Balyoz Davası´nın bugün görülemeye başlanan 22. duruşmasına sanıkların ve avukatlarının protestoları damga vuruyor. Hatırlanacağı gibi balyoz davasında son günlerde kritik iki gelişme yaşandı. İlki, tutukluluk itirazlarının üst mahkeme heyetince üçüncü kez reddedilmesi ve bu reddin hakimler arasında tartışmaya neden olması oldu. Diğeri ise, bu davanın önemli sanıklarından bazı üst düzey komutanların adının yer aldığı darbe günlükleri soruşturmasının Ergenekon ve Balyoz davalarıyla irtibatı nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tekrar İstanbul´daki savcılığa gönderilmesi oldu.
Balyoz´un 22. duruşmasında protesto
Balyoz Davası´nın bugün görülemeye başlanan 22. duruşmasına sanıkların ve avukatlarının protestoları damga vuruyor. Hatırlanacağı gibi balyoz davasında son günlerde kritik iki gelişme yaşandı. İlki, tutukluluk itirazlarının üst mahkeme heyetince üçüncü kez reddedilmesi ve bu reddin hakimler arasında tartışmaya neden olması oldu. Diğeri ise, bu davanın önemli sanıklarından bazı üst düzey komutanların adının yer aldığı darbe günlükleri soruşturmasının Ergenekon ve Balyoz davalarıyla irtibatı nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tekrar İstanbul´daki savcılığa gönderilmesi oldu.
1 aylık aradan sonra 161´i tutuklu 196 sanıklı Balyoz davasının Silivri Cezaevi´ndeki salonunda başlayan 22. duruşmasında, yargılama ve savunma koşullarının yetersizliğinden şikayet eden sanık avukatları, uygun şartların oluşturulması için gün boyunca duruşmalara katılmayacaklarını belirterek cübbelerini çıkartıp, duruşma salonunu terk etti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz davasının 22´nci duruşmasına eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve eski Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 155 tutuklu sanık ile 22 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
Sanıklar ayağa kalkmadı, hakime bağırdı
Mahkeme Başkanı Ömer Diken´in mazereti nedeniyle katılmadığı heyete Ali Alçık başkanlık yaptı. Alçık, duruşmaya kimlik tespiti ile başlanacağını açıkladı. Ancak sanık avukatlarından Celal Ülgen ve İlkay Sezer, böyle bir uygulama ile vakit kaybı olduğunu, bu uygulamanın başka hiçbir mahkemede olmadığını belirterek Sadece gelmeyen tutuklu sanıkların isimleri tespit edilebilir. Bu da zaten getirildikleri kolluk kuvvetlerinde kayıtlıdır. dediler. Ancak Başkan Alçık, 20 yıllık hakim olduğunu, çıktığı her duruşmada gelen sanıkların kayda geçirildiğini, bu uygulamanın hukuk kuralları çerçevesinde yapıldığını söyledi. Sanıklardan Çetin Doğan da oturduğu yerden, Yok böyle bir şey. Okuyacaksan kendin oku. diye bağırdı. Sanıkların ayağa kalkmadıkları, isimlerini de okumadıkları görüldü.
Bunun üzerine Başkan Alçık, ellerindeki listeden sanıkların isimlerini tek tek okuyarak gelen ve gelmeyen sanıkların isimlerini tespit etti. İsimleri okunan sanıklardan bazıları ellerini bazıları da direniş anlamına gelen sol yumruklarını havaya kaldırarak var olduklarının işaretini verdi. Tutuklu sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ, Muharrem Nuri Alacalı, Ali Aydın, Hayri Güner, Taner Gül, Mehmet Yoleri ve Nurettin Işık ile hakkında yakalama kararı bulunan Ergin Saygun ve 10 tutuksuz sanığın duruşmaya katılmadığı tespit edildi. Mübaşir Aydın Arslan´ın, isim yoklamasının ardından mahkeme başkanına hitaben Yoklama işlemi tamam komutanım. demesi, salonda gülüşmelere neden oldu.
Avukatlar duruşmayı terk etti
Yoklama işleminin ardından sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol, hazırda bulunan sanık avukatları adına bir açıklama yapacağını belirterek söz istedi. Erol, duruşmanın, olağan mahkemesinden 100 kilometre uzakta olmasının, yargılama ve savunma hakkına uymadığını söyledi. Yargılamanın, cezaevi içerisindeki bir duruşma salonunda yapılmasının ise hukukun F tipi cezaevine tıkılmak anlamına geldiğini belirten Erol, Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz´ün savunması sırasında davanın dayanağı olan CD´nin sahte olarak üretildiğini delillendirmek için üst veri bilgilerini değiştirerek geçmişte hazırlanmış gibi gösterdiği, bu CD´yi mahkeme Başkanının masasına gizlice koyduğu ancak bunun mizansen olduğunu açıklamasına rağmen hakkında mahkeme heyeti üyelerini hedef gösterdiği iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. hatırlatmasını yaptı. Avukat Erol, bu şekilde savunma haklarının kısıtlandığını belirterek, Bu davada görev yapan ve sadece adaletin ortaya çıkmasını amaçlayan biz avukatlar, böyle bir tutuma asla boyun eğmeyeceğimizi, bu tür girişimler karşısında sessiz ve tavırsız kalmayacağımızı şimdiden belirtiriz. Bütün bu sebeplerle, savunma için özgür bir ortamın yaratılması istememizin, adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesi uyarımızın somut göstergesi olarak bugünkü oturumun sonuna kadar mahkemeye iştirak etmeyeceğimizi beyan ederiz. diye konuştu.
Erol´un konuşmasını tamamlamasının ardından bütün sanık avukatları duruşma salonunu terk etti. Sanıkların büyük bölümü ile duruşmaya izleyici olarak katılan bazı sanık yakınları da bu açıklamayı, alkışlarıyla destekledi. Ancak Özden Örnek savunmasına devam edeceği için sadece Örnek´in avukatları Turgay Sarıakçalı ile Dinçer Eskierli duruşma salonunda kaldı. Sanıklardan bazılarının da bu sırada duruşma salonundan ayrıldıkları gözlendi.
Başkan Alçık´ın talimatıyla üye hakim Ali Efendi Peksak, mahkeme tarafından yapılan yazışmalarla ilgili dosyaya gelen cevabi evrakları okudu. Kara Kuvvetleri Komutanlığından istenen ve davaya konu olan 1. Ordu Seminer Planını ilişkin sonuç raporu ile seminere konu olan kroki ve haritaların dosyaya ulaştığı belirtildi. İstanbul Valili Emniyet Müdürlüğü´nden dosya ve yürütülen soruşturmayla ilişkisi olduğu düşünülen, bir süre önce de internete düşen ses dosyalarının çözümünün yapılarak 30 sayfalık dökümün de mahkemeye gönderildiği belirtildi. Gelen evrakların okunmasının ardından duruşmaya, sanık Özden Örnek´in savunması ile devam edildi. (Cihan)
Örnek´in savunması üçüncü gününde tamamlandı
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz davasının bugün görülen 22. duruşmasında tutuklu sanık Özden Örnek, 333 sayfadan oluşan yazılı savunmasını okumaya devam etti. Örnek, iddianameyi hazırlayan savcıları eleştirerek Balyoz Planı ve Suga Harekat Planı arasında bağlantı kurulmaya çalışıldığını belirtti. Örnek, Prof. Haydar Baş´ın 2005 yılında bulunduğu tebliğden 25 paragrafın Balyoz Planı´na eklendiğini ve savcıların bu çelişkiyi açıklayamadığını savundu. Özden Örnek, zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman´ı duruşmaya davet ederek, Buraya gelmeliler. Ne biliyorlarsa burada açıklamalılar, bilmiyorlarsa da anlatmalılar. Onların susması bizi kamuoyunda zan altında bırakmaktadır diye konuştu.
´Planı hazırlayan sahtekarlar´
Özden Örnek, Balyoz planını hazırlayan sahtekarlar, plana Deniz Kuvvetleri´nden herhangi bir destek düşünmemiştir. Balyoz Planı ile Suga Eylem Planı arasında söylem ve personel birliği yoktur diye konuştu. Örnek, kendisi ve arkadaşlarıyla ilgili 21 adet belge olduğunu belirterek Bu belgelerin hepsinde isim blokları yazılı ama hiçbirinde imza yok. Birbirine benzeyen cümlelere bakıp Suga Planı´nın seminerde konuşulduğu söylenmektedir. Bu belgelerin birinin Ekim 2003 tarihinde yazıldığı söyleniyor. Ama isim bloğunda ´Özden Örnek Donanma Komutanı´ yazmışlar. Ben o tarihte Donanma Komutanı değilim. Yine Çetin Doğan´a 1. Ordu Komutanı yazmışlar. O dönemde 1. Ordu Komutanı Yaşar Büyükanıt diye konuştu. Örnek Bu belgelerin 2009 yılında 2003 yılına aitmiş gibi yazılması bu sahtekarlığı açığa çıkarmıştır dedi.
Sanık Güney rahatsızlandı
Örnek, Türkiye tarihindeki darbe girişimlerini anlattı. 22 Şubat 1962, 21 Mayıs 1963 ve 9 Mart 1971 darbe girişimleri askeri hiyerarşi içinde yapılmadığı için başarısızdır. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri ise askeri hiyerarşi için yapılmıştır ve başarılıdır. 27 Mayıs ile bugün ise birbiriyle karıştırılmamalıdır. Hiyerarşi dışında bir darbe girişimi bir seraptır. Cunta örgütlenmesi ise gündüz görülen bir rüyadır diye konuştu. Öte yandan duruşmanın devam ettiği sırada Binbaşı Behçet Alper Güney aniden rahatsızlandı. Sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Güney´in epilepsi rahatsızlığı geçirdiği öğrenildi.
İddianamedeki örgüt suçlamasıyla ilgili olarak Örnek, Örgütlenmenin irdelenmesine en üst düzeyden başlamak lazımdır. İddia makamına göre ben, Orgeneral Doğan ve Orgeneral Fırtına bir örgüt kurmak üzere anlaşmışız. Bu iddia makamının iddiasıdır. Hiçbir imzalı veya imzasız belge, ses kaydı, tanık olmadan nasıl bu kanaati edindiğini anlamak zor. Ama kurgusunun geçerli olabilmesi için böyle bir başlangıç olması lazım diye düşünülmüş olsa gerek dedi.
Örnek: Başbakan biliyordu madem, neden beni komutan yaptı
Örnek, Bu dava tarihi bir davadır. Yetkililerin konuyla ilgili yaptıkları konuşmalarda sanki ellerinde delil varmış gibi konuşuyorlar. Başbakan, ´2003 yılında bunların hepsinden haberim vardı´ dedi. Sayın Başbakan´a soruyorum. Ben 2003 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanı oldum. Hem de imzayı Başbakan attı. Madem biliyordu o zaman beni neden Deniz Kuvvetleri Komutanı yaptı. Lütfen açıklasın. dedi. Bütün örümcek ağlı kafalılardan bir gün hesap sorulacağına inandığını belirten Örnek, Bu dava, siyasi rant peşinde koşan karanlık güçlerin yarattığı bir canavardır. Buradaki denizcilerin tümünün 2 yıl komutanlığını yaptım. Hepsi pırlanta gibidirler. Bana atılan suçların da tümünü reddediyorum. diyerek savunmasını bitirdi. Örnek´in savunmasını tamamlamasının ardından avukatları Turgay Sarıakçalı ve Dinçer Eskierli savunmalarına başladı. ( Cihan, Vatan)
(25 Nisan 2011, 10:36)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
FLAŞ Flaş!!! Balyoz´da 163 tutuklama
Flaş!!! Balyoz´da reddi hakim ve tutuklama itirazları reddedildi
Flaş!!! Darbe Günlükleri İstanbul´da
Casusluk ve Balyoz bağlantıları