Hrant Dink cinayetinin karanlıkta kalmış yönlerine yeni kitabında ışık tutan Bugün yazarı Adem Yavuz Arslan, Dink´i Agos´un önünde vuran Ogün Samast´ın 500 metre yakınındaki Jandarma görevlisi Satılmış Şahin´i deşifre ediyor. Kitapta, Şahin´in Erhan Tuncel ve arkadaşlarıyla ilişkileri de ortaya koyuluyor. Trabzon Jandarma ve Pelitli İlçe Jandarma etrafında yaşanan gelişmelerin adım adım nasıl Dink cinayeti için kurgulandığının gözler önüne serildiği kitapta, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel etrafında başlayıp Trabzon jandarmasını içine alan bu dairenin hiç soruşturulmadığına da dikkat çekiliyor.
Dink tetikçisinin 500 metre yakınındaki jandarma kim?
Hrant Dink cinayetinin karanlıkta kalmış yönlerine yeni kitabında ışık tutan Bugün yazarı Adem Yavuz Arslan, Dink´i Agos´un önünde vuran Ogün Samast´ın 500 metre yakınındaki Jandarma görevlisi Satılmış Şahin´i deşifre ediyor. Kitapta, Şahin´in Erhan Tuncel ve arkadaşlarıyla ilişkileri de ortaya koyuluyor. Trabzon Jandarma ve Pelitli İlçe Jandarma etrafında yaşanan gelişmelerin adım adım nasıl Dink cinayeti için kurgulandığının gözler önüne serildiği kitapta, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel etrafında başlayıp Trabzon jandarmasını içine alan bu dairenin hiç soruşturulmadığına da dikkat çekiliyor.
Hrant Dink cinayetinin üstünden dört yıl geçti. Tetikçi Ogün Samast yakalandı. Ancak arkasındaki güçler ve ihmaller tam tespit edilemedi. Cinayetin karanlıkta kalmış yönlerine ışık tutan Bugün Gazetesi yazarı ve Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, araştırmalarını kitaplaştırdı. Yarın piyasaya çıkacak olan ´Bi Ermeni Var- Hrant Dink Operasyonu´nun Şifreleri´ isimli kitapta önemli bilgiler yer alıyor. Kitap, Dink´i Agos´un önünde vuran Ogün Samast´ın 500 metre yakınındaki Jandarma görevlisi Satılmış Şahin´i deşifre ediyor. Şahin´in Erhan Tuncel ve arkadaşlarıyla ilişkilerini de ortaya koyuyor.
Şahin ile Samast´ın cinayet öncesi yakınlığı
Dink ailesinin avukatlarının peşine düştüğü Jandarma Astsubay Satılmış Şahin´in İstanbul seyahatinin perde arkasını aralayan kitapta, Şahin ile Samast´ın cinayetten bir gün önce 500 metre mesafede aynı semtte kaldıklarının tespit edildiği ortaya konuyor. Tekirdağ´a mahkûm götürdü. denilen Astsubay Şahin´in özel cezaevi personelleri yerine neden görevlendirildiği de belirsiz. Aynı astsubayın Erhan Tuncel´in ev arkadaşları Oğuzhan Tekir, Erkan Tekin, Tuncay Uzundal, Zülküf Şirin, Erkan Tekin ve Tuncay Uzundal ve Zülküf isimli kişiyle doğrudan bağlantılı olduğu ortaya çıkıyor. Yavuz´un kitabında, Trabzon Jandarma ve Pelitli İlçe Jandarma etrafında yaşanan gelişmelerin adım adım nasıl Dink cinayeti için kurgulandığı gözler önüne seriliyor. Kitapta Yasin Hayal ve Erhan Tuncel etrafında başlayıp Trabzon jandarmasını içine alan bu dairenin hiç soruşturulmadığına dikkat çekiliyor. Kitapta yer verdiği şemada cinayetin bütün gizli kalmış bağlantıları açığa kavuşuyor. Arslan, polis muhbiri olarak tanıtılan Erhan Tuncel´in Jandarmayla irtibatı deşifre olunca polis muhbirliğinden çıkarıldığını anlatıyor.
Jandarma elemanı asayişte görevli
Dink Cinayeti´nin en ilginç ayrıntılarından birisi de astsubay Satılmış Şahin. Şahin, Pelitli´de asayişte çalışıyor. Ama ilginç bir şekilde Dink cinayetine adı karışan herkesi yakından tanıyor. Erhan Tuncel´in ev arkadaşı Tuncay Uzundal´ın neredeyse her gün görüştüğü, eve davet ettiği bir astsubay. Tetikçi Ogün Samast, silah arayışında olduğu günlerde astsubay Ahmet Faruk Aydoğdu ile görüşüyor. astsubay Aydoğdu ise Satılmış Şahin´in arkadaşı. Sürecin en ilginç ayrıntısı ise şu. Ogün Samast cinayeti işlemek için Trabzon´dan İstanbul´a yola çıktığında astsubay Şahin de İstanbul´a hareket ediyor. 18 Ocak günü Ogün´ün Bayrampaşa´da kaldığı dayısının evi yakınlarında görülüyor. Yani cinayetten bir gün önce. Ne hikmetse Ogün Samast ise verdiği ifadede 18 Ocak´ta ne yaptığını hatırlamadığını anlatıyor. Bu durumu soran savcılara Satılmış Şahin ´görev için İstanbul´a gittiğini´ söylüyor. Fakat cinayette Trabzon Jandarması´nın sahte evrak düzenlediği ve bunun tespit edildiği düşünülürse Satılmış Şahin´in İstanbul seyahati ciddi bir şüphe olarak gözüküyor. Satılmış Şahin ile ilgili enteresan ayrıntılardan birisi de şu: Şemaya göre Yasin Hayal´in McDonalds´ı bombaladıktan sonra girdiği cezaevinden tahliye sürecinde Astsubay Cevat Eser adliye ve cezaevi personeli ile sık temasta. Yani Hayal´in nöbetçi mahkeme tarafından tahliye edilmesi biraz garip. Şahin ise astsubay Eser ile yakın görüşüyor.
Jandarmayla ilişkisi tespit ediliyor
Kitapta yer alan ifadelere göre polis, Erhan Tuncel´in Jandarma ile ilişkisini tespit edince yardımcı istihbarat elemanı statüsüne son veriyor. KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, 4. sınıf öğrencisi Erhan Tuncel, 17 Kasım 2004 tarihinde talep ve İstihbarat Dairesi Başkanlığı´nın 2 Aralık 2004 tarihli onayı ile YİE sıfatıyla deneme kayıtlarına alınıyor. Fakat aynı dönemde Jandarma ile yoğun teması olunca Trabzon istihbaratı uyarıyor. Erhan Tuncel´in Jandarmaya çalıştığının ortaya çıkması üzerine Trabzon İstihbaratı 23 Aralık 2006´da Tuncel´in işine son veriyor. Çünkü Emniyet YİE yönetmeliğine göre bir ajan bir başka kuruma çalışıyorsa işine son verilmek zorunda.
İlk istihbarat Jandarma´ya
Adem Yavuz Arslan, kitabında, Başbakanlık müfettişlerinin soruşturmayı derinleştirmek için değil, bir birimi suçlamak için çalıştığını anlatıyor. Bu konuda Emniyet Müdürleri Emin Aslan, Sabri Uzun ve Ahmet İlhan Güler´in rolüne dikkat çekiyor. İddiaya göre hem İçişleri, hem Jandarma, hem de Başbakanlık, Tuncay Uzundal ve Erhan Tuncel´in Jandarma bağlantısını örtbas etmeye çalıştı. Kitapta yer alan şemaya göre Astsubay Satılmış Şahin ve Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel´le 156 görüşme yapmış. Üstelik aynı astsubayın, Erhan Tuncel´in eski ev arkadaşları ile de benzer ilişkileri var. Yani Erhan davet edildiği eve gitmeden önce de Jandarma´nın kontrolü altında. Tıpkı Yasin Hayal gibi. Hatta Ogün Samast gibi. Erhan Tuncel ile Astsubay Satılmış Şahin 25 Ocak 2006´da bir gece yarısı buluşuyorlar. 17 Şubat 2006´da Trabzon polisi İstanbul polisine yazıyla Dink´in öldürüleceği istihbaratını gönderiyor. Belli ki bu istihbarat polisten önce Jandarmaya gitmiş.
Rahip cinayetinde JİTEM izi
Jandarma İstihbarat Değerlendirme Merkezi´nin 2003-2004 yılı istihbarat bültenlerinde Trabzon il merkezinde faaliyet gösteren Santa Maria Katolik Kilisesi´nde görevli Andreo Silvio Santaro´nun misyonerlik faaliyetleri kapsamında birçok faaliyet gerçekleştirdiğine yer veriliyor. Faaliyetler detaylı bir şekilde anlatılıyor. Aradan 3 yıl geçtikten sonra raporda yer alan Rahip Santaro 16 yaşındaki Oğuzhan Akdin tarafından 5 Şubat 2006´da 10 bin dolarlık bir silahla öldürüldü. Arslan, kitabında ayrıca Aralık 2005´te kiliseye giren A.A. isimli jandarma istihbarat elemanından bahsediyor. A.A.´nın kiliseden aldığı bilgiler hem merkeze rapor ediliyor hem de yerel bir televizyon kanalında saatlerce haber yapılıyordu. Ücret karşılığı jandarmaya çalışan A.A., Santaro öldürüldükten sonra kiliseye uğramıyor.
Cinayet planının tüm ipuçları jandarmada
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan´ın yarın piyasaya çıkacak olan Bi Ermeni Var: Hrant Dink Operasyonu´nun Şifreleri isimli kitabı, 4 yıl boyunca gizli kalan birçok gerçeği gözler önüne seriyor. TİMAŞ Yayınları´ndan çıkacak kitabında Hrant Dink cinayetinin 2002´de başlayan ulusalcı dalga ve antimisyoner kampanyanın bir sonucu olduğunu anlatan Arslan, çok çarpıcı belgelere yer veriyor. Kitapta yer alan 12 Mart 2003 ve 17 Kasım 2003 tarihli iki Genelkurmay belgesinde misyonerliğin tehdit olarak görüldüğü, bunların Dink operasyonu sürecini tetiklediği anlaşılıyor.
Kerinçsiz - Jandarma irtibatı
Arslan´ın kitabında Hrant Dink´in afişe edilmesi de ayrıntılarla ele alınıyor. Dink aleyhine gösteriler organize eden Avukat Kemal Kerinçsiz´in mahkemeye gönderilen telefon kayıtlarına göre, Kerinçsiz jandarma istihbaratı ile düzenli irtibat halinde. Hatta her eylemden önce ve sonra jandarma istihbarat ile toplam 3 saat telefonla görüşmüş.
Karadeniz kaynıyor
Kitapta, Dink cinayeti öncesinde Karadeniz Bölgesi´nde meydana gelen ilginç provokasyonlar da yer alıyor. Sakarya´da KESK´in bombalanmasının jandarma haber elemanı tarafından yapıldığı, Ordu´da bir caminin tuvaletinde patlayan bombanın aslında Kürt-Türk çatışması çıkarmak amacıyla hazırlandığı anlaşılıyor. Giresun´da yine jandarmanın üniversitede Kürt-Türk çatışması çıkarmaya çalıştığı, Ergenekon bombaları ile aynı seriden olan bir el bombasının Trabzon´daki Ağrılılar Kahvehanesine nasıl atıldığına kitapta detaylarıyla yer veriliyor.
İşte o şema: Her yol jandarmaya çıkıyor
Arslan´ın kitabı, kapsamlı bir şemayı da içeriyor. Bugüne kadar ortaya çıkartılmayan irtibatları gösteren şemaya göre cinayetin planlandığı Pelitli´de her yol jandarmaya çıkıyor. Şema, bugüne kadar bilinmeyen birçok ilişkiyi gözler önüne seriyor. Şemayı büyük görmek için tıklayın. Adem Yavuz Arslan´ın yarın piyasaya çıkacak kitabındaki kapsamlı şema, Hrant Dink cinayetinin bugüne kadar ortaya çıkarılmayan bazı gerçeklerini de gözler önüne seriyor. Şemada, suikastle ilgili tüm ayrıntılar detaylarla yer alıyor.
Tetikçiyi muhbir İğci mi buldu?
Dink´e yönelik eylem planlandığını jandarmadan ilk öğrenen Yasin Hayal´in halasının eşi Coşkun İğci. Hatta jandarmaya cinayetle ilgili ilk bilgileri veren de o. İğci ile jandarma zaman zaman görüşüyorlar. Kitapta İğci ile Samast arasındaki ilk temasın 2006 yılının Mayıs ayında başladığı yer alıyor. İğci, aynı dönemde görüştüğü jandarma elemanlarına Yasin Hayal hakkında bilgi verirken Samast´tan hiç bahsetmemiş. İğci, 14 Kasım 2006´da Samast´ı gece yarısından sonra arıyor. Bu durum jandarmanın Samast ile İğci arasındaki ilişkiyi bildiğini gösteriyor. Bir gün sonra yani 15 Kasım 2006´da ise jandarma Samast´ı sabah saat 08.30´da evinden alıyor. Bundan sonrası ise meçhul...
Büyük ağabeyden 156 telefon görüşmesi
Dink cinayetinin hazırlık sürecinde kritik noktalardan birisi de Tuncay Uzundal´ın evi. Uzundal, astsubaylar Satılmış Şahin ve Ahmet Faruk Aydoğdu ile yakın arkadaş. Erhan Tuncel de aynı eve çıkınca jandarma ile temasları artıyor. 17 Şubat 2006´da Trabzon polisi İstanbul polisine Dink´in öldürüleceği istihbaratını gönderiyor. Belli ki bu istihbarat polisten önce jandarmaya gitmiş. Astsubay Satılmış Şahin´in, Tuncel´in polise aktardığı bilgilerden haberdar olduğu anlaşılıyor. Martta 19 görüşme, nisanda ise 3 görüşme var. Bu trafik temmuzda 12´ye yükseliyor. Yılbaşına kadar devam eden görüşmelerin toplamı 156. Görünüşe göre Tuncay Uzundal´ın evi ´safe house´ yani operasyonun yönetildiği güvenli ev.
Bu ne tesadüf komutanım
Ogün Samast, tetiği çekmek için Trabzon´dan İstanbul´a doğru yola çıktığında Astsubay Şahin de İstanbul´a hareket ediyor. Şahin, cinayetten bir gün önce yani 18 Ocak´ta Ogün´ün Bayrampaşa´da kaldığı dayısının evi yakınlarında görülüyor. Samast, verdiği ifadede ne hikmetse 18 Ocak´ta ne yaptığını hatırlamadığını anlatıyor. Satılmış Şahin ise bu durumu soran savcılara ?görev için İstanbul´a gittiğini? söylüyor. Ancak cinayette Trabzon Jandarması´nın sahte evrak düzenlediği ve bunun ortaya çıktığı düşünülürse Şahin´in İstanbul seyahati şüphe çekiyor.
Valilik görüşmesini ATASAGUN istemiş
Kitapta yer alan çarpıcı bilgilerden birisi de Dink´in İstanbul Valiliği´nde tehdit edilmesiydi. Dink´i uyaran MİT´çinin İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz olduğu basına yansımıştı. Kitapta yer alan ayrıntılara göre görüşmeyi dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun istedi. Valilikte Dink´i tehdit eden MİT elemanı Özel Yılmaz, İrticayla Mücadele Eylem Planı´yla ilgili iddianamede üç numaralı sanık olarak gösterildi. Ergenekon soruşturmasında da adı geçen Yılmaz´ın görevdeyken 2009 Ocak´ta gerçekleştirilen 10. dalga operasyonundan 3 ay önce Bedrettin Dalan´a gözaltına alınacağı bilgisini sızdırdığı iddia edilmişti. 6 Ocak 2009´da İSTEK Vakfı´na yapılan operasyonda Dalan´ın oğlu Barış Dalan, Özel Kalem Müdürü İlhami Ümit Han´dan ve şoförü Coşkun Umur´un gözaltına alınmasında devreye giren isim yine Yılmaz olmuştu. Yılmaz ve bir başka MİT görevlisi, Savcı Zekeriya Öz´ü ziyaret etmiş, Handan´ın serbest bırakılmasını istemişti.
Dink cinayetinin kilit isimleri Veli Küçük ile Albay Ali Öz´ün birlikte fotoğrafına yer verildi
Hrant Dink Cinayeti´nin 4. yıldönümünde ortaya şok bir fotoğraf çıktı. Fotoğrafta Hrant Dink´i tehdit eden Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile cinayet istihbaratını aldığı halde sümenaltı ettiği öne sürülen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz beraber görünüyor. Gazeteci Adem Yavuz Arslan´ın bugün piyasaya çıkacak ?Bi Ermeni Var-Hrant Dink Operasyonu´nun Şifreleri? kitabında cinayetle ilgili çarpıcı bilgilere yer verildi. Jandarma arşivinden çıkan fotoğrafta Veli Küçük´ün Trabzon Jandarma Alay Komutanlığı´nı ziyaret ettiği görülüyor. Dönemin Jandarma Alay Komutanı Ali Öz´ün ise Küçük´e özel önem verdiği, karşısında esas duruşta beklediği ve alayın anı defterini imzalattığı görülüyor. Bu ilişkinin belgelenmesi soruşturmada yeni bir aşamayı işaret ediyor.
Dink en çok Küçük´ten korkuyordu
Kardeşi, Dink´in en çok Küçük´ten çekindiğini anlatıyorlardı. Hatta avukatlarından Erdal Doğan ölümünden 5-6 ay önce Dink´in Veli Küçük tarafından birkaç kez tehdit edildiğini anlatmıştı. Küçük ayrıca Dink´in Şişli Adliyesi´ndeki yargılamalarında da sahneye çıkmıştı. Hatta Dink´in kardeşi Orhan Dink ?Ağabeyim, ´Küçük mahkemeye geldi ve huzurumuz kalmadı? dedi? diyerek şöyle devam etmişti: ?En ciddiye aldığı grup da Küçük´ün grubuydu. Küçük´ten doğrudan e-mail ya da telefon yoluyla tehdit gelmiş değil. Kendini devlet sanan kişilerin bu tür hatalar yapacağını düşünmek mümkün değil. Şu net ki; iki grup üzerine yoğunlaşıyordu. Küçük ve Kerinçsiz. Kimin kimi organize ettiğini bilmemiz mümkün değil. Ama Küçük, ortaya çıktığında işin ciddiyetini anladık. Küçük´ten sonra kurşun gelebilirdi ve geldi.?
Aslan´ın ifadesi her şeyi daha anlamlı kıldı
Dink Cinayeti davası 4. yılında neredeyse başladığı yerde dururken geçen yılın son günlerinde ilginç bir gelişme oldu. Trabzon Jandarması´nın yakından tanıdığı Aslan Aslan isimli şahıs o döneme ilişkin bilgiler verdi. Aslan´ın kitapta yer alan anlatımlarına göre Ali Öz ile Veli Küçük yakın görüşüyorlardı. Aslan´a göre Küçük, Dink suikastı tutuklusu Erhan Tuncel´i de gıyaben tanıyordu. Aslan ayrıca cinayet öncesi ile ilgili çarpıcı bir bilgi daha verdi. Öz´ün Dink´e ait bir konuşma CD´si hazırlattığını ve bunu Erhan Tuncel ve arkadaşlarına izlettiğini söyledi.
İzler Ali Öz´de kesişiyor
Yıllar sonra ortaya çıkan diğer fotoğraftaki isim ise Albay Ali Öz. Dink cinayeti işlendiğinde Trabzon Alay Komutanı idi. Ortaya çıkan belgelere göre ise cinayeti daha planlama aşamasında duydu ama ?sonra bakarız? deyip sümen altı etti. Soruşturma dosyalarına ve müfettiş raporlarına göre Trabzon jandarması şunları yapmıştı: 2006 yılı Haziran-Temmuz´un da Coşkun İğci, McDonalds´ı bombalayan Yasin Hayal´in Dink´e yönelik bir eylem hazırlığı içinde olduğunu irtibatta olduğu astsubaylar Okan Şimşek ve Veysel Şahin´e iletti. Fakat istihbaratı alan jandarma adım atmadı. Hatta İğci astsubaylara olayı hatırlattığında ?merak etme Yasin Hayal kontrolümüz altında? dedi. Cinayetten sonra ise Coşkun İğci´yi konuşmaması yönünde tehdit edip, geçmiş tarihli evrak düzenleyerek adaleti yanıltma girişiminde bulunmuşlardı. Alay komutanı Ali Öz ise 9 Şubat 2007´de verdiği ifade de İğci´nin yalan söylediğini konuyu duymadıklarını söylemişti.
Ali Öz bize susun baskısı yaptı
Trabzon´da ki jandarma görevlileri hakkında görevi ihmalden dava açıldı. Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi´nde 20 Mart 2008 tarihinde yapılan 2. duruşmada Okan Şimşek ve Veysel Şahin şok bir açıklama yaptılar. Daha önceki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını ve baskı altında verdiklerini anlattılar. Herşeyi bildiklerini ama Ali Öz´ün hiçbir şey yapmadığını, kendilerine de olayı anlatmamaları için baskı yaptığını söylediler. Trabzon jandarması Dink´in öldürüleceği istihbaratını aldı ama gereğini yapmadı. Asayiş toplantılarına katılan başta Alay Komutanı Ali Öz olmak üzere 11 jandarma personeli konudan haberdardı. Ali Öz ?sonra konuşuruz? diyerek konuyu kapatmıştı. Takip eden günlerde ne zaman gündeme getirilse konu geçiştirildi. Cinayet işlendikten sonra da 2006 Temmuz´unda Coşkun İğci´nin paylaştığı bilgileri 20 Ocak 2007 tarihinde raporlaştırdı. Cinayetten üç gün sonra Ali Öz, mahiyetindeki personele ?bu konuda bilgimiz olduğunu kimseyle paylaşmayın? telkininde bulundu.
Hatırlamayan komutan!
Ali Öz, 24 Ocak 2007 günü Pelitli Belediyesi´nin hoparlöründen jandarma dışında kimseye bilgi verilmemesi uyarısını yaptırmıştı. Ali Öz verdiği ifadelerde sorulan hiçbiri şeyi hatırlamadığını söylüyordu. Veysel Şahin ve Okan Şimşek´in kendisiyle bilgiyi paylaştığını hatırlamıyordu. İstihbarat Yüzbaşı Metin Yıldız´ın odasına geldiğini de hatırlamadı. Ali Öz, Trabzon´da ne zaman göreve başladığını ya da Yasin Hayal´in McDonald´s saldırısını da ?hatırlamıyordu.? ( Bugün, Zaman)
(17 Ocak 2011, 11:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
AİHM: Ergenekon, terör örgütü
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Flaş!!! Ergenekon ve Dink sanıklarının irtibatı tespit edildi
Balyoz Darbe Planı´nın hedeflerinden biri de Dink çıktı