Poyrazköy´deki kazılarla ilgili açılan davada, aralarında emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü´nün de bulunduğu sanıkların yargılanmasına bugün devam ediliyor.
Poyrazköy davasında gerginlik
Poyrazköy´deki kazılarla ilgili açılan davada, aralarında emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü´nün de bulunduğu sanıkların yargılanmasına bugün devam ediliyor.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada 7´si tutuklu 69 sanık yargılanıyor. Emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütcü´nün de yargılandığı 9. duruşma için tutuklu muvazzaf subaylar adliyeye getirildi.
Kuban artık heyette yok
Poyrazköy davası, Kafes ve Amirallere suikast davalarıyla birleştirilmişti. Bir önceki duruşma 15 Ekim 2010 tarihinde yapılmıştı. Yarın da devam edilmesi planlanan duruşmalarda bir değişiklik hakim heyetinde yaşandı. Mahkeme heyetinde yer alan Hakim Oktay Kuban, kendi isteğiyle HSYK´ya başvurmuş ve 6 Ocak 2011´de isteği doğrultusunda 12. Ağır Ceza mahkemesinden alınarak Eskişehir hakimliğine atanmıştı.
9. duruşma görülüyor
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli yarbay Ercan Kireçtepe, binbaşı Erme Onat, binbaşı Eren Günay, teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan ile aralarında eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Güney Deniz Saha Komutanı koramiral Kadir Sağdıç ve tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar´ın da bulunduğu 21 tutuksuz sanık katıldı. Tutuklu muvazzaf askerler Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay, Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan Hasdal Askeri Cezaevi´nden getirildi. Askerlere kelepçe takılmadığı görüldü. Tutuklu sanıklar emekli deniz binbaşı Levent Bektaş ve emekli SAT komando Ergin Geldikaya´nın gelmediği duruşmada, sanık avukatları ve ´müdahil´ Agos Gazetesi´ni temsilen avukatları hazır bulundu. Duruşmada, daha önce tebligat gönderilen 5 tanığın dinlenilmesi bekleniyor. Davanın tutuksuz sanığı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü de adliyeye geldi. Öğütçü, polis noktasında çantası arandıktan sonra adliyeye alındı. Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Fatih Ilğar´ın da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu. Davanın tutuklu sanıkları emekli Binbaşı Levent Bektaş ile emekli SAT Komandosu Ergin Geldikkaya da Silivri Cezaevi´nden getirilmesi bekleniyor.
Poyrazköy´de arama yapan polisler dinleniyor
Duruşmada Poyrazköy´deki kazılarda ve ev aramalarında bulunan, arama tutanaklarında imzası olan polis memurları tanık olarak dinlenildi. Polis memurlarından Hakan Ö, 23 Nisan 2009 tarihinde Poyrazköy´deki kazı çalışmalarına görevli olarak katıldığını söyleyerek, Biz ekip olarak çalışıyoruz. Uzmanlık gerektirmeyen bir ekibiz. O gün orada da çevre güvenliği için bulunuyorduk dedi. Kazı yapılan yere atılmış boş bir lav silahı bulunduğunu ve görevlilerce oradaki bir binbaşıya teslim edildiğini aktaran Ö, avukatların aramayla ilgili sorularına karşılık da aramanın içeriğiyle ilgili çok fazla bilgi sahibi olmadığını, uzaktan gözlem yaptıklarını, bomba ve silahtan anlamadığını aktardı. Tanık Ö, bazı sanıkların soruları üzerine de 17 yıllık polis memuru olduğunu, aramalarla ilgili eğitim almadığını, bu konuda başlarında uzman arkadaşlarının olduğunu, kendilerinin sadece çevre güvenliğinden sorumlu olduklarını ve görevlendirmenin o dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü tarafından yapıldığını bildirdi. Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç da sanık ve avukatlarının tanık polise sordukları soruların yoruma yönelik olduğunu belirterek, davanın esasıyla ilgili soru sorulmasını istedi. Duruşmaya, daha sonra ara verildi.
Öğütcü ek savunma istedi
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan tutuksuz sanıklardan eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, slayt eşliğinde daha önceki savunmasına ek yapmak istediğini bildirdi. Sözde Kafes Eylem Planı ile ilgili savunmasında TSK mensuplarına ve dolayısıyla onun ayrılmaz bir parçası olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı amiral, subay ve astsubaylarına yönelik yürütülen psikolojik asimetrik harbin hangi bilgi, belge ve amiyane tabirle kurgulanmış karalama kampanyaları ve hazırlanan tertiplerle yapıldığı konusuna açıklık getirdiğini belirten Öğütcü, şüpheli olan diğer amiral, subay ve astsubayların birbirini tanımadığını, söz konusu planın düzmece olduğunu, hedef alınan amiral, subay ve astsubayları tasfiyeye yönelik olduğunun ortaya konulmasına rağmen mahkemenin oy çokluğu ile aldığı karar ile davaların birleştirildiğini savundu. Alınan kararı saygıyla karşıladığını ve mahkemenin hukuk kuralları çerçevesinde en doğru kararı vereceğine inandığını ifade eden Öğütcü, Sözde plan iddianamesini incelediğinizde, iddianamenin 2 davanın birleştirilmesi esasına göre hazırlandığı kanaatine varmamak mümkün değildir. Soruşturma evrakının incelemesinde de iddianamede dava konusu yapılan eylemler, bu soruşturmayı başlatan ihbar ve olaylar, soruşturmanın geçirdiği aşamalar kronolojik olarak sıralanmak suretiyle peşinen her 2 davanın birleştirilmesi ve hiçbir somut delil elde edilemeyen sözde ´Kafes Eylem Planı´nın geçmişte meydana gelen olaylar ve açılan davalar ile irtibatlandırılmak için gayret gösterilerek, plana ilişkin suni deliller yaratmaya yönelik bir amacın ortaya konulduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmaktadır. Tüm bu hususlar göz ardı edilerek 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame birleştirme talepli olarak gönderilmiş ve sorumluluğu mahkemenize yönlendirilmiştir dedi.
Öğütcü: Deniz Kuvvetleri hedef alınıyor
Türkiye´de uygulamaya konulan senaryonun 2008 yılı Temmuz ayından itibaren TSK´yı hedef aldığını ileri süren Öğütcü, Özellikle Deniz Kuvvetleri hedef seçilerek hedef alınan komutanlıklar ile subay ve astsubaylara karşı içimize yerleşmiş sütü bozukları vasıtasıyla tertipler hazırlanmış, bilahare emniyet ve savcılara gönderilen imzasız sahte imzalı ihbar mektupları, kablosuz internet hatlarından atılan e-mailler, el konulan bilgisayar, DVD ve CD´lere yerleştirilen düzmece plan ve notlar, teknik takip sonucu telefon konuşmalarından kendilerine göre yorumlar ile suçlamalar yapılarak tutuklamalar yapılmış ve iddianameler düzenlenmiştir. Masum insanlar tutuklanarak aileleri perişan edilmiş, alınlarına sürülmeye çalışılan lekeleme ile şeref ve haysiyetleri ayaklar altına alınmış, sisteme olan inançlarını yitirmişlerdir dedi. İddianamede Doğu Perinçek´in yayımladığı Nisan ayı bülteninin bulunduğunu aktaran Öğütcü, bu konunun araştırılarak Perinçek´in her ay böyle bir bülten yayınlayıp yayınlamadığının ortaya çıkarılmasını istedi. Öğütcü, Birbiriyle hiçbir ilgisi ve ilişkisi bulunmayan davalarının ayrılarak bir an önce hakikatlerin ortaya çıkarılmasını, haklarında hiçbir somut delil bulunmayan, tamamen tertiplere dayalı sahte, düzmece belge ve kanıtlarla suçlanan masum insanların temize çıkarılmalarını, serbest bırakılmalarını, bahse konu senaryoyu hazırlayan ve uygulayanların bulunarak adaletin tecelli etmesinin sağlanmasını istiyoruz dedi.
Bektaş sakal bıraktı
Bu arada, Öğütcü´nün savunmasını yaptığı sırada tutuklu sanıklar emekli Binbaşı Levent Bektaş ve emekli astsubay Ergin Geldikaya´nın duruşma salonundaki yerlerini aldıkları ve Bektaş´ın sakal bıraktığı görüldü.
Poyrazköy davasında gerginlik
Poyrazköy davasında sanık avukatları ile üye hakim ve savcı arasında tartışma çıkması üzerine duruşmaya ara verildi. Duruşmada sanık ile avukatları tanık emniyetçilere ev adreslerini sordu ve ´hakkınızda suç duyurusunda bulunuruz´ gibi ifadeler kullandı. Bu ifadeler üzerine savcı müdahalede bulunarak bunların tehdit amaçlı olduğunu söyledi. Poyrazköy davasında mahkeme salonunda gerginlik yaşanması üzerine ara verildi. Duruşmada aramalarda görevli olan Emniyet Amiri Mustafa Tezcan Alaç, tanık olarak dinleniyor. Alaç´a aramalar için emri kimden aldıkları, gittikleri bölgede ilk kimlerle görüştükleri, mühimmatın nerelerde bulunduğunu sordu. Alaç, mahkeme kararının kendilerine geldiğini müdürlükten verilen talimat üzerine bölgeye gittiklerini ve askeri yetkililerin kendilerini karşıladığını anlattı. Arama kararını gösterdiklerini ve askeri personelin bu kararda belirtilen bölgeye kendilerini götürdüğünü kaydeden Alaç, uzun süreli bir çok noktada arama yapıldığını kaydetti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, arama yapan ekibin başında olan Emniyet Amiri Mustafa Tezcan A, aramanın yaklaşık bir hafta sürdüğünü, bölgede birçok yerin arandığını kaydetti. Emniyet Amiri A, aramaya olay yeri inceleme, bomba imha ekipleri ve İstanbul Teknik Üniversitesinden hocaların katıldığını belirtti. ´Hocaların, yerin altını gösteren cihazlarla gelerek, teknik destek verdiğini´ ifade eden Tanık A, ´Onların gösterdiği yerlere de bakıldı. Ayrıca, olay inceleme ve bomba imha uzmanlarının belirlediği yerlere de bakıldı. Silahlar, patlayıcı maddeler, bol miktarda mermi bulundu. Her aramadan sonra tutanak tutuldu´ dedi.
138 parselin aranması
Tutuklu sanık emekli Binbaşı Levent Bektaş´ın, ´İTÜ´den aldığınız cihazların bir katkısı oldu mu?´ diye sorması üzerine Mustafa Tezcan A, ´Çok olmadı. Genelde diğer ekiplerin gösterdiği yerlerde mühimmat çıktı´ yanıtını verdi. Bektaş´ın ´Arama nerede başladı? İhbar mektubunda parsel yazmıyor. Ama sadece 138 parsel aranıyor. Bunun nedeni nedir?´ sorusuna tanık A, aramaya ihbar mektubunda yer alan su deposundan ve köpek kulübesinden başladıklarını söyledi. Buna karşılık olarak üye hakim Mehmet Karababa, Mustafa Tezcan A´ya tutanakta 138 parsel diye yazdığını, bunu tutanağa bilmeden mi yazıp yazmadığını sordu. Mustafa Tezcan A, ihbar mektubunda yer alan yerleri aradıklarını belirterek, ´Orayla alakalı önce de bir keşif çalışması yapılmıştır. Ben sadece arama aşamasında orada bulundum. Bana müdürlerim böyle bir aramanın yapılacağını söyledi. Ve ekibin başında durmam söylendi. Ondan önceki aşamada neler yapıldığını bilmiyorum. Tutanakta öyle yazıyorsa, bana orada bir görevli arkadaş söylemiştir. Çünkü önceden, tapudan mutlaka bir araştırma yapılmıştır. Olayın üzerinden 2 yıl geçti. Ve ben bazı şeyleri hatırlamıyorum. Her şey tutanaklarda belli. Terörle Mücadele Şubesinde görev yaptığım sürede yüzlerce aramaya gittim. Bazı şeyleri hatırlamamam normal. Şu anda Yabancılar Şube Müdürlüğünde görev yapıyorum´ yanıtını verdi. Bektaş, ´Elinizde bir kroki var mıydı?´ diye sorması üzerine Emniyet Amiri A, herhangi bir krokinin olmadığını belirtti.
Kroki vardı yoktu tartışması
Söz alan tutuksuz sanık Astsubay Deniz Erki de A´ya kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Mustafa Tezcan A, yüz olarak tanıdık geldiğini, ancak tam hatırlayamadığını kaydetti. Erki, arama yapmaya geldiklerinde Emniyet Amiri A´nın kendisinin karşıladığını ve eşlik ettiğini ifade ederek, ´A´nın elinde bir dosya vardı. Ve o dosyanın içinde bir kroki vardı. Bu krokinin Taraf gazetesinde yayınlanan kroki olduğunu düşünüyorum. Devamlı telefonla konuşuyordu´ dedi.
Sanık ve avukatları ortamı germeye çalışıyor
Sanık ve avukatların aynı soruları defalarca sorması ve bazı sorularının dosya ile ilgili olmadığı gerekçesiyle üye hakim ve duruşma savcısı itirazda bulundu. Sanıklardan İbrahim Koray Özyurt, Alaç´a nerede ikamet ettiğini sordu. Bu soruya karşı savcı Nuri Ahmet Saraç, salon tiyatroya döndü. Alakalı sorular sorunuz. dedi. Tutuklu sanık Ergin Geldikaya da söz alarak Alaç´a, Poyrazköy´de bulunup bulunmadığını sordu. Alaç, Hayır cevabını verdi. Bunun üzerine Geldikaya, Ben Silivri´deyken bir polis arkadaşımdan öğrendim. Uzun saçlı, parlak yüzlü, kemer burunlu bir kişinin Poyrazköy´de kazı yaptığını söyledi. Bu arkadaşa çok benziyor. diye konuştu. Geldikaya´nın bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Böyle bir iddianız varsa şikayetçi olursunuz. dedi. Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar´ın avukatı Murat Ergün, tanık A´nın tutanaklarla ifadelerinde çelişkilerin bulunduğunu belirterek, ´Sorularıma vereceğiniz cevaba göre, bu çelişki ortaya çıkarsa mahkemeye suç duyurusunda bulunacağım´ dedi. Bunun üzerine Savcı Nuri Ahmet Saraç ise ´Sayın Başkan bu bir tehdittir. Baskı yapmaya yöneliktir. Müdahale edilsin´ diye konuştu. Ergün ise ´Mahkemeniz hatırlatılınca tehdit olmuyor da ben hatırlatınca mı tehdit oluyor. Ben de burada figüran değilim. Sanıkların işine yarayan her şeye hatırlamıyorum diye cevap veriyor. Belki sorularımla adrenalini artar da hatırlar´ yanıtını verdi. Savcı Saraç da ´Burası mahkeme salonu, hormon salonu değildir´ karşılığını verdi. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Bunun üzerine, sanık avukatları tanık A´nın dışarı çıkmasının yasalara aykırı olduğunu, tek duruşmada ifadesinin alınmasının ve diğer tanıklarla bir araya gelmemesinin gerektiğini söyleyerek itirazda bulundular. Mustafa Tezcan A. ise lavaboya gideceğini söyleyerek duruşma salonundan çıktı.
17.20: Poyrazköy davası yarına ertelendi
Mahkeme duruşmayı yarına erteledi. Yarın da aramaya katılan polislerin tanık olarak dinlenmelerine devam edilecek.
İddianamelerden
Birleşen davaların iddianamelerinde, Poyrazköy Keçilik mevkisinde 21 Nisan 2009´da başlatılan ve 28 Nisan 2009´a kadar devam eden kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin olarak, emekli deniz binbaşı Levent Bektaş, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli yarbay Ercan Kireçtepe, binbaşı Erme Onat ve binbaşı Eren Günay ile yarbay Mustafa Turhan Ecevit´in ´cebir ve şiddet kullanarak TBMM´yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme´, ´cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme´ suçlarından 2´şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ´Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olma´, ´patlayıcı madde bulundurma´, ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet etme´ suçlarından 29,5 ile 57´şer yıl arasında hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.
Ergin Geldikaya´nın da ´Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olma´, ´patlayıcı madde bulundurma´ ve ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet´ suçlarından 17,5 ile 39 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, tuğamiral Levent Görgeç ile Ali Türkşen, Halil Cura, Ferudun Arslan, Sadettin Doğan, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Şafak Yürekli, Dora Sungunay, Tayfun Duman ve Mert Yanık´ın da ´Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olma´ suçundan 7,5 ile 15´er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
´Amirallere suikast´ iddiasına ilişkin Burçin Öztürk´ün ´müşteki´ olarak yer aldığı iddianamede, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan´ın ´silahlı terör örgütüne üye olma´, ´kişisel kullanım amacı dışında uyuşturucu madde bulundurma´ ve ´aynı suçu işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme´ suçlarından 13 ile 34´er yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.
Faruk Akın´ın ´silahlı terör örgütüne üye olma´, ´örgüt amacı doğrultusunda patlayıcı madde ve mermi bulundurma´, ´aynı suç işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme´ suçlarından 13 yıl 8 ay ile 33 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Sinan Efe Noyan, Barbaros Mercan ve Yiğithan Göksu´ya ´silahlı terör örgütüne üye olma´ ve ´örgüt amacı doğrultusunda patlayıcı madde ve mermi bulundurma´ suçlarından 13 ile 29 yıl arasında hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
Ülkü Öztürk ve Sezgin Demirel ile Koray Kemiksiz´in ´silahlı terör örgütüne üye olma´ ve ´aynı suçu işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme´ suçlarından 8 ile 19´ar yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, Ali Seyhur Güçlü, Halit Mehmet Ergül, Fatih Göktaş, Burak Amaç, Burak Özkan, Oğuz Dağnık ve Mehmet Orhan Yücel´in ´silahlı terör örgütüne üye olma´ suçundan 7,5 ile 15´er yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Levent Çakın´ın da ´uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme, ticaretini yapma veya sağlama´, ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu kapsamında mermi bulundurma´ suçlarından 5 ile 15,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Emekli koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, koramiral Kadir Sağdıç ve tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar´ın ´Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak ´kafes eylem planı´nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmede ´danışma kurulu´ adı altında emir ve komuta yetkisini haiz örgüt mensubu oldukları´ belirtilen iddianamede, Mücahit Erakyol, Deniz Erki, Tanju Veli Aydın, Emre Sezenler, Hüseyin Doğancı, İsmail Bak, Metin Samancı, Levent Gülmen, Aydın Ayhan Saraçoğlu, Bülent Aydın, Bora Coşkun, Süleyman Erharat, Murat Aslan, Emre Tepeli, İbrahim Öztürk, Halil Özsaraç, Gürol Yurdunal, Ümit Özbek, Bülent Karaoğlu, Daylan Muslu, Hüseyin Erol, Mehmet İnce, Alpay Belleyici, İsmail Zühtü Tümer, Levent Olcaner, Özgür Erken, Metin Fidan, Türker Doğanca, Mesut Adanur ve Metin Keskin´in eylemlerinin de ´Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak kafes operasyonu eylem planını hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olma´ suçunu oluşturduğu kaydediliyor.
Tüm sanıkların TCK´nın 314. maddesinin 2. fıkrası ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu´nun 5. maddesi uyarınca 7,5 ile 15´er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor. ( AA, Cnnturk, Vatan, Cihan, AA)
(12 Ocak 2011, 11:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Poyrazköy İddianamesinde arama yap
Kafes iddianamesinde arama yap
Amirallere suikast iddianamesinde arama yap
Poyrazköy manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz
Amirallere suikast manşetlerimiz