Yargıtay, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılmasıyla ilgili davayı Ergenekon ana davasıyla birleştirdi. Olayla ilgili davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın Ergenekon ile birleştirilmesini istemiş, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise birleştirilmesine yer olmadığına karar vermişti. Anlaşmazlık üzerine devreye giren Yargıtay, 9 gün içerisinde karar vererek dosyaların birleştirilmesine hükmetti. Duruşmada ayrıca Danıştay saldırısıyla ilgili tanık ifadelerinin dinlenmesine devam ediliyor.
Cumhuriyet´e Molotof, Ergenekon´la birleşti
Yargıtay, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılmasıyla ilgili davayı Ergenekon ana davasıyla birleştirdi. Olayla ilgili davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın Ergenekon ile birleştirilmesini istemiş, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise birleştirilmesine yer olmadığına karar vermişti. Anlaşmazlık üzerine devreye giren Yargıtay, 9 gün içerisinde karar vererek dosyaların birleştirilmesine hükmetti. Duruşmada ayrıca Danıştay saldırısıyla ilgili tanık ifadelerinin dinlenmesine devam ediliyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının bugünkü 181. duruşmasına tutuklu sanıklardan Hüseyin Görüm, Hayrettin Ertekin ve Ergün Poyraz ile duruşmada mahkeme heyetine sarf ettiği sözler nedeni ile 4 gün duruşmalardan men edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek katılmadı. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile emekli Yüzbaşılar Muzaffer Tekin ve Fikret Emek´in de aralarında bulunduğu diğer 23 tutuklu sanık ise duruşmada hazır bulundu. Bugünkü duruşmada Bayram Demir, Seyhun Zayim, Boğaç Kaan Murathan, Bora Ballı, Fatih Derdiyok ve Bedirhan Şinal isimli 6 sanık, ilk kez Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasında yer aldı.
MOLOTOF VE ERGENEKON DAVALARI BİRLEŞTİ |
4 dava Ergenekon ile birleşti, sanık sayısı 106
Verilen bu birleştirme kararının ardından Ergenekon ana davasına toplam 4 dava dosyası birleştirilmiş oldu. Ergenekon ana davası ile ilk önce sanıkları arasında Alparslan Arslan´ın da bulunduğu Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması ve Danıştay saldırısına ilişkin 6 sanıklı dava birleştirilmişti. İki ayrı dosyanın birleştirilmesinin ardından da iki sanıklı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi davası Ergenekon ana davası ile birleştirilmişti. Alparslan Arslan´a Glock marka silah satılmasına ilişkin 4 sanıklı dava ise geçtiğimiz ay verilen birleştirme kararı ile Ergenekon ana davasına dahil edilmişti. Bu davanın sanıkları arasında bulunan Aykut Metin Şükre, aynı zamanda Danıştay davasının da tutuklu sanıkları arasında yer alıyordu. Bugün açıklanan kararda ise 29 Mart 2008 tarihinde Cumhuriyet gazetesine el bombası atılmasına ilişkin 6´sı tutuklu 7 sanıklı davanın da Ergenekon davası ile birleştirildiği kaydedildi. 46´sı tutuklu toplam 86 sanık ile yargılamaya başlayan Ergenekon ana davasında sanık sayısı 27´si tutuklu 106´ya ulaşmış oldu.
Mahkeme iş yükü gerekçesiyle kabul etmek istememişti
Molotof davasına bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılmasıyla ilgili davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesini istemişti. Mahkeme, 22 Aralık 2010 tarihinde görülen duruşmada, davanın sanıklarının iddia edilen Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda atılı eylemleri işledikleri, Ergenekon terör örgütüne yardım ettikleri iddiası ile yargılandıklarını hatırlatmıştı. 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyaları Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne göndermişti. Bu kararı inceleyen 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise iddianamede birleştirme talebi bulunmadığını ve iş yükünün artacağını belirterek birleştirmeye yer olmadığına karar vermişti.İki mahkeme arasındaki uyuşmazlık üzerine 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 klasörden oluşan Cumhuriyet gazetesine molotof atılması ile ilgili dava dosyası ile 750 klasör, 10 DVD´den oluşan Ergenekon dava dosyasını 4 Nisan 2011 tarihinde Yargıtay´a gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na göndermişti. Buradan Yargıtay´a gönderilen dava dosyaları ile ilgili 12 Nisan 2011 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ali Karaisli, iki dosyanın birleştirilmesinde fiili ve hukuki yarar görmediği yönünde görüş bildirdi. Ancak, Yargıtay 5. Ceza Dairesi 13 Nisan 2011 tarihinde oy birliği ile davanın Ergenekon ile birleştirilmesine karar verdi. Dairenin kararında, Her iki mahkemenin dava dosyaları arasında sanıklar ve suçlar yönünden şahsi, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, davaların birlikte yürütülmesinde yarar görülmektedir. denildi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi birleştirme kararının ardından dosyaları İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi de molotof davası sanıklarının duruşmada hazır edilmeleri için yazı yazdı.
Yargıtay bu kez çok hızlı karar verdi
Molotof atılmasıyla ilgili davanın tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan´ın avukatı Burak Bekiroğlu, Türk hukuk tarihinde bir ilkin gerçekleştiği görüşünde. Jet hızıyla ulaşım da dahil tüm işlemlerin 14 gün içerisinde bittiğini belirten Bekiroğlu, Müvekkilim 28 aydır bir kişinin beyanı üzerine tutuklu bulunuyor. Uyuşmazlığın çözümünün uzaması halinde aylarca tutukluluk devam edecekti. Müvekkilim ve diğer sanıklar daha da mağdur olacaktı. Ancak Yargıtay kararı bu kadar hızlı vermesi tutuklu sanıkların mağduriyetlerini engelleyecektir. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mağduriyetlerin engellenmesi için yargılamanın hızlı yapılmasını dile getiriyordu. Bu hızlı kararla da Başbakan doğrulanmış oldu. diye konuştu. 30 Mart 2008 tarihinde Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılmasıyla ilgili davada 6´sı tutuklu 8 sanık yargılanıyordu. ( Cihan, AA, Cihan)
DANIŞTAY TANIKLARININ DİNLENMESİNE DEVAM |
Mahkeme Başkanı Köksal, birleştirme konusunda yaptığı açıklamanın ardından dün de ifadesine başvurulan tanık Koray Yılmaz´ı tekrar tanık kürsüsüne çağırdı. Hakim Özese ve hakim Haşıloğlu, Koray Yılmaz´ın kendi üzerine kayıtlı bir cep telefonunun sahibi olduğu Karmayapı ve KSG şirketindeki ortağı Leyla Ecin´in kullandığını açıklaması üzerine bu telefonun baz istasyonu kayıtlarına göre görüştükleri kişilerle ilgili sorular yönelttiler. Hakimler, Yılmaz´a şirketin telefonu ile İkinci Ergenekon davası sanığı Özel Kuvvetler Komutanlığı´ndan emekli olduktan sonra avukatlık yapan emekli albay Levent Göktaş ile görüşüldüğüne ilişkin kayıtlar olduğuna dikkat çektiler. Hakimler Özese ve Haşıloğlu, Leyla Ecin´in kullandığı, Koray Yılmaz adına kayıtlı cep telefonun ile Göktaş arasında 5 Nisan 2008 tarihinde mesajlaşma olduğuna dikkat çekerek Yılmaz´a Levent Göktaş´ı tanıyıp tanımadığını, Leyla Ecin´in Göktaş ile tanışıklığının içeriğini sordular. Göktaş´ı tanımadığını belirten Yılmaz, Leyla Ecin meslek icabı avukatlarla görüşüyordu. Ama nedir ne değildir bilmem ve isterseniz öğrenir size söylerim. şeklinde cevap verdi.
Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese, tanık Koray Yılmaz´ın dün yapılan duruşmada İstanbul´a geldiğimde Balmumcu´daki misafirhanede milletvekilleriyle görüşürdüm ifadesini hatırlatarak Ankara´da yaşadığınıza göre milletvekilleriyle orada görüşmek daha kolay değil mi diye sordu. Tanık Yılmaz Her yerde görüşebilirim. Zaten arkadaşlarım. diye konuştu.
Esen´in eski avukatı Ener de tanık olarak dinlendi
Danıştay yargılamasının Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yapıldığı tarihlerde tutuklu sanıklardan Süleyman Esen´in avukatlığını yapan Mehmet Ener, tanık sıfatıyla ifade verdi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Menfur Danıştay cinayeti ve o dönem basına yansıyan bazı detay konularla alakalı bilginize başvurmak için sizi çağırdık. dedi. Doğru söyleyeceğine dair yemini yaptırılıp bilgisi sorulan tanık avukat Mehmet Ener, davanın karar duruşmasından önce sanıklardan Osman Yıldırım´ı cezaevinde ziyaret etmesi ve konuyu savcıya anlatması ile ilgili bazı bilgileri tekrar etmek istediğini söyledi. Ankara´dan geldiği için yol yorgunu olduğunu ve olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için bazı detayları hatırlayamayabileceğini belirten Ener, daha önce bu konu ile alakalı verdiği ifadesinin doğru olduğunu, kendisine bu konu ile alakalı her sorunun sorulabileceğini söyledi.
Osman benimle görüşmek istemiş
Mahkeme Başkanı Şengün´ün, Önce siz bildiklerinizi anlatın. diye uyarıda bulundu. Tanık Ener bunun üzerine Duruşmalara geliş gidişleri sırasında Osman Yıldırım, avukatlığını yürüttüğüm Süleyman Esen´e benimle görüşmek istediğini söylemiş. Hatta ceza evinde mazgaldan da bu konu ile alakalı bir not vermiş kendisine. Ayrıca bu görüşmenin Esen için de iyi olacağını söylemiş. Süleyman bunları bana aktardı. Ben de cezaevine Süleyman´ı ziyarete gittiğim bir gün, kendisine Osman Yıldırım ile görüşeceğimi söyledim. dedi.
Osman ile görüştüm
Tanık Ener´in, cezaevi görevlilerinden de görüşme yaptıkları oda dışında beklemeleri konusunda ricada bulunduğunu söylemesi üzerine Başkan Şengün, Normalde görevliler beklemezler mi? diye sordu. Ener, Genelde beklemezler. Benim ricam üzerine bir görevli, görüşmemiz boyunca dışarıda bekledi. diye konuştu. Osman Yıldırım´ın, Meslekte geçmişiniz var mı? diye sorduğunu belirten Ener, Hakimlikten geldiğimi söyleyince belli olduğunu ve beğendiğini söyledi. Sonra da bana bazı detaylar anlattı. Türkiye´deki bazı konuları etkileyecek bilgilerdi bunlar. Ben de hafızamın iyi olmadığını, isimleri aklımda tutamadığımı söyledim. Duruşmaya çıkan mahkeme başkanının da babacan birisi olduğunu belirterek konuyu ona anlatması yönünde tavsiyede bulundum. bilgisini verdi.
Yıldırım, el bombalarını Veli Küçük´ten aldığını söyledi
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün, İyi de bu size verdiği detaylar, bilgiler nelerdir? diye sorması üzerine Ener, Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını Ata..´lı bir ilçede Veli Küçük´ten aldığını, bombaları aldığı evde bir toplantı düzenlediklerini, Hablemitoğlu suikastini de kendisine teklif ettiklerini ancak kabul etmediğini söyledi. diye konuştu.
Muzaffer Tekin ve Zekeriya Öztürk´ten tepki
Anlattığı konuların herhangi bir basın-yayın organında haber olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin sorulması üzerine Ener, böyle bir haberden bilgisinin olmadığını söyledi. Bunun üzerine tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin, elindeki bazı fotokopileri mahkeme heyetine göstererek Yayınlandı. diye bağırdı. Başkan Şengün´ün, Sabredin, size de sıra gelecek. uyarısından sonra bu sefer tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk, Gerçekler saklanmasın. diye oturduğu yerden müdahalede bulundu. Başkan Şengün bu kez de Biz de gerçekleri saklamasın diye uğraşıyoruz. dedi.
Savcıdan önce gazeteci Şamil Tayyar´a bilgi verdi
Bu açıklamaların ardından tanık avukat Ener, konuyla alakalı gazeteci Şamil Tayyar ile görüştüğünü belirterek, Bazı sanıklar hakkında ve dosyadaki bazı konularla alakalı bilgi istedi. Bir süre sonra dosyaya benim kadar vakıf olmadığını anlayınca bu işten vazgeçtim. diye konuştu. Başkan Şengün bu açıklamaya Dosyaya sizden daha fazla hakim olmasını mı bekliyordunuz? Siz bir avukatsınız ve dosya size ait. diye tepki gösterdi. Sanık Osman Yıldırım ile yaptıkları görüşmeye ilişkin de bazı bilgileri Şamil Tayyar ile paylaştığını belirten Ener, Görüşmeye ilişkin özel bilgileri Tayyar´a vermedim. Çünkü belki başka bir araştırma konusu olabilecek bilgilerdi. şeklinde konuştu.
Başkan Şengün: Bunları mahkemede neden söylemediniz?
Osman Yıldırım ile yaptığı görüşmeden bir gün sonra Şamil Tayyar ile görüştüğünü belirten Ener, iki gün sonra da Ankara özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekili Hamza Keleş´e de bu görüşme ile alakalı bir ziyarette bulunduğunu söyledi. Ener´in, savcı Keleş´e bu bilgileri sözlü olarak anlattığını söylemesi üzerine Başkan Şengün, Bunları nasıl yazıya dökmezsiniz ve şifaen söylersiniz? diye tepki gösterdi. Ener´in Almadı efendim. cevabı üzerine Başkan Şengün Ve siz de yazıya dökmediniz? diye tepkisine devam etti. Bunun üzerine Ener, Savcı bir suç unsuru görmedi ki yazıya dökmedi. cevabını verdi.
Osman´a ikinci ziyaret
Daha sonra karar duruşmasının görüldüğünü ve sadece kararın açıklandığını belirten tanık Ener, sanık Osman Yıldırım´ın kendisine verdiği bilgileri bu duruşmada hakime söylemediğini dile getirdi. Duruşmadan sonra Osman Yıldırım´ın, kendisini fax çekerek tekrar çağırdığını belirten Ener, bu kez cezaevi savcısına durumu bildirerek ikinci bir görüşme yaptığını söyledi. Ener, sanık Yıldırım´ın bu görüşme sırasında da Sizin talepleriniz reddedildiği için ben de hiçbirşey anlatamadım. dediği bilgisini verdi.
Tanık Ener´in verdiği bilgilerin ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Anlatılan detaylar sizin müvekkiliniz lehine olan konular. Osman anlatmadı ama siz neden anlatmadınız bunları? diye sordu. Ener, Ben savcı Hamza Keleş´e anlattım. Mahkemede hiç dile getirmedim. diye cevapladı. Başkan Şengün, Adaletin sağlanması için çaba harcıyorsunuz. Bunları sizin mahkemede de anlatmanız gerekirdi. Biri gelmiş size bu bilgileri vermiş, gidip mahkemede anlatsanıza. diye tepki gösterince Ener, O duruşmada sadece karar açıklanmıştı. Biz taleplerimizi daha önceki duruşmalarda vermiştik. Ayrıca kendisinin anlatmasını istedim. Eğer ben böyle bir görüşme yaptığımızı ve Osman Yıldırım´ın da bana bu bilgileri verdiğini söylesem ve o da bunları yalanlasa benim savunma direncim kırılırdı. cevabını verdi.
Ener: Bu yaşıma kadar kimseye emir vermedim
Tanır Ener, Yıldırım´ı iki kez ziyaret etmesinin ardından Osman Yıldırım emri Mehmet Ener´den mi yoksa başka birinden mi aldı? şeklinde haberler yayınlandı. Bu yaşıma kadar kimseye emir vermedim, yol göstermedim, ricada bulunmadım. dedi.
Arslan´ın sinirlendiği an
Tanık Ener´in Ankara´da yapılan yargılama sırasında sanık Alparslan Arslan´ın, öğleden önce verdiği ifadesinde Süleyman Esen bizim liderimizdir. dediğini söylemesi, Alparslan Arslan´ın tepkisine yol açtı. Alparslan oturduğu yerden Yalan diye bağırırken Ener cümlesine Öğleden önce Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını Süleyman Esen´den aldığını söyledi ama öğleden sonra da yalan söylediğini ve ifadesini değiştirdiğini, el bombalarını Süleyman´dan almadığını söyledi. diye konuştu. Bunun üzerine Alparslan Arslan oturduğu yerden bağırmaya ve tanık Mehmet Ener ile sanık Süleyman Esen´e yönelik hakaretler etmeye başladı. Bunun üzerine de kendisini korumakla görevli biri uzman Çavuş üç jandarma, Alparslan Arslan´ı, ağzını peçete ile kapatarak duruşma salonundan dışarı çıkardı. Bu bağrışmaların ardından duruşmaya ara verildi. ( Cihan)
(19 Nisan 2011, 12:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Cumhuriyet gazetesine molotoflu saldırı ve Ergenekon bağı manşetlerimiz
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap