Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol´un misyonerlikle ilgili faaliyetleri ve Zirve Katliamı zanlılarıyla ilişkileri nedeniyle Ergenekon soruşturması savcılarından Zekeriya Öz´ün talimatıyla başlatılan operasyon kapsamında Siirt, Muğla, Malatya ve İzmir´in de aralarında bulunduğu 9 ilde aramalar yapılıyor. Aralarında eski Malatya Alay Komutanı Mehmet Ülger ve öğretim görevlisi Ruhi Babat´ın da bulunduğu 20´nin üzerinde kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. Gözaltı kararı verilen şüphelilerin Zirve katliamını planlayan ve azmettirenler olduğu iddia ediliyor.
FLAŞ!!! Ergenekon´da ´Zirve´ operasyonu
Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol´un misyonerlikle ilgili faaliyetleri ve Zirve Katliamı zanlılarıyla ilişkileri nedeniyle Ergenekon soruşturması savcılarından Zekeriya Öz´ün talimatıyla başlatılan operasyon kapsamında Siirt, Muğla, Malatya ve İzmir´in de aralarında bulunduğu 9 ilde aramalar yapılıyor. Aralarında eski Malatya Alay Komutanı Mehmet Ülger ve öğretim görevlisi Ruhi Babat´ın da bulunduğu 20´nin üzerinde kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. Gözaltı kararı verilen şüphelilerin Zirve katliamını planlayan ve azmettirenler olduğu iddia ediliyor.
Ergenekon soruşturması savcılarından Zekeriya Öz´ün talimatıyla başlatılan operasyon kapsamında Siirt, Muğla, Malatya ve İzmir´in de aralarında bulunduğu 9 ilde aramalar yapılıyor. Aralarında eski Malatya Alay Komutanı Mehmet Ülger ve öğretim görevlisi Ruhi Babat´ın da bulunduğu 20´nin üzerinde kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. Gözaltı kararı verilen şüphelilerin Zirve katliamını planlayan ve azmettirenler olduğu iddia ediliyor. Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol´un misyonerlikle ilgili faaliyetleri ve zanlılarla ilişkileri nedeniyle operasyonun başlatıldığı ifade edildi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin koordinasyonun da yürütülen soruşturma kapsamında bir çok ilin jandarma alay komutanlıklarında arama yapıldığı ileri sürüldü. Arama yapılan adresler arasında Malatya İnönü Üniversitesi´nin bulunduğu belirtildi. Gözaltına alınanların İstanbul´a getirileceği öğrenildi.
Siirt´te bir astsubay gözaltına alındı
Zirve Yayınevi katliamı ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Siirt´te, jandarmada görevli bir astsubay gözaltına alındı. Astsubayın evinde polis tarafından arama yapılıyor. Malatya eski Jandarma Alay Komutanı Ülger gözaltına alındı. Malatya´daki Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada cinayetin işlendiği dönemde Malatya Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger´in gözaltına alındığı ileri sürüldü.
Jandarma istihbarattan savcılığa ihbar mektubu
Davaya bakan özel yetkili cumhuriyet savcısının talimatıyla, 9 ilde 20 adrese baskın düzenlendiği, Malatya eski Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger´in bu çerçevede gözaltına alındığı öğrenildi. Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı, mahkemeye gönderdiği yazıda, 25-26 Mayıs 2006´da eski Malatya İl Jandarma Alay Komutanı emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger tarafından ´aşırı sağ faaliyetler ve misyonerlik´ semineri düzenlendiğini bildirmişti. Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi´nde çalışan bir personel olduğu belirtilen kişi ise özel yetkili savcıya gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer vermişti Malatya İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Mehmet Ülger tarafından Kayseri Jandarma Bölge Komutanı ve Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanı´na 2007 yılı Mart ayında brifing verildi. Bu brifingden yaklaşık bir buçuk ay sonra misyoner cinayeti işlenmiştir. Bu brifingde, öldürülen kişiler ve yaptıkları faaliyetleri ile ilgili olarak ayrıntılı raporlar bizzat Mehmet Ülger tarafından üstlerine sunulmuştur.
Katliamın gerçekleşeceği subaylar tarafından biliniyordu
Mektupta, olayın gerçekleşeceğinin Ülger ve bazı üst komutanlar tarafından bilindiği ileri sürülüyor.
İlahiyatçı öğretim görevlisi de katliamla bağlantılı
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi personeli Ruhi Abat´ın da jandarma ile birlikte çalıştığı iddiasının bulunduğu mektupta şu satırlar yer almıştı: Ruhi Abat´ın İl Jandarma Komutanlığı´na gelişi hiçbir zaman kayıt altına alınmamıştır. Normalde İl Jandarma Komutanlığı´na gelen tüm sivil şahıslar nizamiyede nöbet tutan personel tarafından ziyaret defterine kayıt edilir, kimlikleri alınır ve kendilerine ziyaretçi giriş kartı verildikten sonra içeri alınmalarına karşılık Ruhi Abat hiçbir zaman bu işleme tabi tutulmamıştır. Öte yandan soruşturma kapsamında İnönü Üniversitesi Rektörlük binasında arama yapıldığı bildirildi.
İzmir´de bir askeri misafirhanede arama
İzmir´de bir askeri misafirhanede, Ergenekon soruşturması çerçevesinde arama yapıldı. Alınan bilgiye göre, Ergenekon soruşturmasına ilişkin, sabah saatlerinde bazı illerdeki adreslerle birlikte İzmir´deki bir askeri misafirhanede, cumhuriyet savcısı gözetiminde polis tarafından arama yapıldı. Konuyla ilgili gözaltına alınan kişi olmadığı öğrenildi.
Ankara´da emekli asker gözaltına alındı
Ergenekon soruşturması kapsamında, emekli bir askerin Ankara´da gözaltına alındığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda emekli bir askeri gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen emekli askerin, İstanbul´a gönderileceği öğrenildi.
Zirve Katliamı nasıl oldu?
Malatya´da, 18 Nisan 2007´de, Zirve Yayınevi´nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler(20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı. Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde tedavi edildikten sonra tutuklanmıştı. Günaydın´ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde Cumhuriyet savcısına verdiği ifade doğrultusunda, olayı azmettirdiği gerekçesiyle Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki de tutuklanmıştı. Yelki, 22 Mayıs 2009, Aral ise 20 Ağustos 2009´daki duruşmalarda tahliye edilmiş, 15 Ekim 2010´daki 29. duruşmada tanık olarak dinlenilen Erhan Özen´in ifadelerini de dikkate alan mahkeme heyeti, Aral´ın yeniden tutuklanmasına karar vermişti.
ERGENEKON VE ZİRVE BAĞLANTISINI GÖSTEREN RAPOR VE İFADELER |
Zirve Yayınevi´nde misyonerlik yaptıkları gerekçesiyle 3 kişinin öldürülmesi olayını planladıkları ve azmettirdikleri gerekçesiyle bir çok zanlı hakkında gözaltı kararı verildi. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ün talimatı ile başlayan operasyon öncesinde cinayetle Ergenekon ilişkisini gösteren rapor ve ifadeler bulunuyor. Savcı Öz´e 29 Aralık 2010´da ifade veren gizli bir tanık cinayetin, eski Malatya Alay Komutanı Mehmet Ülger, öğretim görevlisi Ruhi Abat, İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil´in de aralarında bulunduğu bir ekip tarafından cinayetin planlandığını söylemişti.
Bu ifadenin yanı sıra Dink ve Zirve Yayınevi cinayeti davalarında tanık olarak ifade veren Erhan Özen, cinayetinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan Varol Bülent Aral ile Ergenekon davası sanıkları emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´in irtibatlı olduğunu söylemişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın isteği üzerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´nün cinayetle Ergenekon soruşturması arasında bir bağ olup olmadığına yönelik 32 sayfadan oluşan raporda da bağlantılar anlatılıyor.
Kafes Eylem Planı´nın ortaya çıkmasıyla Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink cinayetleri için ´operasyonlar´ ibaresi kullanıldığını belirten raporun sonuç bölümünde, Ülkemizde son zamanlarda meydana gelen provokatif amaçlı olaylar incelendiğinde hemen hemen her birisinin değişik amaçlar içerdiği, bir olayda laik-antilaik çatışması tetiklenmeye çalışıldığı, bir kısım olaylarda azınlıkların hedef alındığı, bir takım olaylarda da ülkemizi uluslar arası arenada sıkıntıya sokmaya çalışıldığı görülmüştür. deniliyor.
Raporda, Soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan Ahmet Hurşit Tolon ve Durmuş Ali Özoğlu isimli şahıslardan, Türkiye´de yaşayan azınlıklarla ve Rum, Ermeni, Yahudi azınlığın sahip oldukları vakıflarla ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı gizli ibareli belgeler olduğu, yine aynı şahıslarda misyonerlik faaliyetleri ile ilgili bilgileri içeren- belgeler olduğu, şahıslardan elde edilen PH 02-2-9 isimli word dosyalarının birebir aynı olduğu ve her iki belgede de Türk Ortodoks patrikhanesi sözcüsü Sevgi Erenerol´un ifadesi ile, Batı Kurtuluş savaşı ile yapamadığını, misyonerlik ile yapmaya çalışmaktadır. Misyonerlik kilise kurumu olarak görünse de, aslında Emperyalizmin mızrak ucudur. şeklinde ibarelerin olduğu, Soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Hüseyin Buzoğlu ve Ergün Poyraz isimli şahıslardan elde edilen dijital verilerde Sevgi Erenerol isimli sanığın askeri personele yönelik vermiş olduğu misyonerlik konulu konferansa ait video görüntüleri ve konferansın çözüm metninin olduğu görülmüştür. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde Sevgi Erenerol isimli şahsın her ne kadar söylemiş olduğu sözleri genel bir kitleye hitap ediyormuş gibi söylediği görülse de, Ergenekon Terör örgütünün faaliyetleri kapsamında özellikle bir gruba yönelik bilgilendirme ve yönlendirme faaliyeti içerisinde olduğu, ayrıca Ahmet Hurşit Tolon´dan elde edilen 1 nolu cd içerisinde yer alan misyonerlik isimli 27 slaytlı sunumun 20. slaytında Kayra Dağıtım isminin ve il bazında Malatya, İstanbul, İzmir, Trabzon şehir isimlerinin özellikle belirtilmesi, Durmuş Ali Özoğlu ve Hurşit Tolon´dan elde edilen dijital verilerde Mesrob Mutafyan isminin bulunması ve aynı şahsın isminin soruşturma kapsamında tutuklu sanıklardan İbrahim Şahin´den de tedhiş planı çerçevesinde elde edilmesi bahse konu, şehir, kurum ve şahıs isimlerinin özel hedef gösterildiği kanaatini oluşturmaktadır.
Kafes Operasyonu Eylem Planı´nın ´Durum´ başlığı altında; Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink eylemleri için operasyonlar ibaresi kullanılmıştır. Belirtilen bu üç eylemin de Ergenekon Terör örgütü amaçları doğrultusunda yapılan eylemler oldukları değerlendirilmektedir. ifadeleri yer alıyor.
Raporun sonuç bölümü, İş bu iddia olunan Ergenekon terör örgütü ile Zirve cinayeti sanıklarının irtibatlarını gösterir rapor tarafımızdan tanzimle altı birlikte imza altına alınmıştır. ifadeleri ile son buluyor.
Bunların yanı sıra Zirve Yayınevi davasının müdahil avukatı Erdal Doğan´ın 18 Ocak 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdiği dilekçenin de soruşturma dosyasında yer aldığı öğrenildi. Doğan, Savcı Öz´e verdiği dilekçede, Ergenekon sanıkları ile Zirve Yayınevi cinayeti sanıklarının ilişkilerinin araştırılmasını talep etmişti. ( Cihan)
ÇOK GÜÇLÜ DELİLLER VAR |
´Şerefsizlere vur dedik, öldürmüşler´
Gazeteci-yazar Adem Yavuz Arslan´ın geçtiğimiz aylarda çıkan ´Bi Ermeni Var´ kitabında yer verdiği bilgiler kamuoyunu sarsmıştı. Kendisine daha sonra mermi ve beyaz bere gönderilerek tehdit edilen Arslan´ın yazdığı kitapta, Hurşit Tolon´un görevi sırasında Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi´nde (TUSHAD) görevli olduğu belirtilen bir kişinin 24 Aralık 2010´da gizli tanık olarak ifade verdiği aktarılıyordu. Gizli tanık, ifadelerinde, Zirve katliamını jandarmanın organize ettiğini iddia etmişti. Şahıs, Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün emriyle, 2003-2005 yılları arasında şehrin kilisesinde başpapaz olarak çalıştığını anlatıyordu. Aynı tanığın kitapta yer alan ifadesine göre, Ülger ve beraberindekiler katledilen üç kişiye yönelik sansasyonel bir eylem hazırlığı içindeydi. O tanığın iddiasına göre, olay akşamı, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat´ın (küçük resim) cinayetlerden sonra yaptığı bir telefon görüşmesinde, Şerefsizlere vur dedik, öldürmüşler. dediği iddia edilmişti.
İşte karanlık bağlantılar
Danıştay saldırısından yaklaşık bir yıl sonra Malatya´da bir provokasyon yaşandı. Zirve Yayınevi´nde çalışan ve misyonerlik yaptıkları ileri sürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, 18 Nisan 2007´de boğazları kesilerek öldürüldü. Zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (20) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalandı. Üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın (19) ise tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Davanın 9 Haziran 2008´de yapılan 7. duruşmasında Emre Günaydın ilginç ifadeler kullandı. Saldırıda azmettirici olmakla suçlanan Varol Bülent Aral ile ilgili soru üzerine şunları söyledi: Aral işten çıkarıldığında bana (´Bizimle birlikte ol, sana her türlü devlet desteği sağlarız´) dedi. Davanın bir numaralı sanığı Emre Günaydın´a talimat veren kişinin Varol Bülent Aral olduğu ileri sürüldü. Malatya Otogarı´nda bulunan Aral´a ait ajandada Ergenekon izine rastlandı. Bülent Aral´ın ajandasında Veli Küçük´ten Zekeriya Öztürk´e kadar pek çok isim ve kayıt yer alıyordu. Milliyet Gazetesi 17 Şubat 2009´da önemli bir habere imza attı. Haberde, Malatya´da Zirve Yayınevi´nde 3 kişinin boğazı kesilerek öldürülmesi olayının azmettiricisi olarak tutuklanan Hüseyin Yelki´nin, emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün katliam için görevlendirdiği öne sürülen iki kişiyi tanıdığı ortaya çıktı. deniliyordu.
Ergenekon dosyası eklendi
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Eray Gürtekin, 21 Kasım 2008´de Ergenekon davası iddianamesinin, Malatya´daki yayınevi cinayetleri davasının dosyasına eklendiğini açıkladı. Cinayetlerle ilgili davanın görüldüğü 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ne 12 Haziran 2007´de gönderilen ihbar mektubunda, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger´e yönelik suçlamalar bulunuyordu. Mektupta ´Emre Günaydın´ı azmettiren ve yönlendiren kişi komutanımız M.Ü.´nün yönlendirmesiyle İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat´tır´ deniliyordu. Ruhi Abat´ın olaydan önceki 6 ay boyunca istihbaratçılarla 600´e yakın görüşme yaptığı tespit edildi.
Bir dönem JİTEM´de haber elemanı olarak çalıştığını anlatan Erhan Özen ise davanın 29. duruşmasında verdiği ifadede, Varol Bülent Aral ile Ergenekon davasının tutuklu sanıkları emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´in irtibatlı olduğunu söylemişti.
Veli Küçük ifade vermiş ve katliamın Ergenekon davasıyla birleştirileceğini iddia etmişti
13 Nisan 2009´da Ruhi Abat ve Mehmet Ülger tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyeti ve müdahil avukatları, olay günü cinayet yerine gidip gitmediğini sordu. Olay yerine gittiğini, nedeninin de alay komutanı olarak savcının bir talimatının olup olmayacağını öğrenmek amacı taşıdığını ileri sürdü. Ergenekon davasının 8 Mayıs 2009´da yapılan 83. duruşmasında ilginç bir gelişme yaşandı. Veli Küçük, Malatya´daki katliama ilişkin, 6 Mayıs Çarşamba günü şüpheli olarak Silivri´de ifade verdiğini açıkladı. Küçük, Malatya´daki Zirve Yayınevi katliamı nedeniyle çarşamba günü şüpheli olarak Silivri´de ifade verdim. Zirve Yayınevi´nin şu anda şüphelisiyim. diye konuştu.
Ergenekon davası tutuksuz sanıklarından eski Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon´da ele geçirilen Psikolojik Harekat Seminerleri isimli bir sunuda Zirve Yayınevi´nin eski ismi yer alıyordu: Malatya´da Kayra Dağıtım (Zirve Yayınevi´nin eski ismi) Pazarlama Ltd. Şirketi adı altında kurulan kitabevi tarafından askeri personele yönelik misyonerlik faaliyetlerinde bulunulduğu...
Zirve soruşturması derinleşiyor, müdahil avukatlar umutlu
Zirve Yayınevi´nde 3 kişinin bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili davanın müdahil avukatı Erdal Doğan, 18 Ocak 2010´da Savcı Zekeriya Öz´den katliamın Kafes Eylem Planı çerçevesinde ve Ergenekon bağlantısı konusunda araştırma ve soruşturma yapılmasına dair talepte bulunduklarını söyledi. Katliamla ilgili davanın son 3 yıldır Poyrazköy ve Ergenekon gibi davalarla bağlantılı olduğunu her duruşmada söylediklerini ifade eden Doğan, şöyle konuştu: Zirve Yayınevi´ndeki cinayetlerle ilgili davanın Ergenekon-Poyrazköy davasıyla bağlantısına dair iddialarımızı, delillerimizi en az son 3 yıldır davanın görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ve halen davayla ilgili soruşturmayı sürdüren Malatya savcıları ile Ergenekon soruşturmasını başlatan İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e sunmuştuk. Ayrıca davanın müdahil avukatları olarak 18 Ocak 2010 tarihinde Savcı Zekeriya Öz´e katliamın Kafes Eylem Planı çerçevesinde ve Ergenekon bağlantısı konusunda araştırma ve soruşturma yapılmasına dair taleplerimizi içeren bir dilekçe de vermiştik. Bugünkü gelişmelerden de anlaşılıyor ki Sayın Öz´ün daha önceki araştırmalarıyla birlikte bu soruşturmayı derinleştirdiği görünüyor. Hatırlanacağı üzere rahip Santoro, Zirve Yayınevi ve Hrant Dink cinayetleri, Kafes Eylem Planı´nda birer operasyon olarak zikredilmekteydi.´ ( Zaman)
SAVCIYA GELEN ŞOK SES KAYDI OPERASYONU BAŞLATTI |
Operasyona jandarma istihbaratında çalışan bir ismin ´gizli tanık´ olarak 24 Aralık 2010 tarihinde soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e verdiği ifadeyle başlandı. Gizli tanık, Zirve katliamının tüm ayrıntılarını, cinayeti kimin işlediğini Öz´e ayrıntılarıyla anlattı. Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un da ismini veren gizli tanığın ifadeleri üzerine soruşturma derinleştirildi.
Deliller postayla geldi
Bu safhada savcılığa postadan cinayetin tüm ayrıntılarını anlatan bir ses kaydı ulaştı. CD normal ebatlarda değil, mini boydaydı. CD içerisindeki tüm konuşmalar deşifre edildi. Konuşma, Malatya Organize Sanayi Jandarma Karakolu´nda geçiyordu. 27 Ocak 2008 tarihinde gerçekleşen bu toplantıya katılan isimler ise oldukça dikkat çekici. Dönemin Malatya Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat, papaz İlker Çınar, İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Haydar Yeşil, İl Jandarma İstihbarat Başçavuş Adil Akçay.
Katliamı gülerek anlatıyorlardı
CD´deki ses kayıtları gizli alınmış bir kayıttı. Albay Mehmet Ülger ve Ruhi Abat dahil cinayetin içerisinde olan bazı isimler cinayetin nasıl işlendiğini kendi aralarında konuşuyorlardı. Cinayet emrinin nasıl verildiği, kimin cinayette kaç para aldığı gibi tüm ayrıntılar CD içerisinde vardı. Cinayet öncesi ve sonrasıyla ilgili tüm ayrıntılar bu toplantıda konuşulmuştu. Hatta toplantıya katılanlar cinayetin işlenişini gülerek anlatıyorlardı. Cinayet sonrası siyasi hayatın nasıl şekilleneceği gibi konuşmalar yapmaktan da çekinmiyorlardı.
Savcı Öz, gizli tanığı dinledi
İşte bu CD üzerine 24 Aralık 2010 günü ifade veren gizli tanığı savcı bir kez daha dinledi. 14 Mart 2011 tarihinde gizli tanık savcıya ifade verdi. Savcının ifade istemesinin sebebi, seslerin kime ait olduğunu öğrenmekti. Gizli tanık Albay ve öğretim görevlisi dahil toplantıya katılan tüm isimleri savcıya bildirdi. Aynı gizli tanık bu kez de sekiz sayfalık bir ifade verdi. Toplantıda konuşulanlar çerçevesinde tüm ayrıntıları savcı Öz´e aktardı.
Önemli delillere ulaşıldı
Soruşturma dosyasında CD´nin yanı sıra katliamda öldürülen sanıkların ölmeden önce katıldıkları toplantılarda çekilen fotoğrafları da yer aldı. Cinayeti işleyenler adım adım Zirve katliamında ölen isimleri takip etmişlerdi. Savcılığa gönderilen CD içerisindeki ses kayıtları ve gizli tanığın ifadesinin ardından düğmeye basıldı ve dün operasyon başlatıldı. Dün görüştüğüm bir yetkili ?Bir iki gün içerisinde tüm Türkiye Zirve katliamının sorumlularını öğrenecek. Ses kaydında cinayeti kimlerin işlediği ortaya çıkacak? dedi. Görüştüğüm bir başka yetkili ise ?Cinayet tüm yönleriyle ortaya çıktı. Siz çarşamba günü tüm Türkiye bu haberi konuşacak demiştiniz ama asıl Zirve´nin ses kayıtlarını birkaç gün içerisinde konuşulacak? dedi.
Biz vurun dedik, onlar öldürmüş
Gizli tanığın iddiaları, Gazeteci Adem Yavuz Arslan´ın ?Bi Ermeni Var...? adlı kitabında yayımlanmıştı. Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekât Dairesi´nde (TUSHAD) görevli olduğunu belirten gizli tanık, Ergenekon sanığı Levent Ersöz´ün emriyle, 2003-2005 yılları arasında görevlendirildiği şehrin kilisesinde başpapaz olarak çalıştığını belirtiyor. Daha sonra Mehmet Ülger, Ruhi Abat ve Binbaşı Haydar Yeşil´in ekibinde çalıştığını anlatan tanık, iddiaya göre Ülger´e sansasyonel eylemin ne olduğunu sormuş ve ?Gelen emir doğrultusunda misyonerlere gözdağı vermek için Necati Aydın, Thilman Geske ve Uğur Yüksel´i korkutacağız? yanıtını almıştı. Yine tanığın iddiasına göre öğretim görevlisi Ruhi Abat, katliamın yaşandığı gün bağlantılarına telefonla bilgi verirken ?Biz o şerefsizlere ´vurun´ dedik, onlar gidip öldürmüş? dediği iddia edilmişti.
Dokuz ilde 20 gözaltı
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´ün yürüttüğü soruşturma kapsamında, Malatya, Siirt, Muğla ve İzmir´in aralarında olduğu 9 ilde yapılan operasyonlarda, Malatya eski İl Alay Komutanı emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger ve yaklaşık 20 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında, İnönü Üniversitesi (İÜ) İlahiyat Fakültesi´nde araştırma görevlisi olan Ruhi Abat´ın evinin yanı sıra 3 ayrı noktada arama yapıldı. Özel yetkili Cumhuriyet savcılarının katıldığı aramaların ardından Ruhi Abat ile Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Jandarma Binbaşı H.Y, jandarma astsubaylar Mehmet Çolak ve A.A. gözaltına alınarak, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´ne götürüldü. Emekli Albay Mehmet Ülger ise Ankara´daki evinde gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyeti´ne getirilerek, sorguya alındı. Muğla Jandarma Komutanlığı´nda yapılan aramanın ardından bir muvazzaf gözaltına alındı. Siirt´te yapılan baskında ise İl Alay Komutanlığı´nda görevli A.G emniyete götürüldü. İzmir´de ise İl Jandarma Komutanlığı´na ait misafirhanede arama yapıldı. Aranan muvazzafa ulaşılamadı.
İntihar girişimi
Malatya´da gözaltına alınan astsubay Mehmet Çolak´ın eşi H. Çolak, olayın ardından intihar girişiminde bulundu. Alınan bilgiye göre, H.Çolak´ın Fırat Mahallesi´ndeki evinde tabanca ile intihar etmek istediği ve bir el silah sesi duyulduğu öğrenildi. Çağrılan ambulansla Malatya Devlet Hastanesine götürülen H. Çolak´ın yara almadığı, hastanede gözetim altında tutulduğu belirtildi. ( Mehmet Baransu / Taraf)
(17 Mart 2011), son güncel.: (18 Mart 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir