Ergenekon davalarına karşı eylem yaptıkları için ´Darbeci Baro´ suçlamasına maruz kalan İstanbul Barosu, Balyoz avukatlarıyla yapılan toplantıdan sonra bir bildiri yayınladı. Balyoz tutuklamalarının sert bir dille eleştirildiği bildiride, mahkemeler hukuksuz olmakla suçlandı. Ergenekon ve benzer soruşturmalarda ortaya çıkan silah belge ve diğer deliller karşısında hiç ses çıkarmayan, ancak şüphelileri kollamak için her fırsatı değerlendiren İstanbul Barosu´nun yeni başkanı, Balyoz tutuklamalarının verildiği duruşmada sanık avukatları ile yanyana oturmuş, tutuklama kararlarını duyunca da çökmüş ve üzüntüden titrediği görülmüştü. Bir hukukçuya yakışmayacak kadar taraf olduğunu açıkça belli eden başkan ve diğer baro üyeleri, Genç Siviller tarafından ´Darbeci Baro´ olarak afişe edilmişti. Ergenekon örgütlenmesine en aktif desteği veren İstanbul Barosu´nun, CHP´nin, yasa reformu çıkarmaya çalışan meclisin faaliyetlerini engellemek için halkı sokak direnişine çağırmasına destek veren ve 24 baronun yayınladığı eylem planın hazırlayıcısı olduğu da ortaya çıkmıştı.
´Darbeci Baro´dan tutuklamalara sert tepki
Ergenekon davalarına karşı eylem yaptıkları için ´Darbeci Baro´ suçlamasına maruz kalan İstanbul Barosu, Balyoz avukatlarıyla yapılan toplantıdan sonra bir bildiri yayınladı. Balyoz tutuklamalarının sert bir dille eleştirildiği bildiride, mahkemeler hukuksuz olmakla suçlandı. Ergenekon ve benzer soruşturmalarda ortaya çıkan silah belge ve diğer deliller karşısında hiç ses çıkarmayan, ancak şüphelileri kollamak için her fırsatı değerlendiren İstanbul Barosu´nun yeni başkanı, Balyoz tutuklamalarının verildiği duruşmada sanık avukatları ile yanyana oturmuş, tutuklama kararlarını duyunca da çökmüş ve üzüntüden titrediği görülmüştü. Bir hukukçuya yakışmayacak kadar taraf olduğunu açıkça belli eden başkan ve diğer baro üyeleri, Genç Siviller tarafından ´Darbeci Baro´ olarak afişe edilmişti. Ergenekon örgütlenmesine en aktif desteği veren İstanbul Barosu´nun, CHP´nin, yasa reformu çıkarmaya çalışan meclisin faaliyetlerini engellemek için halkı sokak direnişine çağırmasına destek veren ve 24 baronun yayınladığı eylem planın hazırlayıcısı olduğu da ortaya çıkmıştı.
Balyoz Davası sanıkları avukatlarıyla önceki akşam toplantı yapan İstanbul Barosu, dün bir bildiri yayınlayarak aralarında muvazzaf subayların da olduğu 163 sanığın tutuklanması ve Odatv baskını ile gözaltıları eleştirdi.
Bildiri de hükümeti de suçladılar
?Hukuka ve ülkeye Balyoz? başlığıyla yapılan bildiride, Özel Yetkili İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi?keyfi davranmakla? suçlandı. Açıklamada, demokratik bir hukuk devletinde kimsenin sorumsuz olmadığı ifade edildi. Hükümeti yargıyı ele geçirmekli suçlayan baro, HSYK,Yargıtayve Danıştay´ın yapısı değiştirilmiş ve yürütmeye bağlı bir yargı sistemi oluşturulduğunu öne sürdü.
Tutuklamalara ´terör´ iddiası!..
Aslolan tutuksuz yargılanma olduğu gibi tutuklamada zorunluluk ve somut gerekçe bulunması şarttır. Tutuklama, savcı ve hakimlere verilmiş, içeriğini istedikleri gibi doldurup kullanacakları bir açık çek değildir.
Gölcük´te bulunan delillerin üretilmiş bir delil olup olmadığı ciddi kuşkusu ortada iken, tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu ileri sürmek ve kaçma ya da delilleri karartma şüphesini gösteren somut olguların varlığı ve bunun somut gerekçelerine dayanmak inandırıcı değildir.
Tüm belgelerin toplandığı, sanıkların duruşmalara geldiği bir ortamda tutuklama gerekçelerinin tutarsızlığı kendini açıkça ortaya koymaktadır.
Hukuka uygun olmayan, somut gerekçelere dayanmayan kamu vicdanını tatmin etmeyen tutuklamalar, tutukluları tutsak alma haline dönüştürmekte, tüm toplum yaratılan bu korku ve kaygı ortamı ile esir alınmaktadır.
Ülkede tam bir gözaltı ve tutuklama terörü estirilerek korku toplumu yaratılmaktadır.
Davadaki belgelerin çelişkilerini ortaya koyan eleştirel yayınları ile bilinen Odatv´ye karşı gerçekleştirilen arama ve gözaltı kararları bir tesadüf olarak görülemez. Bu yolla muhalif kişi ve kurumlar büyük bir baskı altına alınmaktadır.
Gerçekten savunmaları önyargısız bir biçimde dinleyecek ve değerlendirecek, gerektiğinde savunmanın taleplerine uygun kararlar verebilecek bir yargı bulunmadığında, savunma yapmanın da bir anlamı ve önemi kalmamaktadır.
Türkiye´nin en önemli hukuk kurumu olan İstanbul Barosu´nun yaşanan hukuksuzluklara karşı seyirci kalmasının düşünülemez.
Tüm kuruluşları hukuku savunmaya çağırıyoruz.
Kocasakal beni tehdit etti
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal´ın Ergenekon, Kafes ve Balyoz davası sanıklarını eleştiren Hukukçular Derneği Başkanı avukat Cahit Özkan´ı tehdit ettiği öne sürüldü. Özkan, geçen Aralık´ta Kocasakal ile televizyon programına katıldığını belirterek şunları söyledi: ?Orada görüşlerimi anlattım. Daha sonra İstanbul Barosu´nda bir toplantımız vardı. Orada çeşitli konular gündeme geldi. Şakalaştık, gülüştük, zaman zaman da tartıştık. Konu televizyon programlarına gelince Başkan, ´Yargıyı etkilemekten disipline sevk edecektim ama yapmadım´ dedi. Bunu tehdit olarak algılıyorum. Disiplin kurulunda yargıç da onlar savcı da onlar... Orada ceza alırsam ilerde baro yönetimde yer almak konusunda ciddi sıkıntı oluşur.?
Darbeci sıfatını hakediyor
Özkan, İstanbul Barosu´nun bildirisini de değerlendirerek şöyle dedi: ?İstanbul Barosu´nun durduğu nokta belli. Şaşırtıcı bir açıklama yapmamış. ´Darbeci Baro´ olarak nitelendirilmesine neden olan olaylar zincirinin maalesef bir halkasını görüyoruz. Şu anda İstanbul Barosu maalesef darbe iddialarıyla ilgili soruşturmaları sulandırma, yargıyı etkilemek, yargıyı saptırma amacından başka amacı yok. Bu ithamları yargıya yaparken dosyadan haberi olmadan nasıl yapıyor? Benim de müvekillerim mağdur oluyor. Bununla ilgili açıklama yapmış mı? İstanbul Barosu bu sorunun gerisine çekilmelidir. Cumhuriyet Savcıları böyle davranışlar sürerse baroyla ilgili harekete geçecektir. Baro kendisini muhalif çevrelerin susturmaya çalıştığını söylüyor. Böyle açıklamalar yaparak, üstüne tepki çekip ´Beni susturmak isityorlar´ mı demek istiyor. Baro gözaltı kararını taktir edemez, bunu ilgili savcılık ve mahkeme taktir eder.? ( Star)
Balyoz tutuklamaları Kocasakal´ı üzüntüden titretti
Balyoz sanıkları için verilen tutuklama kararı, ilk duruşmada sanık avukatlarıyla aynı yere oturan İstanbul Barosu´nun yönetiminde şok etkisi yapmıştı. Kararın hemen arkasından televizyonlara konuşan Baro Başkanı Ümit Kocasakal´ın sesi titriyordu. Demokratik hukuk devletini savunması gereken Baro Başkanı´nın, balyoz darbesinin hedefinde olan gazeteci ve yazarlar müdahil olmak için duruşmada konuşurken müdahiller tarafında değil sanıklar tarafında oturması ve darbe sanıklarının tutuklanmasına karşı çıkması şaşırtmıştı.
ABD Büyükelçisinden OdaTV baskınına şok tepki: Gözaltıları anlamakta güçlük çekiyoruz
ABD´nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone, dün akşam evinde özel bir davet verdi. Davetin sonunda bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunan Ricciardone, ?Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için sizlere soruyoruz? dedi. Ricciardone, Odatv´nin basılması konusunda gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi: ?Suçlamaların ne olduğunu bilmiyorum. Detayı bilmiyorum. Türkiye özgür bir basın istiyor. Muhalif de olsa Türk halkı eleştiren basın istiyor. Muhalefet de hükümet de özgür basını desteklediğini söylüyor. Biz sadece bu süreci yakından izliyoruz. Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için sizlere soruyoruz. Türkler´in görüşleri önemli. Ama ifade ve basın özgürlğü Türkiye, ABD ve bölge için hayati öneme sahip.? ( Hürriyet)
(16 Şubat 2011, 15:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Darbeci Baro´dan CHP´ye çatışma desteği
Darbeci Baro Taksim´e Hoşgeldin
İstanbul Barosu´yla ilgili manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi