Taraf´tan Mehmet Baransu´nun dile getirdiği şok iddiaya göre, işadamı Kıraç, Baykal´ı ziyaret ederek ´Sav, Özyürek ve Öymen´i listeye alma´ dedi. Baykal reddetti. Üç ay sonra kaset patladı. Baykal gitti, Kılıçdaroğlu bu 3 ismi partiden sildi.. CHP´li Yılmaz Ateş, İnan Kıraç´ın kaset olayından önce ikna girişiminde bulunduğu iddiasını doğruladı: ´Bu CHP´yi yeniden dizayn etme operasyonuydu.´
25.05.2011 17:38 Taraf´tan Mehmet Baransu´nun dile getirdiği şok iddiaya göre, işadamı Kıraç, Baykal´ı ziyaret ederek ´Sav, Özyürek ve Öymen´i listeye alma´ dedi. Baykal reddetti. Üç ay sonra kaset patladı. Baykal gitti, Kılıçdaroğlu bu 3 ismi partiden sildi.. CHP´li Yılmaz Ateş, İnan Kıraç´ın kaset olayından önce ikna girişiminde bulunduğu iddiasını doğruladı: ´Bu CHP´yi yeniden dizayn etme operasyonuydu.´
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal´ın ´kaset komplosu´nun perde arkasında şok gelişmeler yaşandığı ortaya çıktı. Taraf gazetesinde yer alan habere göre, işadamı İnan Kıraç, skandal kaset internete düşmeden üç ay önce Baykal´ı ziyaret ederek CHP üst düzey yöneticileri Önder Sav, Mustafa Özyürek ve Onur Öymen´i kurultayda parti yönetiminden uzaklaştırmasını istedi. Kıraç´ın, Baykal´dan ´ret´ yanıtı almasının ardından önce kaset skandalıyla Baykal istifa ettirildi, yerine gelen Kemal Kılıçdaroğlu da Sav, Özyürek ve Öymen´i sildi.
Kaset komplosu iddiasını doğrulayan CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, ?Benim yaşadığımı dün Taraf tespit etmiş. Ben yalanlamadım. Kim niye yaptı bilmiyorum. Bu CHP´yi yeniden dizayn etme operasyonuydu? dedi. İşte Ateş´in STAR´a yaptığı açıklamalar:
Sav korkusundan gelemedi
Kılıçdaroğlu ile aranızda Önder Sav´a ilişkin bir konuşma geçti mi?
MYK´daydım ben. Ali Kılıç geldi. MYK´ya grup başkan vekillerini de çağırmıştık. ´Kemal Bey görüşmek istiyor´ dedi. ´Toplantıdan sonra odama gelsin´ dedim. Akşama doğru Kılıç geldi. ´Kemal Bey gelemiyor´ dedi. ´Önder´in korkusundan mı´ dedim. ´Evet abi´ dedi. ´O zaman gerek yok´ dedim. Çok rica minnet etti. ´Ben de senin kardeşinim illa bizim evde buluşalım´ dedi. Saat 22.00´de buluştuk.
Gazeteler yazıyor ama öyle değil
´Kemal Bey aday mısınız´ dedim. ´Yok aday değilim´ dedi. ´Gazeteler öyle yazıyor´ dedim. ´Ama ben aday değilim. Beni de yanınıza alırsanız. Sizin listenizde olmak istiyorum´ dedi. Ben de ´Olur, zaten seni listemizde düşünüyoruz´ dedim. ´Teşekkür ederim´ dedi. Sonra döndü ´Onur Öymen, Önder Sav olacak mı´ dedi. ´Olabilirler´ dedim. Onun da aynen dediği ´İşte Önder Sav olursa beni alma´ dedi. ´Olur mu öyle şey´ dedim. ´Ya onun olduğu yerde ne yenileşme olur, ne de parti iktidara gelir´ dedi. Böyle bir şeydi.
´Kurultay´da listeye alma´ dedi
Peki, İnan Kıraç Deniz Baykal´a ´O isimleri aday göstermeyin´ demiş mi?
Listeye alma değil de. Mehmet Baransu haberi bana ordu ben de doğruladım. ´Kurultayda listene alma´. Bana aktarılan oydu.
İnan Kıraç, neden istememiş?
Halkın tepkisi var. Kadron iyi, gayet iyi gidiyorsunuz, iktidara da geliyorsunuz. Vatandaşın bunlara tepkisi var´ şeklinde.
Ben bunları bire bir yaşadım, CHP dizayn edildi
Taraf´taki olayın kronolojisi doğru mu?
Bunları ben birebir yaşadım. Bu konuda şimdi herkes günah çıkartıyor. Geçen Mehmet Tezkan´ı izledim bir kanalda. ´Baykal konusunda hata yaptım´ diyor. Türkiye yanlış yaptı. Türkiye bir siyaseti siyaset dışı kurallarla belirlemenin önüne herkes seyirci kaldı. Kimisi açıktan... Bu Türkiye demokrasisini çok önemli şekilde yaraladı, yaralıyor da. Nerede görülmüş böyle bir olay? Parti yeniden dizayn edildi. Bunu baştan beri söylüyorum. Şu olsa anlarım. Herkes çıkar aday olur, bir yarış olurdu. Böyle bir ahlaksız komplo ile parti dizayn edilir mi ya? Biz de o yoğunlukta atlamıştık. Bizim kurultay 22-23 Mayıs´ta yapıldı. Kaset 6-7 Mayıs´ta yayınladı. Mesela 22-23 Mart´ta Anayurt Gazetesi´nde Muhsin Akıl diye bir yazar var. Orada bir yazı yazıyor. Diyor ki ´Kurultaya az bir süre kala, CHP´de bir bomba patlayacak, Baykal istifa edecek, Kılıçdaroğlu genel başkan olacak´ diyor. Yani bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman bunların bir senaryo olduğu ortada.
İnan Bey için ne söyleyeceksiniz?
Ben ne diyorsam odur. Benim yaşadığımı dün Taraf tespit etmiş. Ben yalanlamadım. Onun ötesinde onu oraya, onu oraya şey yapmam. Somut bildiklerimi paylaşıyorum. Zorlama ile bir yere çekerseniz... Kim niye yaptı bilmiyorum. Bu CHP´yi yeniden dizayn etme operasyonuydu. Hükümet eğer bu konuda, bu olayın bir parçası değilse, ortaya çıkarmak durumunda. Ortaya çıkarmazsa bir parçası olur. (Star)
KILIÇDAROĞLU İNAN KIRAÇ´IN MÜDÜRÜ MÜ? |
Adını New York taksi ihalesi nedeniyle daha sık duyar hale geldiğimiz İnan Kıraç´tan sözediyorum. İstanbul sermayesinin büyük ağabeyi denilen Kıraç´ın bir medya grubunun önemli hissedarı olduğu da söylentiler arasında. Taraf´tan Mehmet Baransu´nun haberine göre İnan Kıraç, kaset skandalı patlamadan 3 ay önce Deniz Baykal´ı CHP Genel Merkezi´nde ziyaret ediyor. Başbaşa gerçekleşen görüşmede Kıraç, Baykal´dan bir istekte bulunuyor. Özel bir konumu, CHP ve siyasetle, medya ve bürokrasiyle özel bir ilişkisi olmayan bir işadamının kolay kolay cesaret edemeyeceği bir istek bu. Kıraç, CHP´nin yönetimine doğrudan müdahalede bulunuyor. Baykal´dan 3 yöneticisini tasfiye etmesini istiyor.
Normal şartlarda konuğuna kapıyı göstermesi gereken Baykal, konuğunun ´özel ilişkiler´ ağı nedeniyle olsa gerek, üç arkadaşının da erdemli ve çalışkan olduğunu, partiye büyük katkıları olduğunu söylemekle yetiniyor. Kıraç, bu üç ismin yerine Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin´i öneriyor mu, bilmiyorum ama sonraki gelişmeler önermiş olabileceğini gösteriyor.
MHP´de seks kasedi çıkanlara ´istifa etme diren´ diyenler Baykal´ı istifaya çağırdı
İş burada kalsa, önemli bir işadamının gönül verdiği partisine destek çabası olarak görebileceğimiz bir olay. Ancak, iş orada kalmıyor. Kalmıyor çünkü Baykal´ın kaset skandalı patlak veriyor. Tesadüfe bakın ki, bu skandalı Kıraç´ın bir dönem Sirkeci´den bayii olan ve o dönem birlikte büyük paralar kazandıkları bilinen bir arkadaşının gazeteleri manşet yapıveriyor. Bu gazeteler, Baykal´a açıkça ?Git? diyor. Ardından başta Baykal olmak üzere Kıraç´ın CHP´de istemediği 3 isim de dahil olmak üzere tüm Baykalcı ekip tasfiye ediliyor. Kimi kafalar koparılıyor yani.
Kaset komplosu Kıraç medyasına göre AKP komplosu
İşin bir başka ilginç boyutu, Kıraç´ın Ergenekon zanlılarıyla iyice ünlenen Cumhuriyet Gazetesi´nin önemli bir hissedarı olması. Şimdi başta Sirkeci´den eski arkadaşınkiler dahil birçok gazetede bu haberi ve yankılarını okumayacaksınız. Hükümet medyaya baskı yaptığı için bu haberi sansürlemek zorunda kalacaklar! Yoksa onlara kalsa mutlaka yazarlardı. Hükümet baskısı ne hale getirdi medyayı... Siz o gazetelerde Kılıçdaroğlu´nun kaset komplolarının sorumlusunun AK Parti olduğuna ilişkin açıklamalarını okuyacaksınız. Ergenekon´un hayali bir örgüt olduğu yorumlarını okuyacaksınız. CHP´yi asker destekli İstanbul dükalığının değil de parti tabanının yönettiğine inanacaksınız. Merak ettiğim asıl mesele ise şu; Kemal Kılıçdaroğlu her akşam İnan Kıraç´a günün bilançosunu veriyor mudur acaba?
Kemal Bey´in zigzagları
Baransu´nun haberinde sadece bu müthiş gelişme yok. Kılıçdaroğlu´nun kaset skandalının ardından ortaya koyduğu performans da var. İşin özü, siyaset bir sadakat işidir. Her gün yeni bir ekip kuranlara bu dünyada güvenilmez. Ancak kaset skandalı patladığında henüz genel başkan olacağını bilmeyen Kemal Kılıçdaroğlu´nun tam da böyle davrandığını görüyoruz. Gelişmeler Kemal Bey´in İstanbul dükalığı ve Gürsel Tekin´in ortak projesi olduğunu gösteriyor. Ancak Kemal Bey o dönem bunu bilmiyor. Tıpkı Mehmet Haberal´ı milletvekili adayı yapmak zorunda olduğunu bilmediği gibi. Yukarıdaki gelişmeler ışığında Haberal´ın adaylığının nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlamışsınızdır zaten. Evet, kendi durumunu bilmeyen Kemal Bey, ´Aday değilim. Baykal dönsün, beni listenize alırsanız sizinle çalışırım´ diyor. Ama İnan Kıraç´ınkine benzer bir koşul ortaya koyuyor ve ´Mustafa Özyürek, Önder Sav ve Onur Öymen varsa, ben yokum´ diyor. Ne tesadüf değil mi, ikisi de aynı üç isme karşı. Ama Kemal Bey sonra Önder Sav´a gidip ´Sen genel başkan ol, ben genel sekreter olayım´ diyor. Sonra üçüncü denemede doğru yolu buluyor, kendisi genel başkan oluyor ve İnan ağabeyinin arzusuna uyup Sav´ı postalıyor. Siz, böyle bir liderle yola çıkar mısınız? Ben çıkmam açıkçası. ( Ergun Babahan / Star)
CHP´Lİ ATEŞ´İN DOĞRULADIĞI İDDİAYI GENEL MERKEZ YALANLADI |
İnan Kıraç iddiayı yalanlamadı
İşadamı İnan Kıraç hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili bir açıklama yaptı: 24 Mayıs 2011 tarihli bir gazetede ismimin geçtiği haber ile ilgili kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyuyorum. Parti liderleri ve ülkemizi yönetenlerle, zaman zaman gerçekleşen görüşmelerim Türk ekonomisinin ve otomotiv sanayinin gidişatı ile sınırlıdır. Sayın Baykal ile görüşmemiz de bu çerçevede olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde tanıdığım kişiler bir elin beş parmağını geçmez. Parti yönetimlerini etkileyecek bir güce sahip olduğumun ima edilmesi hoşuma gitmekle birlikte, böyle bir gücümün olmadığını ifade etmek isterim. Siyasi konulara ismimin karıştırılmasını samimiyetle anlamış değilim. Üzüntümü kamuoyuna bildiririm. ( Habertürk)
Fatih Altaylı İnan Kıraç´ı savundu
Habertürk Genel Yayın yönetmeni Fatih Altaylı Kıraç´a peşinen sahip çıktı.. Altaylı´nın yazısı şu şekilde: Yeni hedef mi? SEÇİM sonrasının hedef adamı belli oldu. İnan Kıraç. Bunu ilk olarak Emniyet kökenli bir yazar, bir televizyonda söylemişti aslında. İsim vermeden tarif ederek. Ergenekon´un büyük şefi ilan edercesine. Anlayan anlamıştı tariften. Bilenler ise uzun süredir İnan Kıraç´ın hedefte olduğunun farkındaydı. Aydın Doğan´la fazla yakın ilişkileri, Doğan´ın arkasındaki adam olduğuna inanç ve Doğan´ın akıl hocası olduğunu kendisinin de her yerde söylemesi... Halen yurtdışında bulunan Bedrettin Dalan ile yakın ilişkiler. Aydın Doğan´la birlikte Dalan´ın vakfının mütevelli heyetinde yer alması. Rahmetli İlhan Selçuk ile yakın ilişkide olması, Cumhuriyet Gazetesi´nin arkasındaki isim olarak anılması ve hapisten çıkarsa Balbay´ı Cumhuriyet´in başına getireceği söylentileri. Tüm bunlar İnan Kıraç´ı hedef yapmıştı. Dün Taraf Gazetesi, bunu Mehmet Baransu´nun yazısıyla manşetten ilan etti. Kıraç´ı Baykal kasetinin mimarı demeye getiren bir manşet atarak. Bakalım bundan sonra neler olacak! ( Habertürk)
Mustafa Özyürek: Gelişmeler doğruluyor
26 Mayıs 2011 - İddiaların odağındaki diğer isim CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek şunları dile getirdi: ?İddiaların doğru olmamasını dilerdim, bekledim. Ancak sanki gelişmeler bu iddiaları doğruluyor. Gerek yeni kadroların oluşumda, gerek kurultayda, gerekse milletvekili adaylarının belirlenmesinde çeşitli çevrelerin telkinleri etki oldu. Bunu basından da okuyoruz.?
Onur Öymen: Yaşananlar tesadüf müdür?
Deniz Baykal´ın yakın çalışma arkadaşlarından olan ve bu dönem aday gösterilmeyen CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, İnan Kıraç ile Galatasaray Lisesi mezunu olmaları nedeniyle çeşitli vesilelerle görüştüklerini söyledi. Öymen, şunları söyledi: ?Bir Galatasaraylı´nın diğer bir Galatasaraylı için böyle bir plan içinde olabileceğini düşünmek istemiyorum. Zira bizde dayanışma çok güçlüdür. Kendisine bu iddiaları yakıştırmak istemem. Belki Kıraç, başka birilerinin görüşleri aktarmıştır. Kendisini aramadım, zaten aramak da ona düşer. Ancak Sayın Baykal´ın ve eski yönetimin ardından CHP politikalarında köklü değişikliklerin olması, iddialarda adı geçenlerin hiçbirinin listelerde ve yönetimde yer almaması tesadüf müdür, takdir sizin?? (Taraf)
(25 Mayıs 2011), son güncel.: (26 Mayıs 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Baykal´a seks komplosu manşetlerimiz
Mehmet Baransu / Taraf: İnan Kıraç denedi kaset halletti
CHP ve MHP´nin Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma planı
2011 seçimleri Ergenekon referandumu
2011 SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANAN KIŞKIRTMALAR
2011 Kontrgerilla için ´Kıyamet´ yılı
Seçim ve anayasa Kontrgerilla için ölüm kalım meselesi