Güzide basınımız darbenin ´merkez üssü´nden ele geçirilen yeni belgelere Türkiye´nin çok satan birçok gazetesi bu haberi hiç görmedi. Okurlarının Gölcük Donanması´nın zemininde saklanan o çuvallardan neler çıktığını bilmesini istemedi, haberi sansür etti. Onun yerine, Ergenekon sanığı Haberal´ın hastanedeki odasının aranması gibi son derece olağan bir uygulamadan bir ´hukuk skandalı´ üretmeye çalıştı. Bu yayın organları bugüne kadarki yayın çizgilerine uygun olarak muhtemeldir ki, önümüzdeki günlerde yeni ortaya çıkan bu belgelerin sahteliğini ve güvenilmezliğini kanıtlamak için son derece ´yaratıcı´ bir yayıncılığa başlayacaklardır. Yarın yine, çuvallarda ne olduğunu bir yana bırakıp, çuvalları ihbar edenlerin peşine düşülmesini isteyecek; kabak gibi ortaya çıkmış olan darbe teşebbüsüne rağmen darbeci generalleri aklayabilmek için olgulara bin bir takla attırmakta bütün yayıncılık hünerlerini ortaya koyacaklardır.
Gölcük´e belge gizleyenleri okurlarından gizleyen medya
Güzide basınımız darbenin ´merkez üssü´nden ele geçirilen yeni belgelere Türkiye´nin çok satan birçok gazetesi bu haberi hiç görmedi. Okurlarının Gölcük Donanması´nın zemininde saklanan o çuvallardan neler çıktığını bilmesini istemedi, haberi sansür etti. Onun yerine, Ergenekon sanığı Haberal´ın hastanedeki odasının aranması gibi son derece olağan bir uygulamadan bir ´hukuk skandalı´ üretmeye çalıştı. Bu yayın organları bugüne kadarki yayın çizgilerine uygun olarak muhtemeldir ki, önümüzdeki günlerde yeni ortaya çıkan bu belgelerin sahteliğini ve güvenilmezliğini kanıtlamak için son derece ´yaratıcı´ bir yayıncılığa başlayacaklardır. Yarın yine, çuvallarda ne olduğunu bir yana bırakıp, çuvalları ihbar edenlerin peşine düşülmesini isteyecek; kabak gibi ortaya çıkmış olan darbe teşebbüsüne rağmen darbeci generalleri aklayabilmek için olgulara bin bir takla attırmakta bütün yayıncılık hünerlerini ortaya koyacaklardır.
Gülay Göktürk (Bugün):Güzide basınımız darbenin merkez üssünden ele geçirilen yeni belgelere Haberal´ın hastanedeki odasının aranması haberi kadar değer vermedi. Hatırlarsınız, bundan bir süre önce Gölcük´teki Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü´nde bir odanın zemininden çuval çuval gizli belge çıkmıştı. Komutanlıktaki arama bir ihbar üzerine yapılmıştı. İhbarı yapan, Aman çabuk gelin, çok yakında bu belgeleri yok edecekler diyordu. Çuvallar dolusu suç delili bu sayede kurtarılmış ve savcılar tarafından incelemeye alınmıştı. Hepimiz biliyorduk bu çuvallardan önemli şeyler çıkacağını ve bekliyorduk. Tahmin ettiğimiz gibi de oldu.
Gölcük´ün zemininden yine dehşetengiz belgeler çıktı. İnsana Bunlar gerçekten çıldırmış dedirtecek cinsten belgeler... Üstelik de inkârı hiçbir şekilde mümkün olmayan bir şekilde, askerlerin gözetimi altında yapılan bir aramada ve el konulduğu anda savcıların gözetiminde kayda geçirilmiş belgeler... Ya sahteyse ya polis koyduysa gibi çamura yatmalara imkân tanımayacak kadar sağlam deliller... Balyoz Eylem Planı´nın devamı niteliğinde birtakım planlar, ölüm listeleri, tıpkı Fatih Camii gibi başka bazı camilere karşı eylem için yapılan keşif çalışmalarının tutanakları, bu planlar ortaya çıktığında olayın harp oyunu gibi gösterilerek kamufle edilmesi için yapılan hazırlıklar, yine her zamanki gibi Ege Denizi´nde provokasyon uçuşları ve tabii darbeye direnme ihtimali olan komutanların, kuvvet komutanlarının nasıl enterne edileceğine dair planlar...
Bu defa ölüm listesindeki 19 isimden 3´ü Ermeni gazeteci arkadaşlarımız... Eğer süreç kesintiye uğramasaymış Hrant´ın arkasından Etyen ve Sevan da öbür tarafa yolcu edileceklermiş. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk hazırlıklardan haberdar olmaması için tam olarak enterne edilecek, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya da tutuklanacakmış. Hatta darbe sonrası tutuklanacakların nereye nasıl götürüleceği bile planlanmış. Bürokrat, yerel yönetici ve medya mensubu gibi hassas şahısların Yassıada ve İmralı´ya transferleri sağlanacakmış!
İşte çuvallardan çıkan yeni bilgilerden bazıları bunlardı. Ama ne gariptir ki, Türkiye´nin çok satan birçok gazetesi bu haberi hiç görmedi. Okurlarının Gölcük Donanması´nın zemininde saklanan o çuvallardan neler çıktığını bilmesini istemedi, haberi sansür etti.
Onun yerine, Ergenekon sanığı Haberal´ın hastanedeki odasının aranması gibi son derece olağan bir uygulamadan bir hukuk skandalı üretmeye çalıştı. Bu yayın organları bugüne kadarki yayın çizgilerine uygun olarak muhtemeldir ki, önümüzdeki günlerde yeni ortaya çıkan bu belgelerin sahteliğini ve güvenilmezliğini kanıtlamak için son derece yaratıcı bir yayıncılığa başlayacaklardır. Yarın yine, çuvallarda ne olduğunu bir yana bırakıp, çuvalları ihbar edenlerin peşine düşülmesini isteyecek; kabak gibi ortaya çıkmış olan darbe teşebbüsüne rağmen darbeci generalleri aklayabilmek için olgulara bin bir takla attırmakta bütün yayıncılık hünerlerini ortaya koyacaklardır. Bunu artık kanıksadık. Gönüllü avukatlığa soyunanların bu misyonlarından istifa edeceklerini pek zannetmiyoruz. Çünkü onlar bu misyonu, parçası oldukları ve nimetlerinden yararlandıkları statükonun korunmasının çok önemli bir unsuru olarak algılıyorlar ki haksız da değiller.
Ben asıl, derin devletin derinliklerinden fışkıran yeni belgelerin bizler üzerindeki etkilerinden söz etmek istiyorum. Umalım ki bu yeni belgeler, derin yapılanmaların artık tamamen temizlendiği zehabına kapılanlar için uyarıcı olur. Zira son birkaç yıldır yaşadıklarımız tehlikeli bir kanıksama yarattı kamuoyunda. En dudak uçuklatıcı haberler dahil, hiçbir şeye fazla şaşırmamaya başladık. Yeni ölüm listelerini, suikast girişimlerini, kaos planlarını, provokasyonları, bulunan yeni silah depolarını okuyup geçiyor, yeterli tepkiyi göstermiyoruz. Ergenekon davalarına kamuoyu ilgisi azalıyor. Dava haberleri eskisi gibi takip edilmiyor. Bakın o belgelerde ölüm listesine alınan Hrant´ın katilleri bugün hâlâ devletin çeşitli kurumları tarafından korunuyor. Olayın aydınlanmasına geçit verilmiyor, dava ilerlemiyor. Bunun üzerinde düşünün. Ve derin devletin tasfiye olup olmadığına karar verin. Kamuoyu Ergenekon Davaları´na gözünü ve kulağını kapattığı anda bu davalar ölmüş demektir. Zira kamuoyunun canlı ilgisi sürmezse Türkiye´de hiçbir savcının ya da hakimin gücü Ergenekon´la hesaplaşmaya yetmez. ( Gülay Göktürk / Bugün)
Milliyet Balyoz´u böyle çarpıttı
Donanmada ortaya çıkan Balyoz belgelerini görmeyen Milliyet, bugün manşetten müthiş bir çarpıtma yaparak Balyozcuları değil de savcıları hedef gösterdi. İşte Milliyet´in Balyoz çarpıtması. Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ortaya çıkan belgeler, Balyoz darbe planının sahteliğine ilişkin iddiaları tamamen çürüttü. Önceki gün Balyoz sanıklarının avukatlarına verilen bu belgeler iki gündür gazeteler ve internet sitelerinde yayınlanıyor. Ancak bu belgeleri her zaman olduğu gibi Doğan Grubu medyası genel olarak görmezden geldi ve gelmeye devam ediyor. Dün hemen hemen bütün bütün gazeteler manşetlerini ortaya çıkan bu yeni Balyoz belgelerine ayırırken Hürriyet bu delilleri dün ve bugün hiç görmedi.
Balyoz belgelerini dün içeriden küçücük gören Milliyet ise bugün donanmada çıkan Balyoz belgelerine atıfta bulunan MGK Tutanağı Buradan Çıktı manşetiyle okurlarının karşısına çıktı. Manşete ilk baktığınızda Milliyet sonunda Balyoz´u gördü diyebilirsiniz ama spotu okuduğunuzda gazetenin Balyoz´u görmekten daha ziyade savcıları, o belgeleri neden Balyoz davasının ek klasörlerine koydun diye eleştirdiği görülüyor. Peki o gizli belgeler neler? Gölcük Donanma Komutanlığı´nın gizli bölümlerinde polis-savcı ve askerlerinde hazır bulunduğu aramada 2004 yılına ait Gizli MGK belgeleri bulundu. Balyoz savcıları da diğer belgeler gibi bunu belgeyi de davanın ek klasörlerine koydular.
Burada asıl sorulması gereken soru şu: Devlete ait olan bu gizli MGK belgeleri yer altında mermerlerin altındaki gizli bölmede ne arıyor? Orası MGK arşivi mi? Milliyet ise manşetten müthiş bir çarpıtma yaparak o gizli MGK belgelerinin neden orada olduğunu değil de savcıların bunları Balyoz dava klasörlerine konulmasını eleştirerek haber yapıyor. Bir de başlık atmışlar, Sadece MGK Açıklayabilir diye. Hem kocaman kocaman BALYOZ gibi belgeleri görmüyorlar, gördüklerinde de belgeleri çarpıtarak, hedef saptırarak, balyozcuları koruyacak şekilde servis yapıyorlar... ( Aktifhaber)
(21 Ocak 2011, 15:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Donanma´da zemine gizlenmiş 10 çuval belge manşetlerimiz
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Kontrgerilla Medyası
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz