İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanığı emekli albay Arif Doğan strese girdiğini açıkladı. Doğan, öldürdüğünü söylediği itirafçı Abdülkadir Aygan´ın, ´Hayır yaşıyorum, gelsin tavla oynayalım´ şeklindeki açıklamasına içerlediğini, bunun kendisini intihara götüreceğini söyledi.
Doğan strese girdi: Aygan´ın teklifi intihar ettirecekti!
İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanığı emekli albay Arif Doğan strese girdiğini açıkladı. Doğan, öldürdüğünü söylediği itirafçı Abdülkadir Aygan´ın, ´Hayır yaşıyorum, gelsin tavla oynayalım´ şeklindeki açıklamasına içerlediğini, bunun kendisini intihara götüreceğini söyledi.
İkinci Ergenekon davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde bugün görülmekte olan 98. duruşmasında, JİTEM´in kurucusu olduğu iddia edilen tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan´ın çapraz sorgusuna devam ediliyor. Doğan, üye hakim Hasan Hüseyin Özese´nin ´Milli Seferberlik Tetkik Kurulu´nda çalıştığınızı söylediniz. Bunu açıklar mısınız?´ sorusuna, bu kurulda çalışmadığını belirtti. Doğan, ancak barış zamanında sefer hazırlıklarını bir nebze ifade ederek, albay rütbesinde kadro yetersizliğinden emekli olduğunu ancak seferi durumda orgeneral rütbesinde bulunduğunu kaydetti.
Özel Harp Dairesi
Özese´nin bir istihbaratçı olarak Özel Harp Dairesi (ÖHD) ve Özel Kuvvetler Komutanlığı´ndan (ÖKK) bilgisi olup olmadığını sorduğu Doğan, genel kültürü çerçevesinde cevap verebileceğini ifade ederek, Özel Harp Dairesi ile doğu ve güneydoğuda bir dönem birlikte görev yaptıklarını, bunların icraatçı, istihbarat gelince fiili operasyonlar yapan birim olduğunu söyledi. Özel Harp Dairesi´nin sadece subay ve astsubaylardan oluşan bir birim olduğunu ifade eden Doğan, ´O zaman Korkut ağabey yani Korkut Eken vardı. Korkusuzca omzuna silah alıp dağlara giderdi. İstihbarat doğrultusunda çatışmaya giriyorlardı. MİT´le de hareket ediyorlardı. Hiram Abbas vardı. İstanbul´da öldürüldü. İstihbaratı MİT´ten aldıklarını değerlendiriyorum´ dedi.
Kontrgerilla iddiaları
Özel Harp Dairesinin isminin Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değiştirildiğini ifade eden Doğan, o dönemde öne sürülen kontrgerilla faaliyetlerini kendisinin üzerine yüklediklerini söyledi. Özese´nin sorusu üzerine Doğan, ´Ergenekon´ kelimesini ilk defa ortaokul ve lise yıllarında Türk tarihinde, ikinci olarak da bu dava ile duyduğunu kaydetti. Hakim Özese´nin JİTEM´in kuruluşuyla ilgili beyanlarda bulunduğunu hatırlatması üzerine Doğan, Eruh ve Şemdinli baskınından sonra bölgeye gittiğini, doğu ve güneydoğuda istihbarat arzu edilen bölgede olmadığı için üst komutanların kararıyla daha güçlü bir istihbarat biriminin kurulmasına karar verildiğini söyledi. Ömrünün üçte ikisi bu bölgede geçtiği için kendisinin görevlendirildiğini belirten Doğan, binbaşı olarak Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığını kurduğunu, yaklaşık 1,5 yıl sadece alt birimler kurmak için çalıştığını kaydetti. PKK ile çalışan ajanları olduğunu ifade eden Doğan, Özese´nin ´JİTEM olarak istihbarat çalışması yaptıktan sonra operasyonları tek başınıza mı yapıyordunuz?´ sorusuna ise Özel Harp, Emniyet, Hava Kuvvetleri gibi diğer birliklerle koordineli çalıştıklarını belirtti.
JİTEM elemanlarının özellikleri
´Kurduğunuz JİTEM´in sivillerden oluştuğunu söylediniz. Operasyon için nasıl haber veriyordunuz? Maaş veriliyor muydu? Çatışmada ölen JİTEM elemanlarının yakınlarına tazminat ödeniyor muydu?´ soruları üzerine de Doğan, bunların detay olduğunu belirterek, ´Seçtiğimiz ajan ve muhbirlerle ilgili birtakım özellikler, yaş sınırlaması belirlenmiştir. Bunlar nasıl müdahale yapılacağını bilir. 10 kural vardır. Bunu bilen Çoban da mücadele eder. Bir de aptallar. Aptal olmasaydım PKK ile mücadele ettiğim için beni yargılamazdınız´ dedi. Bunun üzerine Özese de Doğan´a suçlandığı konuları hatırlatarak, kendi kurduğu JİTEM elemanlarına nasıl ödeme yapıldığı, yakınlarına tazminat ödenip ödenmediği gibi çeşitli sorular yöneltti. Emekli albay Doğan bunları yazılı olarak ayrıntılı sunabileceğini belirtirken Özese bu konuda bildiklerini anlatmasını istedi. Doğan da ´Adli suç işlememiş olacak. Sabıka kaydı olmayacak. Ailesinin geçmişinde vatana, millete, sancağa ihanet etmemiş olacak. 1,70 boyundan aşağı olmayacak. Diksiyonu anlaşılabilir olacak. Gözlük kullanmayacak´ dedi. Özese´nin çatışma sırasında ölen JİTEM elemanları ya da ölü ele geçirilen PKK´lı kişilerle ilgili kimlerin tutanak tuttuğunu, bu durumlarda yasal prosedürün nasıl işlediğini sorduğu Doğan, ´Bunların çok önemi yok. Benden sonra JİTEM komutanlığına geçecekseniz...´ diye konuştu.
Doğan strese girdi
Yüksek sesle konuşan Doğan, ´Dün işittiğim şey beni intihara götürecekti. Öldürdüm dediğim adam ´gelsin tavla oynayalım´ diyor. Abdülkadir Aygan bana bu mesajı gönderiyor. Buna mani olun. Aygan, Arif Doğan ile tavla oynayacak adam mı?´ diye bağırdı. Sanık Doğan´ın iyi olmadığını, strese girdiğini söylemesi üzerine duruşmaya ara verildi. Ara verildiğinde sağlık ekiplerince kontrol edilen Doğan´ın Özese´yle bağırarak konuştuğu duyuldu. Duruşma, Doğan´ın çapraz sorgusuyla devam ediyor. ( AA)
Aygan kim?
Abdulkadir Aygan, eski PKK itirafçısı ve JİTEM elemanı. JİTEM´den maaş aldığını gösteren resmi bordrosu, örgütün varlığını doğrulayan çok önemli bir delil olmuştu. Pişmanlık duyduğunu açıklayan Aygan, JİTEM´le ilgili çok önemli bilgiler vermekte. Halen süren JİTEM davasında tutuklama kararı çıkartılan sanıklardan birisi. Diyarbakır savcılarının talimatıyla başka bir dava için İsveç´te ifadesi alındı. Örgütçe infaz edildiğini ileri sürdüğü bazı kişilere ait bilgiler doğru çıktı ve cesetler onun tarif ettiği yerlerin yakınında bulundu.
Arif Doğan´ın çapraz sorgusu sürüyor: Doğan ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile hâlâ görüşüyormuş
İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanıklarından emekli albay Arif Doğan, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile hala görüştüğünü söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Doğan, 1990 yılında, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevini Veli Küçük´e devrettiğini ifade etti. Doğan, hakim Hasan Hüseyin Özese´nin, ´Küçük´ün JİTEM´den haberi olmadı mı?´ sorusuna, ´Hayır kimsenin haberi olmadı. Kurduğum JİTEM´den kimseye bahsetmedim. Eşim bile bilmiyordu. Kimseye bahsetmedim´ dedi.
Hakim Özese´nin, ´JİTEM üyelerine bir kimlik kartı verilip verilmediği´ sorusuna, elektrik hatlarını yapan Türkiye Elektrik Kurumu ve köylere sağlık taramalarına giden sağlık görevlileri gibi kurumların tanıtım kartlarının JİTEM´de çalışan kişilere deşifre olmamaları için verildiğini kaydeden Doğan, ´Deponuzda yapılan aramada boş kimlik kartları istediğinize dair bir belge çıktı´ demesi üzerine de şu yanıtı verdi: ´İtirafçı yasası çıktıktan sonra biz Nüfus İşleri Genel Müdürlüğünden, bu kimlik kartlarını alıyorduk. İtirafçıların esas kimlikleri deşifre olmasın diye de onlara farklı isimlerle nüfustan onaylı kimlik kartları çıkarırdık. Kadın ve erkeklere ait kimlik kartları istendiği zaman veriliyordu bizlere.´
Terör örgütünün eylemlerine devam etmesine rağmen JİTEM´in neden 1990 yılında dondurulduğu sorulan Doğan, JİTEM´in çok başarılı çalıştığı ve büyük darbeler vurduğu örgütün propagandası nedeniyle dondurulduğunu iddia etti.
Tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan, Özese´nin, ´JİTEM´in yasa dışı faaliyetleri oldu mu?´ sorusuna, ´JİTEM´in kurucusu benim. Bilgim dahilinde ve bilgim dışında illegal hiçbir faaliyetleri yoktur. Biz örgütle çarpışmaya gitmişiz. Evinde oturan insanlarla işimiz olmaz´ şeklinde cevap verdi.
Diyarbakır´da dönemin devlet güvenlik mahkemesi tarafından 3 kişinin öldürülmesi nedeniyle açılan bir dava nedeniyle ifade verdiğini anlatarak, o dönemlerde çok deşifre olduğunu ve örgütün bir numaralı hedefi haline geldiğini kaydetti. Şu anda da halen örgütün hedefi olduğunu dile getiren Doğan, ´Eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum, ama halen yanlarında olamıyorum. Kendime ceza verdim ve onlardan ayrı oturuyorum. 3 koruma ile bakımımı üslenen bir görevli var sadece, başka da kimse yok´ dedi.
JİTEM donduruldu mu dondurulmadı mı?
Doğan, 1990 yılında tayini çıktıktan sonra doğuda operasyon yapmadığına göre, JİTEM´in faaliyetlerinin kendisiyle birlikte tamamlandığını belirterek, ´Ancak JİTEM kendi üyelerini aynı kod adlarıyla yenileyerek hala varlığını sürdürüyor. Yapılan yenilemeler hala bana bir şekilde ulaşıyor´ diye konuştu. Bunun üzerine araya giren hakim Özese, ´Siz ´1990 yılında donduruldu´ diyorsunuz. Şimdi de ´Varlığını halen sürdürüyor´ diyorsun. Bu nasıl oluyor?´ diye sordu. Doğan da ´Bana yenilenen liste canlı posta aracılığıyla gelir. JİTEM´e girenler 22-30 yaş arasından seçilir ve sicillerine fiziklerine bakılarak alınırlar. 5 arşiv sorumlusu vardır. Onlar bile birbirlerini tanımazlar. Benim alt birimlerim hala kendi kendini yeniliyor´ dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün araya girerek, ´Elinde yetki belgesi olan insanlar, bu dediklerinizi araştırabilir. Bu insanları, Türkiye çapında neye istinaden seçiyordunuz? Vatan için mücadele de belli kurallar çerçevesinde olur. Sizin anlattıklarınıza göre nasıl olabilir?´ demesi üzerine Doğan, ´Ben yapıyorum, suçsa cezamı çekmeye razıyım. Ben örgüt kurmak için yapmadım PKK´yla mücadele etmek için yapıyordum´ cevabını verdi. Arif Doğan, hakim Özese´nin, ´Yetkililerin, JİTEM´den haberinin olmaması mümkün mü?´ sorusuna da hiç kimsenin haberinin olmadığını, olmasını da gerekli görmediğini kaydetti.
Mahmut Yıldırım´la görüştüğünü iddia etti
Doğan, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile hala görüştüğünü ileri sürerek, ´Ancak bana nasıl olduğunu sormayın, söylemem. Tunceli-Muş-Bingöl bölgesindeyken, burayı çok iyi bilen, bu halkın dilinden konuşan istihbaratçıdan söz ediliyordu. Kendisine ´Yeşil´ denilen bu kişiyle konuştum. Bana ´Hükümete çalışıyorum´ dedi. Ben de ona ´Ben görev verdiğim zaman yapacaksın´ dedim ve bunu kabul ederek bölgede kaldı. Bir iki defa görev verdim, 72 saat hiç uyumadan çalıştı´ dedi.
Özese´nin ardından sorularını yönelten diğer üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu´nun, Susurluk kazasında, kaza yapan aracın arkasından gelen aracın kime ait olduğuna ilişkin sorusuna, ´JİTEM´in ´kazadan sonra müdahale etmedi, ölümlerine neden oldu´ şeklinde dedikodu vardı. Takip eden araç vardı, ama JİTEM değildi. Kaza yapan araçtaki çantayı alıp gidenleri takip ettiği söylendi. Ali Yasak mı, Arnavut mu bilemem Bu konuda benim bilgim yok sadece duyumum var´ şeklinde konuştu. Kazada yaşamını yitiren kadının kim olduğuna ilişkin soruya da Doğan, ´Ne değişecek, kaç sene sonra sormanızdan rahatsız oldum´ dedi. Haşıloğlu´nun ´Bir şeyden mi çekiniyorsunuz?´ demesi üzerine de hiçbir şeyden çekinmediğini söyledi. Hakim Haşıloğlu´nun, ´O zaman söylemek mi istemiyorsunuz?´ sorusuna da ´Bunu bana sormanızı yadırgıyorum´ yanıtını verdi. Doğan´ın, bazı sorulara bağırarak ve sinirli bir şekilde cevap vermesi üzerine, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ´Düzgün cevap verin, azarlayarak konuşmayın´ diye uyardı. Doğan da ´O zaman ben aptalım´ dedi. Şengün´ün ´Ne kadar akıllı olduğunuz belli oluyor´ diye cevap vermesi üzerine Doğan, ´Bu kadar üzerinden süre geçmiş, bana bunları niye ısrarla soruyorsunuz´ yanıtını verdi.
Çapraz sorgu sürüyor
Arif Doğan, bir soru üzerine, Güneydoğudaki bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili, Beşiktaş´taki özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık´ın, ´şüpheli´ olarak ifadesinin alındığını, savcı Zekeriya Öz´ün ise ´tanık´ konumunda ifade verdiğini anlattı. Duruşma Doğan´ın çapraz sorgusuyla devam ediyor. ( AA)
(20 Ocak 2011, 13:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Aygan: Doğan, aklınca JİTEM´i gömecek
Arif Doğan mahkemede JİTEM´i savundu
Abdulkadir Aygan´la ilgili manşetlerimiz
JİTEM´den bordrolu Aygan hakkında geniş bilgi
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz