Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi´nde görülen ´Hipnoz´ davasının dünkü duruşmasında çarpıcı bir gelişme yaşandı. Askeri bilirkişi, Astsubay Ali Balta´nın hazırladığı iddia edilen belgenin askeri yazışma kurallarına uymadığını belirledi. Bu sebeple de ikna ve iğfal kabiliyetinin bulunmadığının altını çizdi.
Hipnozlu sorgu davasına devam edildi
Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi´nde görülen ´Hipnoz´ davasının dünkü duruşmasında çarpıcı bir gelişme yaşandı. Askeri bilirkişi, Astsubay Ali Balta´nın hazırladığı iddia edilen belgenin askeri yazışma kurallarına uymadığını belirledi. Bu sebeple de ikna ve iğfal kabiliyetinin bulunmadığının altını çizdi.
Kayseri´de hipnoz ve işkenceyle ifadesi alınan Astsubay Ali Balta´nın resmi belgede sahtecilik iddiasıyla Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi´nde yargılandığı davanın dünkü duruşmasına bilirkişi raporu damgasını vurdu. Davaya sanık avukatları ile Korgeneral Rıdvan Ulugüler´in avukatı Necmi Kapar katıldı. Duruşmada, Balta´nın hazırladığı iddia edilen belgeye ilişkin bilirkişi heyetleri dinlendi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli bilirkişiler Binbaşı Hakan Şentürk, Orsan Baydar ve Üsteğmen Hikmet Düzgünün raporu okundu. Binbaşı Baydar´ın okuduğu raporda, astsubay Baltanın Korgeneral Ulugüler adına hazırladığı iddia edilen belgenin askeri yazışma kurallarına uymadığını, dolayısıyla ikna ve iğfal kabiliyetinin bulunmadığı vurgulandı. Ulugüler´in avukatı, raporu kabul etmediklerini bildirdi. Askeri savcı, bilirkişi raporunun mahkemede dinlenen ve sahte evrak ile ilk temas eden tanık beyanları ile uyuştuğunu vurgulayarak kabul edilmesini talep etti.
Ergenekon sanığı Köylü´ye yardım talimatı
Ayrıca duruşmada Kayseri´deki soruşturma sırasında askeri savcı Zeki Üçok´un bilirkişi olarak görevlendirdiği Hava Mühendis Yüzbaşı Dursun Gökdemir dinlendi. Ergenekon sanığı Cengiz Köylü´ye yardım yapılmasına ilişkin dönemin Garnizon Komutanı Korgeneral Ulugüler´e ait sözlü talimatın Hava Kuvvetleri Doküman Yönetim Sistemine girildiği bilgisayarın imajını alan Gökdemir yapılan işlemle ilgili bilgi verdi. 3 Mart 2009´da görevlendirildiğini ve Astsubay Çavuş Burak Özken´e ait bilgisayarın imaj alma işleminin 10-15 gün sürdüğünü anlatan Gökdemir, aldıkları imajları Başçavuş Seyfullah İnce´ye teslim ettiğini belirtti.
Tarihler çelişkili
Gökdemir´in bu ifadelerinin ardından söz alan Askeri Sava Ali Fuat Kumral, imaj işleminin uygun program ile alınmadığı, sehven eksik ya da yanlış alındığı yönünde astsubay İncenin ifadesinin bulunduğunu hatırlattı. Bunun üzerine Gökdemir, kendilerinin kullandığı programın geri kurtarma özelliğinin bulunmadığını, bunun dışında bilgisayarın imajını aldıklarını söyledi. Astsubay Balta´nın avukatı Okan Yılmaz, Gökdemir´in açıklamasına göre imaj alma işleminin 10-15 gün sürdüğünü ancak bilirkişi raporunun tarihinin 8 Mart 2009 olduğunu, imaj alma işlemi tamamlanmadan bu raporun nasıl hazırlandığını sordu. Sanık Gökdemir, hazırladıkları bilirkişi raporunun Astsubay Özken´in kullanıcısı olduğu bilgisayarın imajı üzerinde yapılarak hazırlanan bir rapor olmadığını vurguladı.
Admin şifresini bilen yükleyebilir
Avukatların sorusu üzerine Gökdemir, ´admin´ şifresine sahip yöneticilerin söz konusu belgenin yüklendiği bilgisayara bağlanarak işlem yapabileceğini, ancak bunun log kaydının bulunacağını ifade etti. Sanık avukatları, bilirkişi raporunun askeri savcı olaya el koymadan önce elde edilmiş bir takım belgeler üzerinden hazırlandığını, bizzat bilgisayarın kendisinin incelenmediğini, CMK´nın 134. maddesi gereğince imajı alınmadan önce bilgisayarın bir yedeğinin çıkartılarak kullanıcısına teslim edilmediğini vurguladı. Ayrıca bilgisayar el koymak için hakim kararı olmadan bu işlemin gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, dosyadan çıkarılmasını talep etti.
Bilirkişiye yemin ettirilmemiş
Duruşmada bilirkişilerin dinlenmesi sırasında soruşturmayı yürüten askeri savcı Üçok tarafından bilirkişilik yeminini yaptırmadığı da ortaya çıktı. Sanık avukatları ve askeri savcının sorusu üzerine, Üçok´un bilirkişilerden yalnızca Gökdemir´le görüşerek hangi konuda bilirkişilik yapacağı bilgisini verdiği, ancak görev yetki ve sorumluluklarını anlatmadığı, diğer bilirkişileri de çağırmadığı ve yemin ettirilmediği belirtildi.
Hukuka aykırı deliller var
Astsubay Ali Balta´nın avukatlarından Mustafa Dokumacı, CMK´ya göre tüm incelemelerin imajı alınan adli kopya üzerinden yapılması gerektiğini, orijinal disk üzerinden elde edilen delillerin mahkemece delil niteliği taşımayacağını söyledi. Bilirkişinin hazırladığı raporun hukuka aykırı olduğunu, mahkeme heyetinin yanlış yönlendirildiğini ve yanıltıldığını vurgulayan Dokumacı, bilirkişi heyeti hakkında ´delilleri karartma´ suçundan suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, hakkında Genelkurmay Askeri Mahkemesi´nde dava açılan Askeri Savcı Üçok´un hukuka aykırı olarak elde ettiği tüm deliller ile hukuka aykırı bilirkişi raporlarının dosyadan çıkarılması talebinin hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdi. Bilirkişiler hakkındaki suç duyurusu talebi ise reddedildi. ( Bugün)
Hipnoz davası Ergenekon davasıyla kesişiyor
Hipnozlu sorgu davası, Karargah Evleri yapılanmasını da konu alan Ergenekon davasıyla birçok noktada kesişiyor. Ergenekon Terör Örgütü´nün İşçi Partisi önderliğinde TSK´ya sızma projesi olarak bilinen ´Karargah Evleri´ ile ilgili askeri savcılık soruşturmasında çok sayıda tuhaf gelişme yaşandı. Kayseri 2. Hava İkmal Komutanlığı´nda, Karargah Evleri soruşturması kapsamında tutuklanan Albay Cengiz Köylü için para yardımı toplanması emri verildiğinin ortaya çıkması bunlardan sadece biriydi. Ancak sözlü emir, yazılı hale getirilerek jandarmanın kurumsal ağına konuldu.
İddialara göre bu sözlü emri yazılı hale getirerek kurumsal ağa yerleştirenler 3 astsubay. Bunun ortaya çıkması üzerine astsubaylar gözaltına alındı, işkence yapıldı. Ağır psikolojik travma geçiren astsubaylardan biri halen psikiyatrik tedavi görmekte. Astsubayların ifadesini almak için sadece işkence değil hipnoz da kullanıldı. Avukatların dahi göremediği bu ifadeler basına sızdırıldı. Ardından yapılan açıklamada ise söz konusu astsubayların ´sahte evrak düzenleyerek TSK´yı kamuoyu nezdinde gözden düşürmeye çalıştığı´ savunuldu.
Kamuoyunda gündeme gelen diğer bir çarpıcı iddia ise hipnozlu sorgularla elde edilecek zorlama ifadelerle Karargah Evleri soruşturmasına karşı ´Işık Evleri´ soruşturmasının oluşturulacağı ve Ergenekon soruşturmasının baltalanmaya çalışılacağı idi. İşte astsubayları iradeleri dışında ifade vermeye zorlamak için hipnozlu sorgu bu noktada devreye sokuldu. Ancak astsubayların aile ve avukatlarının ısrarlı mücadelesi ve Karargah Evleri soruşturmasında yaşanan birbirinden esrarengiz çok sayıdaki gariplik nedeniyle kamuoyunun dikkati bu davaya, yani ´hipnozlu sorgu´ davasına çevrildi. Sivil savcıların da hipnozlu sorgu olayının üzerine gitmesi üzerine sorumluların bir kısmı yargılandı. Olayın asıl sorumlusu askeri Savcı Albay Üçok´un yargılanmasına ise yeni başlandı. Hipnozun yapıldığı hem sanık itirafları hem de adli tıp tespiti ile doğrulandı. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi, astsubayların ifadelerini hipnoz ve işkence yöntemleriyle aldığı gerekçesiyle emekli Yarbay Gürol Doğan´ı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(19 Nisan 2011, 11:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Asgari savcıya azami hukuk: Üçok´a işkence davası
Asgari mahkeme azami hukuksuzluk: Hipnoz ve işkence yasal
İşkence davasında Korg. Ulugüler de yargılanmalı
Hipnozlu Sorgu olayıyla ilgili tüm manşetlerimiz
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması