Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bugünkü ara kararında kişisel hak ve özgürlüklerin korunması hususu göz önünde bulundurularak, ´Ergenekon Şeması´ olarak bilinen şemada yer alan üzerleri kapatılmış isimlerin açıklanmamasına karar verdi.
Ergenekon davasında kritik bir karar: MİT´in ´Ergenekon Şeması´ açıklanmayacak!
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bugünkü ara kararında kişisel hak ve özgürlüklerin korunması hususu göz önünde bulundurularak, ´Ergenekon Şeması´ olarak bilinen şemada yer alan üzerleri kapatılmış isimlerin açıklanmamasına karar verdi.
Mahkeme heyeti isimleri öğrendi mi?
Mahkeme Heyeti, verdiği ara kararda, davanın 442. klasöründe MİT tarafından düzenlenen çizelgedeki bazı isimlerin gizli kalması gereken evrak olduğundan bahisle üzerlerinin kapatıldığının görüldüğünü hatırlattı. Savcılık ve MİT Müsteşarlığına müzekkere yazılarak, çizelgenin orijinal ve açık haliyle istendiğini belirten Mahkeme Heyeti, MİT tarafından ´çok gizli´ ibareli olarak gönderilen bu belge ve daha sonra gönderilen bilgi notları ile kitapçıklar üzerinde inceleme yapıldığını kaydetti. Üzeri savcılık tarafından kapatılmış bir kısım kişiler hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış olduğunu ifade eden Mahkeme Heyeti, bu çizelgedeki kimi kişilerin sosyo-ekonomik ve siyasi konumlarına, MİT tarafından aslı gönderilen bu belgenin ´çok gizli´ ibaresiyle kayda bağlanmış olduğuna işaret etti. Mahkeme Heyeti, üzeri kapalı bu kişilerin, isimleri açık ve davanın sanığı olan kişiler hakkında herhangi bir beyanları bulunmadığını kaydetti.
Avukatlara bildirilmesi de sakıncalı
Davanın sanıklarının, iddianamede açıklanan beyan ve belgelere göre yargılamalarının sürdüğünü ve açıklanmayan şema içeriğine göre sanıklara herhangi bir suçlama getirilmediğini belirten Mahkeme Heyeti, bu şemanın alt kısmındaki notta da ne şekilde düzenlendiğinin açıkça belirtildiğini ifade etti. Haklarında bu aşamaya kadar dava kapsamına göre herhangi bir işlem yapılmayan üzeri kapalı kişilerin, CMK´nın 187. maddesi de göz önünde bulundurulup yorumlandığında saygınlıkları ve haklarının zedelenme olasılığı bulunduğunu belirten Mahkeme Heyeti, bu doğrultuda yayın yasağı düşünülse bile, sanık ve avukat sayısının çokluğu, duruşmanın aleni olması, davanın ayrıntılarıyla medyaya yansıyor olması dikkate alındığında, bu tedbirin yalın olarak uygulanmasının etkili ve yeterli olmayacağı sonucuna varıldığını bildirdi.
Şemada ismi örtülenler henüz herhangi bir şekilde bu davaya konu olmadılar
Mahkeme Heyeti, bu kişilerin kişisel hak ve özgürlüklerinin dikkate alınması ve korunması gerektiği gibi hususlar göz önüne alındığında, belgelerin orijinal ve açık haliyle açıklanmamasının, yargılaması sürdürülen sanıkların savunmasına herhangi bir şekilde kısıtlama getirmeyeceği dikkate alınarak, bu belgelerin orijinal haliyle açıklanmamasını karara bağladı. ( Star)
MİT´in 2003 tarihli Ergenekon şemasını 2008´de alan Savcı Öz birçok ismi sansürleyerek iddianameye koymuştu
Savcı Öz´ün soruşturmasıyla ortaya çıkan MİT´in altı yıllık Ergenekon örgüt şeması dosyaya girmişti. Ama isimler kapatılarak... MİT Ergenekon örgütünün şemasını daha 2003´te çizdi. Ve bu şemayı 2 Temmuz 2008´de savcı Öz´e gönderdi. Şemada örgütün lideri de dahil olmak üzere pek çok isim yer alıyordu. Başbakanlığın beş yıldır beklettiği şemayı, savcılık avukatlara dağıtılan son CD´ye koydu. Ama sadece soruşturma kapsamındaki isimleri açık olarak yazdı, ötekileri sansürledi
Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz tarafından Başbakanlık´tan talep edilen Ergenekon´a ilişkin örgüt şeması, bilgi ve belgelerin bulunduğu ek dosya 13 Ağustos 2008´de sanık avukatlarına dağıtıldı. Yargılamayı yapacak olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sunulan 157 sayfalık ek klasörde, Ergenekon şeması, örgütün hedefleri, MİT ve Başbakanlık arasında yapılan ?Gizli? ibareli belgelere yer verildi. Ergenekon örgütünün şeması sanık avukatlarına, sanıklar dışındaki kişilerin isimlerinin üzeri kapatılarak verildi.
İKİSİ HAYATTA DEĞİL
Tuncay Güney İpek´in ifadeleri ve CD´lerde yer alan iddialar doğrultusunda hazırlandığı belirtilen Ergenekon örgütünün yapılanmasında, o dönemde 69 kişinin bulunduğu, bunlardan ikisinin hayatta olmadığı belirtiliyor. Belgede, bu iki kişinin E.B. ve G.T. olduğu iddia ediliyor. Şemada yer alan kişilerden 14´ünün politikacı, 13´ünün basın mensubu, 19´unun iş adamı, üç kişinin itirafçı, dokuz kişinin ise mafyayla bağlantılı olduğu öne sürülen eski ülkücüler olduğu, dokuzunun TSK mensubu ve bir kişinin de emniyet mensubu olduğu ifade ediliyor. Klasörün 32 sayfasında CD´lerde yer alan dokümanlar ile Tuncay Güney İpek´in ifadelerine göre, bu 69 kişi içerisinde işadamları K.Ö, E.S, eski belediye başkanı G.Ç, M.Z.P, işadamı M.N.E. ve emekli emniyet müdürü Ü. B. yer alıyor.
BAŞKANIN ÜZERİ KAPALI
Klasörde yer alan Ek-7 no´lu örgüt şemasında örgütün başkanı bölümünde yazan ismin üzeri bantla kapatılırken, hemen altında Veli Küçük´ün adı yazılı. Örgütün yayın organı olarak Aydınlık Dergisi gösterilirken İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in, bire bir örgüt başkanıyla değil üzeri kapalı bir kişi aracılığıyla Veli Küçük ile bağlantılı olduğu görülmekte. Şemada ayrıca, Küçük´ün basın mensupları, itirafçılar, mafya, işadamları, politikacılar, emniyet mensupları ve TSK ile ilişkide olduğu kişilerin isimleri üzeri kapalı olarak verildi.
KONTROL DAİRESİ
Başka bir şemada ise örgütün en tepesinde örgüt başkanı, TSK ve güvenilir şahıslardan oluşan bir kontrol dairesi yer alıyor. Örgüt başkanın hemen altında yine TSK mensubu olan istihbarat daire komutanlığı, örgüt içi araştırma daire komutanlığı, operasyon daire komutanlığı, teori tasarım ve planlama daire başkanlığı ile finansman daire başkanlığı bulunuyor.
ATATÜRK´ÜN ADINI KULLANIYORLAR
Asker orijinli bir kadronun kontrolünde bazı sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve medya kuruluşları kullanılarak, sivil idaresinin örtülü bir biçimde denetim altına alınmaya çalışıldığı raporda yer aldı. Örgütün 28 Şubat sürecinde irtica ile mücadele konseptinde 1997 yılı içerisinde Çağdaş Eğitim Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Sağlık ve Eğitim Vakfı, 68´liler Birliği Vakfı, Sosyal Demokrasi Vakfı, Dayanışma Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği, Demokratik İlkeler Derneği, Lions Vakfı´nın da arasında bulunduğu 189 dernek, vakıf, sendika ve birliğin Atatürkçülük adını kullanarak politik güç elde etme yönünde faaliyetlerde bulundukları yönündeki iddiaların da dikkat çekici olduğu belirtildi. Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ile irtibatlı olanlar arasında ise Emekli Orgeneral K.Y, Araştırmacı-yazar F.B, ile öldürülen N.H´nin olduğu belirtiliyor. ( Taraf)
(03 Şubat 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: