Uğur Mumcu´nun oğlu Özgür Mumcu, Radikal gazetesindeki yazısında Ergenekon ve kontrgerilla tartışmalarını işliyor, gözaltına alınan Odatv yöneticisi Soner Yalçın´a linç yapılmamasını istiyor. İşte Özgür Mumcu´nun yazısı:
Ergenekon, kontrgerilla ve Soner Yalçın
Uğur Mumcu´nun oğlu Özgür Mumcu, Radikal gazetesindeki yazısında Ergenekon ve kontrgerilla tartışmalarını işliyor, gözaltına alınan Odatv yöneticisi Soner Yalçın´a linç yapılmamasını istiyor. İşte Özgür Mumcu´nun yazısı:
Kontrgerillanın tüm unsurlarıyla ve nihai olarak ortadan kaldırılması için planlandığı iddia edilen darbe girişimlerinden fazlasının sorgulanması şart. Ergenekon davası sürecine nasıl bakmalı? Bir görüş, bu yapılanmanın İtalyan Gladio´su gibi gizli ve yasadışı bir NATO örgütlenmesi olduğuna işaret ediyor. Türkiye´de kontrgerilla olarak bilinen ve ´komünizmle mücadele´ amacıyla kurulan bu örgütün varlığı sır değil. Başbakan olup kontrgerillanın farkına varınca Bülent Ecevit´e suikast girişiminde bulunulması da 12 Mart Ziverbey işkencehanesi de 12 Eylül öncesi kontrgerilla ve onun paramiliter faşist güruhunun korkak cinayetleri de malum. Çorum ve Maraş katliamlarında kimlerin bölgede ne vazifelerde bulunduğu, kimlerin akrabalarının ne işler çevirdiği de bilinmiyor değil. Kontrgerillayı deşifre etmenin ilk adımını atan Savcı Doğan Öz´ün öldürülmesi ve katil zanlısının, zanlıyı bile şaşırtacak biçimde beraat ettirilmesi de hafızalarda.Doksanlı yıllarda Susurluk´la ortaya çıkan kontrgerilla uzantısı örgüt de aklımızda. Bu çetenin doksanların başında işlediği cinayetler de.
Bugünkü iddia
Bugün iddia, ABD tarafından komünizmle mücadele için kurulmuş bu gayri meşru ve hukuk dışı ancak devlet içi yapılanmanın biraz da kontrolden çıkıp, kendisine komünizm yerine hedef olarak siyasal İslamı seçtiği. Bunun sonucu olarak da mevcut AKP hükümetine karşı askeri darbe yapılması için hazırlıklara giriştiği ve darbe ortamı hazırlamak için planlar yaptığı iddia ediliyor. Mesela Ergenekon iddianamesinde bahsedilen ´Ergenekon´un Yeniden Yapılandırılması´ belgesiyle İtalya´da Gladio´yla bağlantılı P2 Locası soruşturmasında bulunan ´Demokratik Yeniden Doğuş´ belgesi arasındaki paralellikler de dikkat çekici.
Tahakküm
Bu, konuya bakmanın sadece bir yolu. Yaşanan sürece, otoriter bir rejimin, muhalifleri ezmek için siyasi davalar başta olmak üzere her aracı kullandığı bir iktidar yoğunlaşması olarak bakmak da mümkün. Yargılama hakkında şüpheler, soruşturma ve yargılamadaki usulsüzlükler bu bakış açısını kuvvetlendiren faktörler. Kontrgerillanın tüm unsurlarıyla ve nihai olarak ortadan kaldırılması için planlandığı iddia edilen darbe girişimlerinden fazlasının sorgulanması şart. Özellikle Güneydoğu´da doksanlarda gerçekleşen cinayetler, Hizbullah´ın adının Hizbulkontra´ya çıkmasına neden olan karanlık ilişkileri ve hatta 12 Eylül öncesi kontrgerilla faaliyetleri de soruşturulmalı. Yargı yetersiz kalıyorsa kurulacak komisyonlarla.
Komisyon meselesi
Kaldı ki Gladio Savcısı Felice Casson da araştırma komisyonlarının bu tarz soruşturmalardaki hayati önemine dikkat çekiyor. Oysa AKP milletvekilleri kontrgerillanın, JİTEM´in, siyasi cinayetlerin ve geçmiş darbelerin araştırılması için verilen önergeleri bugüne dek defalarca reddetti. Bunlar da Ergenekon sürecinin, kontrgerillayı çökertmekten ziyade, hesaplı ve onaylı bir tasfiye operasyonundan ibaret olduğunu düşündürüyor. Birkaç muhalifin de araya karıştırıldığı sınırlı bir tasfiye operasyonu. Komünizmle mücadele dernekleri, glu glu danslarıyla bezeli bir geçmiş de kontrgerillayla gerçek bir mücadeleyi engelliyor olabilir elbette. Neticede daha bu hafta Tayyip Erdoğan bir açılışta şunu dedi: ?Ahmet Kabaklı´nın ismi Türkçeyle, mücadeleyle, fikirle her daim yan yana anılacak.? Ahmet Kabaklı ise Susurluk zamanında şunu demişti: ?Ülkemizi, çıkarları uğruna yıkıp çökertmekten ve bu yolda yurtdışı-yurtiçi ayinlerle ihanet birliği etmekten sakınmayan, gözü dönmüş politika ve basın simsarları, bilindiği gibi bir aydan beri yalnız Susurluk yeyip Susurluk sayıklıyor (....) Abdullah Çatlı ve arkadaşlarına karşı eski Sovyet tarzı propaganda sürdürüyor.? Sayın Erdoğan´a pek sevdiği Kabaklı´nın kontrgerilla militanlarını savunan fikir ve mücadeleleri hakkında ne düşündüğünü sormak da boynumuzun borcu olsun.
Delil görmeden ipini çekmek
Soner Yalçın gözaltına alındı. Görüşlerini kendime yakın hissettiğim biri değil. Kitaplarıyla memleketteki antisemitizm dalgasına katkısı olduğunu, komplo teorilerine fazlaca önem verdiğini ve zamanında konsept danışmanlığını yaptığı dizilerin berbat olduğunu düşünüyorum. Ancak herhalde bu, gözaltına alınması ya da tutuklanması için bir sebep değildir. Henüz somut bir delil görmeden, gayretkeşlikle Yalçın´ın ipini çekmeye çalışanların hali utanç verici, despotça ve acınası. Hele biz de muhalefet yapıyoruz ama adam gibi yapıyoruz diyerek muhalefet nasıl yapılır dersi verenler... Ne demişti Menderes´e sert muhalefet yapmasına rağmen hapse atılmamakla iftihar eden Yusuf Ziya Ortaç: ?Kuzum, genç arkadaşlar, sizler, neler yazıyor, neler çiziyorsunuz da zindanlara düşüyorsunuz böyle?? Sonradan anlaşıldı ki bu satırları yazdığı Akbaba´yı Menderes´ten aldığı örtülü ödenek parasıyla çıkarıyordu. O günden bu yana hapse atılan muhalife ?Benim gibi muhalefet etseydin keşke? diyene hoş bakılmaz. Tabii bu, matbuat tarihinden bihaber olanlar için geçerli değil. Onların mazereti var. ( Özgür Mumcu / Radikal)
(17 Şubat 2011, 16:01)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: