Başkent Hastanesi´nin eski yöneticisinin, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e gönderdiği ihbar mektubunda, Ergenekon´dan tutuklu eski Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal´ın Ergenekon´a para aktardığı öne sürülüyor. İhbara göre, Türkiye genelinde yedi hastane çalışanının maaşı ve tıbbî cihaz ödemeleri bir hafta geciktirilerek bankaya yatırılıyor ve faizi illegal yapılanmalara veriliyordu.
Haberal hastanelerinin maaş faizleri Ergenekon´a
Başkent Hastanesi´nin eski yöneticisinin, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e gönderdiği ihbar mektubunda, Ergenekon´dan tutuklu eski Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal´ın Ergenekon´a para aktardığı öne sürülüyor. İhbara göre, Türkiye genelinde yedi hastane çalışanının maaşı ve tıbbî cihaz ödemeleri bir hafta geciktirilerek bankaya yatırılıyor ve faizi illegal yapılanmalara veriliyordu.
Ergenekon tutuklu sanığı eski Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal´ın eskiden başhekimliğini yaptığı Başkent Üniversitesi´nin eski bir yöneticisi, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz´e beş sayfalık ihbar mektubu gönderdi. Savcı Öz, mektubu incelemeleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu´na (BDDK) talimatta bulundu. Zaman, Öz´e gelen ihbar mektubunun muhtevasına ulaştı. Haberal´ın Başkent Üniversitesi rektörü olduğu dönemde kendisiyle birlikte çalışan üst düzey bir görevli, kurumdaki işleyişiyle ilgili cumhuriyet savcısına önemli bilgiler aktardı.
Başkent Hastanesi´nin eski yetkilisi, kurumda çalışanların maaş alamadığı bir dönemde kurum tarafından Konya Hastanesi´nin fahiş bir fiyatla satın alındığını, bu yolla karanlık güçlere milyonlarca dolar para aktarıldığını iddia ediyor. Eski yönetici mektubunda, Haberal ve çevresinin Ergenekon yapılanmalarına da maddi destek sağladığını dile getiriyor. İddiaya göre, Başkent Üniversitesi´ne bağlı birçok işletmede çalışanların maaşları bir hafta gecikmeli ödenerek paralar faize yatırılıyor. Buradan kazanılan milyonlarca lira da farklı kanallara aktarılarak usulsüzlük yapılıyor. Bunun yanı sıra tıbbi cihaz ödemelerinde de gecikme bahane edilerek paralar hesaplarda bekletiliyor. Tanık, ayrıca yapılan hukuksuzlukların silinmesi için Haberal´ın tutuklandıktan sonra yerine ailesinden birini şirketin en tepesine geçirdiğini ifade ediyor. Yönetimin aile fertlerinden birinde kalması için de avukatlarına talimat verdiğini kaydediyor. Söz konusu şahıs ayrıca soruşturmayı yürüten savcıların, vakıf tıp fakültesi hastanelerini mercek altına aldıklarında sağlık hizmetleri başlığı altında nasıl kara para aklandığının ortaya çıkarılacağını kaydediyor.
Eski Başbakan Bülent Ecevit´in Başkent Üniversitesi´nde tedavi gördüğü dönemde onun görevden düşürülmesi için planlı bir organizasyon yapıldığını kaydeden tanık, bu planın içerisinde o dönemde rektör olan Haberal, nöroloji profesörü T.Z. ve üst düzey birçok kişinin de yer aldığını öne sürüyor. Anılan dönemde Ecevit´in yattığı klinikteki hemşire kayıtlarının incelenmesi talebinde bulunan eski hastane çalışanı, nöbet çizelgesine bakıldığında sürekli aynı hemşirenin görevde olduğunu, birçok uygulamada da bu kişinin etkin rol oynadığını ifade ediyor. Tedaviyi yapan doktor ve hemşirenin muayene esnasında Ecevit´e aşırı dozda ilaçlar enjekte ettiklerini savunan hastane çalışanı, şu bilgileri veriyor: İstem formları incelendiğinde bu formlar, hastaya zararlı olan dozlar verildikten sonra, geçmiş tarihli olarak normal doz içerir şekilde temize çekilirdi. Bu planın detaylarını ortaya çıkarmak için görev dağılımı yapan başhemşireye ulaşılması yeterli olacaktır. Çünkü böyle bir hastaya aşırı dozda ilaç verilmeyeceğini stajyer bir hemşire dahi bilir. Ancak böyle bir risk alımında hemşirenin ´yok´ diyemeyeceği bir makamdan yetki gelmesi gerekmektedir.
Ecevit´in hastaneye yattığı dönemde burada görevli başhemşirenin eşinin kurmay albay olduğunu da öne süren tanık, yanlış tedavide hastane yönetiminin baskısının yanı sıra kurmay albayın da etkisinin olduğunu öne sürüyor. Başkent Üniversitesi eski çalışanı, ayrıca Haberal´ın üniversite başta olmak üzere birçok şirkete GATA kökenli askerleri ve onların çocuk ve yakınlarını yerleştirdiğini ifade ediyor.
Savcının dikkatine sunulan sorular:
1) Karayolları Genel Müdürlüğü, İstanbul´da paha biçilemeyen bir araziyi neden Haberal´ın vakfına bağışladı?
2) Ankara´da başka bir kamu kurumu neden kendi vakfının binasını Haberal´a hediye etti?
3) Konya´da en fazla 1 milyon dolar maliyeti olan basit bir otelin kaba inşaatı Haberal Vakfı tarafından satın alınmış gösterilip, para aktarımı sağlandı mı?
4) Adana´daki hastane devlet fiyatlarıyla hizmet verip, nasıl 5 yılda iki hastane daha satın aldı?
5) Aralarında hiçbir bağ ve amaç birlikteliği olmayan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal ile Yeditepe Üniversitesi sahibi Bedrettin Dalan´ın Melih Bulut isimli şahısla bağlantısı nedir? ( Zaman)
(08 Mart 2011, 10:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon´un finans kaynakları manşetlerimiz
HABERAL VE ONUN YARGI İLE SAĞLIKTA KOLLANMASI MANŞETLERİMİZ