Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Profesör Doktor Mehmet Haberal´ın İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ndeki odasında polis ekiplerince savcı nezaretinde arama yapılıyor.
Haberal´ın odasında arama
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Profesör Doktor Mehmet Haberal´ın İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ndeki odasında polis ekiplerince savcı nezaretinde arama yapılıyor.
Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklandığı 17 Nisan 2009 tarihinden bu yana yattığı İstanbul Haseki´deki İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ndeki odasına polis tarafından arama başlatıldı. Polisin, savcı nezaretinde odada arama yaptığı bildirildi. Haberal´ın yattığı odada 2 Aralık 2010 tarihinde de arama yapılmıştı.
Mehmet Haberal´ın tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ne gelen 25 polisin aramaları sürüyor. Saat 20:23´de hastaneye geldikleri belirtilen polis ekiplerine cumhuriyet savcısı ve Adalet Bakanlığı´ndan yetkililerin de refakat ettiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ın tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´ne, saat 20:23 sıralarında Terörle Mücadele Şubesi ekipleri operasyon düzenledi. Beyaz bir minibüsle hastaneye geldikleri belirtilen polisler, Haberal´ın yattığı odada aramaya yapmaya başladı. Yaklaşık 25 polisin hastanedeki çalışmaları cumhuriyet savcısının nezaretinde sürüyor. Haberal´ın kaldığı odada ve bilgi işlem servisinde sürdürülen aramada, ziyaretçi defteriyle birlikte tedavi sürecine ilişkin raporlar da inceleniyor.
04.00: Aramalar sona erdi
20 Ocak 2011: Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ın tedavi gördüğü hastanedeki odasında ve bilgi işlem merkezinde polis tarafından yapılan aramalar sona erdi. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri cumhuriyet savcısı nezaretinde İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´nde Mehmet Haberal´ın odasında, bilgi işlem merkezinde ve doktorların kullandığı odada arama yaptı. Yaklaşık 25 polisin katıldığı aramalar kapsamında Mehmet Haberal´ın refakatçisinin aracı da incelendi. Hastanenin ziyaretçi defterinin fotokopisi çekildi. Saat 20.30 sıralarında başlayan aramalar 03.00´a kadar sürdü. Elde edilen belge ve bulgular polis araçlarına taşındı. Hastaneden, önce Adalet Bakanlığı müfettişleri ve cumhuriyet savcısı, daha sonra ise arama yapan polisler ayrıldı. Aramalar sona erdikten sonra, Haberal´ın avukatı konuyla ilgili açıklama yaptı. Aramaların yaklaşık 6 saat sürdüğünü belirten avukat Köksal Bayraktar, Mehmet Haberal´ın odasında, yan odada, bilgi işlem merkezinde ve Haberal´ın odasına girip çıkan görevlilerin odasında ince arama yapıldı. Aramalar sırasında Haberal´ın sağlık durumunu 2 doktor ve 1 hemşire sürekli kontrol etti şeklinde konuştu. Haberal´ın arkadaşı olduğu öğrenilen bir kişi, arama yapan polislere ve aramaya nezaret eden müfettişlere tepki gösterdi. ( Cihan)
´Haberal´ın sağlığı arama sırasında olağanüstü bozulmuştur´
Ankara´daki Başkent Üniversitesi´nin eski Rektörü olan Prof. Dr. Haberal´ın İstanbul Üniversitesi (İÜ) kardiyoloji servisindeki odasına saat 20.45 sıralarında 20 polis arama başlattı. Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin arama çalışmalarına cumhuriyet savcısı ve Adalet Bakanlığı´ndan müfettişlerin de refakat ettiği öğrenildi. Hastanenin Bilgi işlem bölümünde de aramalar yapan ve Haberal´ın hastane raporlarını inceleyen polis ekipleri, bazı bilgisayarların hard disklerini aldı. Çok detaylı ve titiz şekilde yürütülen aramaların ardından polis ekipleri Haberal´ın ziyaretine gelen kişilerin isimlerinin yeraldığı ziyaretçi defterinin fotokopisini de aldı. Aramayı yapan polis ekipleri, hastane çıkışında herhangi bir açıklama yapmadı, Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın avukatı Soysal Bayraktar ise arama nedeniyle Haberal´ın sağlığının olumsuz etkilendiğini, monitöre bağlanmak zorunda kaldığını söyledi.
´Hayata sarılabilmek için 6 saat büyük mücadele vermiştir´
Gece arama yapılması, bina içinde arama yapılması kanuna aykırı addedilmesine rağmen, 6 saatten bu yana arama yapıldı´ diyen Bayraktar, şöyle devam etti: ´Hem Sayın Mehmet Haberal´ın odasında hem koridorda, odaların içerisinde geçiş var mı yok mu diye arama yapıldı. Hem stajyer doktorların ve hekimlerin sık sık girdikleri oda arandı hem Mehmet Haberal´ın yanındaki oda arandı. 6 saat süren bir arama karşısında olduk. Mehmet Haberal, hepimizin bildiği gibi ani ölüm riski altında devamlı yaşayan bir insandır. Tabii böyle bir insanın gece saat 10.00´dan itibaren 20 ya da 30 civarında sivil polis ve 7-8 kamu görevlisinin odasına girmesi karşısında sağlık durumu olağanüstü şekilde bozulmuştur. Hatta yaşama hakkı bile tehlikeye girmiştir. Tansiyonu sürekli olarak çıkmış, hemen monitöre bağlanmış ve 6 saat adeta hayata sarılabilmek için büyük mücadele vermiştir. Monitördeki görüntüler ve tehlikeli olduğu zaman hemşire müdahale ediyordu. Bu arada iki doktor geldi, müdahale ettiler.´
Aramalara Adalet Bakanlığı müfettişleri de katıldı
Bayraktar, bir basın mensubunun ´Neler incelendi odada, nelere bakıldı? Neye el konuldu´ sorusuna, ´Her şey, her şey, kitaplar, ben bizzat aralamalarda bulunamadım çünkü aramalar 9´da başlamış, 10´da buraya geldim. Yani pek çok şey, herşey arandı´ diye yanıt verdi. Bayraktar, bir başka soruyu yanıtlarken de aramada Adalet Bakanlığından müfettişlerin de bulunduğunu belirterek, ´Onun gerekçesini bilmiyoruz. 4 ya da 5 müfettiş vardı. Onlar nezaret ettiler´ ifadelerini kullandı. Hastane otoparkında Haberal´a ait olduğu iddia edilen bir otomobilde arama yapıldığını ifade ederek, otoparkta neden otomobilinin bulunduğunun sorulması üzerine Prof. Dr. Haberal´ın refakatçisi olduğunu belirten bir kişi, ´Otoparkta bir araç arandı, benim aracımdı. Ben Sayın Haberal´ın refakatçisiyim. Ne aradıklarını bilmiyorum, onu onlara sorun. Yalnızca bir müzik cd´si aldılar´ dedi.
´Neyin arandığını anlamadık´
Haberal´ın avukatı Soysal Bayraktar, el konulan belge olup olmadığının sorulması üzerine, ´Belge yoktu ki zaten. Doktor raporu olabilir, reçetesi olabilir ama tutanakta bunlar yazılmadı. Biz de anlamadık zaten neyin arandığını´ diye konuştu. Bayraktar, doktorların ifadelerine başvurulduğuna şahit olmadığını ifade etti, Haberal´ın Adli Tıp Kurumu´na sevkine ilişkin soruyu, ´Eğer gerçekten hukuka saygılıysa hukuk düzenimiz, Adli Tıp Kurumundan ilgili mütehassıs elamanlarının gelip burada muayene etmeleri gerekir´ diye yanıtladı. Bayraktar, arama sırasında savcı bulunmadığını söyledi, ´Ben savcıyım diye kendisini tanıtan kimse olmadı´ dedi. Prof. Dr. Haberal´ın arama nedeniyle son derece üzgün olduğunu bildiren Bayraktar, ´Bunun hukuka aykırı bir işlem olduğunu belirtiyor ve hukuka uymamanın çok tipik bir örneği olduğu söylüyor´ diye konuştu.
Otomobili de arandı
Hastanedeki odada yapılan aramanın ardından polisler, Prof.Dr. Haberal´ın hastane bahçesinde bulunan otomobilinde de araştırma yaptı. Araçtaki arama geç saatlere kadar sürdü. Haberal 14 Nisan 2009 tarihinde gözaltına alınmıştı. 3 gün sonra tutuklanan Prof. Dr. Haberal kaldırıldığı hastanede kalp rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir tedavi görüyor. ( Sabah)
Arama güvenlik soruşturması kapsamında yapıldı
Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ın tedavi gördüğü hastanedeki odasında ve bilgi işlem merkezinde polis tarafından dün gece gerçekleştirilen aramanın Adalet Bakanlığı müfettişlerinin başvurusu üzerine yapıldığı öğrenildi. Haberal´ın tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´nde Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, savcı nezaretinde arama gerçekleştirdi. Yaklaşık 6 saat süren aramanın Haberal´ın yattığı hastanede gerekli güvenlik şartlarının sağlanmadığı gerekçesi ile ´Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı´ hakkında Adalet Bakanlığı Müfettişlerince yürütülen soruşturma kapsamında yapıldığı öğrenildi. Savcılık hakkında soruşturma yürüten müfettişlerin arama kararını Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu´nun Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Başkanvekili ile asıl ve yedek üyeleri haklarında, disiplin işlemleriyle görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işlenen suçlarından dolayı, özel kanunlarındaki hükümler uygulanır hükmünü kapsayan 17. maddesi kapsamında aldığı kaydedildi. ( Cihan)
Haberal´ın tutukluluğuna protesto
Başkent Üniversitesi Senatosu, üniversitenin kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın tutukluluğunu protesto etti. Üniversite Senatosu´ndan yapılan yazılı açıklamada, Haberal´ın 647 gündür tutuklu olmasına karşın, henüz neyle suçlandığının bile belli olmadığı ifade edildi. Açıklamada, Tutukluluk halini ısrarla sürdüren yargıçlar hakkında alınan tazminat ödetilmesine ilişkin kararlar kesinlik kazanmışken ve söz konusu mağduriyetin ivedilikle önlenmesi gerekirken, bu yargıçların görevleri başında kaldığı, tutukluluk halinin son bulması yönünde oy kullananların ise başka görevlere atandığı öne sürüldü. Açıklamada, Kurucu rektörümüzü ´örgütlü terör suçu işlemek´ gibi, akıllara sığmayan bir biçimde suçlayabilmenin gerekçeleri yaratılmaya çalışılırken, tarihin gördüğü en insanlık dışı cinayetlerden hüküm giymelerine kesin gözüyle bakılan bir terör örgütünün elebaşları, tutukluluk sürelerinin uzun bulunması gibi bir gerekçeyle davul zurna çalınarak serbest bırakılıyor ve kaçmalarına sebep olunuyor. Tarihin, bütün bu yaşananları, ülkemizin ve hukuk sistemimizin içinden geçmekte olduğu bir cinnet dönemi olarak niteleyeceğinden kuşku duymadığımız bu karanlık sürecin artık son bulmasını bekliyor, adalet duygularını onulmaz bir biçimde zedeleyen bu durumu ve uygulamaları şiddetle protesto ediyoruz denildi. ( Cnnturk)
(19 Ocak 2011), son güncel.: (20 Ocak 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: