TBMM Anayasa Komisyonunda bugün, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarı görüşmesinde sert tartışma yaşandı. Dün yayınlanan ses kaydında Danıştay üyesi ile bir dosya için pazarlık yaptığı ortaya çıkan CHP´li İsa Gök tasarıya sert tepki gösterdi: ´Bu, bir karşı devrim sürecinin son noktasıdır. Bunu böyle getirdiğinizde, halka mahalle mahalle, sokak sokak direnme hakkı doğar´ dedi. Gök´ün sözlerine tepki gösteren AK Parti´li milletvekilleri ise, ´Senin yetkin Silivri´ye kadar, yüzsüzlük yapma´ diye karşılık verdi. Ses kaydının da doğruladığı gibi CHP´nin, çok sıkı ilişkileri bulunan yüksek yargıdaki tartışılmaz hakimiyetinin son bulacağı endişesiyle Anayasa Mahkemesi tasarısına öfkelendiği anlaşılıyor.
AYM tasarısı, sokak sokak direnme hakkı doğurur´
TBMM Anayasa Komisyonunda bugün, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarı görüşmesinde sert tartışma yaşandı. Dün yayınlanan ses kaydında Danıştay üyesi ile bir dosya için pazarlık yaptığı ortaya çıkan CHP´li İsa Gök tasarıya sert tepki gösterdi: ´Bu, bir karşı devrim sürecinin son noktasıdır. Bunu böyle getirdiğinizde, halka mahalle mahalle, sokak sokak direnme hakkı doğar´ dedi. Gök´ün sözlerine tepki gösteren AK Parti´li milletvekilleri ise, ´Senin yetkin Silivri´ye kadar, yüzsüzlük yapma´ diye karşılık verdi. Ses kaydının da doğruladığı gibi CHP´nin, çok sıkı ilişkileri bulunan yüksek yargıdaki tartışılmaz hakimiyetinin son bulacağı endişesiyle Anayasa Mahkemesi tasarısına öfkelendiği anlaşılıyor.
TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarı görüşmesinde sert tartışma yaşandı. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarıya tepki göstererek, Bu, bir karşı devrim sürecinin son noktasıdır. Bunu böyle getirdiğinizde, halka mahalle mahalle, sokak sokak direnme hakkı doğar dedi. AK Parti´li milletvekilleri, Gök´ün bu sözlerine tepki gösterdi.
TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin tasarıyı komisyona sunan Cemil Çiçek, demokratik siyasi hayat bakımından önemli bir tasarıyı görüşeceklerini söyledi. Hukuk devletinin önemli teminatlarından birisinin de yargı ve Anayasa yargısı olduğunu belirten Çiçek, Gerek Anayasa´nın belirlediği kuralların ve ilkelerin yasama tasarruflarıyla ihlal edilmemesi gerekse Anayasa´nın temel hak ve özgürlükler bölümünde zikredilen temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınabilmesi, ihlal söz konusu ise bununla ilgili gerekli kararların verilebilmesi bakımından Anayasa Mahkemesine ihtiyaç olduğu dünyada kabul edilmektedir dedi. Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesinin, Anayasa değişikliği sonrasında görevlerini yapabilmesi bakımından bu tasarının çıkmasının gerekli olduğunu ifade ederek, Komisyonumuz bu görevini yerine getirecektir. Eksiği varsa tamamlayacağız, yanlışı varsa düzelteceğiz. Parlamento tatile girmeden yasayı çıkarabilirsek faydalı olacaktır diye düşünüyorum diye konuştu. Tasarının alt komisyonda ele alınmasının uygun olacağını belirten Çiçek, tasarının, Adalet Bakanlığında hazırlandığını ve bunu yaparken de ilgili kurumlardan destek alabileceğini söyledi.
Kart: Nihai darbeyi vurmak üzere getirilen tasarı
Tasarı üzerinde görüşlerini açıklayan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, tasarının, demokrasi ve hukukun katline nihai darbeyi vurmak üzere getirilen bir tasarı olduğunu öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti´nin, rejimi faşist bir yapıya dönüştüren sürecin nihai aşaması ile karşı karşıya olduğunu iddia eden Kart, şöyle konuştu: Bu tasarı ile Danıştay ve Yargıtay tasarıları, yargı engelini bertaraf etmenin, rejimi dönüştürmenin nihai aracı olarak kullanılmak istenmektedir. Bu sürecin kaçınılmaz sonucu, toplumun bölünmesi ve ayrışmaya dönüşmesidir. Karartma, bilgi kirliliği ve takiye konularında yakın tarihin en büyük demogoglarından olan Sayın Başbakan, Goebbels propagandası ve Machiavelli yöntemleriyle Türkiye´yi hem ekonomik, hem siyaseten hem de kültürel olarak müstemleke bir ülke haline getirme misyonunu büyük ölçüde başarmıştır. Böyle bir tablo içerisinde bu tasarıları teknik ve hukuki olarak ele almanın pek de pratik bir anlamı olmayacaktır.
CHP´li Kart, bu tasarılar ile tüm yargı mekanizması ve kazanımlarının, yeni oluşturulan ve birçoğunda yargıçlık misyonu bulunmayan Anayasa Mahkemesine boğdurulmak istendiğini savundu. Siyasi iktidarın kendisine tabi kılmak istediği Anayasa Mahkemesi yoluyla 2011 seçimleri sonrası planladığı yeni Anayasa düzenlemesiyle hukuk ve demokrasiye nihai darbeyi vurmayı amaçladığını iddia etti. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay gibi kurumlar, faşizmi hedefleyen iktidarlar için alt edilmesi gereken, üzerlerinden atlanması gereken
kurumlardır. Devleti ele geçirdikten sonra bu kurumlar, faşizmin pençesini oluşturan faşist yargı kurumlarına kaçınılmaz olarak döneceklerdir diyen Kart, bu tasarılara karşı sivil toplumu harekete geçirmek noktasında tarihi bir görev üstlendiklerini söyledi.
Mengü: Tek fren yargı
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, tasarıyla Anayasa Mahkemesine, özellikle parasal konularda çok fazla yetkiler verildiğini öne sürdü. Başkanın yetkilerinin de artırıldığını belirten Mengü, Anayasa´da olmayan yetkilerin Mahkeme Başkanı´na verildiğini iddia etti. Parlamenter sistemlerde yürütmenin yasamaya egemen olduğunu ifade eden Mengü, Böyle durumlarda tek fren yargıdır. Ama şimdi bütün fren sistemi çökertilmeye başlanıyor. Bir senato işlevi de üstlenmiş bir Anayasa Mahkemesi ve başkanı var. Muhteşem bir Anayasa Mahkemesi Başkanı var. İstediği herşeyi yapabiliyor dedi. Şahin Mengü, tasarının alt komisyonda düzelmeyeceğini ifade ederek, Komisyon, Başbakan´ın tabiriyle ucube, bunun geri çekilerek ciddi hukukçular tarafından yazılması gerekiyor. Bu sistemin gidişi, parlamentonun tartışılmaya başlanması noktasına kadar gider, bunu telaffuz dahi etmek istemiyorum diye konuştu.
Bal: Yargıyı tarumar edebilecek tasarılar
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da 6 ay sonra seçim olacağını belirterek, İktidarın işsizliği ve kayıtdışılığı azaltmak için çabalaması gerekirken, yargıyı tarumar edebilecek 3 tasarıyı getirmiştir dedi. Tasarıda rejimin genetiğini bozabilecek konular olduğunu iddia eden Bal, toplumsal uzlaşma gerekirken bunun yapılmadığını ve sadece AK Parti´nin dayatmasıyla karşı karşıya bırakıldığını savundu. Faruk Bal, tasarıyla Anayasa Mahkemesine süper bir başkan yaratıldığını ifade ederek, Mahkeme, siyasallaştırılma eğilimine ciddi şekilde açık kapı bırakılır halde bir tehlike ile karşı karşıyadır dedi.
Bal, şunları kaydetti: Yasaları denetlemekle görevli bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, iktidar partisinin fikir savunuculuğu, ideoloğu gibi, Anayasa´nın ilk 3 maddesinin de değiştirilebileceğini içeren açıklamalarda bulununca o koltuktan kalkması gerekir. Çünkü, karar vereceği konularda ihsas-ı rey de bulunamaz. Denetimsiz bir güç diktaya dönüşür. AK Parti, yandaş bir basın ve sermaye yaratmıştır, devleti partizanlarla doldurmuştur. Bu 3 gücün korunması için muhafazaya ihtiyaç vardır. İşte yapılmak istenen de yandaş basını, zengini koruyacak bir hukuk düzenidir. Tasarıyla, Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru yapılacak olmasının tehlikesine dikkati çeken Bal, yüksek mahkemenin ilgili dairesinin bu başvurulardan sonra 4-5 bin davaya bakması gerekeceğini, bunun da davaların uzamasına ve Türkiye´nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde tazminat ödemesine neden olacağını savundu. Bal, tasarının alt komisyona gönderilmesini istedi.
Gök´ün sözleri tartışmayı başlattı
CHP Mersin Milletvekili Gök ise şubat ayının operasyon ayı olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu: Bu operasyon, 2001 seçimleri sonrası hazırlanacak yeni Anayasanın denetlenip denetlenmemesi sorusuna dayanmaktadır. Bütün kavga Anayasa´nın 4. maddesinde düğümlenecektir. İlk 3 maddesi üzerinden yapılan denetimlerin nasıl engelleneceği de tartışma konusu olacaktır. Özerkliktir, üniter yapıdır, federatif yapıdır, bunlardır konular. Anayasa Mahkemesinin değiştirilmek istenmesinin bütün dayanağı budur. Bu, bir karşı devrim sürecinin son noktasıdır. Bunu böyle getirdiğinizde, halka direnme hakkı doğar, mahalle mahalle, sokak sokak direnme hakkı doğar. Bu kadar basit. İster Soros, ister AKP deyin, siz Türkiye´yi kaosa sürüklüyorsunuz. Mertçe söyleyin, olayın özü budur. Recep Tayyip Erdoğan´ın devlet başkanı olmasından sonra bütün yargıyı kendine bağlayarak, Hitlervari rejim arayışıdır.
Daniş: Senin yetkin Silivri´ye kadar, yüzsüzlük yapma
Gök´ün bu sözleri tartışmaya neden oldu. AK Parti´li milletvekilleri Gök´e tepki gösterdi. AK Parti Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş, Senin yetkin Silivri´ye kadar, yüzsüzlük yapma diye bağırırken, Gök de yüzsüz olan sizsiniz diye tepki gösterdi. AK Parti Isparta Milletvekili Haydar Kemal Kurt da tepkisini Bunlara söz vere vere her gün slogan attırıyorsunuz. Böyle terbiyesizlik olmaz, burası yasama organı diye dile getirince, İsa Gök, Terbiyesizlik deme karşılığını verdi. AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen de Haddini aşma, bu konuşmadan sonra seni listede unutmazlar dedi.
Tasarının eksikleri olabilir
CHP´li milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Çiçek, yapılan eleştirilerin tümünün Anayasa değişikliği ve ardından referandum sürecinde dile getirildiğini söyledi. Tartışmaların tümünü millete götürdüklerini belirten Çiçek, ?11 Eylül akşamına kadar tamam, 12 Eylül´de bu iddiaların doğru olmadığına vatandaş karar verdi. Hem millet adına yasama görevi yapacağız hem de milletin kabul ettiği metni, düşünceyi, ilkeyi ´Türkiye faşizme gidiyor, Türkiye diktatörlüğe gidiyor´ diye bizim üzerimizden o Anayasa değişikliğine evet diyenleri de suçlamış olacağız. Bu doğru bir şey değil. Millet bunu kabul ettikten sonra herkesin, milletten hiza, mesafe alması lazım. Eğer orada hiza, mesafe almıyor da başka türlü şeyleri söylüyorsa, halen demokrasiyi yeteri kadar özümseyememişiz demektir? diye konuştu. Tasarının eksiklikleri olabileceğini, bunu kabul ettiklerini anlatan Çiçek, ?Demokrasilerde Anayasa Mahkemesinin önemli olduğunu söylüyoruz. Yoksa mevcut Anayasa Mahkemesinin yanlışları, eksiklikleri, doğruları olmuştur. Anayasa Mahkemesinde görev yapanların varsa yanlışları, bunları savunmak bizim görevimiz değildir. Düzgün bir Anayasa Mahkemesi işleyişi getirelim? dedi. Çiçek, Türk yargısının bir zaafı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
?O da son zamanlarda giderek medyatik olmasıdır. Çok uzun zamandan beri... Medyatik yargı, yargının kendisine zarar verir. Elbette birey olarak herkesin konuşma hakkı vardır ama belli görevi yapanların nerede nasıl konuşacağını iyi tayin etmeleri lazım. Aksi takdirde hem kendilerini, hem temsil ettikleri kurumları, en başta da yargıyı tartışmaya açar. Biz buna baştan beri itiraz ettik. ´Yargı olarak biz filancanın önünü kesemedik, filanca bize yardımcı olmadı´ diye açıklamalar yapılmıştır. Yargının görevi falancanın siyasi hayatının önünü tıkamak değil. İktidar olmasını, siyasete girmesini engellemek değildir, hakkı, hukuku teslim etmektir. Soyut kuralı somut olaya uygulamaktır. Bunun dışında başka görevi yoktur. Yerindelik faaliyeti, yerindelik denetimi içerisinde bulunamaz, yerindelik anlamına gelen kararları veremez. Yaparsa ne olur, işte geldiğimiz bu tartışma çıkar. Artık herkesin yaptıklarına, yapacaklarına, söyleyeceklerine dikkat etmesi lazım.?
Ak Partililerin tepkisi
Ak Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, CHP´li İsa Gök´ün ?Şubat ayı operasyon ayıdır? sözlerine tepki göstererek, ?Eğer bir operasyon olacaksa, yargının bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü sağlama operasyonudur? dedi. CHP´lilerin ?yandaş medya ve yandaş basın? sözlerine işaret eden Türkmenoğlu, ?Yargı kimin tarafındaydı, kimin tarafına çekilmek isteniyor? Yandaş basının kim olduğu, iki hafta önce CHP liderinin Basın Konseyi eski Başkanı oktay Ekşi´ye rozet takarken ortaya çıktı. Siyasi partiler seçimle işbaşına gelir ama halkı isyana teşvik edici şekilde konuşmak doğru değil. O zaman hukukun üstünlüğüne inananlar da mı sokağa dökülsün? diye konuştu. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, CHP ve MHP´li milletvekillerinin tasarıyı eleştirirken kullandıkları ifadelerde ?umut yakaladığını? belirterek, kendilerinin ?tasarıyla faşizme, diktaya zemin hazırlandığı? görüşünü savunduklarını söyledi. Durdu, tasarının alt komisyona sevk edilerek üzerinde çalışılmasını isteyen Durdu, ?Getirilecek tasarı faşizme, diktaya yol vermesin? dedi. Ak Parti Uşak Milletvekili Mustafa Çetin de, düzenlemenin yasal ve meşru olduğunu belirterek, ?12 Eylül´den önce birileri daha eşitti, şimdi herkes eşit? dedi.
Ortam dinlemesi
?Bazı CHP´li milletvekilleri ile Danıştay ve Yargıtay üyelerinin yakın mesaide olduğunu?, bunun internette yer aldığını söyleyen Durdu´ya, CHP´li Gök tepki gösterdi. Gök, Mersin´e Muğla´dan balık çiftlikleri getirilmek istendiğini, kendisinin Mersin Baro Başkanı iken bu konuda 8 dava açtığını, dosyanın davaya geldiğini ancak karara çıkmadığını anlattı. Balık çiftliklerini engellediklerini, ildeki 12 milletvekili de dahil olmak üzere herkesin yanlarında olduğunu belirten Gök, ?Danıştay´da ortam dinlemesi yapıyorsunuz. Bunu internete düşürmüşler. İyi ki verdiniz, bütün Mersin ayaklandı, arıyor, ´İsa Bey yanınızdayız´ diyorlar. İyi ki dinlemişsiniz? dedi. İnsan Haklarını inceleme Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, dava konusu ne olursa olsun bir milletvekili ile Danıştay üyesinin görüşmesini anlayamadığını belirterek, ´ister adı çevre duyarlılığı, ister cüzdan duyarlılığı isterse ideolojik duyarlılık olsun.. Doğrusu yargının kendi işini kendisi yapmasıdır? dedi. Tartışmaya katılan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Üskül´e ?Dinleyenler de ahlaksızlık yapmış demiyorsunuz? derken, Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, yasadışı dinlemenin en büyük ahlaksızlık olduğunu belirterek, ?Bana yapıldığında ´oh oluyor, Burhan Kuzu´yu yakaladık´ diye Genel Kurulda arkadaşlarınız günlerce konuştu. İsa Bey´e yapılan da yanlıştır? karşılığını verdi.
Sizler hesap vereceksiniz
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, tasarının ?çok kötü´ olduğunu ve üzerinde çalışılarak düzeltilemeyeceğini belirterek geri çekilmesini istedi. Temel yasaları değiştirmenin yargının belleğini yok edeceğini savunan Mengü, adli kolluk olmadan Türkiye´de yargılamanın hızlanmasının söz konusu olmayacağını söyledi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ?Adli Tıp ile bu kadar oynamazsak yargılama uzamaz. Hizbullah Davasının 5-10 yılı Adli Tıpta geçiyorsa bunu sorgulamamız lazım. Adli Tıp niye bu kadar işlemez hale geldi, raporları neden inandırıcılığını kaybetti, bu sorgulanmalı. Hazırlık soruşturmasının bağımsız merciler tarafından yapılmasını istemiyor iktidar? dedi. Hesap vermek durumunda olanların hesap sorduğunu savunan Kart, ?Sizler hesap vereceksiniz, siyasi iktidarsınız. Sistemin çelişkilerini kullanacaksın, istismar edeceksin, sisteme muhalefet eder görünüyorsunuz. Bu oyunu bırakın artık. Halkın protesto hakkı demokrasinin özüdür. İnsanlar hakaret etmeden, karalama yapmadan, ıslıklama yoluyla da başka yol ve yöntemlerle de düşüncelerini tepkilerini dile getirirler. Fikir ve protesto hakkına tahammül edememek, demokrasiden nasibini almamaktır? diye konuştu.
Bakan Çiçek ile CHP´liler arasında tartışma
Toplantının sonunda Çiçek ile CHP´li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Adli kolluk konusunda Avrupa´da tek tip bir uygulamanın olmadığını belirten Çiçek, ´Orada iki tip adli kolluk var; biri müstakil adli kolluk. Bunu söylüyorsunuz da orada savcıların Adalet Bakanlığına bağlı olduğunu söylemiyorsunuz. Eğer müstakil bir adli kolluk olacaksa, bu işin başında savcılar vardır ve savcılar hakimlerden ayrıdır. Var mısınız savcıların tümüyle Adalet Bakanlığına bağlı olmasına? ? dedi. CHP´li Kart´ın ?Zaten yaptınız onu? sözlerine tepki gösteren Çiçek, ?öyle bir suçluyorsunuz ki... Bu suçlamaları yaptınız. Millet sokağa çıksın dediniz. Bayram demedi, seyran demedi 12 Eylül´de vatandaş sokağa çıktı, kuyruğuna girdi oy kullandı? diye konuştu. Tartışmaların ardından tasarı alt komisyona sevk edildi. ( Hürriyet)
İşte dün çıkan ses kaydı: CHP´li Gök ile Danıştay üyesinin pazarlığı
CHP´li İsa Gök ile Danıştay üyesi olduğu iddia edilen kişi arasında skandal konuşma. Dailmotion.com sitesine dün yeni bir ses kaydı düştü. Danıştay Üyesi Levent Artuk ile CHP Mersin milletvekili Avukat İsa Gök olduğu ait olduğu iddia edilen ses kaydının konusu tamamen duygusal! İşte o ses kaydının dökümü:
İsa Gök: Levent Bey, ben az önce onların hepsini yazdım, aradım da, bir seri dava var, bunların incelenmesi size gelmiş (Danıştay 6. Daire´sindeki dosyaları kastediyor), Mersin 2. İdare Mahkemesi´nden 8 tane dosya ama bunların sizin esası 2010, bunların incelenmesi hangi yıl olur?
Levent Artuk: Var mı numaraları?
İsa Gök: Numaraları şu şimdi yazdım...
Levent Artuk: Siz verin de ben bir sordurayım...
İsa Gök: Şunlar...
Levent Artuk: Esas kararı istiyorum.
İsa Gök: Mersin´dekinin esas kararı, şuraya da hepsinin sizin esasları yazdım, şu esasların karşılığı...
Levent Artuk: Bir dakika şimdi öğreniriz.
İsa Gök: Yaklaşık olarak, yani ne zaman biter bunlar?
Levent Artuk: Buyurun oturun İsa Bey.
İsa Gök: Bunu, şimdi aşağıda sizin duruşma salonunun önünde yazdım hemen, telefondan biraz karışık kuruşuk yazdım o yüzden, davaları ben açtırmıştım, bizim Rıza, vali bey de karşı Hüseyin Bey, ya buraya olmaz ben de diyorum ne diyeyim dedi, Vali Bey hatta bakın ne yaptı, sağ olsun davaları hazırlık yapalım diye Vali Bey oradaki askıları falan geciktirdi, biz oda olarak hazırlık yapalım diye.
Levent Artuk: Şimdi zaten yürütmeli olunca biz bunları savunmadan sonra deyip karara bağlıyoruz İsa Bey.
İsa Gök: Esastan mı karara bağlıyorsunuz?
Levent Artuk: He esastan.
İsa Gök: He iyi o zaman uzamayacak.
Levent Artuk: Sizin mi? (davalar)
İsa Gök: Benim. Davaları biz açmıştık.
Levent Artuk: Kamping falan filan bir şeyler var.
İsa Gök: Var, bir sürü yer var otel inşaatları var orada aslında, çok önceden.
Levent Artuk: Yürütmeli, yani şimdi lehinize gözüküyor fakat, temyiz dilekçesine cevap vereceksiniz ya, şey yapın yani vereceğiniz cevapta hatta fotoğraf ekleyin, fotoğraf yok galiba o alanın fotoğraflarını ekleyin, fotoğraf çok etkili oluyor. Temyiz dilekçesi size gelecek, siz cevap verirken bunları eklerseniz iyi olur.
İsa Gök: Peki oldu, oldu...
Levent Artuk: Ekleyin, deyin ki burada herhangi bir kazı çalışması yok, birdenbire niye yapıldığını da anlamış değiliz, ondan sonra ekte fotoğrafları sunduk.
İsa Gök: Ne değişti yani, yeni bir şey mi oldu ya...
Levent Artuk: Karar lehinize olduğu için çok böyle rahat kalmayın, fotoğraf, bu mesafeler taşınmazın bulunduğu alanla işte tarihi şeye olan mesafeniz, coğrafi alanın yapısı filan, bunları da söyleyin tedbirinizi alın yani.
İsa Gök: Peki oldu Levent Bey
Levent Artuk: Ben başkan beye de söylerim. ( Habervaktim)
Gök ses kaydını kabul etti: Pazarlık yok
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ile Danıştay üyesi Levent Artuk´a ait ses kaydı, yüksek yargıdaki pazarlık iddialarını yeniden gündeme getirdi. Gök ve Artuk, Dailymotion.com adlı internet sitesinde yayınlanan ses kaydında, üzerinde kamping ve oteller olduğu belirtilen Mersin´deki bazı arazi dosyaları hakkında fikir alışverişinde bulunuyor. Bir seri dava var... Bunların incelenmesi hangi yıl olur? diye soran Gök´e yol gösteren Artuk, konuyu başkana da ileteceğini söylüyor. O dönemde baro başkanı olduğunu belirten Gök, görüşmeyi doğruladı. Mersin´deki tarihi ve turistik yerlerin zarar görmemesi amacıyla davanın öne alınması için devreye girdiğini savundu. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ile Danıştay üyesi Levent Artuk´a ait olduğu öne sürülen bir ses kaydı, dosyalar üzerinde nasıl pazarlık yapıldığını gözler önüne serdi. Dailymotion.com adlı internet sitesinde yayına konulan ses kaydında, ikili, bazı dosyalar üzerinde fikir alışverişinde bulunuyor. Pazarlık konusunun, Mersin´deki bazı araziler olduğu anlaşılıyor. Üzerinde kamping ve oteller olduğu belirtilen araziler konusunda Artuk, Gök´e yol gösteriyor. CHP´li Gök, bir dosyadan bahsederken, Bir seri dava var, bunların incelenmesi size gelmiş. Mersin 2. İdare Mahkemesi´nden 8 tane dosya. Bunların incelenmesi hangi yıl olur? diye soruyor.İsa Gök, dönemin Mersin Valisi Hüseyin Aksoy´un da bu dava konusunda kendisiyle aynı görüşte olduğunu anlatarak, Vali bey de karşı Hüseyin Bey. Hatta bakın ne yaptı; sağ olsun davalara hazırlık yapalım diye, vali bey oradaki askıları falan geciktirdi. diyor. Gök´e davanın lehine olduğunu söyleyen Artuk ise ne olursa olsun rehavete kapılmaması ve tedbirini alması yönünde uyarılarda bulunuyor. Daha sonra konuyu başkana da ileteceğini söyleyerek konuşmayı bitiriyor.
İsa Gök, internetteki bu konuşmanın kendisine ait olduğunu kabul etti. Fakat bir pazarlığın söz konusu olmadığını savundu. Davalarla ilgili kararların halen alınmamış olduğuna dikkat çekti. Görüşmenin içeriğini de şöyle anlattı: Bakanlık Mersin´de balık çiftlikleri kararı aldı. Bu balık çiftlikleri de Muğla´dan gelecekti. Ben de o zaman vekil değildim ve Mersin baro başkanıydım. Benim baromun Çevre Koruma Komisyonu da balık çiftliklerinin Mersin´e gelmemesi için müracaatta bulundu ve dava açtı. Çünkü balık çiftlikleri için belirlenen yer, Kız Kalesi ve plajların önüydü. Yani tarihi ve turistik yerler. 8 tane dava açtık, idare mahkemesi davaları reddetti. Davalar temyiz edildi. Ben de ses kaydındaki konuşmada Danıştay Üyesi Levent Artuk´a baro başkanı olarak soruyorum ´ne yapacağız´ diye. Diyorum ki erkene alın davayı. Şu ana kadar da hâlâ karar alınmış değil. O dönemde 4 AK Partili vekil de Mersin´e balık çiftliklerinin gelmemesini istiyordu.
Dönemin Mersin Valisi Hüseyin Aksoy ise, Benim ne balık çiftlikleri ne de başka bir konuda, ´ilan askısını geciktirin´ gibi bir talimatım olmamıştır. açıklamasını yaptı. Hüseyin Aksoy, şu anda Samsun valisi. ( Zaman)
(26 Ocak 2011, 15:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yargıtay ve Danıştay´a AYM freni, yüksek yargıyı şok etti
Flaş!!! Danıştay ve Yargıtay kararları AYM´ye gidebilecek
Örneklerle CHP´nin Ergenekon davalarında sempatizanlıktan öte tavırları
´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi