Balyoz davasının dün görülen 22. duruşmasında önemli bir gelişme yaşandı. 15 Mart 2011 tarihinde internete düşen askeri yargıçların ses kaydının da dava dosyasına eklendiği ortaya çıktı. Albay Bülent Münger ile birlikte 5 askeri hukukçuya ait olduğu ileri sürülen şok içerikli görüşme kayıtlarında, darbe planları ile ilgili itiraflar yer alıyordu. Balyoz için ´buzdağının görünen yüzü´ deniliyordu. Askeri bilirkişi Binbaşı Ahmet Erdoğan´ın balyoz seminer toplantıları için ´darbe hazırlığı´ değerlendirmesi yapması üzerine hemen görevinden alındığını ve yerine atanan başka bilirkişilerce farklı bir rapor hazırlatıldığı da iddia ediliyordu. Mahkeme, bu gelişmeler üzerine farklı bilirkişi raporlarının peşine düşmüş, çeşitli ara kararlar almıştı. Balyoz davasına bugün İbrahim Fırtına´nın savunması ile devam ediliyor.
26.04.2011 13:51 Balyoz davası bir aylık aradan sonra tekrar başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki davanın dünkü duruşmasına 155´i tutuklu 177 sanık katıldı. TSK açıklamasından sonraki ilk duruşma çeşitli protestolara sahne oldu. Soruşturmayla ilişkisi olabileceği gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nden istenen internetteki ses kayıtları mahkemeye ulaştı. Kayıtların çözümünün yapıldığı 30 sayfalık doküman ve CD´ler dosyaya konuldu. Albay Bülent M. ile birlikte 5 askeri hukukçuya ait olduğu ileri sürülen kayıtlarda, darbe planları ile ilgili itiraflar yer alıyordu. Balyoz için ´buzdağının görünen yüzü´ deniliyordu.
´Balyoz´ darbe planıyla ilgili olarak eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 162´si tutuklu 196 sanıklı davanın 22. duruşması dün görüldü. Duruşma sanık ve avukatlarının protestolarıyla başladı. Mahkeme heyetine Ali Alçık´ın başkanlık yaptığı duruşmada sanıkların yoklamasına geçildi. Çetin Doğan´ın avukatı Celal Ülgen, tek tek isim okuyarak yoklama yapılmamasını, gelmeyen sanıkların isimlerinin söylenmesini istedi. Başkan Alçık da duruşmaya kimlerin geldiğinin belli olması gerektiğini belirterek, isimlerin tek tek kayda geçilmesini istedi. Ancak sanıklar isimlerini tek tek okuyarak yoklama vermedi. Bunun üzerine hakim, duruşma salonunda olup olmadıklarını kontrol etmek için tek tek sanıkların isimlerini okudu. Sanıkların sadece ellerini kaldırdığı görüldü. Yoklama işleminin tamamlanmasının ardından, sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol, hazırda bulunan müdafiler adına bir açıklama yaptı. Savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürdü. Daha sonra savunma yapan Özden Örnek´in avukatları dışında diğer sanık müdafileri salonu terk etti. Sanıklardan Bravo! sesleri ile alkışlar geldi.
Bunlar buzdağının görünen kısmı
Üye hakim Ali Efendi Peksak, mahkeme tarafından yapılan yazışmalarla ilgili dosyaya gelen yazı ve evrakları okudu. Peksak, Kara Kuvvetleri Komutanlığı´ndan istenen 1. Ordu Seminer Planı´na ilişkin sonuç raporu ile seminere konu olan kroki ve haritaların dosyaya ulaştığını kaydetti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nden dosya ve yürütülen soruşturmayla ilişkisi olabileceği gerekçesiyle bir süre önce internete düşen ses kayıtlarının çözümünün yapılarak 30 sayfalık dökümün ve CD´lerin mahkemeye gönderildiğini belirtti. Balyoz darbe planlarının yer aldığı CD´lerle ilgili 15 Mart´ta internete yeni bir ses kaydı düşmüştü. Aralarında 1. Ordu Askeri Başsavcısı Albay Bülent Münger´in de bulunduğu 5 askeri hukukçuya ait olduğu ileri sürülen kayıtta, Balyoz darbe planlarının gerçek olduğu aktarılıyordu. Münger olduğu ileri sürülen kişi konuşmasının bir yerinde şöyle diyordu: Bunlar buzdağının görünen yüzü. Ya şimdi şöyle. Bütün o emirler var ya, mesaj emirleri, komutanlık emirleri taralı vaziyette. ( Zaman)
Ses kaydında yargıçların dikkat çektiği bilirkişi raporu
´Balyoz´un bir darbe planı, ele geçirilen CD´lerin de gerçek olduğuna dair konuşmaların yer aldığı ses kaydında askeri yargıçlar ayrıca, bir askeri bilirkişi raporundan da bahsediyordu. Ses kaydında, bir binbaşının, hazırladığı bilirkişi raporunda Balyoz´u tam anlamıyla bir darbe planı olarak tanımladığı aktarılıyordu. Darbe hazırlığını tespit eden bu rapor üzerine askerler bilirkişiyi değiştirerek yeni bir rapor hazırlatmış, bu kez balyoz darbe olarak görülmemişti. Ses kaydında beş askeri hukukçunun Balyoz´u darbe olarak görmesi ve bilirkişi Erdoğan´ın raporuna dikkat çekmesini çok önemli bulan diğer hukukçular da, Balyoz davasına bakan mahkemenin bu bilirkişi Erdoğan´ı tanık olarak mahkemeye çağırması gerektiği belirtiyorlardı. Balyoz davasına bakan mahkeme de bu bilirkişi raporlarının peşine düşmüştü. Ses kaydında konuşan askeri yargıçlar mahkemenin tarafsız bilirkişilerle çalışmasının gerekliliğinden de bahsediyordu: Savcılar tarafsız askeri bilirkişilerle çalışabilse, ellerindeki mesaj emirlerinden darbe hazırlığını hemen ispatlarlar.
Askeri bilirkişi raporu: ´Balyoz planı, bir darbe hazırlığı´
Bilirkişi Kurmay Pilot Binbaşı Ahmet Erdoğan´a ait inceleme raporu ortaya çıktı. Rapor, ´seminer´ tartışmalarına son noktayı koyacak bilgiler içeriyor. Askeri bilirkişi, sonuç bölümünde Balyoz Güvenlik Harekat Planı´nın sıkıyönetim uygulama esaslarının ötesinde tedbir ve faaliyetleri içerdiğini belirtiyor. Planın hükümeti devirip devlet idaresine el koymayı öngördüğüne dikkat çekiyor: ´Nitekim seminer uygulama emri ile seminer sonuç raporunda yazılan maksatların bile tamamen farklı olduğu tespit edilmiştir.´
ÖZDEN ÖRNEK, DARBE GÜNLÜKLERİ SORUSUNA CEVAP VERMEDİ |
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülmekte olan Balyoz davasının 23´üncü duruşmasında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 151 sanık ile tutuksuz yargılanan 21 kişi katıldı. 11 tutuklu sanık, 12 tutuksuz sanık ve hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergun Saygun ise duruşmaya katılmadı. Dün görülen duruşmanın kimlik yoklaması bölümünde tutuklu sanıklar ayağa kalkarak isimlerini söylemek istemediği için yaşanan gerginlik nedeniyle mahkeme heyetine başkanlık eden Ali Alçık, bugünkü duruşmada yoklama sırasında sanıkların isimlerini tek tek okuyup salonda olup olmadıklarını tespit etti. Sanıklardan bazılarının isimleri okunurken burada, bazılarının evet ve Dursun Çiçek´in de aralarında bulunduğu bazı sanıkların ise askeri literatürde dikkat çekmek anlamına gelen Dikkat diyerek cevap verdiği görüldü.
Örnek´in çapraz sorgusu 5 dakika sürdü
Dün yapılan duruşmada tutuklu sanık Örnek´in ve avukatının savunmasını tamamladığını hatırlatan mahkeme başkanı, Örnek´in çapraz sorgusuna geçtiklerini açıklayıp Sorusu olan var mı? diye sordu. Savcı, sanıklar ve avukatlardan soru soran olmadı. Üye hakimlerden ise sadece Ali Efendi Peksak iki soru sordu. Peksak, ADD bilgisayarlarında çıkan ve sizin günlükleriniz olduğu söylenen dokümanlarla alakalı konuşmak ister misiniz? diye sordu. Bu konu ile alakalı başka bir soruşturma olduğunu belirten Örnek, O soruşturma kapsamında 10 saat ifade verdim. O ifademin arkasındayım. dedi. Örnek, kendisine ait olduğu ileri sürülen günlüklerle alakalı başka bir şey söylemek istemedi. Üye Hakimlerden Ali efendi Peksak söz alarak Örnek´e, Donanma Komutanlığını ilgilendiren Angajman kurallarının prosedürünün ne olduğunu ve hangi durumlarda değiştiğini sordu. Angajman kurallarının değişme yetkisinin sadece Genelkurmay Başkanlığı´nda olduğunu belirten Örnek, Bununla ilgili teknik bir arıza olduğunda Genelkurmay Başkanlığı´na bildirilir. Genelkurmay Başkanlığı da değiştirilmesine gerek görürse bütün komutanların görüşünü alarak bunu değiştirir. dedi. Çapraz sorgunun sadece 5 dakikada bitmesi dikkat çekti.
Fırtına: 6 yıldır üniformasızım
Örnek´e başka soru soran olmayınca tutuklu sanıklardan Halil İbrahim Fırtına´ın savunmasına geçildi. Havacı olduğunu ve 50 yılı aşkındır bu meslekte olduğunu belirten Fırtına, son 6 yılını üniformasız olarak sürdürmekte olduğunu söyledi. Türk havacılığı ve Türk Hava Kuvvetlerinin bu yıl içerisinde 100´üncü yılını kutlayacağını belirten Fırtına, Türk havacılığının, dünya havacılığından 8 yıl daha genç olduğunu, dünya havacılığının 100´üncü yılının ise 2003 yılında kutlandığını söyledi. Sanık Fırtına, Üniformasız olarak Hava Kuvvetlerinin geçmişine ait çalışmaları olduğunu ve araştırmalarının da 38 kitap halinde yayınlandığıını söyledi. Dava kapsamında suçlanmasını uçağının bozulmasına benzeten Fırtına, Benim uçağımın ikaz lambaları yandı ve uçağım emergency verdi. Ancak motor çalışıyordu. O an hızlı düşünüp çabuk karar vermeniz gerekirdi. Arızalanan uçak yapılır. dedi. Fırtına, bu anlatımlarının ardından da hakkındaki suçlamalarla bir ilgisi bulunmadığını belirterek neden burada olduğunu anlamadığını söyledi.
Balyoz oluşumunda Hava Kuvvetlerinin yöneticisi olduğu, Balyoz´a bağlı Oraj planında tüm yetki ve sorumluluğunun olduğu, Hava Kuvvetleri´nin 1. Orduya bağlı olarak askeri birlik gibi çalıştığı iddialarını kabul etmediğini belirten Fırtına, bu nedenle de üzgün olmadığını söyledi. Fırtına, İddianamede Oraj, Balyoz geçiyor. Başsavcılık bu konuda ifademize başvurdu. Pişmanlık yasasından faydalanmak isteyip istemediğimizi sordular. Benim suçum yok ki neden pişman olayım dedim. Oraj ne diye sordular. Bir çeşit bulut dedim. İsmim Fırtına olduğu için bağlantı kurmaya çalıştılar. ifadesini kullandı.
Ankara´da Cami ve Meclis üzerinde alçak uçuş
Başbakanın evine yakın subay evleri mahallesinde bir caminin aleminin Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına hazırlanan Hava Kuvvetlerine ait uçak tarafından düşürüldüğü iddiasının da kendisine yöneltildiğini belirten Fırtına, MGK toplantısı öncesi Başbakana bu durumu izah ettim. Alçak uçuş nedeniyle uçağın egsozundan çıkan gaz ya da başka bir sebeple bu olayın yaşandığını söyledim. Kendisini ikna ettim. Zaten ertesi gün de hasarın tamir edilmesi için ekip gönderdim. dedi. 2005 yılında meclisin üzerinden helikopter ile geçtiğinin de sorulduğunu belirten Fırtına, O dönemde emekli olduğum için bu konudan bilgim olmadığını söyledim. diye konuştu.
Baransu belgeleri kimden aldığını açıklasın
Balyoz soruşturmasının açılmasına neden olan delil belgelerini çuvalla savcılığa teslim eden gazeteci Mehmet Baransu´nun, daha iddianame bile hazırlanmadan Karargah isimli bir kitap yayınladığını belirten Fırtına, Baransu benim hakkımda iftira atmıştır. Yasal haklarımın saklı kaldığını ve kullanacağımı belirtiyorum. dedi. Fırtına, Baransu´nun bu belgelerin ardında kimin olduğunu açıklamak zorunda olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Savcısı tarafından, Başsavcı odasında ifadesinin alındığını belirten Fırtına, Savcı kendi kafasındaki kurgunun oluşabilmesi için sorular soruyordu. Çok kontrollü değildi. Bu konulara daha önce cevap verdiğimi söyleyince durmadı. Bunun üzerine Başsavcı devreye girdi. Sonra da birkaç hoşbeş edip adliyeden ayrıldım. dedi.
Sanık Fırtına, Balyoz davasının başladığında iddianamenin iki TRT spikeri tarafından havacılıkta MAK olarak tabir edilen ses hızıyla okunduğunu ve herkesin kendisiyle alakalı bölüme ancak dikkat edebildiğini söyledi. İddianamede, savcıların kanaatine varılmıştır cümlesinin sıklıkla kullanılmasını eleştiren Fırtına, Beni rahatsız eden konuları anlatarak başlamak istedim. Kanaat sahibi olan kişilerin vicdanı ve namusu, yanında kullandığı değerlerin ortak sonucudur. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bana bu kadar büyük suçu atanların bu erdemi taşıyıp taşımadıklarına bakmak lazım. Olmayan şeyi olmuş gibi göstermek vebaldir. Bu işin benimle bir ilgisi yok. Ancak ilgisi varmış gibi göstermek için bir çaba var. dedi.
Fırtına da Yalman´ın mahkemede ifade vermesini istedi
Sanıklardan Çetin Doğan, Özden Örnek ve kendisinin bir anlaşma yaptığının da iddia edildiğini belirten Fırtına, Çetin Doğan 1960 mezunudur. Örnek ile ben 1962 mezunuyuz. Aramızda 2 yıl var. Eğer sözüm ona bir kurgu yapılacaksa o zamanlarda resme bir bakalım. O dönemde Çetin Doğan generaldi ve kendisi gibi 7 tane general görevdeydi. Böyle bir harekete girecek olsalar kendi devresindeki arkadaşlarıyla devam ederdi. Neden iki tane 62´liyi yanına alsın? Niye 62´liler birkaç ay sonra emekli olacağı bilinen sadece Çetin Doğan ile sonucu belli olmayan bir serüvene kalkışsın? Buradaki kurgu, bir sebeple suni olarak oluşturulmuştur. Ayrıca 60 ile 62 devre arasında 61 vardır. Burada da Yaşar Büyükanıt vardı. Dolayısıyla Genelkurmay 2. Başkanıydı. yorumu dikkat çekti. Darbenin önlenmesi konusunda Aytaç Yalman´ın rolü olduğunun iddianamede yer aldığını belirten Fırtına, Yalman´ın duruşmaya gelerek bu konularda konuşmasını istedi. ( Cihan)
İNTERNETE DÜŞEN SES KAYITLARI DAVA KLASÖRLERİNE GİRDİ
05 Temmuz 2011 - Geçtiğimiz aylarda internete düşen Balyoz darbe planına ilişkin ses kayıtları, dava klasörlerine girdi. 1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger´e ait olduğu ileri sürülen ses kayıtları da dosya kapsamına alındı. Münger olduğu ileri sürülen kişi söz konusu kayıtta, 1. Ordu ve kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Daha bu buzdağının görünen yüzü. diyordu.Geçtiğimiz aylarda internete düşen Balyoz darbe planına ilişkin ses kayıtlarının çözümleri tamamlandı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi görevlileri, söz konusu dosyaları davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. Dava dosyasına giren kayıtlar arasında 1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger´in Balyoz planını doğrulayan ifadeleri, Gölcük´te Balyoz belgelerinin çıktığı şubede görevli iki astsubayın konuşmaları ve bir albayın tutuklu yakınlarının protesto eylemlerini yönlendirmesi gibi konuşmalar yer alıyor. Emniyet´in, mahkemeye gönderdiği yazıda, Yürütülen soruşturmalar ile ilgisi olduğu değerlendirilen ve internet sitelerine düşen ve çeşitli haberlere konu ses kayıtlarının olduğu tespit edilmiştir. Ses kayıtlarının muhteviyatının hem mahkemenizde devam eden kovuşturmayı hem de bu kapsamda devam eden 2010/1439 sayılı soruşturmayı ilgilendirdiğinin anlaşılması üzerine çözüm haline getirilmiş, anılan dosyalara eklenmek üzere yazımız ekinde gönderilmiştir. denildi.
1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger´e ait olduğu ileri sürülen ses kaydı mart ayında internete düşmüştü. Kayıttaki ses, Balyoz CD´lerini incelediğini ve siviller tarafından hazırlanmasının imkansız olduğunu anlatıyordu. Münger, şu ifadeleri kullanıyordu: 1. Ordu ve kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Sivil savcılar literatürü bilmediği için daha anlayamadılar. Her şey ellerinin altında ama askeri yazışma usullerini bilmedikleri için anormalliği fark edemiyorlar. Bak, normal bütün o emirleri, emirlerin götürülüş tarzını, hangi nelerin gizli olduğunu hepsini ben çok iyi biliyorum. Bunlar daha ortaya çıkmadı. İlerde bunlar da ortaya çıkınca olayın normal (plan semineri) olmadığı ortaya çıkacak. (...) Ya şimdi şöyle. Bütün o emirler var ya, mesaj emirleri, komutanlık emirleri taralı vaziyette.(...) Emir, resmen emir. Hiçbir şeylik yok yani. CD´ye taranmış emir. Balyoz ile 12 Eylül planları örtüşüyor, üzerinden çalışmışlar. 12 Eylül darbe planının bütün şeyleri CD´ye taranmış vaziyette. Hepsi uyuşuyor. (...) Süha Tanyeri 12 Eylül planlarını, diğer plan subaylarının haberi olmadan arşivden kendisinin çıkardığını itiraf etti. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Daha bu buzdağının görünen yüzü. Süha Tanyeri´ye sorduk onu. Adam diyor biz çıkarttık gittik arşivden. (...) Ben size Balyoz CD´lerini vereyim. Hiçbirisine yalan diyemiyorsunuz. Yapamaz siviller, mümkün değil ve bütünlüğü bozan bir şey yok. Hepsi, mesaj emirleri, KKK emirleri. (...) Bak en temel soru o. Nedir yani böyle İstanbul´la alıp veremediğin. Al Yunanistan´ı incele. Tamam yani.
O BELGELER 2008´DEN BERİ GÖLCÜK´TE
Kayıtlara giren bir diğer konuşma ise Donanma Komutanlığı´nda görevli Deniz Astsubay Başçavuş Erdinç Yıldız ile Deniz Astsubay Ertunç Yıldız arasında geçiyor. Gölcük´teki Balyoz belgelerinin bulunduğu İstihbarat Şube´de görevli astsubaylara ait kayıtta, belgelerin 2008 yılından bu yana Donanma´da olduğu aktarılıyor. Deniz Astsubay Başçavuş Erdinç Yıldız olduğu iddia edilen kişi, çuvalların defalarca yer değiştirdiğini anlatıyor. Ertunç Yıldız ise belgelerin bulunmasıyla, Asıl bomba şimdi patlayacak. diyor.
Mahkeme dosyasına giren bir başka ses kaydı ise tutuklu yakınlarının protestolarının arka planına ışık tutuyor. 11 Mart 2011´de internete düşen ses kaydında Albay Murat Özenalp, komutan eşlerini kürklü, güneş gözlüklü şekilde kokonalar gibi gelinmemesi konusunda uyarıyor. Özenalp, komutan eşlerine halktan uzak görünmemek için etek, pantolon veya ceket pantolon giyilmesi gerektiğini anlatıyor. ( Zaman)
(26 Nisan 2011), son güncel.: (05 Temmuz 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
FLAŞ Flaş!!! Balyoz´da 163 tutuklama
Flaş!!! Balyoz´da reddi hakim ve tutuklama itirazlarına ret
Casusluk ve Balyoz bağlantıları
Flaş!!! Darbe Günlükleri İstanbul´da
Darbe Günlükleri ve Komutanlarla ilgili manşetlerimiz
Deniz Kuv. Komutanı Özden Örnek´in darbe günlükleri (tam metin)
Ses Kaydı: Balyoz´a asker teyidi
Ses kaydını indir (Rapidshare)
Ses kaydını indir (Hotfile)
Balyoz itirafı: Askeri yargıç Albay Münger ve diğer hukukçuların şok ses kaydını indir/dinle
İşte ´Balyoz, darbe´ diyen rapor
O bilirkişi Balyoz´da tanık olsun
Askeri ´bilmezkişiler´ itinayla seçilir
İŞTE ´BALYOZ´UN TÜM SES KAYITLARI
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim