´Fuhuş, askeri casusluk ve şantaj´ davasında mahkeme, sanık avukatlarının ortaya attığı, ´Poyrazköy davası sanığına ait flaş belleğin kendi davalarının sanığında da elde edildiği´ iddiasıyla ilgili ara karar aldı. Söz konusu flaş bellek ile ilgili tutanakları isteyen mahkeme, İstanbul Emniyetine de yazı yazarak flaş belleğin kendilerinde ise öğleden sonra mahkemede hazır edilmesini istedi. Duruşmaya getirilen delil torbalarının içindeki malzemelerin tüm taraflarca incelenmesi üzerine aynı seri numaralı iki farklı flaş bellek olduğu görüldü. Böylece sanık avukatlarının Poyrazköy davası sanığına ait flaş belleğin kendi davalarının sanığından da ele geçirildiği iddiası asılsız çıkmış oldu.
Flaş bellek iddiası duruşmada çöktü
´Fuhuş, askeri casusluk ve şantaj´ davasında mahkeme, sanık avukatlarının ortaya attığı, ´Poyrazköy davası sanığına ait flaş belleğin kendi davalarının sanığında da elde edildiği´ iddiasıyla ilgili ara karar aldı. Söz konusu flaş bellek ile ilgili tutanakları isteyen mahkeme, İstanbul Emniyetine de yazı yazarak flaş belleğin kendilerinde ise öğleden sonra mahkemede hazır edilmesini istedi. Duruşmaya getirilen delil torbalarının içindeki malzemelerin tüm taraflarca incelenmesi üzerine aynı seri numaralı iki farklı flaş bellek olduğu görüldü. Böylece sanık avukatlarının Poyrazköy davası sanığına ait flaş belleğin kendi davalarının sanığından da ele geçirildiği iddiası asılsız çıkmış oldu.
Askeri casusluk davasının dünkü duruşmasında sanık avukatlarından İhsan Nuri Tezel, Poyrazköy davası sanığı emekli astsubay Ergin Geldikaya´dan elde edilen flaş belleğin iade edilmediğini, daha sonra bu flaş belleğin kendi davalarının sanığı emekli Albay İbrahim Sezer´den ele geçirildiğini iddia etmişti. Avukat Tezel, Geldikaya ve Sezer´den ele geçirilen flaş belleğin seri numaralarının aynı olduğunu belirterek bu iddiada bulunmuştu. Bu iddia üzerine İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi söz konusu flaş bellek ile ilgili ara karar aldı. Mahkeme heyeti, Poyrazköy davasının görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ne yazı yazarak Ergin Geldikaya´ya ait arama ve el koyma tutanaklarının bir suretini istedi. Mahkeme, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´ne de yazı yazılmasına karar verdi.
Geldikaya ve Sezer´in flaş bellekleri öğleden sonraki duruşmada hazır edilsin
TEM Şube´ye ´Ergin Geldikaya´ya ait flaş belleğin seri numarasını sorulmasına karar veren mahkeme heyeti, ´Flaş belleğin adli emanette olup olmadığı, eğer TEM şubede ise öğleden sonra hazır edilmesi´ yönünde karar verdi. Söz konusu talebin emniyete faks ile bildirilmesi istenildi. Heyet ayrıca, askeri casusluk davasının tutuklu sanığı emekli Albay İbrahim Sezer ait flaş belleğin de akibetinin sorulmasına karar verdi. Adli emanete yazı yazarak Sezer´e ait flaş belleğin duruşmanın öğleden sonraki bölümünde hazır edilmesi istendi.
İddia çok vahim
Kararlardan sonra söz alan hakim Mehmet Ekici, Bu çok vahim bir iddia. Bu iddianın derhal araştırılması lazım. dedi.
Emniyet flaş bellekle ilgili dün açıklama yapmıştı
Avukat Tezel dün iki sanıktaki flaş belleğin aynı olduğu iddiasında bulunarak birilerinin delil oluşturduğunu öne sürmüştü. Bu iddia üzerine İstanbul emniyeti akşam saatlerinde yaptığı açıklamada iki belleğin farklı olduğunu duyurmuştu. İddiaları yalanlayan emniyet, Geldikaya´ya ait belleğin TEM şubede bulunduğunu kimsenin almaya gelmediğini belirtmişti. ( Cihan)
Ve flaş bellek iddiası mahkeme huzurunda asılsız çıktı
Askeri casusluk davasında sanık avukatlarının Poyrazköy davası sanığına ait flaş belleğin kendi davalarının sanığından da ele geçirildiği iddiası asılsız çıktı. Avukatın iddiası üzerine mahkeme, yazı yazarak flaş belleklerin salona getirilmesini istedi. Duruşmaya getirilen delil torbalarının içindeki malzemelerin incelenmesi üzerine aynı seri numaralı iki farklı flaş bellek çıktı. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde mahkeme başkanı Metin Özçelik yazılan yazılara cevap geldiğini belirtti. İki flaş belleğin içinde bulunduğu delil torbaları mahkeme heyeti huzurunda açıldı. Adliyede görevli Bilgi İşlem Sorumlusu Murat Katmer tarafından eldivenle açılan iki delil torbasındaki flaş bellekler incelendi. İnceleme sonucunda iki delil torbasında da aynı seri numarası olan ´farklı´ iki flaş belleğin bulunduğu görüldü. İki flaş bellekteki ibarenin aynı olduğu tutanağa geçirildi.
Bunun üzerine avukat İhsan Nuri Tezel, flaş bellek üzerindeki seri numarasının ayırıcı özellik olarak belirtildiğini söyledi. Bu durumda dijital delillerin hiçbir ayırıcı özelliği kalmadığını ifade eden Tezel, Bu bahisle iki flaş belleğin içinde ayırıcı özellik olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle iki flaş belleğin imajının alınarak tarafımıza verilmesini istiyoruz. dedi.
Flaş bellekler incelemenin ardından tekrar delil torbalarına kondu. Torbaların geldikleri kurumlara gönderilmesine karar verildi. Ancak, Ergin Geldikaya´ya ait olduğu belirtilen flaş belleğin bulunduğu delil torbasına imajının alınma talebi bulunduğu için mahkeme izni olmadan Geldikaya´nın yakınlarına teslim edilmemesi yazısının yazılmasına karar verildi.
Avukat ile başkanın esprileri güldürdü
Bu arada, delil torbalarının açılması sırasında mahkeme başkanı Metin Özçelik ile avukatlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Özçelik´in flaş belleklere çıplak elle dokunması üzerine avukat Ozan Açıkalın, ?Biz bu flaş bellek üzerinde parmak incelemesi istedik. Siz çıplak elle dokunarak delilleri yok ediyorsunuz.? diye konuştu. Bunun üzerine başkan Özçelik, eldiven getirtti. Bu sırada avukat Mahir Işıkay´ın, ?En kötü sizin parmak iziniz olur başkanım´ şeklindeki ifadesi salonda gülüşmelere neden oldu. Bu ifade üzerine başkan Özçelik, ?Savunmalara bakılırsa, çıkarsa şaşırmayacağım.? karşılığını verdi. Başkanın bu karşılığı da salondakileri güldürdü. Özçelik, ardından salondaki gazetecilere, ?Bunu yazacaksanız cümlemin başındaki ´savunmalara bakılırsa´ bölümünü de yazın.? dedi. ( Cihan)
1 tahliye
23 Nisan 2011 - İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Yiğit Ali Adlı, evi ve iş yerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını söyledi. Tutuklu sanıklardan Burak Çetin de 4 Ağustos 2010´da kendisi yokken evinde polisler tarafından yapılan aramada yatağın altında bulunan gri çantadaki belgeler dolayısıyla suçlandığını belirterek, çantayla alakası olmadığını savundu. Davanın tutuklu sanıklarından Deniz Mehmet Irak, hakkındaki iddiaların soyut olduğunu, ev ve iş yerinde yapılan aramalarda delil bulunmadığını kaydetti. Tutuklu sanık Ali Haydar Eser de kendisine isnat edilen suçu kabul etmediğini söyledi. Savunması sorulan sanık Tolga Uçar ise ´Azgın dalgalara karşı savaştık, ancak şu anda öyle bir denize sokulduk ki bunu tanımlamak çok zor. Ortada bir suç yoktur, bir komplo mevcuttur´ diye konuştu. Sanık Necmi Yıldırım da bugüne kadar yüzünü kızartacak hiçbir şey yapmadığını ifade ederek, ´Ev ve iş yerimde yapılan aramalarda hiçbir delil bulunamamıştır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum´ dedi. Duruşmada tutuklu sanıkların avukatları da müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti.
Tahliye ve diğer taleplerle ilgili ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Mehmet Emre Sezenler´in, üzerine atılı suçun ceza kanunundaki yaptırım miktarı ve suç vasfının değişme ihtimalini göz önüne alarak tahliye edilmesine karar verdi. Diğer 15 tutuklu sanığın, üzerlerine atılı suçların kanundaki yaptırım miktarları, haklarında kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların devam etmesi, müşteki ve tanıkların dinlenmemiş, ele geçirilen dijital verilerin bir kısmının bilirkişi incelemesinin yapılmamış, henüz delillerin yeterince toplanmamış olması ve buna bağlı olarak sanıkların toplanacak delillere etki etme ihtimallerini göz önüne alan mahkeme heyeti, tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 29 Haziran ve 1 Temmuz 2011 tarihlerine erteledi. ( AA)
(22 Nisan 2011), son güncel.: (23 Nisan 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz
Casusluk izleri Poyrazköy´de bulunmuş