye neşter atılmazsa tüm vücudun kaybedilme riski doğar.
Netice vermeyeceğini bile bile önce ilaçla tedavi yöntemini uyguladık. Bahçeli´ye arkadaşlarımız defaatle uyarılar yaptı. Bu gidişatın doğru bir gidişat olmadığını, bu A takımıyla ve bu anlayışla bir yere varılamayacağını söyledik, uyardık. Çalışmalarımız esnasında gördük ki Bahçeli´nin zihniyeti ve ideolojisi bu devşirme - maneviyatsız insanlarla aynı paralelde, hatta daha haince. Gözümüzle gördük bunu. Artık cerrahi müdahaleden başka bir çıkar yol yoktu bizim için. Tabii ki cerrahi müdahale kolay değildir; acıtır, kanatır, bağırtır adamı. Ancak sonunda bünye sağlığına kavuşur.
Şu anda da elbette acıya dayanamayan bir yönetimin bağırması var, neşterin kestiği yerden akan bir kan var. Ama Ülküdaşlarımız hiç merak etmesin. Artık Türk- İslam Davasında öze dönüş hareketi başlamıştır. Kimse de bunu engelleyemeyecektir. Hele hele asıl ameliyat 12 Hazirandan sonra olacak. Tüm urlardan arınan bünye sağlığına kavuşacaktır.
Farklı Ülkücülük: Niye seçimlere 2 ay kala yayınlara başladınız?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Tabi ki seçimlere az bir zaman kala bu işin başlamasını biz istemezdik. Bunun zamanlamasına bizi, Bahçeli´nin takındığı tavır mecbur etti.
Geçen yıl önce devşirme - ahlaksız Bekir AKSOY´un davamıza yakışmadığını söyledik Bahçeli´ye. Ne yaptı, sadece kulağının üstüne yattı. AKSOY´un kaseti medyaya düşünce ne yaptı? Aynı şeyi yaptı, kulağının üzerine yattı, görmezlikten geldi. Dikkatinizi çekerim Arınmalıyız demedi o zaman.
Bahçeli hem bizi dinlemedi, dinlemediği gibi maneviyatsız ve liyakatsiz bu takıma daha da sarıldı. Milletvekili listesini oluştururken yine kendisine mutlak biat edecek insanları seçti. Davaya gönlünü, canını, her şeyini vermiş çilekeş ülkücüleri ise tasfiye etti.
Anlaşıldı ki bir an önce, vakit kaybetmeden bu çetenin gerçek yüzünü göstermek lazım. Dikkatleri çekmek lazım. Ülkücü Harekete gönül verenleri uyandırmak lazım. İçten kuşatılmış olan Ülkücülerin işgali fark etmeleri lazım. Titreyerek kendimize dönmemiz lazım. Gerçekleri tüm çıplaklığıyla görmemiz lazım. Partimizin işgal altında olduğunu haykırmak lazım. Her geçen gün Türk - İslam davasından uzaklaşıldığını gözlere sokmak lazım. Bu açıdan seçimlere 2 ay kala başlamamız çok isabetli oldu. Eğer bir yıl önce bunları yayınlasaydık Bahçeli ve A takımı yüzsüzlüğe vururlardı ve Ülküdaşlarımız asla uyanamazdı.
Farklı Ülkücülük: Ancak yaptığınız yayınlarla MHP´nin baraj altında kalmasını hedeflediğiniz şeklinde bir itham da size yöneldi, bu konuda ne diyeceksiniz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Birincisi; şu anki tabloya göre Partimizin barajın altında kalma gibi bir sorunu yoktur. İkinci husus; şunu açıklıkla söyleyeyim: Eğer biz MHP´nin baraj altında kalmasını istesek; elimizdeki tüm bilgi ve belgeleri açıklarız, yayınlarız. Devlet Bahçeli´nin konuşmalarını, zihniyetini ortaya koyarız. Deniz Bölükbaşı´nın, A takımından önemli adamlarla yaptığı görüntülü konuşmaları kamuoyu ile paylaşırız. Milli ve manevi değerlerimize nasıl hakaretler ettiklerini, dini değerlerimize nasıl küfürler savurduklarını, Ülküdaşlarımıza ve ocaklarımıza nasıl hakaret ettiklerini yayınlarız. Bunları verdiğimiz zaman asıl bombayı görürler. Asıl o zaman barajın altını değil, dibini görürler. Hz. Osman´a küfreden, başörtüsüne küfreden, halkına küfreden Recai Yıldırım´a rahmet okutacak konuşmalar var orada. Medya ahlaksızlıkları öne çıkardı. Aslında ahlaksızlıklar Bayrak gibi temiz olması gereken bir Ülkücü için asla kabullenilemeyecek bir yanlışlıktır. Ancak ondan daha önemli bir yanlışlık vardır. O da, bunların ne kadar hain olduğu, maneviyat düşmanı olduğu, ülkü düşmanı olduğudur. Bu asla kabullenilemez.
Farklı Ülkücülük: Bunları niye yayınlamıyorsunuz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Bizi mecbur etmedikleri sürece 13 Haziran sabahına kadar artık hiçbir şey yayınlamayacağız. Ancak Bahçeli dahil Partimize çöreklenmiş tüm hainler ve pislikler 13 Haziran´dan sonra kaçacak delik arayacaklar. Ülküdaşlarımız ve Türk Milleti zamanı gelince bunları görecek.
Bu arada şunu da ifade etmek istiyorum. Bozkurtlar her yerde vatan için canlarını feda etmeye hazırdır ve ederler. Meclis´e girmek bizim için sadece bir araçtır. Partimizi işgal etmiş bunca şahsiyetsiz pislik Meclise girse ne olur, girmese ne olur... Meclis, Türk Milletine ters düşen, vatanımızı bölen bir yasa çıkarmaya kalkıştığında, bizim umudumuz zaten bu şahsiyetsiz vekiller değildir. Bizim umudumuz Bozkurtlarımızdır. Bizler 10.000 Bozkurt´umuzla Meclis´i basarız. Bakalım içimizdeki hainlerle, dışarıdaki hainler istemediğimiz bir yasayı çıkartabiliyorlar mı tüm dünya görür o zaman?
Farklı Ülkücülük: Bu kasetler için bir istihbarat çalışmasının olduğu söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Elbette, bu hainlerin deşifresi senin benim yapacağım kolay bir iş değildir. Bunun için hem Genel Merkez´den, Teşkilatlardan destek gerekir. Hem de bu bilgileri belgeleyecek bir ekip çalışması gerekir. Unutmayın ki Bozkurtlar sadece Ocaklarımızdan çıkmaz. Türk olan her yerde, her kurumda Bozkurtlarımız vardır. Bozkurtlarımız bu işgale göz mü yumacaktı? Genel Merkez´imizdeki Bozkurtlarımız, teşkilatlardaki Bozkurtlarımızı sizler ne zannediyorsunuz... Tüm Ülküdaşlarımız, Partimizi işgal eden hainlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkaran Bozkurtlarımıza, kahramanlara karşı şükran borçludur.
Farklı Ülkücülük: Yani her tarafta olduğunuzu mu söylüyorsunuz?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Tabi ki her taraftayız. Teşkilatın en ücra köşesinden Bahçeli´nin Genel Merkez´deki katına kadar her yerde varız. Tabana da çok yakınız, Bahçeli´ye de yakınız. O kadar yakınız ki, isim vermek istemiyorum, utanıyorum bunu da söylemeyi ama Bahçeli´nin en yakın adamının ki neredeyse bunu da milletvekili yapacaktı, farklı cinsel tercihlerine kadar biliyoruz. Bunlar içimizdeki pislikler ve hainler. Bu hainler ve ahlaksızlar temizlenmedikçe, Partimizin işgali bitmedikçe, dışarıdaki hainlerle uğraşmamız mümkün olabilir mi? Bir (homoseksüel) gazeteci çıkmış mevcut MHP yönetimini savunuyor. Dışarıdaki hainlerin niyeti Bozkurtlarımızın kuzulaştırılması değil midir Allah aşkına, size soruyorum. Medya niye bu kadar sahip çıkıyor Bahçeli´ye? Biraz düşünün. Çok mu sevdiklerinden, yoksa Ülkücü davayı ancak Bahçeli bitirebilir, BOP projesine ancak böyle düşük profilli biri engel olamaz, Bozkurtları ancak Bahçeli kuzulaştırabilir, yoksa bunu mu gördüklerinden?
Bunların hepsini 12 Haziran sonrasında konuşacağız. Şimdilik bu kadarı yeterli zannediyorum.
Farklı Ülkücülük: Son bir soru daha sormak istiyoruz müsadenizle. Bu yayınların ABD, Hollanda, Portekiz, Kıbrıs gibi ülkelerden yapıldığını söyleyenler var, arkasında dış güçler olduğunu söyleyenler var. Bu görüntülerin yüklenmesi için dünyanın her tarafında adamlarınız mı var? Bu konuda bizi aydınlatmanız mümkün mü?
BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Olayın teknik boyutu ile ilgili detaylı bilgi sahibi değilim. Arkadaşlar hallediyorlar. Yanlış şeyler söylemiş olmayayım. Ancak şunu biliyorum; isterseniz Genel Merkezden oturup videoları yükleyip kendinizi ABD´de, Avrupa´da, Afrika´da hatta Çin´deymiş gibi bile gösterebiliyorsunuz. Bildiğim teknik detay bu kadar doğrusu.
Bir de Bahçeli ve ekibi, ayrıca herkesi tenzih ederim ancak menfaatçi milletvekili adayları çıkıp da Bu işler içerden mi oluyor diyecekler, Yanlış yoldaki Ülkücü arkadaşlarımız mı yapıyor diyecekler. Diyebilirler mi böyle bir şey? Mümkün mü bu? Tabi ki hedefi dışarıdan göstereceksin ki saf, kandırılmış, uyutulmuş, kuzulaşmış arkadaşlar Bahçeli´nin arkasında dursunlar. Düşmanı dışarıda göstereceksin ki yaptığın pislikler konuşulmasın. Bizleri dışarıda gösterme çabaları, Bahçeli ve ekibinin kendilerini kurtarmaya, koltuklarını kurtarmaya matuf hedef şaşırtma amaçlı çabalarıdır. ( Sabah)
BARUTÇU İSTİFA ETMEZSE MHP OYLARIYLA MECLİS´E GİRECEK |
Barutçu, MHP oylarıyla milletvekili seçilecek, milletvekili emekliliği, milletvekili aylığı, sekreter, şoför, danışman gibi özlük haklarına sahip olacak, dokunulmazlığa kavuşacak. Barutçu, Meclis kürsüsünde yemin etmezse bile, Meclis İçtüzüğü gereği sadece komisyon çalışmalarına katılamayacak, Meclis kürsüsünde konuşamayacak. MHP, Barutçu´yu ihraç ettiğine ilişkin yazısını Salı günü YSK´ya gönderecek. Yazının ulaşmasının ardından, kurul toplanarak Barutçu´yla ilgili bir içtihat oluşturacak. Milletvekili Seçim Kanunu´na göre milletvekili adaylığından sadece istifa ve ölüm halinde boşalma oluyor. Şimdiye kadar ihraçla boşalma olmadı. Bu nedenle de YSK´nın MHP´nin ihraç talebine olumsuz yanıt vermesi bekleniyor. MHP Disiplin Kurulu, Barutçu´yu ?partiyi aleni olarak küçük düşürmekten? ihraç edecek. YSK´nın ihracı kabul etmemesi halinde Barutçu 12 Haziran seçimlerinde MHP oylarıyla milletvekili seçilecek. Milletvekili seçilmesi ve mazbatasını almasıyla milletvekili özlük haklarının tümünü alacak. ( Star)
(29 Mayıs 2011, 17:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
CHP ve MHP´nin Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma planı
2011 seçimleri Ergenekon referandumu
2011 SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANAN KIŞKIRTMALAR
2011 Kontrgerilla için ´Kıyamet´ yılı
Seçim ve anayasa Kontrgerilla için ölüm kalım meselesi