1978´de Savcı Doğan Öz terör cinayetlerini soruştururken Özel Harp Dairesi´nin, diğer adıyla Kontrgerilla´nın izine ulaştı. Soruşturmayı derinleştirdi ancak tamamlayamadan suikastle öldürüldü. 29 yıl sonra 2007´de Savcı Zekeriya Öz Ümraniye´de ele geçen el bombalarını soruştururken yine aynı güçlerin izine ulaştı. Soruşturmayı giderek derinleştirdi. Ancak soruşturmaları tamamlayamadan pasif bir makama atanarak adeta öldürüldü..
Savcı Öz´leri ya önden vururlar ya arkadan
1978´de Savcı Doğan Öz terör cinayetlerini soruştururken Özel Harp Dairesi´nin, diğer adıyla Kontrgerilla´nın izine ulaştı. Soruşturmayı derinleştirdi ancak tamamlayamadan suikastle öldürüldü. 29 yıl sonra 2007´de Savcı Zekeriya Öz Ümraniye´de ele geçen el bombalarını soruştururken yine aynı güçlerin izine ulaştı. Soruşturmayı giderek derinleştirdi. Ancak soruşturmaları tamamlayamadan pasif bir makama atanarak adeta öldürüldü..
1978´de Savcı Doğan Öz terör cinayetlerini soruştururken Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) diğer adıyla kontrgerillanın izine ulaştı. Soruşturmayı derinleştirdi ancak tamamlayamadan suikastle öldürüldü. 29 yıl sonra 2007´de Savcı Zekeriya Öz Ümraniye´de ele geçen 27 el bombasını soruştururken kontrgerillanın ya da diğer adıyla Ergenekon´un izine ulaştı.
O günlerde durum öylesine hassastı ki 2006´da gerçekleşen Danıştay saldırısı sonrası kitleler cenaze töreninde hükümetin bakanlarını pet şişe yağmuruna tutmuş, bakanlar korumalar eşliğinde törenden kaçmak zorunda kalmıştı. 27 Nisan muhtırası, Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırılar, Danıştay saldırısı ve onlarca kışkırtma peşpeşe gelmiş, bir darbe çok yaklaşmıştı. İşte Savcı Öz, bu ortamda başlattığı ve hızla derinleştirdiği soruşturma ile hükümeti adeta ipten aldı. Birisini izini sürdüğü örgüt kurşunla vurarak öldürdü, diğerini ise Danıştay saldırısı ile devrilmeye giderek yaklaşırken kurtardığı hükümet..
Herkes biliyor ki bu HSYK´nın değil hükümetin bir tasarrufu. Bunun en açık belirtisi ilk zamanlarda korunması için Başbakan Erdoğan´ın kendi zırhlı mercedesini ona vererek desteğini gösteriyor ve demeçlerinde açıkça sahip çıkıyor iken, görevden alındığında ise ´Ben HSYK´nın işine karışmam´ demesi oldu.
Öz, asla yorulduğundan şikayet etmedi. Görevden alındığında dahi elinde 6 adet soruşturma dosyası vardı ve yeni operasyonlar başlatmıştı. Görevden alınmasına şaşırdıysa da saygıyla karşıladı ve ´zaten yorulmuştum´ diyebildi.
Yetkilerini aşırı kullanmakla eleştirildi. Ancak karar ve talepleri mahkemelerce hep onaylandı. Dolayısıyla hukukun dışına çıkmadı. Ama anlaşılıyor ki siyasetin dışına çıkmış. Anlaşılıyor ki savcıların sadece mahkemelerden değil bazı siyasetçilerden de onay alması gerekiyor. Şemdinli´de Kara Kuvvetleri Komutanının adını iddianameye koyduğu için Savcı Ferhat Sarıkaya görevden alınmıştı, gazetecilere yönelik operasyon yaptığı için de Savcı Zekeriya Öz.. İşte böylesine karışık bir ortamda Kontrgerilla´ya karşı yapılabileceklerin en iyisini yaptı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Savcıya medya ayarı
Gültekin Avcı / Emekli savcı (Bugün): Şemdinli´de ´suçu´ sadece görevini yapmak olan bir savcıya kıydılar. HSYK yaptı. Erzurum Özel Yetkili Bölge Savcısı Osman Şanal sadece görevini yaptı diye özel yetkiden uzaklaştırıldı. HSYK yaptı. Aynı HSYK, Kadir Özbek ve Ali Suat Ertosun´un başını çektiği bir ekiple Ergenekon soruşturmasının yılmaz savcısı Zekeriya Öz´ü görevinden almak için çok uğraştı. Yargıya müdahaledir, hukuka aykırıdır dedik. Görev süresi dolmadı dedik. Dere geçerken at değiştirilmez dedik. On binlerce sayfa evraka ve Ergenekon´un tüm arterlerine Zekeriya Öz hâkim, yeni bir savcı bunlara nüfuz edinceye kadar aylar geçer dedik. Ergenekon soruşturması durdurulmak isteniyor dedik. Karşı çıktık. Haklıydık.
Şimdi ne oldu? YARSAV´ın ve eski HSYK´nın şehvetle görevden almak istediği savcıyı, demokratik hassasiyetli yeni HSYK görevden (Ergenekon özel yetkisinden) aldı. Onların bin bir yolla yapamadığını bunlar yaptı. Medya azmettirdi, HSYK da iyi niyet hülyalarıyla tetiği çekti. Yazık ettiler Ergenekon´un korkulu rüyasına. Attığı her adımı pek çok ağır ceza mahkemesinin doğruladığı gayretli vicdan. Karanlık odalarda basın özgürlüğü arayan medyanın ve yeni HSYK´nın rota ayarının kurbanı oldu. Terfi ettiğini düşünen insan beklemiyordum, artık biraz da kendime vakit ayırırım der mi? Ergenekon gibi dünyanın takip ettiği bir tarihi soruşturmayı başlatan ve bugüne getiren bir savcı için başsavcı vekilliği terfi sayılır mı? Terfi eden Başsavcı Vekili Çolakkadı, böyle mi dedi? Yeni görevine layık olmaya çalışacağını söyledi. Başsavcı vekilliği öyle bir statüdür ki, ne başsavcısınız ne de soruşturma savcısı. Başsavcı vekilleri, başsavcılar gibi savcıların amiri değildir. Savcı soruşturmalarını yönlendiremezler, soruşturmaya etki edemezler. Bunu zaten başsavcılar da yapamaz. Üstelik Savcı Öz, uzmanı olduğu özel yetkili başsavcı vekilliğine değil, genel başsavcı vekilliğine atandı. Böylece derin imajlı ve darbeye yönelik hiçbir soruşturmanın ve operasyonun içinde olamayacak.
Savcı Öz´ün görev süresi de dolmamıştı. Savcının yıpranmasından bahsetmek de mümkün değil. Öz´ün medyada yıpranmaya sebebiyet verecek hiçbir tutum ve beyanı olmadı. Savcı Öz, ne Bu iş cumhurbaşkanına kadar uzanıyor diyen Gladio savcısı Casson kadar ne de 7417 kişiyi soruşturan Temiz Eller savcısı Antonio di Pietro kadar yıprandı. Andreotti başbakan oldukça mafia bitmez diyen İtalyan savcı Gianchario Caselli kadar da. Belki de İtalyan medyası bizimkiler kadar yaygaracı değildi. Ayrıca muhalifler, Savcı Öz´ün şahsından çok Ergenekon soruşturmasının kendisinden şikâyetçi değil mi? HSYK, Fikret Seçen´in özel yetkili başsavcı vekilliğine atanmasını Savcı Öz´den daha kıdemli olmasıyla açıklıyor. HSYK atamasıyla unvanlı göreve gelmek için emsallerinden kıdemli olmak şart değil. Adli mekanizmada unvanlı görevler C. Başsavcılığı, C. Başsavcı Vekilliği ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı´dır. Pek çok başsavcının maiyetinde kendisinden daha yaşlı ve kıdemli savcılar görev yapıyor. Yani Savcı Öz, bal gibi özel yetkili başsavcı vekili yapılabilirdi.
Mahkeme kadıya mülk değildir, devlette devamlılık esastır deniyor doğru. O zaman eski HSYK ve Ertosun, Savcı Öz´ün görev yerini değiştirmek istediğinde karşı çıkmak ve bu kadar kriz çıkarmak niye? Sonuçta ne oldu? Eski HSYK´nın Şemdinli´de, Erzurum´da yaptığı hukuksuz uygulamalar emsal oldu. Savcı Öz´ün özel yetkilerinin alınmasıyla önemli soruşturmalar yürüten savcıların, soruşturmanın yarısında terfi gerekçesiyle bile değiştirilebileceğinin ´normal´ olduğu gösterilmiş oldu. HSYK, özellikle Oda TV operasyonunda medyanın gösterdiği infialle ceza yargılamasındaki koruma tedbirlerine (gözaltı, arama, el koyma, tutuklama) de ince ayar çekmiş oldu.
Görünen o ki, soruşturmanın bundan sonraki safhasında gözaltı, arama veya tutuklamaya sevk işlemleri mümkün olduğunca minimize edilecek. Bu ne demek? Örgüt unsurları arasındaki ilişkilerin, delillerin ve sistematiğin eskisi gibi net bir şekilde ortaya koyulamaması demek. Atama Daire Başkanı İbrahim Okur, her atamada savcıların yürüttüğü pek çok soruşturmanın yarım kaldığını, bunun normal olduğunu söylüyor. Kaç tane savcı, asrın soruşturmasını yürütürken yarım bıraktı acaba Sayın Okur? Terfi ettirdik diyorlar. Keşke hiç gölge etmeselerdi. Savcı Öz´e en büyük hediyeleri bu olurdu sanırım. Keşke hukuk bilmez, ceza tekniğinden anlamaz medya unsurlarının rüzgârına kapılmasalardı? Yeni Ergenekon savcısıyla soruşturma aynen devam edecek öyle mi? Edebilir ama soruşturmaya koyulan çarpıcı virgülden sonra silik ve küçük puntolarla... Ergenekon´da en hayati ve en etkili soruşturma dönemi kapanmıştır. ( Gültekin Avcı / Bugün)
(02 Nisan 2011, 12:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Savcı Zekeriya Öz´ün görevden alınmasıyla ilgili manşetlerimiz
Savcı Doğan Öz suikastiyle ilgili manşetlerimiz
Cumhurbaşkanlığı sürecinde kışkırtmalar