Balyoz planı davasının bugün görülen 24. duruşmasında söz alan bir çok sanık Eskişehir´de yeni belgeler ele geçirilmesine tepki gösterdi. Sanıklar yeni belgelerin de Gölcük´te bulunan belgeler gibi sahte ve polis komplosu olduğunu iddia etti. Duruşmada, Halil İbrahim Fırtına´nın yarım kalan sorgusu tamamlandı. Sanıklar Nejat Bek, Mustafa Korkut Özarslan ve Engin Alan´ın sorgusunun da kısa sürelerde tamamlanması ve çapraz sorgularının da bir iki soruyla geçilmesinin ardından emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık´ın savunmasına geçildi.
Yeni belgeler Balyoz sanıklarını gerdi
Balyoz planı davasının bugün görülen 24. duruşmasında söz alan bir çok sanık Eskişehir´de yeni belgeler ele geçirilmesine tepki gösterdi. Sanıklar yeni belgelerin de Gölcük´te bulunan belgeler gibi sahte ve polis komplosu olduğunu iddia etti. Duruşmada, Halil İbrahim Fırtına´nın yarım kalan sorgusu tamamlandı. Sanıklar Nejat Bek, Mustafa Korkut Özarslan ve Engin Alan´ın sorgusunun da kısa sürelerde tamamlanması ve çapraz sorgularının da bir iki soruyla geçilmesinin ardından emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık´ın savunmasına geçildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek´in aralarında bulunduğu 153 tutuklu sanık katıldı. 22 tutuksuz sanık ise duruşmada hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan emekli Orgeneral Ergün Saygun´un ise GATA´daki tedavisi devam ediyor.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken´in mazeret bildirerek katılmadığı duruşmada heyete hakim Ali Alçık başkanlık ediyor. Mahkeme Başkanı Alçık, yoklamaya geçmeden önce sanıklara ve izleyicilere uyarıda bulundu. Başkan Alçık, duruşmada mahkemeden izin almadan bazı sanıkların oturduğu yerden savunma yaptıklarını, bazılarının ise kendi arasında yorum yaptıklarını ve seyircilerin de alkışta bulunduğunu söyledi. Başkan Alçık, Burada Türk Milleti adına yargılama yapıyoruz. Bunlar mahkemeye saygısızlıktır. Mahkemenin bu davranışları yapan sanıkları dışarı çıkarma, izleyicileri de salondan çıkarma yetkisi vardır dedi. Geçen Salı günü yapılan duruşmada eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ayağa kalkmadan oturduğu yerden savunma yapmış, geçen Pazartesi görülen duruşmada ise avukatlar toplu olarak salonu terk etmiş, bazı sanıkların ve izleyicilerin de eyleme alkışlarla destek olduğu görülmüştü.
Köylü: Eskişehir belgeleri sahte
Duruşmada tutuklu sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına´nın çapraz sorgusuna geçildi. Çapraz sorguda ilk olarak tutuklu sanık Hava Albay Cengiz Köylü söz aldı. Köylü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nden mahkemeye yeni delil olduğu iddiasıyla gönderilen belgelerle ilgili bir iddiada bulundu. Köylü, Eskişehir´de bulunduğu iddia edilen bu dijital belgeler arasında Nisan 2003 tarihinde hazırlandığı iddia edilen bir bilgi notunun ekinde yer alan Kanun tasarı taslağı bulunmaktadır. Bu ´Kanun Tasarı Taslağı´ isimli belge, polis teknik tespitlerine göre 3 Nisan 2003 tarihinde oluşturulmuş ve son olarak 5 Nisan 2003 tarihinde kaydedilmiştir. Ancak teklife konu bu 926 sayılı TSK Personel kanunun 49. maddesinin mevcut halinin 2003 yılı değil, 2005 yılı sonrasındaki bir tarihe ait olduğu anlaşılmaktadır dedi. Bu sözler üzerine salonda sanıklar tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı sanıkları uyararak, Bu mahkemeye karşı bir saygısızlıktır diye konuştu.
Gürdeniz: Her bulunan belgeyi bize delil diye sunmayın
Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Cem Gürdeniz, bu yapılanların sanıklara yönelik bir saygısızlık olduğunu belirterek, ´Her 6 ayda bir yeni belgelerle, dijital verilerle burada tutulmamız saygısızlıktır. Saygı karşılıklıdır. Her bulunan belgeyi bize delil olarak sunmayın´ dedi. Daha sonra tekrar söz alan ve Fırtına´ya yine Eskişehir belgeleriyle ilgili 15 sorusu olduğunu söyleyen Köylü, Başbakan´ın dün açıkladığı ´Çılgın Proje´ye atıfta bulunarak, Zaman yetersiz olduğu için hepsini sormayacağım. Ancak taleplerin alınacağı Cuma günkü duruşmada ´Çılgın delillerim´ var. Hepsini açıklayacağım dedi. Köylü´nün bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Tutuklu sanıklardan Çetin Doğan da taleplerin değerlendirildiği duruşmalarda Delillerin toplanmamış olması gibi bazı gerekçelerle tahliye taleplerinin reddedildiğini belirterek Mahkeme, bu ibare ile adeta delil toplanması konusunda bir talimat, bir işaret veriyor. iddiasında bulundu.
Sanıklar Baransu´ya öfkeli
Bazı sanıklar ile sanık avukatları, Eskişehir´de ele geçirilen belgelerin sahte olması, bu belgelerle alakalı tespitte bulunulması ve sahte olduğu ispat edilen 11 nolu CD´yi savcılığa teslim eden Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Hatırlanacağı gibi, Balyoz belgeleri ve ses kayıtları Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu´ya adı açıklanmayan bir kişi tarafından bir valiz içerisinde elden teslim edilmiş, Taraf gazetesinin manşetten verdiği ´Balyoz Planı´ haberi Türkiye´yi sarsmıştı. Ardından başlatılan Balyoz soruşturması kapsamında valiz içerisindeki belgeler savcılığa teslim edilmişti.
Ergenekon sanıklarından ele geçen belgelerde Fırtına
Çapraz sorgusuna devam edilen Fırtına, kimseden emir almadığını, kendi emrindeki komutanlardan hiçbirine görev vermediğini, akademi öğrencisine değil de komutana emir verilmesi gerektiğini söyledi. Fırtına, hastanede tedavisi devam eden ve hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan Ergin Saygun´a geçmiş olsun dileğinde de bulundu. Üye hakim Ali Efendi Peksak da, dosyadaki 18 numaralı klasörde ´Ergenekon´ sanıklarından Fikret Emek´ten ele geçirilen 5 numaralı disk ile Muzaffer Tekin´den elde edilen 16 numaralı CD´de, Fırtına´nın da katıldığı belirtilen bir toplantıdan söz edildiğini, Fırtına´nın burada ´Kasırga´ kod adını kullandığının yer aldığını söyledi. Peksak, toplantıda Fırtına´nın ´Hükümet yol almaktadır. Değiştirme şartlarını bulmamız lazım. Halkın ümidi bu hükümette olmamalı. Yerel seçimleri hafife almamalıyız´ şeklinde beyanda bulunduğunun iddia edildiğini de kaydetti. Sanık Fırtına ise, ´Bu isimleri hiç tanımıyorum. Yüz yüze gelmedik. İsmen ve cismen tanımıyorum. Niye bana böyle bir şeyi söylüyorlar, onu da bilmiyorum. Eğer bunlar darbe günlükleriyle ilgiliyse de, o konuda savcıya uzunca bir ifade vermiştim´ dedi.
İtiraz eden Fırtına belgeleri incelememiş
Hakim Murat Üründü de, Eskişehir´deki aramada Oraj ve Suga planlarıyla ilgili belgelerin çıktığını belirterek, Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek´e bu belgeleri inceleyip inceleyemediklerini sordu. Fırtına´nın inceleyemediğini, belgelere sadece baktığını dile getirmesi üzerine, 15 adet belge olduğunu belirten Üründü, Ben, Oraj ve Suga planları ile alakalı 15 tane kadar belge gördüm. Siz bu konuda bir değerlendirme yapmak ister misiniz? Savunmanızda söyledikleriniz geçerli mi? diye sordu. Savunmasının geçerli olduğunu ifade eden Fırtına, ´Önüme çıkanların ne olacağını görüyorum´ dedi. Bu arada sanıkların oturdukları yerden konuşmaya devam etmesi üzerine Fırtına, ´İzin verirseniz tamamlamak istiyorum´ diyerek sanıkları uyardı. Fırtına, Hakan Büyük´ü tanımadığını anlatarak, kendisinin 2003 Ağustos ayında emekli olduğunu, Büyük´ün de aynı dönemde geldiğini belirterek Büyük ile karşılaşmadığını, görünce de tanıyıp tanıyamayacağını bilemediğini söyledi.
Fırtına bağırdı: Her bastığım yerden belge çıkarsa şaşırmam, çıldıracağım artık
Üründü´nün, dava konusu belgelerin Büyük´ün evinde de ele geçirildiğini ifade etmesi üzerine Fırtına, ´Ben şaşırmıyorum artık. Bunlar bana yöneltilmiş acayip bir şey. Bizi hedef almışlar, kellemizi almak istiyorlar. Biz bu millete hizmet ettik. Gerçek bu. İster inanın ister inanmayın. Çıldıracağım artık´ şeklinde sesini yükselterek konuştu. Savunmaları sırasında her bastığı yerden yeni belge çıkması durumunda buna şaşırmaması gerektiğini anlattığını kaydeden Fırtına, ´Gölcük´teki bu belgeleri de bu kapsamda değerlendiriyorum. Bunu bekliyordum. Daha savunmam bitmeden orada eksiklik olduğunu düşündüler ki tamamlama zorunluluğu hissettiler´ şeklinde konuştu. Fırtına´nın ayağa kalkarak konuşması dikkat çekti.
Örnek: Evraklar nereden çıkarsa çıksın hepsi sahte
Aynı sorunun muhatabı olduğu üye hakim tarafından belirtilen Özden Örnek ise 9 saat savunma yaptım. 11 nolu CD´nin sahte olduğunu anlattım. Hatta bu konuda da 83 ayrı tespitte bulundum. Bu evraklar nereden çıkarsa hepsi 11 nolu CD´ye dayalı. Bu CD de sahte. dedi. Eskişehir´de ele geçirilen belgeleri dün akşam incelediğini belirten Örnek, hakim Üründü´nün ´11 numaralı CD´nin dışında da belge var´ sözleri üzerine, ´Bunların hiçbiri gerçek değil. Büyük´ün ismini ilk defa okudum´ diye konuştu. Örnek, yeni belgelerle ilgili polisin değerlendirme yazısında kendisini de suçlayan ifadeler olduğuna dikkat çekti ve Bunu yazan bir polis.. Bir savcının bu hukuki sürece katkıda bulunması gerekmez miydi dedi.
Avukat: Uluslararası siber uzmanlar belgeleri incelesin
Avukat Hüseyin Ersöz ise söz alarak emniyetin mahkemeyi yönlendirdiğini belirterek Eskişehir´den çıkan evrakların hukuki değer taşıyıp taşımadığının tespitini istedi. Ardından da avukat Ayhan Nacak söz alarak bundan sonra belki yeni belgelerin de çıkacağına işaret etti. Nacak Bu AİHM kararlarına aykırı. Ülke olarak Siber Suçlar anlaşmasına imza attık. Bu kapsamda uluslararası bir uzman bu evrakları incelesin talebinde bulundu.
Davanın bu şekilde hiç bitmeyeceğini belirten avukata mahkeme başkanı, Dava savunmalara geçersek bitecek cevabını verdi. Söz alan tutuklu sanık Çetin Doğan ise 1. Ordu Seminer Planı sonuç belgesinin mahkemeye ulaşmasıyla ilgili olarak şunları söyledi. Doğan 25 Mart 2011 tarihinde 1. Ordu Seminer Planı sonuç raporu istendi. 23 Temmuz 2010 tarihinde bu sonuç raporu dosyaya gelmişti. Hatta ben de savunmamda buna yer verdim. Yani mahkeme lütfen dosyaları incelesin. İstenen belge zaten dosyada vardı tepkisini verdi. Buna da cevap veren başkan Mahkeme tüm delilleri titizlikle inceliyor. dedi. Fırtına´nın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi. ( AA, DHA, Cihan)
Avukatların talepleri
Sanık avukatlarından Kemal Yener Saraçoğlu da, dosyadaki dijital kayıtların ihbar maillerine dayalı olarak bulunduğunu, ancak ihbarı yapanların kaynağının belirlenmediğini söyledi. Saraçoğlu, Eskişehir´deki aramaya ilişkin ihbarı yapan kişinin belirlenmesiyle ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığının savcılıktan sorulmasını talep etti.
Eskişehir belgelerini değerlendiren polise ağır eleştiri
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın avukatı Hüseyin Ersöz de, bugüne kadar ihbar e-postalarının kimler tarafından gönderildiğinin tespit edilmediğini, Eskişehir´dekini gönderenin de tespitinin yapılmadığını ileri sürdü. Bu aramayla ilgili arama ve el koyma kararının da olmadığını ifade eden Ersöz, mahkemenin bu verilerle ilgili hukuka uygunluk denetimi yapmadan soru yönelttiğini söyledi. Ersöz, ´Bu soruşturmayı kim yürütüyor? Kolluk mu, yoksa iddia makamı mı?´ diyerek, bu hukuka aykırı halleri bir kenara bırakarak suç üretmek amacıyla yazılan tutanakta kanaatlerine yer veren polislerin de, sanıkların tahliye edilmesi yönünde görüş bildiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay´a cevap verdiklerini savundu. ´Bakın, ´icra hareketlerine geçilmiştir´ diyorlar. Ne cürettir´ diyen Ersöz, mahkemenin acil olarak öncelikle bu dokümanların hukuka aykırı olup olmadıklarına ilişkin bir karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Bek´in savunması
Daha sonra sanıklardan Nejat Bek savunmasını yaptı. Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Bek´e üye hakim Ali Efendi Peksak, ´iddianamede yer alan plan seminerinde imzanız var. Katılmadığınız plana imza atmak doğru mu?´ diye sordu. Bek de, bu plan seminerinin bir süreç olduğunu, hazırlık ve sonuç aşaması bulunduğunu belirterek, kendisinin parafının bulunmasının kurmay başkanlığında görevli olmasından kaynaklandığını kaydetti. Karargahta emir verme yetkisinin olmadığını dile getiren Bek, plan seminerlerinde görevi gereği koordinasyonu sağladığını anlattı. Bek, seminerdeki ses kaydının ordu komutanının emriyle alındığını ifade ederek, bunun arşivde bulunması konusunun da komutanın emrine bağlı olduğunu söyledi.
Maksadını aşan ifadeler olmuş olabilir
Bunun üzerine söz alan emekli Orgeneral Çetin Doğan, ´Ben bunun kaydını aldım. Eğer bir darbe planı olsaydı neden kaydedilsin. Ben ´kayıt altına alınsın´ dedim´ şeklinde konuştu. Söz konusu harp planının provasız olduğunu anlatan Doğan, ´Burada maksadını aşan ifadeler olmuş olabilir. Ama bu bir eğitim programıdır. Bu emri ben verdim´ dedi.
Nejat Bek, Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş´ın, ´Söz konusu seminerin koordinesini siz yaptınız. Daha önce böyle bir şey yapıldı mı?´ sorusuna seminerin sadece bir defa yapıldığı yanıtını verdi.
´Seminerde neden görüntü kaydı yok?´
Savcı Kırbaş´ın, ´Bu seminer provasız yapıldı. Başka provasız yapılan seminer oldu mu?´ sorusuna Bek, ´Hayır. Provasız yapılan da var yapılmayan da. Bu komutana bağlı´ cevabını verdi. Savcının, ´seminerde ses kaydı alınıyor da neden görüntü kaydı alınmadı?´ sorusuna, araya giren Çetin Doğan, ´Ordunun o zaman görüntü almasına imkan da yoktu, lüzum da yoktu. Ses almak için bir görevli, bir subay var. Hiçbir plan seminerinde görüntü kaydı alınmadı. Ses kaydı yapılması emrini de ben verdim´ diye yanıt verdi.
Doğan, Savcı Kırbaş´ın ses kaydının alınmasına neden gerek duyulduğu şeklindeki sorusuna da, ´Bu seminerdeki çok ciddi konular için...´ diye cevap verdi. Savcı Kırbaş´ın ´Bu seminer ciddi, diğerleri ciddi değil miydi?´ sorusu üzerine Doğan, şunları kaydetti: ´Bunun iftira olduğunu bile bile bunun içinde olanları lanetliyorum. Allah belalarını versin. Benim 1997 yılında Korgeneral iken hakkımdaki imzasız bir mektubun ´Ergenekon´ davasında bulunduğunu biliyor musunuz? Benim hakkımda bazı çevreler Atlantik ötesinden kumpaslar kurmuşlar. Ama bunu başaramayacaklar. İyi ki ses kaydını almıştım yoksa bugün ses kaydı olmasaydı bu iftira çok daha ileri gidebilirdi.´ ( AA)
Özarslan´ın savunması
Daha sonra savunmasına başlayan tutuklu sanık 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Mustafa Korkut Özarslan, dava konusu seminerin hiçbir konu gizlenmeden yapıldığını belirterek, hiçbir delile dayanmayan, kanaatlere dayalı tüm suçlamaları reddettiğini söyledi. Özarslan´ın avukatı Tolga Akalın ise Gölcük´ten sonra Eskişehir´den de dosyaya yeni deliller gönderildiğine dikkati çekti. Bir taraftan kovuşturmanın, diğer taraftan da soruşturmanın yapılmasının ceza yargılamasının mantığına ters olduğunu ifade eden Akalın, Yeni sahte deliller üretilmeye başlandı. Burada bir yargılamadan bahsetmek mümkün değil. Bu yargılama değil, tiyatro faaliyetidir. Biz tiyatronun ilk perdesinde sahne almayacağız. Defalarca sahteliği ispatlanan bu iddialar karşısında susma hakkını değil, ´gülme hakkını´ kullanıyoruz. Müvekkilim sorulara yanıt vermeyecek dedi. Başkan Ali Alçık, avukat Akalın´ın mahkemeyi tiyatroya benzetmesinin savunma kapsamını zorladığını belirterek uyardı. Özarslan´ın yanıtlamayacağını söylemesi üzerine soru sorulmadı.
Alan´ın savunması
Tutuklu sanıklardan emekli korgeneral ve MHP İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı Engin Alan da Biz bu ömrü onurumuz, şerefimiz itibarımız için yaşadık. Bu değerlerimizi hedef alan, fırsat bilen alçaklarca hayasızca saldırmasına zemin yaratarak, tek bir satırı bile doğru olmayan düzmecelerle dolu bu rezil iddianameyi baştan sona şiddetle reddediyorum. Olmayan şeyin ispatı olur mu? diye konuştu. İmzasız dijital belgelerin delil kabul edilemeyeceğini, iddia sahiplerinin iddialarını ispatla mükellef olduklarını ifade eden Alan, Bu ülke, bu devlet, bu memleket bölünmesin diye hayatlarını hiçe sayan yiğitlere, kahramanlara ´cuntacı, darbeci´ diyen, haddini bilmeyen densizler zamanı gelince yaptıklarının hesabını, hukuki bedelini mutlaka ödeyecektir. Bundan kaçış yoktur. Adaletten kaçsalar da tarihten kaçamayacaklardır şeklinde konuştu.
MHP adayı Engin Alan´dan Özkök ve Yalman´a 5 soru
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman´ın Ben bilmem o bilir, zamanı gelince konuşurum gibi sözler söylediklerini belirten Alan, bu sözlerin davaya hiçbir katkısı olmadığını söyledi. Zaman bu zaman. Bu iki general bu mahkemeye gelip bize açık ve net bir şey söylemelidirler. Balyoz diye bir şey var mı yok mu? Balyoz yoksa mesele de yok diyen Alan, Özkök ve Yalman´ın Balyoz Planı var diyorlarsa yanıtlamalarını istediği soruları şöyle sıraladı:
Balyoz varsa neden bu konuda komutan olarak yetkilerini kullanmadılar, gereğini yapmadılar. Neden seminerden 5 ay sonra 2003 Ağustos´taki şurada Fırtına generali ve Örnek amirali çok yetkili kuvvet komutanlıklarına getirdiniz? Neden seminerden 5 ay sonra Şükrü Sarıışık Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine getirildi. Metin Yavuz Yalçın neden Harekat Başkanlığına getirildi? Beni tankı, topu, tüfeği olmayan pasif bir göreve atamak yerine Türkiye´nin Yunanistan bölgesinden sorumlu olan 2. Kolorduya komuta görevine neden devam ettirdiniz? Bu iki emekli komutan bu soruların yanıtını vermedikçe sağlıklı yargılama yapılamaz. Biz de burada suçsuzuz diye debelenir dururuz. Bir yandan da Eskişehir´de olduğu gibi tezgahlar sürer gider.
Alan, mahkemeden semineri gözlemci olarak izleyen 15 subayın da tanık olarak çağrılmasını isteyerek, gözlemci raporunun açıklanmasını istedi. Yeni belge sırasının İstanbul ve Bursa Jandarma Komutanlıklarına geldiğini belirten Alan, Hayırlı haberlerinizi, ihbar mektubu gibi düzmece belgelerinizi bekliyoruz dedi.
Üye hakim Ali Efendi Peksak, sanık Alan´a, Savcılık ifadenizde, Atatürk´ün Büyük Nutku´nda Anadolu isyanları sırasında iç tehditler konusundaki sözlerini seminer konuşmasında söyleyip söylemediğiniz sorulmuş, siz ise söylemediğinizi iddia etmişsiniz. Biraz önce burada savunmanızda ise savcılıkta hatırlamadığınızı söylediğinizi, tutanağa yanlış geçtiğini söylediniz. Bu konuyu aydınlatır mısınız? diye sordu. Bu soru üzerine Engin Alan, Bir tek bu sorunuzu cevaplayacağım. Sonrasında ise cevap vermeyeceğim. O zaman hatırlamamıştım. Şimdi hatırlıyorum. Evet söyledim. diye konuştu. Engin Alan´ın, Başka soru soracaksanız neden cevaplamayacağımı söyleyeyim. sözünden sonra soru soran olmayınca Alan da bu açıklamayı yapmadı.
Alan´ın avukatı: Sanıkların suçsuzluğuna Allah´a inandığım gibi inanıyorum
Alan´ın avukatı Ayhan Nacak da tahliye kararı veren hakimlerin çocuk mahkemelerine gönderildiğini belirterek, oluşan korku ve endişe nedeniyle hakimlerin yarım saat içinde tutuklama kararı vermek zorunda kaldıklarını ileri sürdü. Nacak, 23 yıl dağlarda yaşamış, terörle mücadele etmiş, 5 kere 1 saniye farkla ölümden dönmüş kişiyi terörist ilan ettiniz diyerek, mahkemenin dava konusu belgelerin ordudan nasıl çalınıp çalınmadığına ilişkin araştırma yapması gerektiğini söyledi. Burada olanların suçsuz olduğuna Allah´a inandığım kadar inanıyorum diyen Nacak, darbe çalışmalarının gizli olduğunu, 3 kişiden fazla olunca buna darbe denilemeyeceğini savunarak, Burada bir tek Hasan Mutlucan kalmış. O da olsa tam olurdu dedi.
Sarışık´ın savunması
Duruşmaya 15 dakika ara verildikten sonra da tutuklu sanıklardan eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık´ın savunmasına geçildi. Sarıışık, Aslında ben de Engin Alan gibi kısa bir savunma yapacaktım ama kolordu komutanlıklarından kimse konuşmadığı için uzun bir savunma yapacağım. dedi. Suçlamalarla dolaylı ya da dolaysız bir ilgisi bulunmadığını iddia eden Sarıışık, Üzerime atılı suçu işlemedim. dedi.
Televizyon kanallarında kendisi ile alakalı ses kayıtlarının yayınlandığı gün, geç saatlerde eve gittiğini belirten Sarıışık, eşi ve kızı tarafından Ooo, sen gez toz, televizyonlarda seslerin yayınlansın diye karşılandığını söyledi. Bunun nereden çıktığını söyleyerek ağır laf söylediğini ifade eden Sarıışık, Kendimden emin olduğum ve sözünün arkasında olan bir kişi olduğum için çok önemsemedim. İlerleyen süreçte iki kuvvet Komutanı ile iki Ordu Komutanı tutuklandı, İki Kolordu Komutanı da adliyeye çıkarıldı. Eşim, ´Gel bir avukat tutalım. Olay ciddiye benziyor.´ dedi. Hiç umursamadım, taa ki 5 Nisan günü kapıma 10 polis dikilene kadar. O zaman sınıf arkadaşım olan ve şu an duruşma salonunda bulunan avukat Yakup Akyüz´ü aradım. diye konuştu.
Görevli olduğu 2. Kolordu Komutanlığının hudut görevi yürüttüğü gibi bazı detayları anlatan sanık Şükrü Sarıışık, Hakkımdaki suçlamalar tamamen subjektif değerlendirmeler, yorum ve kanaatlerden oluşup, hukuki dayanaktan yoksun, tamamen asılsız iddialardır. 44 yılımı, TSK´nın kutsal çatısı altında geçirdim. 66 yıllık yaşamım boyunca yasalara ve hukuka aykırı hiçbir oluşum ve faaliyetin içinde bulunmadım diye konuştu. ( Habertürk, Cihan)
Sarıışık da, orgeneraller Yalman, Başbuğ, Özkök ve Büyükanıt´ın tanık olarak dinlenilmesini istedi
Sarıışık, iddianameye konu olan 2003 yılında yapılan plan seminerine katılmanın delil olarak kabul edilemeyeceğini, bu seminere katılan bazı komutanların şu anda serbest olduğunu ve doğru olan kararın da bu olduğunu belirtti. Çetin Doğan liderliğindeki bir yapıda yer almak, görev almak ve görevlendirmek gibi kendisiyle ilgili suçlamaları reddeden Sarıışık, buna ilişkin delil olarak sunulan bilgi ve dokümanların askeri bilirkişi tarafından yapılan incelemede delil olarak sunulamayacağının belirtildiğini kaydetti. Sarıışık, söz konusu plan seminerinde, iddianamede geçen ´Balyoz, Oraj, Suga´ gibi darbe planlarının birinin bile adının geçmediğini ifade ederek, ´Keşke öyle bir imkan olsaydı da sizlere bu üç gün süren seminerin ses kayıtlarını dinletebilseydik. Siz de o zaman bu davayı açma gereği duymazdınız ama şu anda öyle bir imkan yok gibi´ dedi. Bu seminerlerin nasıl yapıldığını ayrıntılarıyla çok iyi bildiğini belirten Sarıışık, savcının daha önce neden görüntülü kayıt yapmadıkları yönünde soru sorduğunu, görüntülü kayıt yapmanın ciddi bir kaynak ve ihtiyaç gerektirdiğini kaydetti. Sarıışık, bu seminerlerin yıllardır yapıldığını, ses kayıtlarının bir sonraki yıllarda faydalanılması için alındığını söyledi.
Şükrü Sarıışık, dönemin kara kuvvetleri komutanı emekli orgeneral Aytaç Yalman´ın dolaylı olarak o dönemdeki gelişmelerden haberdar olduğunu belirterek, Yalman´ın savcılıkça ifadesi alınmışsa dosyaya gönderilmesini istedi. Sarıışık, ´O biliyorsa dönemin kara kuvvetleri kurmay başkanı olan orgeneral İlker Başbuğ da biliyordur. Seminerde hem suç unsuru hem de emre itaatsizlik vardıysa dönemin kara kuvvetleri komutanı tarafından işlem yapılması gerekirdi. Ancak bunlara ne gibi bir işlem yapıldığına dair iddianamede herhangi bir açıklık yoktur. Yapılmadıysa Aytaç Yalman görevini kötüye kullanmıştır ya da ortada bir suç unsuru ve emre itaatsizlik yoktur. Yoksa o zaman da bu dava düşmelidir´ diye konuştu.
´Balyoz Planı´nın jenerik olarak incelendiği iddia edilen seminerdeki gelişmelerden dönemin genelkurmay ikinci başkanı emekli orgeneral Yaşar Büyükanıt´ın, dolayısıyla dönemin genelkurmay başkanı emekli orgeneral Hilmi Özkök´ün de bilgisi olduğunu ifade eden Sarıışık, ´Yalman her şeyi biliyorsa onlar da biliyordur. Yalman´ın bu kadar önemli bir konuda bildiklerini Özkök ve Büyükanıt´la paylaşmaması mümkün değildir´ dedi.
Bu generallerin söz konusu seminerin her safhasından haberdar olduklarını ve olayların üst seviyede tanıkları durumunda bulunduklarını kaydeden Sarıışık, mahkemeden söz konusu komutanların gecikmiş olsalar da acilen tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
´Özkök ve Yalman´la görüştüm´
Silivri Cezaevinde 79 gün tutuklu kaldıktan sonra Özkök´ün kendisini arayarak ´geçmiş olsun´ dileklerini ilettiğini, ayrıca Çeşme´de yazlıkta bir saati aşkın süre kendisiyle görüştüğünü belirten Sarıışık, şöyle konuştu: ´Bizlerin hakkını neden korumuyor, suskun kalıyor, uygun olmayan açıklamalarda bulunuyorsunuz, ben ve 195 arkadaşım bu davada sizi şahit olarak göstereceğiz mahiyetinde konuşmalar yaptım. Kendisi olayla ilgimiz olmadığını, mahkemece talep edilmesi halinde seve seve gelip ifade vereceğini eşinin ve eşimin yanında beyan etmiştir. Aynı şekilde Aytaç Yalman´la da Selimiye Camii´nin avlusundaki bir cenaze töreninde, birçok emekli ve görevdeki general huzurunda aynı konulara ilişkin yapılan konuşmada da kendisine gelip ifade vermesi yönünde talepte bulunulmuştur. Çekiniyorlar mı, korkuyorlar mı, tepki göstereceğimizi mi düşünüyorlar? Gelsinler, ifadeleri alınsın.´
Sarıışık´ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşma yarına ertelendi. ( Zaman)
(28 Nisan 2011, 12:29)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Balyoz´da yeni belgeler ele geçirildi
Balyoz ortaya çıkarsa B planı: Şifre
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
Donanma´da zemine gizlenmiş 10 çuval belge manşetlerimiz