PKK´nın kurucularından Şükrü Gülmüş´ten şok açıklamalar: Tokat ve Aktütün saldırıları tarafların birbirini rahatlatmasıydı, Uğur Mumcu Apo´yla görüşeceği için öldürüldü, Yalçın Küçük çifte kulaktı, ´Özgür Gündem´i Öcalan kapattı, ´devlet kapattı´ dedik´...
´Tokat ve Aktütün, tarafların birbirini rahatlatmasıydı´
PKK´nın kurucularından Şükrü Gülmüş´ten şok açıklamalar: Tokat ve Aktütün saldırıları tarafların birbirini rahatlatmasıydı, Uğur Mumcu Apo´yla görüşeceği için öldürüldü, Yalçın Küçük çifte kulaktı, ´Özgür Gündem´i Öcalan kapattı, ´devlet kapattı´ dedik´...
Terör örgütü PKK´nın kurucularından Şükrü Gülmüş, çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Abdullah Öcalan´ın derin güçlerle irtibatının 1972´de başladığını belirten Gülmüş, bugün gündemi meşgul eden çok sayıda konu ile ilgili açıklamalar yaptı... Gülmüş, iki subay arasında geçen ve PKK´lılara zayiat verdiği için düşürülmesi planlanan Heron olayına benzer hadiseler yaşadığını anlattı. Gülmüş, İki üç olayda Heron gibi karşılıklı paslaşma olduğunu hissettim. Aktütün ve Tokat eylemleri sırıtıyordu. Birbirlerinin elini rahatlatan eylemler. Karşılıklı birbirini tamamlama var. 1991´de 20 kişilik bir grup olarak Suriye´den geçecektik. Geçişimizi yapan Murat Karayılandı. Süleyman Demirel, ´Sınırlarımızda kuş uçmuyor´ diyordu. Bizimkiler kuledekilere işaret verdi. Telsizden dinliyoruz, askerlere ´yat komutu´ verdiler. Karayılan mayın tarlasını iyi biliyordu. Elimizi kolumuzu sallayarak girdik şeklinde konuştu.
ÖCALAN 72´DE ÇÖZÜLDÜ
Gülmüş, PKK´daki 15 yıllık yanılgısını Öcalan´ın 1972´de yakalandığında çözülmesi´ne bağladı. Gülmüş, şöyle devam etti: Ergenekon mevcut askeri kast içerisindedir. Ama iki departmandır. Emekli olan askerler Veli Küçük ve JİTEM´cilerden giderek bir takım oluştu. Bunlar yeni bir devletleşme şekline girmiştir. Bunun içerisinde PKK´nın olması mümkündür. Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Duran gibi kurucular hapiste. Bunlar çatışmalardan uzak kaldılar. Öcalan´ın 72´den beri bir ilişkisi var. Süreç içerisinde bu takım birlikte hareket etti. Gülmüş, Öcalan´ın örgütü avukatları vasıtasıyla yönettiğini belirtirken bu ilişkinin kesilmesi halinde PKK´nın ´başı kesilmiş tavuk´ gibi kalacağını ileri sürdü. Bu iddiasını sistemin tek bir kişiye endeksli olmasına bağladı.
YALÇIN KÜÇÜK ´ÇİFTE KULAKTI´
Gülmüş, Öcalan´la samimi fotoğrafları basına yansıyan Ergenekon sanığı Yalçın Küçük´ün örgütü yönlendirdiğini belirtti. Gülmüş, şunları kaydetti: Benim raporlarımı yazıyordu. Çifte kulaktı, hem bize hem devlete çalışıyordu. Ama karşı çıkarsam Öcalan´ı karşımda bulacağım için ses etmiyordum. Bütün raporlarımızı Öcalan onun üzerinden alıyordu. O kadar etkiliydi. Ben Özgür Gündem´in Genel Yayın Yönetmeni iken, Küçük Öcalan´la yaptığı ´Dirilişin Öyküsü´ adlı röportajı sürmanşetten vermemi istedi. Vermeyince beni Öcalan´a rapor etti´. Haftada 5 gün Öcalan´la görüşüyordum. Bu olaydan sonra Öcalan gazetenin kapatılmasını emretti.
´Özgür Gündem´i Öcalan kapattı, ´devlet kapattı´ dedik´
Şükrü Gülmüş,?Öcalan paraşütüyle? oturduğu Özgür Gündem gazetesi genel yayın yönetmenliğinin nasıl son bulduğunu anlatırken de aynı şiarla hareket ediyor; ?Gerçekleri konuşmazsak, bu pilav daha çok su kaldırır!? ?Yalçın Küçük´ün Bekaa´da Öcalan ile yaptığı 250 sayfalık ´Dirilişin Öyküsü´ röportajını basmadığım için, Öcalan gazeteyi kapattı. Zaten bu, bizim çatışmamızın ete kemiğe bürünmesidir. Gazetede oturuyoruz, misafirlerim var. Hâlâ hayatta olanlara da sorabilirsiniz. İsmail Beşikçi, Fikret İlkiz şahittir. Odaya pat diye Yalçın Küçük girdi. Kalpağı da kafasında, ´Başkan´dan selam getirdim sana, şunu hemen sürmanşetten gireceğiz´ dedi. Oda kalabalık, ben o gazetenin yayın yönetmeniyim. Tavrına çok bozuldum ama ´Hocam buyurun oturun, bakarız´ dedim. ´Olur mu, hemen manşetten gireceksin´ diye devam ediyor Yalçın Küçük. Bu arada Bekaa´dan dönüşünü Avrupa üzerinden yapmış. Bunu da Mustafa Karasu, çantasında kasetlerle, fotoğraflarla uğurlamış. Atatürk Havalimanı´na inişte, elinde ne varsa savcıya teslim etmiş. O esnada Yalçın Küçük´le ayaküstü tartıştık.
Misafirlerim gittikten sonra Avrupa´ya telefon ettim. Durumu anlattım, ´Doğrudur. Yaptığı röportajın bir nüshası var bizde´ dediler. Fakslamalarını istedim. 250 sayfa yazı, ertesi gün önüme geldi. Redaksiyon vs. derken arkadaşlarla müzakere ettik, nihayetinde 15 gün boyunca röportajı vermedim. Hem böyle bir dayatmayı içime sindiremiyordum, hem de günlerce sürecek böyle bir yayınla, devlete hedefe olmak istemiyorum. Son olarak arkadaşlara ´Kellem gitse de yayımlamayacağım´ dedim. 15 günlük sürecin ardından gazeteye Avrupa´dan faks geldi. Gazetenin kapandığı ifade ediliyordu. Hemen telefon ettim. ´Önderlikten gelen talimat yazısıdır. Gazeteyi kapatıyoruz´ dediler. Sistemi biliyorum; tek adamlık, röportajı basmadım, gazeteyi kapattı. Tabii biz bunu o dönem böyle söylemedik. Tabiri caizse, ´Alçak devlet gazetemizi kapattı´ dedik. Fakat içime sinmedi, çok sert bir kapanma yazısı yazdım. Yazıda topu devlete atıyormuş gibi yapıp kendi sistemimize, Öcalan´a çuvaldızı batırıyorum. Başyazarımız Haluk Gerger yazıyı okudu. ´Şükrü senden sonra da bu arkadaşlar gazetede çalışacak. Yazını biraz yumuşat´ dedi. Ben de yeni bir kapanma yazısı yazdım.?
´Uğur Mumcu, Öcalan ile görüşmek istedikten sonra öldürüldü´
Şükrü Gülmüş, ?Kürt Dosyası? adlı kitabında da yer alan iddiaları hayli ilginç: ?Uğur Mumcu ´Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyorum´ diyerek Avrupa PKK´sına müracaat etti. Ben yıllar sonra, Uğur Mumcu´nun talebini ilettiği bu adamı tespit ettim. Onunla konuştum. Öcalan´a Uğur Mumcu´nun görüşme talebini Avrupa´daki bu kişi iletiyor. Avrupa üzerinden yaptığı müracaat sonucunda, Öcalan ´tamam´ diyor. Avrupa´daki PKK´lılar yardımcı olacaklar, Uğur´u Şam´a götürecekler, Öcalan ile karşılaştıracaklar. Uğur Mumcu Türkiye´ye döneceğini, oradan Şam´a uçacağını söylüyor. ´Bunu kendisine haber verin´ diyor. Uğur geliyor, bir süre sonra arabası uçuruluyor. Abdullah Öcalan ile Uğur Mumcu´nun karşı karşıya gelseydi, başka şeyler de ortaya çıkacaktı. Bu görüşmeden rahatsızlık duyan derin güçler devreye girdi.?
´Mumcu´nun bağlantısı Avrupa´da, araştıran olursa elimden geleni yaparım´
?Nasname´de yazdım bunları ben. O yazımı birkaç yer alıntıladı. Ama üzerine araştırma yapıldı mı; bilmiyorum. Benim görüştüğüm kişi de hayatta. Şu anda PKK dışına düşmüş biri. Halen Avrupa´da. Mumcu´nun Avrupa´da müracaat ettiği bu adamın bende her türlü bağlantısı var. Araştırmak isteyen olursa, bana anlattıklarını açıklaması için elimden geleni de yaparım.?
Şükrü Gülmüş Kimdir?
PKK´ya 1978´de katılan Gülmüş, ´PKK ana davasında´ 8 yılı Diyarbakır Cezaevi´nde olmak üzere toplam 11 yıl hapis yattı. Öcalan´ın talimatı üzerine PKK medyasının yöneticisi oldu. Ardından Özgür Gündem´in Genel Yayın Yönetmenliği´ne getirildi. 1993´te Öcalan´ın fikirlerini eleştirerek örgütten ayrılarak Almanya´ya yerleşti.
(23 Ocak 2011, 13:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz