İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Hrant Dink cinayeti davasında duruşma savcısı Hikmet Usta, davanın tüm sanıklarının, Ergenekon sanıkları ile bağlantısı olup olmadığının araştırılması için emniyete talimat verdi. Davanın 30 Mayıs´taki duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayacak olan Usta, davadaki suçlamanın TCK´nın ´Anayasayı ihlal´ başlığı altındaki 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirtmişti.
Dink davası: Ergenekon izi araştırılıyor
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Hrant Dink cinayeti davasında duruşma savcısı Hikmet Usta, davanın tüm sanıklarının, Ergenekon sanıkları ile bağlantısı olup olmadığının araştırılması için emniyete talimat verdi. Davanın 30 Mayıs´taki duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayacak olan Usta, davadaki suçlamanın TCK´nın ´Anayasayı ihlal´ başlığı altındaki 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirtmişti.
Görev değişikliği ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne duruşma savcısı olan Hikmet Usta, Dink davasının Ergenekon ile bağlantısının peşine düştü. Davanın 30 Mayıs´ta görülecek duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklaması beklenen savcı Usta, İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne yazı gönderdi. Usta, dosyası çocuk mahkemesine gönderilen Ogün Samast da dahil 20 sanığın telefon kayıtlarını incelenmesini istedi. Dink davası sanıklarının, Ergenekon ve Poyrazköy davası sanıkları ile bağlantılarının araştırılmasını isteyen Usta, tüm sanıkların telefon dökümlerinin karşılaştırılmasını talep etti. Dink´in öldürülmesine ilişkin davanın son duruşmasında sanıkların tutukluluk hallerine ilişkin değerlendirme yapan savcı Usta, toplanan deliller, suçun niteliği, ağırlığı ve terör kapsamında olması, suçların dünyada ve ülkemizde infial uyandırması ve sanıkların üzerine atılı suçun TCK´nın ´Anayasayı ihlal´ başlığı altındaki 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirtmişti. ( Cihan)
Polis müdürlerinin ifadeleri Rize´ye gönderildi
Bu arada Hrant Dink´in öldürülmesinde ihmal iddiasıyla yürütülen soruşturmada da yeni bir gelişme yaşandı. Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink´in öldürülmesine ilişkin Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile polis başmüfettişi Levent Yarımel´in talimatla alınan ifadeleri Rize Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hrant Dink´in öldürülmesi ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı üzerine, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay´ın İstanbul´da, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile polis başmüfettişi Levent Yarımel´in Ankara´da cumhuriyet savcılıklarınca alınan ifadeleri Başsavcılığa gönderildi. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı da ifadelerin yer aldığı soruşturma dosyasını Rize Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Dosyanın ulaştığı mahkeme, incelemeyi yaptıktan sonra Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının daha önce verdiği takipsizlik kararının kaldırılıp kaldırılmaması yönünde karar verecek. ( AA)
Rahip Santoro cinayeti sırasında Emniyet Müdürü kimdi?
11 Mayıs 2011 - Mehmet Altan (Star): Çarşamba Lamı cimi bir yana koyup, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin tomografisini gerçekten çekmek istiyorsanız, dört yıldır arpa boyu yol alınamayan Hrant Dink cinayetini çok yakından izlemenizi tavsiye ederim. Bilmem izlediniz mi, Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Trabzon Başsavcılığı´nın Trabzon Emniyeti hakkında verdiği ?takipsizlik? kararına Dink ailesinin yaptığı itirazı kabul etmiş ve Trabzon Başsavcılığı´ndan Emniyet eski Genel Müdürü Emin Arslan, Emniyet başmüfettişi Levent Yarımel ve Dink cinayetinin işlendiği tarihte 9 aydır Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay´ın ifadelerinin alınmasını istemişti. Arslan ve Yarımel´in ifadelerinin ardından Altay´ın 28 Mart´ta İstanbul Fatih Başsavcılığı´nda verdiği ifade de Trabzon Başsavcılığı´na ulaştı.
Altay, Dink ailesinin avukatlarının savcılık aracılığıyla yönelttiği dokuz kritik soruya yanıt vererek; cinayet öncesi Hayal´in Dink´i öldürmeye yönelik hazırlık yaptığı konusunda Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürleri Engin Dinç ve Faruk Sarı ile Terörle Mücadele Şubesi tarafından kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, il emniyet ve asayiş toplantılarında da bu konunun gündeme gelmediğini ileri sürmüş... Göreve başlamasından üç ay önce Trabzon Emniyeti´nin Yasin Hayal´in Dink´i öldürmeyi tasarladığını anlatan 15 Şubat 2006 tarihli F-4 raporunu ve İstihbarat Daire Başkanlığı´na gönderilen yazıyı da görmediğini savunan Altay, Erhan Tuncel´in cinayetten bir gün sonra Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü´nde 14 saat tutulduğunu da olaydan çok sonra öğrendiğini iddia etmiş...
Altay, cinayetten beş gün sonra Organize Şube Müdürü İsa isimli şahsın bir uyuşturucu olayı sırasında elde ettikleri bir telefon görüşmesinin kayıtlarını verdiğini de anlatmış... Altay, bu kayıtta, Asayiş Şubesi´nde görevli ve ismini hatırlayamadığı bir polis memuru ile takip edilen bir şahıs arasında Dink cinayeti ile ilgili 20 ve 21 Ocak 2007´de yapılmış iki görüşmenin bulunduğunu belirterek, ?uyuşturucu işiyle uğraşan şahıs, polis memuruna cinayeti işleyen kişiler hakkında bilgi sahibi olduğunu ima eder tarzda konuşuyordu? demiş... Altay, kayıtları Başsavcıya aktardığını ve adı geçen şahıslarla ilgili ek dinleme kararı aldığını söylemiş...
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Altay´ın bu ifadesine ilişkin olarak Rize Ağır Ceza Mahkemesi´ne bir dilekçe vererek, Trabzon Emniyeti´nin Dink cinayeti hazırlığını önceden bildiğinin kesin olarak ortaya çıktığına dikkat çekmiş...
Bu haberleri okuduğum gazetelerden birinde rastladığım ?tartışmalı polis müdürü? ara başlıklı bölümde şunlar da yazıyordu:
?Reşat Altay´ın ismi bugüne kadar birçok karanlık olayla birlikte anıldı. Mehmet Ağar´a yakınlığıyla bilinen Altay´ın ismi ilk olarak 1978´de, tarihe ´16 Mart katliamı´ olarak geçen, İstanbul Üniversitesi´nden toplu olarak çıkan solcu öğrencilerin üzerine bomba atılması ve taranması olayında geçmiş, o tarihte komiser yardımcısı olan Altay´ın 7 öğrencinin öldüğü ve 47´sinin yaralandığı olaydan sonra öğrencilere saldıranların peşine düşen polisleri engellediği iddia edilmişti.
Altay, 1992 yılında Çiftehavuzlar´da 3 Devrimci Sol militanına yargısız infaz yaptığı iddiasıyla İbrahim Şahin ve Ayhan Çarkın´ın da aralarında olduğu 22 polisle birlikte yargılanıp beraat etmişti. Abdullah Çatlı´nın o tarihte İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürü olan Reşat Altay´la 5 kez telefonda görüştüğü iddia edilmişti. Reşat Altay hakkındaki bu iddialara rağmen 2000´de Gaziantep, 2001´de ise Bursa Emniyet Müdürü olarak atandı. 2003´te Kırklareli Emniyet Müdürü olan Altay, Dink cinayetinden sonra Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir´le beraber merkeze alınmıştı. Altay halen Emniyet Teftiş Kurulu İstanbul Bölge Başkanlığı´nda polis başmüfettişi olarak görev yapıyor.?
Reşat Altay´ın basına yansıyan ifadelerini okuyunca, aklıma bir soru takıldı... Acaba dedim, Hrant Dink cinayetini de içine alan o karanlık dönemin başlangıcı sayılan Rahip Santoro cinayeti sırasında Trabzon Emniyet Müdürü kimdi?
Bu çok hızlı kapatılan cinayet dosyası yeniden açılsa, acaba orada da benzer bir ifadeye, ?haber vermediler? türü bir ikrara mı rastlayacağız, doğrusu merak ettim... ( Mehmet Altan / Star)
(28 Nisan 2011), son güncel.: (11 Mayıs 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Dink´te suç: Anayasa ihlali
Dink cinayetinde 30 kişiye soruşturma
Gül, Dink için DDK´yı görevlendirdi
Flaş!!! Ergenekon ve Dink sanıklarının irtibatı tespit edildi
Balyoz Darbe Planı´nın hedeflerinden biri de Dink çıktı
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Samast, Dink´e öpülerek uğurlanmış
Zirve: Şerefsizlere vur dedik, öldürdüler
Samast´ın yakınındaki o er kim?
Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
AİHM: Ergenekon, terör örgütü