Poyrazköy davasına bugün devam ediliyor. Kafes ve amirallere suikast davalarıyla birleştirilen davada 7´si tutuklu 69 sanık yargılanıyor. Mahkemeye ulaşan bir dilekçede, Poyrazköy davasında avukatların tanık olmak istediğini belirttiği eski Deniz Kuvvetleri Komutanı (DKK) Metin Ataç, tanık olmak gibi bir gayreti bulunmadığını, ancak mahkemenin çağırması durumunda gelebileceğini belirtiyor.
Poyrazköy: Ataç´ın tanıklık talebi yok
Poyrazköy davasına bugün devam ediliyor. Kafes ve amirallere suikast davalarıyla birleştirilen davada 7´si tutuklu 69 sanık yargılanıyor. Mahkemeye ulaşan bir dilekçede, Poyrazköy davasında avukatların tanık olmak istediğini belirttiği eski Deniz Kuvvetleri Komutanı (DKK) Metin Ataç, tanık olmak gibi bir gayreti bulunmadığını, ancak mahkemenin çağırması durumunda gelebileceğini belirtiyor.
Poyrazköy davasına bugün devam ediliyor. Kafes ve amirallere suikast davalarıyla birleştirilen davada 7´si tutuklu 69 sanık yargılanıyor. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşma için bu davada tutuksuz yargılanan ancak Balyoz´dan tutuklu olan Koramiral Kadir Sağdıç, Tuğamiral Fatih İlgar, Tuğamiral Levent Görgeç´in de aralarında bulunduğu muvazzaflar cezaevi aracıyla adliyeye getirildi. Emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, emekli Binbaşı Levent Bektaş ve emekli astsubay Ergin Geldikaya da hakimler ve savcıların kullandığı kapıdan adliyeye alındı. Duruşma için bazı tutuksuz sanıklar da adliyeye geldi.
Ataç´tan mahkemeye: Tanık olmak gibi gayretim yok, çağırırsanız gelirim
Poyrazköy davasında avukatların tanık olmak istediğini belirttiği eski Deniz Kuvvetleri Komutanı (DKK) Metin Ataç, mahkemeye gönderdiği yazıda, tanık olmak gibi bir gayreti bulunmadığını, ancak mahkemenin çağırması durumunda gelebileceğini kaydetti.Amirallere suikast ve Kafes davalarıyla birleştirilen Poyrazköy davasına İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam ediliyor. Duruşma başında mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, gelen evrakları okudu. Kendisine suikast yapılacağı iddia edilen eski DKK Ataç´ın avukatının gönderdiği dilekçenin mahkemeye ulaştığı belirtildi.
Mahkeme başkanı Yılmazabdurrahmanoğlu, duruşmada avukat Sütlüoğlu´nun mahkemeye dilekçe vererek Ataç´ın dinlenmesini talep ettiğini kaydetti. Mahkeme başkanı, daha sonra Metin Ataç´ın avukatı Emre Sarnıç´ın mahkemeye gönderdiği yazıyı okudu. Dilekçede, Metin Ataç´ın mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenmesi gibi bir talebinin olmadığı, tanık olarak dinlemek gibi amaç ve gayretinin de olmadığı, mahkemenin çağırması durumunda gelebileceği şeklinde ifadelerin yer aldığı belirtildi.
Bu yazıyla ilgili açıklaması sorulan avukat Sütlüoğlu, Ataç´ın avukatına ulaştığını ve şu an açıklayamayacağı nedenle duruşmaya gelemediğini belirtti. Avukat Sütlüoğlu, Ataç´ın davetiye ile çağrılması durumunda tanık olarak ifade vereceğini de sözlerine ekledi. Tutuklu teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan´ın avukatları İrfan Sütlüoğlu önceki duruşmada Ataç´ın tanık olarak gelmek istediği yönünde açıklamada bulunmuştu. Mahkeme ise avukatların getirmesi durumunda Ataç´ın tanık olarak dinlenebileceğini belirtmişti. ( Cihan)
Poyrazköy´deki aramaya katılanlar: Polis yönlendirme yapmadı
Poyrazköy davasında mühimmat aramalarına katılan üniversite görevlilerine sanık avukatları ısrarla polisin kendilerini yönlendirip yönlendirmediğini sordu.Öğretim üyelerinin ´hayır´ cevabına karşı avukatlar ve sanıklar aynı yöndeki soruları ısrarla tekrarladı. Öğretim üyeleri, ilk mühimmat bulunan noktayı polis dedektörünün tespit ettiğini, kendilerinin de cihazlarıyla incelediklerini ve sinyal verdiğini belirtti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmanın öğleden önceki bölümünde mühimmat çıkan aramalara katılan İstanbul Teknik Üniversitesi´nde görevli öğretim üyeleri tanık olarak dinlendi. Prof. Dr. Can Genç, rektörlükten telefon ile bilginin geldiğini, üç arkadaş olarak bölgeye gittiklerini söyledi. Elektromanyetik dalga yayan cihaz ve iki antenini götürdüklerini belirten Genç, sistemin 50 santimetre ile 10 metreye kadar derinlikte sinyal verebildiğini kaydetti. Polisin kendilerine kabaca bir alan gösterdiğini anlatan Genç, kendilerinin de bölgeyi taradıklarını ifade etti. Genç, ilk sinyal veren yerde kepçeyle yapılan kazıda tuğla çıktığını kaydetti. Polisin dedektörünün sinyal verdiğinin söylenmesi üzerine oraya gittiklerini belirten Genç, Tam hatırlamıyorum ama bir miktar kazılmıştı. O bölgede bizim cihazla inceleme yapmadık diye hatırlıyorum. dedi.
İfadesinin ardından Genç´e sorular yöneltildi. Avukat Celal Ülgen, Polis sizi ´tam olarak şurayı arayın´ diye yönlendirdi mi? Siz mi belirlediniz? diye sordu. Yönlendirme olmadığını belirten Genç, Onlar kabaca gösterdi. Biz de taradık. diye konuştu. Polisin ve kendilerinin kullandığı cihazın karşılaştırılması sorulan Genç, Bizim cihaz, toprak altında kırık, taş kütlesi gibi anomaliyi yani doğal yapının dışında bir şey var mı onu tespit eder. Polise de bunu belirttik. Polisinkini tam bilmiyorum ama metal dedektörü gibiydi. şeklinde konuştu.
Avukat Kemal Yener Saraçoğlu da, Genç´e polisin arama yapacakları yer konusunda yönlendirme yapıp yapmadığını sordu. Genç, özel olarak bir yönlendirmenin olmadığını kaydetti.
Avukat Murat Ergin, Polis size ´şu cihazı alın gelin´ gibi bir şey dedi mi? diye sordu. Genç, Öyle olmadı. Rektörlük bize bildirdi. dedi. Avukat Ergin´in Bomba aramaya gittiğinizi bilseydiniz yine bu cihazı mı götürürdünüz? sorusuna Genç, Evet, en pratiği bu cihazdır karşılığını verdi.
Avukat İrfan Sütlüoğlu, polisin ilk gün dedektörle tespit ettiği mühimmat çıkan bölgeyi kendilerine de inceletip inceletmediğini sordu. Genç, hatırladığı kadarıyla kendilerinin incelemediğini söyledi.
Üye hakim Mehmet Erdoğan, Genç´e ne kadarlık bir alanı incelediklerini ve mühimmat çıkan bölgeyle mesafelerinin ne kadar olduğunu sordu. Genç, Tahminen söylüyorum. 10 metreye 100 metre ve 20 metreye 100 metre kadar bir yer inceledik. Mühimmat çıkan yerle de aramız 30-40 metre kadardı. dedi.
Bu cevaptan sonra avukat Celal Ülgen, tanık Genç´e yine, O bölgeyi size polis mi gösterdi? diye sordu. Genç bu soru üzerine, Hayır, buradan itibaren arayabilirsiniz dediler biz de önce yol kenarından başladık. cevabını verdi.
Genç´in ardından İTÜ öğretim üyelerinden Okan Tüysüz dinlendi. Rektörlüğün bildirmesi üzerine aramaya gittiklerini kaydeden Tüysüz, iki gün aramaya katıldığını belirtti. Genç ile aynı doğrultuda ifade veren Tüysüz, polisin kendilerine arama yapılacak bölgeyi gösterdiğini kendilerinin de patika yol kenarından itibaren başladıklarını ifade etti. İlk sinyalde yapılan kazıda tuğla çıktığını belirten Tüysüz, polis dedektörünün ilk gün tespit ettiği ve mühimmat çıkan noktada kendilerinin de inceleme yapıp yapmadığı sorusuna Genç´in tersine inceleme yaptıklarını belirtti. Tüysüz kendi cihazlarının da sinyal verdiğini kaydetti.
Avukat Celal Ülgen, Tüysüz´e polisin yönlendirip yönlendirmediğini sordu. Yönlendirme olmadığını ifade eden Tüysüz, Yol kenarı ve çevresi dediler. Biz de önce yol kenarından başladık. Daha sonra çevresini inceledik. diye konuştu.
Tutuklu sanık Koramiral Kadir Sağdıç´ın Önceki tanık polisin tespit ettiği ilk yerde sizin inceleme yapmadığınızı söyledi. Siz inceleme yaptığınızı söylediniz. hatırlatması üzerine Tüysüz, kendilerinin de inceleme yaptıklarını kaydetti. Üye hakimin de bu durumu hatırlatması üzerine ilk dinlenen tanık Prof. Dr. Can Genç tekrar çağrıldı. İki tanığa birden aynı soru yöneltildi. Bunun üzerine Genç, Çok net hatırlamıyorum, yapmadık gibi hatırlıyorum. dedi. Tüysüz ise yaptıklarını tekrarladı.
Soru sorulmaya devam edilen Tüysüz, Sizi yönlendiren, sürekli yanınızda bulunan emniyet görevlisi var mıydı? sorusuna ´hayır´ cevabını verdi. Duruşmada üçüncü olarak İTÜ ekibinde yer alan öğretim üyesi Caner İmren tanık olarak dinlendi. İmren de rektörlüğün bildirmesi üzerine gittiklerini incelemeye başladıklarını ve ilk önce bir tuğla çıktığını anlattı. Bu sırada polis dedektörünün sinyal verdiğinin söylendiğini aktaran İmren, Biz oraya gittiğimizde 30 santimetre kadar küçük bir çukur açılmıştı. Biz de cihazla inceleme yaptık ve sinyal aldık. dedi.
Avukat Celal Ülgen, üçüncü tanığa da polisin yönlendirip yönlendirmediğini sordu. Yönlendirme olmadığını kaydeden İmren, Önce bir keşif yaptık. Sonra patika yol üzerinden aramaya başladık. cevabını verdi.
Direkt kendilerinin tespit ettiği nokta olup olmadığı sorulan İmren, İkinci gün dere kenarında bir sinyal aldık. O sırada kazı yoktu orada. Dedektörle de incelendi ve sinyal verdi. Sonra kazı yapıldı. karşılığını verdi.
Avukat Murat Ergin, İkinci gün kazı alanından erken ayrıldınız. Bunu siz mi istediniz yoksa polisler mi dedi ´tamam gidebilirsiniz´ diye? şeklinde sordu. İmren, Biz istedik. Çünkü dersimiz vardı. Lazım olursa yine çağırabileceklerini söyledik. dedi.
Avukat Ergin´in hangi cihazın alınması gerektiğini polisin mi söylediğini, ne kadar derinlikte arama yapılacağının söylenip söylenmediğini sorması üzerine, Elektromanyetik cihaza ihtiyaç olduğu söylendi. Biz ilk gün iki anten götürdük. 2. gün sığ olabileceği kanaatine vardık ve daha sığ arama yapan anteni götürdük. diye konuştu.
Avukat Ergin, İmren´e aramada yönlendirilip yönlendirilmediklerini sordu. İmren, Bize söylenen 80 dönüm kadar bir alandı. İhbarda yol kenarında olabilir deniyormuş. Biz serbest olarak keşif yaptık. Yol kenarından incelemeye başladık. dedi. ( Cihan)
Poyrazköy davası ertelendi
Poyrazköy davasında tahliye kararı çıkmadı. 7´si tutuklu 69 sanığın yargılandığı dava 5 Temmuz 2011 tarihine ertelendi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmanın bugünkü oturumu sona erdi. Öğleden önce dinlenen tanıkların ve öğleden sonra avukatlar ile sanıkların taleplerinin ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından kararları açıklayan mahkeme tahliye taleplerini reddetti. Duruşmayı 5 ve 8 Temmuz 2011 tarihine erteledi. ( Cihan)
(11 Nisan 2011, 10:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
POYRAZKÖY İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Poyrazköy kazıları ile ilgili manşetlerimiz
Silahları Poyrazköy´e göm emri Gölcük´ten
Casusluk izleri Poyrazköy´de bulunmuş